(13/03/2018, Saat: 00:19)Dragon Adlı Kullanıcıdan Alıntı:

Nihayet bitti. Anlatım çok güzeldi. Yer yer lirik bir kitaptı. Sonunu böyle beklemiyordum. Sıkılıp geçtiğim bazı tasvir dolu sayfalarda oldu. Antal ve tavşan en sevdiğim karakterler oldu. Temposu yer yer yavaşlasa da modern bir klasik bence bu kitap

(13/03/2018, Saat: 23:26)neoromancer Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Kitabı beğenmene sevindim komşum...bir solukta okunabilecek sayfa sayısına sahip bir eserde bu kadar yoğun şeylerin anlatılması en başta insanı etkileyen unsur bence..sıkılıp geçtiğim dediğin yerleri tahmin edebiliyorum ama oralar magda ablamızın gerçekten de biz insan yaratığının sıkıcı yanlarımızı edebi anlatımla dile getirmeye çalıştığı yerler ..okurun okurken sıkıldığı tasvirlerin yazarı ne hale getirebileceğini bir tahmin et, bunu edebiyata dönüştürme uğraşının kendisi bile bence büyük bir saygıyı hakediyor.
Kitaptaki benim Favorim Iza nın kendisi ..en başta anne babayla başlayan olgunlaşma sürecinde hem gelenekseli hem moderni(aynı zamanda 2 farklı sistemi) yaşayıp bütün bu çatışmaların içinden çıkıp kendini olduran bir modern, aynı zamanda postmodern insanın öncüsü ..bu özellikleri nedeniyle artık (42 yıl önce yazılmış) modern Batı edebiyatının ilk dönem Klasiklerinden sayılan bu romanı ben postmodern Edebiyatın başlangıçlarından biri olarak görüyorum..
Sende diğer eserlerinide okuyacak kadar bir etki bırakmış olduğunu umuyorum...Katalin sokağı nda bu kitap da varlığı hissedilen ama üzerinde pek durulmayan savaş dönemi (2.dünya savaşı ,Naziler vs..) işleniyor ..tavsiye ederim

(14/03/2018, Saat: 08:24)Dragon Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Valla sayenizde kaçırdığım bir hazine yakaladım. Beni çok etkiledi. Hatta eşim de benden sonra okumaya başladı.

Iza postmodern insanın öncüsü teziniz çok doğru. Bunu kaçırdım. Eleştirel gözle veya edebiyatçı bakış açısı ile değil de içinde kaybolarak okumak istedim. Beni çekti çünkü. Iza’yı sevemedim bu yüzden. 42 yıl önce ama şu anki plaza çalışanı günümüz modern insanını yazmış. Özellikle iş odaklı duyarsızlığını ve kapattığı insani yanını çok iyi göstermiş yazar.

Yazar bir hazine. Ben Beckett, proust gibi daha sıkıcılarını da okudum. Aynen dediğiniz gibi tasvir dolu sayfalar,  insan sıkıcılığını yansıtıyor. Yaşlı kadınla ilgili bölümler bunlar.

Diğer kitaplarını okuyacağım. Zaten YKY kitapevine gittiğimde hangi sıra ile okuyayım diye kitapçıya da sormuştum. Bana cevap verememişti. Goodreads’te kapı isimli bir kitabını övüyorlardı. Katalin dediniz siz de. Bir sıralama var mı? Çoğu yazarda böyle yapıyorum ben.

(14/03/2018, Saat: 17:31)neoromancer Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Kusura bakmayın kitap mevzularına girince konuya vakıf arkadaşlara yakınlık hissiyatımdan senli benli yazmaya başlıyorum,rahatsızlık vermemiştir umarım
Karakter işlemesi konusunda(özellikle karmaşık karakterler) çok becerikli bir yazar Szabo ; bunu ilerde okuyacak olursanız diğer kitaplarınıdada farkedeceksiniz .Ben Kapı kitabını okumadım henüz ama Macar yönetmen Istvan Szabo nun çekip Muhteşem Helen Mirren nin başrolünü oynadığı filmini izledim,bir çnceki yukardaki yorumda bahsetmiştim,o filmdeki anlatımda aynı tarzdaydı,savaş sonrası nın insanlığa açtığı yaralar hayata tutunma azmi vs..bu sebeple Katalin Sokağı ilk kitap olarak daha isabetli olur bence..ailecek iyi okumalar sizlere

(17/07/2018, Saat: 12:56)dikdik_s Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Son okudugum degilde, bugun gelen hayırlısı ile sırayla gideceklerim.
Ulke siyaseti ve ekonomisinden, gazetede kotu insan haberlerini okumaktan,
bunaldıgım icin  icin kendimi X dosyalarına veriyorum. Bir sure kafa dumanlı olur benim herhalde.