Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) - Baskı Önizleme +- Geleneksel Tıraş Forumları (http://www.geltir.com) +-- Forum: USTURALAR (http://www.geltir.com/forumdisplay.php?fid=15) +--- Forum: Çelik Usturalar (http://www.geltir.com/forumdisplay.php?fid=16) +--- Konu Başlığı: Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) (/showthread.php?tid=3891) Sayfalar:
1
2
|
Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) - Lord Sparhawk - 02/01/2014 Merhaba komşular, malum bu aralar bloglarımız ve forum sayesinde giderek daha çok heyecanlı kişi geleneksel tıraşa gönül vermeye başlıyor. Son zamanlarda gördüğüm üzere de bunların büyük bir kısmı ustura ile ilgileniyor. Usturanın bilindiği üzere pek çok ana konusu var, markalar, kriterler, taşlar, kayışlar, bileme ve koruma yöntemleri vs vs. E tabi en önemli konu olan ustura seçimi. Ustura seçiminde ilk önce neye dikkat ediyoruz? Markasına, neden? Çünkü markası kullanılan çeliğin bir güvencesi. Örneğin bir usturanın Ern marka olduğunu görüyorsanız onun iyi bir çelikten olduğunu biliyorsunuz, ya da size öyle diyorlar ve alıyorsunuz. Peki ama iyi çelik nasıl oluyor? Neden iyi çelik istiyoruz? Ne gibi kriterler arıyoruz? Bu sorulara basitçe cevap verebilmek adına bu yazıyı yazmak aklıma geldi. Hem anlaşılır hem de eğlenceli bir yazı olsun istedim. Şimdi öncelikle çeliğin temelinde demir ve karbonun karışımı olduğunu biliyoruz. Peki ama her demir karbon karışımı çelik mi oluyor? Hayır. Şöyle; demirin içindeki karbon azsa o çelik değil dövme demir oluyor, fazla ise de yine çelik değil dökme demir oluyor. Yani Demirin içindeki karbon oranı %0,02'den az ise dövme demir, %2'den fazla ise dökme demir. Dolayısıyla biz çelik istiyorsak bu iki oran arasında karbon içermesi gerekiyor. E o zaman hemen %2 olsun ne kadar çok karbon o kadar sert çelik, o kadar güzel çelik değil mi? Hayır. Doğru; karbon, demir ile karışıp çeliği oluşturuyor ve ne kadar fazla oranda oluyorsa o kadar sert bir çelik oluşturuyor. Çelikler kendi içlerinde çok teferruatlı şekilde ayrılsalar da temel olarak elimizde iki tip çelik var diyelim. Yumuşak çelik, sert çelik. Şimdi düşününce yumuşak çelik dayanıksız olacaktır, o yüzden sert çelik dayanıklı olacak, daha uzun süre keskin kalabilecektir. Pek de öyle değil. Nedeni şöyle; bol karbon, çeliği sert yapacaktır evet doğru. Ama çeliğin çok sert olması da iyi birşey değil. Neden? Çünkü çelik ne kadar sert olursa o kadar kırılgan olacaktır. Yani çok sert olmasının dayanıklılığıyla alakası yoktur. Aksine kırılgan yapısından dolayı risk oluşturacaktır. E peki yumuşak olunca iyi mi oluyor? Yine hayır. Biz sert çeliği neden istiyoruz? Yüksek keskinliğe çıkarabilmek için. Çeliğin yapısı ne kadar sert olursa v biçiminde bir ağız oluşturduğumuzu düşünelim, bizde o ağzı o kadar inceltebiliriz. Aksi taktirde elimizde yumuşak bir çelik olursa bir seviyeden daha fazla inceltemeyiz, çünkü hangi yüzü aşındırıcıya sürersek sürelim, ağız öbür tarafa dönecektir. Çünkü aşındırma ile yapılan bileme işlemi hep baskıya dayalıdır ve yumuşak çelik mikroskopik ağızda o baskıyı bir yere kadar kaldırabilir. Ama elimizde sert çelik varsa onu daha da ince hale gelene kadar bileyebilir ve daha ince dolayısıyla keskin bir ağız elde edebiliriz. Burada ince bir paragraf açarak nihai keskinliğin sadece sertlikle alakası olmadığını eklemek isterim. Sertlik yanında çeliğin tane ufaklığı ve tokluğunun da büyük önemi vardır ama bunlarla kafanızı karıştırmayacağım. Peki o zaman yumuşak çelik kötü mü yani, niye üretiliyor? Hayır tam tersi yumuşak çelik esnektir. Esneyebildiği için farklı kullanım alanları vardır. Misal köprüler, gökdelenler gibi. Ayrıca çeliğin içinde karbondan başka daha pek çok alaşım elemanı olduğunu düşünürsek bunu daha da ilerletebiliriz. Mesela silisyumu bol miktarda kullanırsak çeliğimiz daha da esnek olacaktır. Defalarca esneyip de kırılmayan kamyonet makas çelikleri, yaylar gibi. Dolayısıyla yumuşak ya da diğer değişle düşük karbonlu çeliği jelibon gibi düşünün. İstediğiniz gibi esnetin, ezin, çekiştirin, bükün kırılmayacaktır. Ama kolayca deforme edilip, delinebilir. Dolayısıyla bize yaramaz. Sert çelikte ise durum nedir ona bakalım. Sert çelik daha ince hale gelene kadar aşındırılabilir ve daha keskin ağız verebilir dedik. Ayrıca sert olduğu için deforme olmayacak, şeklini koruyacaktır. En güzel işte tam aradığımız bu bizim. Ama dedim ya çok sertlik iyi değil diye. Niye? Düşünün ki yumuşak çelik jelibonsa, sert çelik de çubuk kraker olsun. Yapı olarak tam tersi değil mi. Taş gibi sert, ne ezebilirsiniz, ne çekebilirsiniz, ne bükebilirsiniz, formunu korur ama bunları yapmaya çalışırsanız hemen kırılır. "Kırılır" İşte sorun burada. Çeliğe karbon yüklemesi yapılırsa daha sert olur. Ama daha sağlam olmaz. Çünkü sertlik ile sağlamlık farklı şeylerdir. Her sert olan şey sağlam demek değildir. Çünkü çubuk kraker kolayca kırılır, o zaman sağlam değildir. Kolayca kırılan çelik gereçler de bize usturada kullanışsızdır. Hem de en az yumuşak çelikler kadar. Çünkü darbe dayanımları düşük olacaktır, en ufak düşürmede, darbede kırılacaklardır. Baskıyı kaldıramaz, çatlarlar. Bileme esnasında kullandığımız aşındırıcı taş çok sert yapılı ise, bilenen mikro ağızda mikroskobik oranda kırıklar, kopmalar, çapaklara neden olacaktır. Bu da prüzsüz olmayan bir kesici ağız demek. Usturada ise konforsuz hatta belki tahrişli tıraş demek. Peki o zaman bize ne jelibon geliyor, ne çubuk kraker. E ne yapacağız. Bize hem kırılmayan, hem de sert olabilen bir şey lazım. Darbelere, düşmelere dayanıklı, ezilmeye, bükülmeye bir dereceye kadar dayanıklı. ama bunları verirken sertliğinden de çok feragat vermeyecek bir şey? bu ne olabilir? Nar değil tabi ki. Ne o zaman? Silgi Evet işte aradığımız bu. Silgi hem jelibonun esnekliğinden, hem de çubuk krakerin sertliğinden nasiplenen bir aparat. Belli bir oranda ezilip, bükülebiliyor ama kırılmıyor, aynı zamanda darbelere, düşmelere karşı da dayanıklı. İşte bunu çelik olarak düşünürsek bu hem sert hem de tok(sağlam) bir çelik. Peki çeliği karbon ekleyip sert yapabiliyoruz, nasıl tok yapabiliyoruz? Alaşım elemanları ile. Yani sadece demirle karbonu karıştırırsak bundan çelik elde edebiliyoruz. Bu çelikler de saf karbon çelikleri olarak adlandırılıyorlar. Karbonları yüksek orandaysa da yüksek karbonlu çelik olarak adlandırılıyorlar. Usturada on yıllarca böyle çelikten yapıldı. Evet keskindi, ama çok kırılgandı. Yeteri kadar sağlam değildi. Sonra ne oldu alaşım elemanları geldi, paslanmaz çelikler, alaşım çelikleri doğdu ve çelik her sert hem de sağlam oldu. Misal aluminyum eklendi, mangan eklendi, silisyum, nikel eklendi. Bunlar çeliği hem sert hem de tok yani darbelere karşı dayanıklı yaptılar. Çekmeye, esnemeye, çatlamaya, ezilmeye dayanıklı hale getirdiler. Üstelik paslanmaya karşı korudular. Haliyle ne oldu, hemen hemen tüm kesici gereçlerde karbon çeliklerden, alaşım çeliklerine geçilmeye başlandı. Usturada da bu böyle oldu. 50'lerden itibaren usturalarda da paslanmaz alaşım çelikleri yaygınlaşmaya başladı. Bugün sıfır olarak alacağınız usturaların çok büyük bir kısmı karbon çeliğinden üretilmektedir. Gerekçesi de yukarıdaki avantajlar. Jelibonun ve çubuk krakerin büyülü kombinesi olan silgi. E oldu o zaman biz olayı anladık, işte bize gerek böyle silgi gibi bir çelik. sert, sağlam. Hem keskin, hem de sağlam bir usturamız olacak. Olay budur diyorsunuz değil mi? Tam olarak değil. Az daha sabredin. Şimdi yüksek karbonlu çelik aldık sert bir çelik elde ettik. Üstüne bazı alaşım elemanlarını da ekledik ki bu çelik kırılmasın, çatlamasın tok bir çelik olsun. E peki soruyorum size bu bize yeterli mi? Ustura kullanıcıları olarak kendimize reva gördüğümüz anca bu mu? Beni anlamıyorsunuz, insanlar mutlu olsun istiyorum.. Hani bizim aşınma direncimiz? E şimdi usturamızın çeliği sert, keskin yapabiliyoruz. Ayrıca tok, içimiz rahat ufak darbelere baskılara karşı. E ama, o keskin ağzını koruyamadıktan sonra ne kadar işe yarar ki bunlar değil mi? "Nasıl yani, sert işte ağzı keskin kalmıyor mu?" diye soruyorsunuz değil mi? Evet sertlik belli bir nebzeye kadar tek başına etkili. Ama sertliği sadece karbon ile elde ediyorsak bu çubuk kraker gibi kırılgan bir sertlik. Dolayısıyla usturada bize tek başına yetmiyor. Dedik ya; "silgi güzel çelik gibi" diye. Şimdi yukarıdaki beyaz silgiyi düşünün. Ne güzel siler değil mi, tertemiz yapar? ama sildikçe ufak ufak ucundan yenmeye başlar ve o güzel dikdörtgen şeklini abuk bir şekle bırakır kullanıldıkça. Aha da böyle: Yazııık, hiç bir şey kalmamış delikanlıdan dersiniz. Bu neden oluyor? Silginin aşınma direnci zayıf, kolayca aşınabiliyor. Evet sert bir malzeme, evet kırılmayan, çatlamayan sağlam ve tok bir malzeme. Ama aşınma direnci düşükse yine olmuyor işte. Peki o zaman bize nihai olarak ne lazım? İşte bundan: sp 30 değil tabi ki. Sert silgi. O yukarıdaki beyaz "lüks" silgi yumuşacıktır. Çok güzel siler ama çabuk aşınır bilirsiniz. Bu ikinci silgi ise daha sert yapılıdır. O kadar çabuk aşınmaz, formunu daha uzun süre korur. Çünkü biraz daha serttir. Özetiyle aşınma direnci daha yüksektir. Hah işte şimdi bize çelik olarak da böyle birşey lazım. Hem esneyebilen, hem sert olabilen, hem sert olurken kırılmayacak, çatlamayacak ama aynı zamanda aşınmaya da dirençli. Yukarıda daha sert yeşil silgi daha dirençli dedim. E ozaman çelikte de, daha çok karbon mu kullanacağız aşınma direnci daha yüksek olsun diye? Hayır, karbon kırılgan yapıyor biliyoruz, ayrıca çok fazla karbon kullanırsak çeliğin gevrek sertliğinden dolayı işlenebilirliği de az olacaktır. İşte o zaman iş yine alaşım elemanlarına biniyor. Misal krom, molibden, vanadyum, tungsten, kobalt gibi. Özellikle duvar delmek için olan matkap uçlarını düşünün. Mat bir gri renkte olurlar, yüksek kobaltlıdırlar. Aşınmaya karşı çok dirençlidirler. Bu yazdığım alaşım elemanları çeliği karbon gibi gevrek kırılgan hale getirmeden sertlik verirler. Bu sayede çelik karbonun verdiği sertlik ve sağlamlığa ek olarak bunların da etkisiyle daha da sağlam ve dayanıklı olur. Bazıları tane yapısını ufaltıp, ısıya direnç de getirir ama onlar bizi çok ilgilendirmiyor. Tane yapısı başka zaman kendi başına işlenmeli. Bu yazdığım alaşım elemanlarının bir kısmı belli orada standart alaşım çeliklerinde de var. Dolayısıyla paslanmaz çelik usturalarda da var. Ama biz bunları daha da bol kullanıp, tam sert yeşil silgi misali mükemmel çeliğe doğru gitmek istersek, işte o zaman karşımıza takım çelikleri çıkıyor. Takım çelikleri, en basit anlatımla, başka çelikleri işlemek için yapılan çeliklerdir. Dolayısıyla hem oldukça sert, hem tok, hem de çok yüksek aşınma direncine sahip olmalıdırlar. İşte usturada da yüksek aşınma direnci; bize keskinliğini daha uzun süre muhafaza etme olarak dönecektir. Çünkü gerek cildimizin yapısı gerek sakallamızın yapısı düşünülürse tıraş olma işlemi, kesici ağız için tam bir aşındırma, zımparalama işlemidir. Sakal kıllarının aynı kalınlıktaki bakır teller ile aynı sertlikte olduğunu düşünürsek kullandığımnız usturanın ağzının aşınmaya karşı dirençli olmasının ne kadar önemli olduğu anlaşılacaktır. Bir usturayı ayda bir taşta tazelemek var, 3 ayda bir. Aşınma direnci ne kadar yüksek, yeniden bileme sıklığı o kadar az. İşte tam istediğimiz bulduk. Sert, sağlam ve aşınma direnci yüksek bir çelik. Üstelik bu durum sadece usturalar için değil çelik tüm kesici gereçler için böyle. Kullandığınız gereçte bu üç özelliğin aynı anda bulunması kaliteli çeliğe sahip bir gereç kullandığınızın göstergesidir. Bugün itibariyle takım çelikleri çelik tarihindeki en gelişmiş ve modern çelik tipleridir. Aynı zamanda tıraş dünyasında da kendilerine yer bulmuşlardır. Misal bir carbonsong thiers issard ustura çubuk kraker ise, bir dovo inox monami beyaz silgi, bir hart steel ustura ise yeşil pelikan silgidir. Eğer bugün ustura hala sıklıkla kullanılan bir tıraş gereci olsaydı, emin olun tıpkı 50lerde paslanmaz alaşım çeliğinin ustura dünyasında kendine yer açıp yaygınlaşması ve karbon çeliği ezmesi gibi, bugün takım çeliği standart alaşım çeliklerini ezip yaygınlaşacaktı. Ama bugün çelik ustura kullanımının artık sınırlı bir kesimle kısıtlanması ve güncel takım çeliklerinin pahalı olmasını yüzünden piyasada çok az oranda takım çeliğinden yapılan ustura var. Sonuç olarak çubuk krakerli, jelibonlu bu yazıyı okuduktan sonra, çelik hakkında en ufak bir bilgisi olmayan ve ustura alırken neye dikkat etmesi konusunda kararsız olan kumşularım alacakları usturanın çeliğinde ne önemli, ne tip çeliğe sahip usturaları alırlarsa ne gibi avantaj ve dezavantajlara sahip olacabilirler anlaşılmıştır diye düşünüyorum. Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) - crionics - 02/01/2014 Üstad son günlerde ustura yazılarını okuyup iç geçiriyor, sonra da çok zahmetli yapamam diyip kaçıyordum. Iyi yapmadın bu yazıyı yazmakla Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) - crionics - 02/01/2014 Bu arada cepten yazıyorum, yazıyı evde okuyacağım. Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) - Lord Sparhawk - 02/01/2014 (02/01/2014, Saat: 22:15)crionics Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Üstad son günlerde ustura yazılarını okuyup iç geçiriyor, sonra da çok zahmetli yapamam diyip kaçıyordum. Iyi yapmadın bu yazıyı yazmakla Vallaha komşum size de yaranamıyoruz, yazmıyoruz "yazsana" diyorsunuz, yazıyoruz "niye yazdın" diyorsunuz Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) - korhan - 02/01/2014 Lordum elinize sağlık teşekkürler. Usturacılar için benzersiz bir kaynak. Anlaıtm resimlerle daha eğlendirici hale gelmiş ve benim gibi demir çelik işlerinden anlmayan insan için bile örneklerle gayet güzel anlatılmış basit ve akılda kalıcı. Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) - crionics - 02/01/2014 (02/01/2014, Saat: 22:19)Lord Sparhawk Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Vallaha komşum size de yaranamıyoruz, yazmıyoruz "yazsana" diyorsunuz, yazıyoruz "niye yazdın" diyorsunuz Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) - Lord Sparhawk - 02/01/2014 (02/01/2014, Saat: 22:21)korhan Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Lordum elinize sağlık teşekkürler. Usturacılar için benzersiz bir kaynak. Sağol komşum. Yakın bir zamanda da çelikte tane boyutunun bizler için önemini yazacağım. Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) - theunnamed - 02/01/2014 Üstadım ellerinize sağlık, oldukça açıklayıcı teorik bilgiler ile aydınlattınız bizi. Ancaaak, aklıma takılan soru şu: Ben Thiers'in çubuk kraker, dovonun ise monami silgi olduğunu nasıl anlayacağım Teoride öğrendik ancak bakarak anlaşılmaz herhalde Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) - linguist - 02/01/2014 (02/01/2014, Saat: 22:22)theunnamed Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Üstadım ellerinize sağlık, oldukça açıklayıcı teorik bilgiler ile aydınlattınız bizi. Çok çalışmak lazım şahsen fizik kimya maden ve jeoloji mühendisleriyle bu konuları çok tartıştım ama onlar da bir yere kadar yuvarlak bilgi veriyor. Sonunda ne oldu deneme yanılmaya kaldım. Jelibon, çubuk kraker ve silgiyle çeliği anlamak :) - kazimdikici - 02/01/2014 Üstad bu teknik bilgileri herkes kolayca anlasın diyerek büyük emek vermişsin. Bu türden bilgiler pek bulunmuyor, bulunsa bile konuya hakim insanların dilinde yazıldığı için yeni başlayanlara yol gösterici olmuyor. Yazı için çok teşekkürler |