Sayın Hocalarım

[FirstClass]

Öncelikle Merhaba.

Ben biraz genç bir kardeşinizim. 25 yaşındayım. Bu zamana kadar da aslında traşla pek işim olmadı . Üniversite bittikten sonra freelance çalışmaya başladığım için sakal benim için bir hayat tarzı oldu. Bu genç yaşıma rağmen; kısa, uzun, top sakal, çember (: derken her türlü sakalı uzattım. Açıkçası jiletlerin değil belki ama şarjlı sakal bıyık düzelticilerin ustası oldum. Ancak benim için kamunun çanları çalmaya başladı Bu yüzden de; Mach 3 vb. kartuşlu aletlerle de yüzümü kazımaktan gerçekten tiksindiğim için alternatif bir yol arayışına girdim. 3 bıçaklı traş makinelerine kayar gibi oldum ama eskiden beri bu makineleri ne zaman denesem bir problemle karşılaştığım için vazgeçtim. Aklıma bir an için ustura almak geldiyse de ilk günden kendimi keseceğim düşüncesiyle hızla bu fikirden kurtuldum.

Sonuç olarak ( ve oldukça geniş çaplı bir araştırma sonrasında), çift taraflı jiletlere karar kıldım. Daha herhangi bir ekipman edinmedim. Hatta belki bazılarınız, önce ucuz ve çöpe atmakta sakınca görülmeyecek aletler almamı tavsiye edecek. Ancak ben bir kere alıp, hiç değilse 8-10 sene kullanabileceğim bir set oluşturmak istiyorum. Yaptığım her işte temel prensibim, en iyisini alıp en uzun kullanım ömrüyle kullanmaktır. Bir malın ucuzunu alıp her sene değiştirmeyi seven birisi değilim.

Hatta bu tanışmaya bir soruyla dahi başlayabilirim çünkü bu tanışma mesajı sonrasında sorularımı tam olarak nerede sorabileceğimden dahi emin değilim.

Mühle'nin traş setleri sizce ne kadar mantıklı olur? Başlangıç için içerisinde hem saf porsuk fırçası, hem Mühle kalitesiyle traş bıçağı, hem bunları asarak kurutabileceğim standı, hem de krom güzel bir karıştırma kasesi geliyor. Forumda biraz arattım ama setlerle ilgili çok bir paylaşım bulamadım. Set olarak geldiği için de gözüme de hoş gözüktü. Mühle gibi bir marka bunu set haline getirdiyse, bunun üzerine uzun uzadıya düşünüp karar vermiş olacakları fikrindeyim.

Bunların yanına da yıllardır marketlerde görüp merak ettiğim, ancak yaptığım yığınla araştırma üzerine; yabancıların almak için çaba sarfettiği, bizim ise 2 adım ötemizde satılıp değerini belki bilemediğimiz Arko berber kreminden alacağım. Yüzü biraz kuruttuğu söyleniyor ama oldukça yağlı bir cilde sahibim. Bir sıkıntı yaratacağını sanmıyorum. Ayrıca traş sonrası için yine Arko'nun aftershave balmlarına bakacağım. L'occitane tavsiye edildiğini gördüm ama internet üzerinde fiyatları biraz anlamsız geldi bana. Mağazasında gidip, görüp almak istiyorum.

Bunun haricinde tonla video izledim. Bu işi az çok başarabileceğimi düşünüyorum. Böyle bir sistemle de sabahları işkenceye dönüşebilecek bir eylemi, biraz daha keyifli hale getirebileceğime inanıyorum.

Bu genç kardeşinize tavsiyeniz varsa lütfen eklemekten çekinmeyin.

Ayrıca tekrardan selamlar ve saygılar diliyorum. Her forumda bir söz olur. Saat forumlarında iyi saatlerinizi göstersin denir . Burada da benzer bir şekilde kesiksiz traşlar dileyerek umarım forum adabına uyuyorumdur

[kokopelli]

Hoşgeldiniz.

Şüphesiz Muhle ürünleri uzun ömürlü, şık ürünlerdir. Kafa seçenekleri sınırlı olduğu için ya kimisi için ideal, kimisi için işe yaramaz bulunan R89 kafasıyla ya da kimisini mest eden, çoğunun betini benzini attıran R41 kafasıyla alacaksınız. Sakalınız çok radikal özelliklerde değilse doğal seçim, ben R89 kafa ile (kapalı tarak) alıp alışmanızı tavsiye ederim. Neden derseniz, ilk birkaç kullaniminizda açıyı tutturamayip işlevsiz bir alet atfetmeniz olası. Ama alışınca da diğerlerini neden aldım diye sorduruyor insana.

Fırça konusu biraz daha karışık. Mesela pure badger fırçaları sevmeyebilirsiniz. Fazla laçka veya fazla çizici gelebilir. Finest veya silvertip fırça almanız daha iyi olabilir. Veya doğal hayvan kılının kokusunu, önceden islat, sonra kurut vs nazını çekmek istemeyebilirsiniz. Muhle'nin sentetikleri genellikle çok iyidir, sentetik tercih edebilirsiniz.

Sabun/krem de zevk işi doğal olarak. Sarf malzemesi olacağı için benim tavsiyem ulaşabildiğiniz tüm modelleri zaman içinde denemeniz, kendiniz karar vermeniz yönünde. Mesela hesaplı diye bir ürünü stoklamayın, veya deneyeceğim diye (bazıları gibi) 20-30 Sabunu aynı anda almayın derim.

Belki en önemlisi de, tıraş aleti, jilet, firca veya sabun, her ürünün bir alışma süresi, huyunu suyunu öğrenme, ona göre en ideal haliyle kullanma zamanı var. Acele etmeyin derim. Hele madem tıraş aletini, fırçayı değiştirmeyi pek düşünmüyorsunuz, kavgada bir sıfır öndesiniz diyebilirim

~SB

[FearOfATG]

Hoşgeldiniz, düşünceniz güzel ama hangi ürün sizi ne kadar tatmin edecek sorusu var ortada. Sizi memnun etmeyecek bir ürünü ne kadar kullanabilirsiniz ki? Ya da cildiniz mild alet mi sevecek yoksa agresif mi? Bunlar deneyip yapılmadan öğrenilecek şeyler değil kesinlikle. Bu yüzden hele bir de bu işi sever ve zevk haline getirirseniz zaten kendiniz hep yeni şeyler denemeye yöneleceksiniz. Ben başlangıç seti edinip denemenizi tavsiye ederim. Mild bir mingshi ve ona göre agresif sayılan bir rimei ile sezonu açabilirsiniz.

Nokia 3310 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi.

[manuple]

Hoşgeldiniz.

Eskişehir'de olsaydınız

https://www.razorus.com

gitmenizi önerirdim.

Değilseniz de web sayfasını ziyaret etmenizde fayda var.

Tabi ki üstatların size yapacakları önerileri de okumanız tavsiyesiyle..

[ArdıçKatranı]

Hoş geldin genç kardeş,

Her ne kadar Mühle Setler şık görünse de tıraş tarzını belirlemeden bir set almanı tavsiye etmem. Belki R89 kafa çok yumuşak, R41 kafa da çok agresif gelecek sana, birkaç değişik alet denemeden ilerde bozmak isteyeceğin bir seti alma. Başlangıç için Merkür Progress ya da Parker Variant gibi bir ayarlı alet al, elin – cildin neyi tercih ediyor belirle, ona göre hareket et. Zaten set alsan da farklı aletler denemek isteyeceksin, ayarlılar sana tek alette birden fazla kesim türü sağlayacaktır.

Keyifli tıraşlar, hoş sohbetler dilerim.

[KAYHAN]

Aramıza hoşgeldiniz benim size önerim alet konusunda Rimei veya Wilkinsondan ziyade  genel olarak geleneksel tıraş dünyasında kabul görmüş yeni veya vintage aletler arasından seçim yapmanız , sonuçta tıraşta acemilik olmaz aletlere yabancılık olabilir bir iki tıraş sonra oda geçer tavsiyem tek aletle devam edecekseniz biraz zorda iyi bir alet tavsiye ederim yeni aletler hakkında kullanmadığım için önerim yok ama vintage aletler içinde başlangıç olarak ben Gillette Slim veya Gillette Blackbeauty önereceğim.Almadan önce biraz araştırın acele etmeyin.

[F_16]

Şu aşamada usturaya pek bulaşmayın ilerleyen dönemlerde yardımcı oluruz

[George smiley]

Artık hiç birini kullanmadığım ucuz yollu wilkinson sword tıraş aleti, yaprak jilet, fırça ve sabundan sonra ben de mühle setlerden birini edinmiştim. Saf porsuk fırçalar oldukça batıyor, best badger aldıktan sonra rotasyondaki yedek fırçam oldu, silvertip gelince yüzüne bakmaz oldum. Yine de mühle kalitesi hatırına arada kullanıyorum, kalitesiz bir saf porsuk olsa muhtemelen hiç kullanmazdım. R41 jiletli tıraş aletini seviyorum ama oldukça agresif ve günlük kullanıma pek uygun değil bence. Bu nedenle 89lara bakmanı tavsiye ederim. Tıraş tası görünüm olarak gayet şık fakat bana boyut olarak küçük geliyor. Stant ise gayet şık ve kullanışlı.

Sonuç olarak mühle set almakta ısrarlı isen fırça saf porsuk olmasın ve tıraş aleti r41 olmasın bence. Yine de set almak yerine parça parça almak daha mantıklı olabilir. Set işi sanki hediye almak için var gibi geliyor bana. Bizim gibi hobiciler için pek verimli değil. Ama dolapta çok şık durduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

[FirstClass]

Arkadaşlar herkese tek tek cevap veremedim ama bu konuyu açtığımdan beri ben de yaptığınız öneriler ışığında araştırmalarımı yaptım ve Mühle'nin bir setiyle devam etmeye karar verdim. Mühle Türkiye distribitörü olan firma, R89 denen başlığa sahip setlerden getirmiş. Bunlar da kapalı taraklı ve oldukça rahat. Reçine olan setlerden aldım. Setin içeriğinde de saf porsuk fırça bulunuyor. Daha bugün kargosu teslim edildi. Diğer ekipmanlar gelmeden dayanamadım hemen denedim. İçerisinden 1 adet Mühle'nin kendi jileti çıktı. Agresiflik açısından ne kadar keskin olduğunu, daha ilk geleneksel traş deneyimim olduğu için bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim ki ben bu yaşıma kadar bu kadar kusursuz traş olmadım. Daha elimde düzgün bir traş sabunu dahi yoktu. Basit bir traş köpüğü kullandım. Öğrendiğim her şeyi uyguladım (fırçayı ılık suda bekletmek, bıçağı sıcak suda tutmak, öncesinde sıcak duşa girmek, köpüğü yüze iyice yaymak, fırçayı fazla bastırmamak, bıçağı 30 derece açıyla tutmak vs. vs.) ve gerçekten 4-5-6 bıçaklı kartuşlu jiletlerden sonra yüzüm adeta bayram etti. 10 günlük sakalımı dahi bastırmadan yağ gibi söktü attı. Üstelik ben jiletten biraz korkuyordum. Ancak hiç korktuğum gibi çıkmadı. Kesilen bir yer dahi olmadı. 2. perdeye bile cesaret edip soldan sağa-sağdan sola şeklinde aldım ve gerçekten pürüzsüz bir traş oldu. Daha elim alışmadığı için illaki bir miktar daha uzun kalan yerler oldu tabii ki ama sonuç olarak kartuşlu jiletlere oranla hem keyifli, hem konforlu hem de son derece temiz bir traş yapmış oldum.

extrashaving'den envai çeşit jilet ve benim için olmazsa olmaz Arko sabun, İHA kan taşı kalemi ve şap taşı istedim. Ayrıca tıraş sonrasında kullanmak için nivea'nın kremini aldım. Nişanlım da sağolsun Tom Ford Black Orchid tıraş kremi hediye etti . Jiletlerim geldiğinde adeta ufak bir çeyiz oluşturmuş oluyorum.

Forumda buna vesile olan sizlere ve genel olarak bütün forum ahalisine, bu işe bilerek ya da bilmeden ön ayak olduğunuz çok teşekkür ederim. Mühle'nin de tıraş setinden inanılmaz memnun kaldım. Verdiğim paranın son kuruşuna kadar değdi diyebilirim . Zaten yılda 200-300 bir traş makinesinin başlığına ve temizleme suyuna vermekten ya da her yıl bir o kadar traş köpüğüne ve kartuşlu jilete para vermek yerine gidip Mühle'den en kalitelisini almak bana daha mantıklı geliyor.

Ürünler geldiğinde ufak bir fotoğraf paylaşıp aranıza katılmayı umuyorum . Hayırlı tıraşlar diyeyim.

[dikdik_s]

@FirstClass
Kardesim ezberleme gibi ogrenmek yerine mantıgını acıklarsam daha kalıcı ve anlasılır diye umuyorum. Ogrendigim seyler olarak yazdıklarını kendimce acıklamak istedim.

-fırçayı ılık suda bekletmek:
Dogal kıl su emer, tıras esnasında ugraıp yaptıgımız kopugumuzu emmesin diye ve kıllar suya doyup biraz yumusasın diye, loftun yarısına kadar seviyede bir sure suda bekletiriz. İlla sıcak ılık olacak diye birsey yok. Yazın ozellikle soguk suda bekleten cokca arkadasımız vardır. Tahrise acık hassas ciltli arkadaslarada soguk su ile tırası tavsiye ederiz.

-bıçağı sıcak suda tutmak:
Bunun tırasa hic bir faydası yoktur. Sıcak su ile tırası sevenler makinayı yuzlerine degdirince irkilmemek icin yapıyorlardır.

-öncesinde sıcak duşa girmek:
Sakalı yumusatmak icin onerdigimiz, kendiminde yaptıgı bir eylemdir. Ama bunun aksini iddia eden, yumusak sakalın egilip bukulerek jiletten kactıgı, sert sakalın daha iyi kesildigini iddia edenler vardır. Banyo yaparken genelde sıcak su kullandıgımız icin, fırca mevzugunda bahsettigim gibi tahrise meyilli hassas ciltli arkadasların kendilerinin tecrube etmesi eger daha iyi sonuc veriyorsa banyo oncesi tıras olmaları daha iyi olur.

-köpüğü yüze iyice yaymak:
Kopugu zaten yuzumuze iyice yayacagız ama onemli olan biraz yuzde kopugu calıstırmaktır. Tıras sabununun icerigindeki esansiyel yagın cilde emilmesi, sakal aralarına kopugun iyice girmesi vs. icin her halukarda fırca ile yuzunuzde bir sure calısın yedirin.

-fırçayı fazla bastırmamak:
Fırcayı bastırın agalar sorun yok. Bastırınca acılır fırca en kotusu. Kopurttugunuz fırcanız bolca su ihtiva eder. Once bastırmadan kopugu yuzde dagitmak, sonra hafif baskıyı arttırarak fırca icindeki suyu cıkarmak kopugu nemlendirerek yuzde calısmaktır dogrusu. Onemli olan makinayı bastırmamak.

-bıçağı 30 derece açıyla tutmak:
Muhendis bir adam olarak sana elimle net olarak 30 dereceyi gosteremem. 25mi olur 35mi olur bilemem ama kesin 30 diyemem. O yuzden bu tarz soylemleri ogretici bilgi olarak hic gormedim ve kullanmadım. Her tıras aletinin kendince bir tutma acısı var, tırasınıza veya aleti tutus acınıza cok odaklanmayın, elinize alıp yuzunuzde bir iki cekis yaptıgınızda o makinanın tatlı kestigi, ne jileti cok yuzunuzde hissedeceginiz ne de hic hissetmediginiz, 2'sinin arası tatlı yumusak bir olcusu var. O noktayı hissettiginiz an ve/veya Safety razor dememizin nedeni koruma barına cildinizi dayadıgınızı hissettiginiz an dogru acıdır.
Bu tutus acısını once bastırmamayı ogrendikten sonra cok daha kolay bulacaksınız.Bastıran adam acısı dogrumu acaba diyor, bastırmayan adam bir sekilde cok rahat o acıyı buluyor.

Umarım hissederek daha iyi anlaman icin yardımcı olabilmisimdir.
Saygılar.