Sanat ve Edebiyat Köşesi
#51
İp çivi ve tahta. Filografi denemesi olarak ebruli ipden at yaptım. 5ab23f4aa7e1bb76716eed697e8ddb75.jpg

LG-M700 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
youtube.com/Berberbey
Cevapla
#52
(03/06/2020, Saat: 18:14)Berberbey Adlı Kullanıcıdan Alıntı: İp çivi ve tahta. Filografi denemesi olarak ebruli ipden at yaptım. 5ab23f4aa7e1bb76716eed697e8ddb75.jpg

LG-M700 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Elinize sağlık. Çok hoş olmuş.
bir yıl daha bitiyor
düşlerim,tasarılarım,yarım kalmış onca şey
her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden
bana mı öyle geliyor yoksa daha hızlı mı ilerliyor zaman
insan yaşlanırken?
Cevapla
#53
Filografi balık denemem. 7b198a1aeb9abde729bcc8e08f927937.jpg

LG-M700 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
youtube.com/Berberbey
Cevapla
#54
Carl Sagan'ın şu görüntü için kurduğu cümleler her okuduğumda ruh halimi alt üst eder.
images.jpg
Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, yoz siyasetçi, her süperstar, her "yüce önder", her aziz ve günahkâr onun üzerinde - bir günışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde.
Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya çok küçük bir sahne. Bütün o generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün, kazandıkları zaferle bir toz tanesinin bir anlık efendisi oldular. O zerrenin bir köşesinde oturanların başka bir köşesinden gelen ve kendilerine benzeyen başkaları tarafından uğradığı bitmez tükenmez eziyetleri düşünün, ne çok yanılgıya düştüler, birbirlerini öldürmek için ne kadar hevesliydiler, birbirlerinden ne kadar çok nefret ediyorlardı.

Böbürlenmelerimiz, kendimize atfettiğimiz önem, evrende ayrıcalıklı bir konumumuz olduğu hakkındaki hezeyanımız, hepsi bu soluk ışık noktası tarafından yıkılıyor. Gezegenimiz, onu saran uzayın karanlığı içinde yalnız bir toz zerresi. Bu muazzam boşluk içindeki kaybolmuşluğumuzda, bizi bizden kurtarmak için yardım etmeye gelecek kimse yok.

Dünya, üzerinde hayat barındırdığını bildiğimiz tek gezegen. En azından yakın gelecekte, gidebileceğimiz başka yer yok. Ziyaret edebiliriz, ama henüz yerleşemeyiz. Beğenin veya beğenmeyin, şu anda Dünya sığınabileceğimiz tek yer.

Gökbilimin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de insanın kibrinin ne kadar aptalca olduğunu bundan daha iyi gösteren bir fotoğraf yoktur. Bence, birbirimize daha iyi davranma sorumluluğumuzu vurguluyor, ve bu mavi noktaya, biricik yuvamıza.
Cevapla
#55
(16/06/2020, Saat: 14:23)sfenks Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Carl Sagan'ın şu görüntü için kurduğu cümleler her okuduğumda ruh halimi alt üst eder.
images.jpg
Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, yoz siyasetçi, her süperstar, her "yüce önder", her aziz ve günahkâr onun üzerinde - bir günışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde.
Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya çok küçük bir sahne. Bütün o generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün, kazandıkları zaferle bir toz tanesinin bir anlık efendisi oldular. O zerrenin bir köşesinde oturanların başka bir köşesinden gelen ve kendilerine benzeyen başkaları tarafından uğradığı bitmez tükenmez eziyetleri düşünün, ne çok yanılgıya düştüler, birbirlerini öldürmek için ne kadar hevesliydiler, birbirlerinden ne kadar çok nefret ediyorlardı.

Böbürlenmelerimiz, kendimize atfettiğimiz önem, evrende ayrıcalıklı bir konumumuz olduğu hakkındaki hezeyanımız, hepsi bu soluk ışık noktası tarafından yıkılıyor. Gezegenimiz, onu saran uzayın karanlığı içinde yalnız bir toz zerresi. Bu muazzam boşluk içindeki kaybolmuşluğumuzda, bizi bizden kurtarmak için yardım etmeye gelecek kimse yok.

Dünya, üzerinde hayat barındırdığını bildiğimiz tek gezegen. En azından yakın gelecekte, gidebileceğimiz başka yer yok. Ziyaret edebiliriz, ama henüz yerleşemeyiz. Beğenin veya beğenmeyin, şu anda Dünya sığınabileceğimiz tek yer.

Gökbilimin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de insanın kibrinin ne kadar aptalca olduğunu bundan daha iyi gösteren bir fotoğraf yoktur. Bence, birbirimize daha iyi davranma sorumluluğumuzu vurguluyor, ve bu mavi noktaya, biricik yuvamıza.

çok güzel yazmış. aslında bu hayatın bakmamız gereken bir yönü. mesela ben duruma göre iki türlü kendimi motive ederim. eğer her şeyin boş olduğunu, aslında ne kadar aciz olduğumuzu hissetmek istersem; sırtüstü uzanırım, gözlerimi kapatırım, sanki ruhumun bedenimden ayrılıp havalandığını ve havalandıkça dünyadaki her şeyin ne kadar da küçüldüğünü görürüm, bu şekilde uzaya kadar çıkarım, bırakın insanları ve içindekileri dünyanın bile ne kadar küçük olduğunu görürüm, aslında ne kadar da aciz olduğumuzu, bundan dolayı yaşama dair her şeye daha olgun ve duyarlı yaklaşmamız gerektiğini, bir gün benim de tıpkı bundan önce yaşayan ve ölen, önemli veya önemsiz görülen milyarlarca insan gibi bu dünyadan yok olacağımı, aslında her birimizin denizdeki kum tanelerinden farklı olmadığını, farkımız olsa dahi sadece bazı kum tanelerinin daha iri veya parlak göründüğü kadar olabileceğini anlarım ve ruhumun tekrar yavaş yavaş kendime doğru geldiğini hayal edip içime girince gözlerimi açarım. bazen de kendime güvenmem ve başarmam gereken işler olduğu durumlar olur, o zaman da şöyle derim; insanlara bak, senden fazla bir şeyleri yok, kimisi belki biraz daha akıllı ve becerikli ya da maddi olanakları ve çevresi güçlü ama kimisi de daha akılsız ve olanakları kısıtlı ya da sana göre eksik olan uzuvları var, yani sen de aşağı yukarı eşit şartlara sahipsin, öyleyse başarının gerçekten istemek ve çalışmaktan geçtiğini unutma, böyle bir sürü örnek var, sen de inanarak iste ve bu uğurda elinden geleni yap, o zaman olacağı varsa olacaktır, olmuyorsa da belki daha iyisi olacağı içindir. işte böyle komşular, biz de şuan hayat treninin içerisindeyiz ve durağına gelen inecek, onların yerine de yeni yolcular binecek, ta ki o tren yolun sonuna gelinceye kadar...
TemeT NoscE
Cevapla
#56
(16/06/2020, Saat: 14:23)sfenks Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Carl Sagan'ın şu görüntü için kurduğu cümleler her okuduğumda ruh halimi alt üst eder.
images.jpg
Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, yoz siyasetçi, her süperstar, her "yüce önder", her aziz ve günahkâr onun üzerinde - bir günışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde.
Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya çok küçük bir sahne. Bütün o generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün, kazandıkları zaferle bir toz tanesinin bir anlık efendisi oldular. O zerrenin bir köşesinde oturanların başka bir köşesinden gelen ve kendilerine benzeyen başkaları tarafından uğradığı bitmez tükenmez eziyetleri düşünün, ne çok yanılgıya düştüler, birbirlerini öldürmek için ne kadar hevesliydiler, birbirlerinden ne kadar çok nefret ediyorlardı.

Böbürlenmelerimiz, kendimize atfettiğimiz önem, evrende ayrıcalıklı bir konumumuz olduğu hakkındaki hezeyanımız, hepsi bu soluk ışık noktası tarafından yıkılıyor. Gezegenimiz, onu saran uzayın karanlığı içinde yalnız bir toz zerresi. Bu muazzam boşluk içindeki kaybolmuşluğumuzda, bizi bizden kurtarmak için yardım etmeye gelecek kimse yok.

Dünya, üzerinde hayat barındırdığını bildiğimiz tek gezegen. En azından yakın gelecekte, gidebileceğimiz başka yer yok. Ziyaret edebiliriz, ama henüz yerleşemeyiz. Beğenin veya beğenmeyin, şu anda Dünya sığınabileceğimiz tek yer.

Gökbilimin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de insanın kibrinin ne kadar aptalca olduğunu bundan daha iyi gösteren bir fotoğraf yoktur. Bence, birbirimize daha iyi davranma sorumluluğumuzu vurguluyor, ve bu mavi noktaya, biricik yuvamıza.

Soluk Mavi Nokta. Kitabı okuduğunda da , belgeselde izlediğimde beni çok etkilemişti. Kendi kendimize söylediğimiz o "her şey insanlar için" yalanını ne kadar güzel boşa çıkardığı. Evreni oluşturan maddeler ile aynı olmamıza rağmen kendimizi farklı sanmamızın ne kadar anlamsız olduğunu. En fazla iki nesil sonra hiç birimizin adının hatırlanmayacağını (evren için yapılmış bilimsel ve güzel sanatsal işleri yapan kişiler hariç).
Ve der ki Oruç ARUOBA
Kalabildiğimiz
Tek
Yer,
Ötekilerin
Bellekleridir.
Cevapla
#57
Ben bu güzel yazıları nasıl atlamışım. Çok sevdiğim bir eserdir. Teşekkürler.
bir yıl daha bitiyor
düşlerim,tasarılarım,yarım kalmış onca şey
her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden
bana mı öyle geliyor yoksa daha hızlı mı ilerliyor zaman
insan yaşlanırken?
Cevapla
#58
https://www.matematiksel.org/soluk-mavi-nokta/
Cevapla
#59
Bre hey cahil, hey laftan anlamaz,
Yaptığın hep boş lakırdı, boş yere avaz,
Anlayana sivrisinek saz da, buna soksan da saz,
Atın şu iti gardaşlar ortam şenlensin,
Kendi içinde kavrulur, gözümüz dinlensin.



Redmi Note 8 Pro cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
bir yıl daha bitiyor
düşlerim,tasarılarım,yarım kalmış onca şey
her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden
bana mı öyle geliyor yoksa daha hızlı mı ilerliyor zaman
insan yaşlanırken?
Cevapla
#60
(15/08/2020, Saat: 19:34)ahraz Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Bre hey cahil, hey laftan anlamaz,
Yaptığın hep boş lakırdı, boş yere avaz,
Anlayana sivrisinek saz da, buna soksan da saz,
Atın şu iti gardaşlar ortam şenlensin,
Kendi içinde kavrulur, gözümüz dinlensin.



Redmi Note 8 Pro cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi





Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Ekonomi Köşesi ihtilaf 751 726,803 03/03/2020, Saat: 14:43
Son Yorum: dikdik_s
  Sıcak fırsatlar köşesi BigHillMe 209 245,167 11/05/2015, Saat: 18:22
Son Yorum: ynspektas
  Yazı-çizgi-edebiyat zorba58 37 36,491 06/12/2014, Saat: 03:56
Son Yorum: eskiuyemnt

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: