02/10/2020, Saat: 05:18
Merhaba değerli forum üyeleri, bi süredir formu uzaktan takip ediyorum. Devlet memuruyum, 36 yaşında ve 2 çocuk babasıyım. Paylaştığınız bilgiler, tecrübeler, fotoğraflar, muhabbetler çok düzeyli, çok beyefendice ve centilmence. Bi klas var. Dahil olunmalı, daha fazla seyirci kalınmamalı dedim ve üye oldum.
Geleneksel tıraşa 7 yıl önce, çocukluk arkadaşım olan berberime şu arko çubuk sabunları kaseye nasıl basıyorsun diye sormamla başladı. Elinde 2 tane plastik kase varmış. Birine sabun bastı, diğerini de sıcak su kabı yaparsın dedi. Markasız bi de domuz fırça hediye etti. Ben jeli, köpüğü bıraktım, berber usülü tıraş oluyorum diye mutluydum. Tıraştan keyif almaya başlamıştım çünkü yüzümde sıcacık fırçayla köpük yapıyodum. Ama köpük yaptıktan sonra herhangi bir keyif aldığımı hatırlamıyorum. Çünkü 3 bıçaklı kullanıyordum.
Tıraştan sonra yüzümde hala bıçak geziniyormuş gibi hissettiğim için, dedim heralde artık 5 bıçaklı oynar başlıklıya geçmeliyim dedim. Sonuçta teknoloji gelişiyo, adamlar daha iyisini yapıp 5 bıçaklıyı çıkarmışlar. Reklamlarında dünyaca ünlü starlar oynuyo. Trilyoner adam da o kartuşlu aleti kullanıyo, sen de kullanabiliyosun. 7 bıçaklı yok ki neticede piyasada. 3 mü, 5 mi, 7'li çıkacak mı derken tek jilet tutan aletlere çıktı yollar. İnternette gülümsüyerek dedemin kullandığı aletlere bakıyodum, bunlar mı kaldı Allah aşkına diye alaycı bi ifadeyle de. Bu aletleri kullanacağıma hiç ihtimal vermiyorum.
Sonra bişeyler oldu, nasıl bi büyüye kapıldım anlamadım. Açıp açıp aletlere bakıyorum. Bu kadar marka olabilir mi. Eskide kalmış bi tıraş aleti. Önyargılar, yönlendirmeler, yetersiz tanıtım. İşte denk gelirse geleneksel tıraşın aslında ne olduğunu farkedebiliyosun.
Galiba her erkekte bi geleneksel tıraş içgüdüsü var diye düşünüyorum. Yoksa bu kadar adamın burada ne işi var. Bu aletler, fırçalar, diğer kozmetik ürünleri olsun çok farklı bi çekim gücü var. Jelle, köpükle eziyete dönüşmüş bi tıraş ritüeli yaşayan insanların yanında, burada tıraşı günün en keyifli anına dönüştürmüş bir topluluk var.
Kime nasıl anlatılır bu bilmiyorum. Uzaktan izlememin en büyük nedeni de bu sanırım. Tıraş olmaktan kim nasıl keyif alabilir ki?, bunu anlatmak ve anlaşılmak gerçekten çok sıkıntılı. İnsanlar için hız ve pratiklik önemli, keyif almak zaman kaybı. Sanki kazandığı zamanda atomu parçalamaya, ülkeyi kurtarmaya çalışıyormuşçasına "3'ü 1 arada varken niye filtre kahve yapmakla uğraşıyorsun?" diyen arkadaşlarıma ben geleneksel tıraş konusunu nasıl açacağım bilmiyorum. Sırf bu yüzden telefondan veya bilgisayardan geleneksel tıraş ile ilgili bişeylere bakarken biri yanıma geldiğinde ekranı görmemeleri için uğraşıyorum. Bilgimiz arttıkça belki biz sokarız insanların gözüne ama şimdilik temkinli ve ürkek ilerliyorum, maalesef.
Keşke şu bilmem kaç bıçaklı, orası burası oynayan, sadece para kazanma odaklı icat edilmiş, insanlarında bilinçsizce ya da işine geldiği için kullandığı kartuşlu aletler olmasadaydı da, herkesin babasından dedesinden kalma yadigarları, çeşit çeşit usturaları olsaydı. İş yerinde herkes birbirine sabah nasıl tıraş olduğunu anlatsaydı, fırça, sabun muhabbetleri dönseydi. Şimdi çevrenizde, işyerinizde erkekler arasında tıraş ile ilgili bi muhabbet geçiyo mu, siz hariç herkes için hatırlamak dahi istenmeyen bi an. Ne güzel olmaz mıydı. Biz de sıkıntıya girmezdik
Burası bu bakımdan çok değerli. Paylaşmadan, anlatmadan olmuyor. Buluşup görüşen üyelerimizi görüyorum, jenerasyon farkına rağmen ortak bir dil var. Saygı, sevgi ve hürmet var. Bu formun buralara gelmesinde katkıda bulunan, bu ortamın sağlanmasında emeği geçen her üyeyi takdir ediyorum. Umarım ben de foruma katkı sağlayabilirim.
Tıraş heyecanınız daim olsun.
Geleneksel tıraşa 7 yıl önce, çocukluk arkadaşım olan berberime şu arko çubuk sabunları kaseye nasıl basıyorsun diye sormamla başladı. Elinde 2 tane plastik kase varmış. Birine sabun bastı, diğerini de sıcak su kabı yaparsın dedi. Markasız bi de domuz fırça hediye etti. Ben jeli, köpüğü bıraktım, berber usülü tıraş oluyorum diye mutluydum. Tıraştan keyif almaya başlamıştım çünkü yüzümde sıcacık fırçayla köpük yapıyodum. Ama köpük yaptıktan sonra herhangi bir keyif aldığımı hatırlamıyorum. Çünkü 3 bıçaklı kullanıyordum.
Tıraştan sonra yüzümde hala bıçak geziniyormuş gibi hissettiğim için, dedim heralde artık 5 bıçaklı oynar başlıklıya geçmeliyim dedim. Sonuçta teknoloji gelişiyo, adamlar daha iyisini yapıp 5 bıçaklıyı çıkarmışlar. Reklamlarında dünyaca ünlü starlar oynuyo. Trilyoner adam da o kartuşlu aleti kullanıyo, sen de kullanabiliyosun. 7 bıçaklı yok ki neticede piyasada. 3 mü, 5 mi, 7'li çıkacak mı derken tek jilet tutan aletlere çıktı yollar. İnternette gülümsüyerek dedemin kullandığı aletlere bakıyodum, bunlar mı kaldı Allah aşkına diye alaycı bi ifadeyle de. Bu aletleri kullanacağıma hiç ihtimal vermiyorum.
Sonra bişeyler oldu, nasıl bi büyüye kapıldım anlamadım. Açıp açıp aletlere bakıyorum. Bu kadar marka olabilir mi. Eskide kalmış bi tıraş aleti. Önyargılar, yönlendirmeler, yetersiz tanıtım. İşte denk gelirse geleneksel tıraşın aslında ne olduğunu farkedebiliyosun.
Galiba her erkekte bi geleneksel tıraş içgüdüsü var diye düşünüyorum. Yoksa bu kadar adamın burada ne işi var. Bu aletler, fırçalar, diğer kozmetik ürünleri olsun çok farklı bi çekim gücü var. Jelle, köpükle eziyete dönüşmüş bi tıraş ritüeli yaşayan insanların yanında, burada tıraşı günün en keyifli anına dönüştürmüş bir topluluk var.
Kime nasıl anlatılır bu bilmiyorum. Uzaktan izlememin en büyük nedeni de bu sanırım. Tıraş olmaktan kim nasıl keyif alabilir ki?, bunu anlatmak ve anlaşılmak gerçekten çok sıkıntılı. İnsanlar için hız ve pratiklik önemli, keyif almak zaman kaybı. Sanki kazandığı zamanda atomu parçalamaya, ülkeyi kurtarmaya çalışıyormuşçasına "3'ü 1 arada varken niye filtre kahve yapmakla uğraşıyorsun?" diyen arkadaşlarıma ben geleneksel tıraş konusunu nasıl açacağım bilmiyorum. Sırf bu yüzden telefondan veya bilgisayardan geleneksel tıraş ile ilgili bişeylere bakarken biri yanıma geldiğinde ekranı görmemeleri için uğraşıyorum. Bilgimiz arttıkça belki biz sokarız insanların gözüne ama şimdilik temkinli ve ürkek ilerliyorum, maalesef.
Keşke şu bilmem kaç bıçaklı, orası burası oynayan, sadece para kazanma odaklı icat edilmiş, insanlarında bilinçsizce ya da işine geldiği için kullandığı kartuşlu aletler olmasadaydı da, herkesin babasından dedesinden kalma yadigarları, çeşit çeşit usturaları olsaydı. İş yerinde herkes birbirine sabah nasıl tıraş olduğunu anlatsaydı, fırça, sabun muhabbetleri dönseydi. Şimdi çevrenizde, işyerinizde erkekler arasında tıraş ile ilgili bi muhabbet geçiyo mu, siz hariç herkes için hatırlamak dahi istenmeyen bi an. Ne güzel olmaz mıydı. Biz de sıkıntıya girmezdik
Burası bu bakımdan çok değerli. Paylaşmadan, anlatmadan olmuyor. Buluşup görüşen üyelerimizi görüyorum, jenerasyon farkına rağmen ortak bir dil var. Saygı, sevgi ve hürmet var. Bu formun buralara gelmesinde katkıda bulunan, bu ortamın sağlanmasında emeği geçen her üyeyi takdir ediyorum. Umarım ben de foruma katkı sağlayabilirim.
Tıraş heyecanınız daim olsun.