20/10/2015, Saat: 21:29
Komşum siz de müzisyenlik olduğunu bilmiyordum. Ne hoş Aynı sendroma ben de dönem dönem girer çıkarım. Bu durum bence tamamen reklamlarla oluşturulmuş sanal ihtiyaçlar silsilesi.
Ev stüdyonuzu kurdunuz mu? Geçen seneden beri evstüdyo'su ile ilgili bir blog yazıyorum. Zaten Google da ilgili kelimeleri arttığınızda muhtemelen kişisel bloğum ve evstüdyo'su ile ilgili bloğuma rastlarsınız eğer hala kayıt yapmakla ilgileniyorsanız seve seve yardımcı olurum.
Tekrar konumuza dönecek olursak;
Reklamlarla beynimize kazınan sanal ihtiyaçlardan bahsetmiştim. Buna en güzel örnek elma logolu marka diye düşünüyorum. Sanki hayatımızda olmasa yaşayamayacakmışız gibi hissettiriyorlar resmen. Hem kızıyorum hem de kullanıyorum o da ayrı konu.
Daha önce satış temsilcisi olarak çalıştığım yıllarda öğrendiğim bir anektodu paylaşayım oradan pay biçin.
"Battaniyeyi değil sıcaklığını satın." Yani sıcaklık duygusunu satın, insanların duygularına dokunun, yüreğine dokunun. İşte büyük ve başarılı şirketlerin tam olarak yaptığı bu. Önce o sıcaklığa ihtiyacımız olduğuna ikna ediliyoruz, sonra o sıcaklığı bize verecek birşeyler arıyoruz ve bulup alıyoruz. Bizi bu kapitalizm denen çarkın içine öyle bir çekmişler ki bir daha zor kurtuluruz.
Hayat birçoğumuz için yeterince zor, o yüzden fazla da uzatıp içinizi karartmak istemem.
Saygılar
Ev stüdyonuzu kurdunuz mu? Geçen seneden beri evstüdyo'su ile ilgili bir blog yazıyorum. Zaten Google da ilgili kelimeleri arttığınızda muhtemelen kişisel bloğum ve evstüdyo'su ile ilgili bloğuma rastlarsınız eğer hala kayıt yapmakla ilgileniyorsanız seve seve yardımcı olurum.
Tekrar konumuza dönecek olursak;
Reklamlarla beynimize kazınan sanal ihtiyaçlardan bahsetmiştim. Buna en güzel örnek elma logolu marka diye düşünüyorum. Sanki hayatımızda olmasa yaşayamayacakmışız gibi hissettiriyorlar resmen. Hem kızıyorum hem de kullanıyorum o da ayrı konu.
Daha önce satış temsilcisi olarak çalıştığım yıllarda öğrendiğim bir anektodu paylaşayım oradan pay biçin.
"Battaniyeyi değil sıcaklığını satın." Yani sıcaklık duygusunu satın, insanların duygularına dokunun, yüreğine dokunun. İşte büyük ve başarılı şirketlerin tam olarak yaptığı bu. Önce o sıcaklığa ihtiyacımız olduğuna ikna ediliyoruz, sonra o sıcaklığı bize verecek birşeyler arıyoruz ve bulup alıyoruz. Bizi bu kapitalizm denen çarkın içine öyle bir çekmişler ki bir daha zor kurtuluruz.
Hayat birçoğumuz için yeterince zor, o yüzden fazla da uzatıp içinizi karartmak istemem.
Saygılar