01/06/2017, Saat: 13:35
Terra-Cotta Ordusu, 1974 yılında bir çiftçi tarafından bulunmuştur. Atları, at arabaları, okları ve bronz kılıçlarıyla 2 bin yıldır yerin altında kalan bu “ordu” arkeoloji dünyasında büyük heyecan yaratmıştır. Ancak heykellerin birbirine çok yakın olması, kırılgan ve kilden yapılmaları nedeniyle arkeologlar inceleme yapmakta zorlanmışlardır. Toprak Askerler aslında daha önce 1920 yılında bulunmuştu; fakat askerleri gören köylü korkarak askerleri tekrar gömmüştü. Eğer bu köylü korkup askerleri tekrar gömmeseydi belki de dünya bu cansız askerlerden daha önce de haberdar olabilirdi. Terra-cotta diğer bir ismiyle “Taş Askerler” 1974 yılında yine bölge halkından birileri kuyu kazarken tesadüfen fark edilmiştir. Çiftçiler kazdıkça fark etmişlerdir ki yerin altında sadece askerler değil, askerlerle birlikte gerçeğine uygun boyutta yapılmış atlar, at arabaları, diğer savaş arabaları, silahlar ve hizmetkarlar da vardı.
Toprak Askerlerin inşası eski Çin Hükümdarı Qin Şhi Huang’ın ölümüyle ilişkilendirilmiştir. Çünkü Çin’de Qin Hanedanlığı döneminden önce eski bir geleneğe göre hükümdar öldüğünde hizmetkarları, savaş malzemeleri, askerleri, özel eşyaları ve hatta eşleri ile birlikte gömülürmüş. Ancak Çin hükümdarı Qin Şhi Huang öldüğünde kendisi için askerlerinin ve hizmetkarlarının öldürülmesini istememiş ve kendisine diğer dünyada eşlik etmek üzere pişmiş toprak ve bronzdan askerler, savaş arabaları, hizmetkarlar ve diğer ihtiyaçlarının hazırlanmasını emretmiştir. Bu ordunun Çin’de ilklerin hükümdarı olarak bilinen Qin Şhi Huang’ın mezarını koruduğuna inanılır.
Çin’deki tüm beylikleri yenerek Savaşan Devletler Dönemi’ne son veren Qin Şhi Huang, Qin Hanedanlığını kurarak kendini İmparator ilan etmiştir. Tarihçi Si Maqian’in kaydettiğine göre, Qin Şhi Huang daha hayattayken MÖ. 246 yılında başlanan mezarının inşası 30 yıldan fazla sürmüş ve inşaatında 700 bin asker çalıştırılmıştır. Mezarın temeli dörtgen şeklinde kazılmıştır, güneyden kuzeye 350 metre uzunluğunda, doğudan batıya 345 metre genişliğindedir. 76 metre yüksekliğindeki toprak ise bir piramit şeklindedir. Boyları 183-195 cm arasında değişen bu Toprak Askerlerin her birinin yüz hatları farklıdır. Kazı alanında çoğu halen toprak altında 8000 asker, 520 atıyla birlikte 130 savaş arabası, 150 süvari atı bulunduğu tahmin edilmektedir.
Üç boyutlu son teknolojiyle Terra-cotta Ordusu’nun gizemini çözmekte önemli bir aşama kaydedilmiştir. University College London (UCL) ve Toprak Askerlerin bulunduğu müzeden bir ekip bu teknoloji sayesinde heykellere olabildiğince yaklaşıp dijital kopyalarını üretmiştir. Heykellerden 30’unun kulakları üzerinde yapılan inceleme her birinin farklı “insanlar” olduğunu ortaya koymuştur. Univesity College London’dan Andrew Bevan, insan kulaklarının neredeyse parmak izi kadar farklılık gösterdiğini ve heykellerde de her bir kulağın “biricik” olduğunu söylemiştir. Hatta, incelenen kulakların hiçbiri bir diğerinin aynısı çıkmazken, farklılık oranı da insan nüfusu arasındaki oranla aynıydı. Arkeolog Marcos Martinon-Torres, bu bulguyu “ilk örneklememize bakınca, Terra-cotta Ordusu gerçek savaşçıların portreleri gibi görünüyor” demiştir. Bu veriler 7 bin asker heykelinin 2 bin yıl önce fabrikasyon usulü bir üretimle yapılmış olabileceği yönündeki araştırma tezlerini de çürütmüştür. Toprak Askerler, 1987’de UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirasları Listesi’ne alınmıştır. Bugün Toprak Askerlerin bulunduğu alanın genişliğinin 15’km’yi bulduğu söylenmektedir. Alanın bir bölümü turistik gezilere açık olmasına rağmen diğer bölümlerinde çalışmalar devam etmekte ve nekropol’deki bu arkeolojik çalışmaların 2020 yılına kadar bitmesi planlanmaktadır.
not: yazılı metin kısım tarihiolaylar internet sitesinden alınmıştır.
https://www.facebook.com/KariaBrushWorks