09/06/2017, Saat: 10:33


"Kalem Güzeli" adlı kitaptan:
YAZI BÜYÜTME USULLERİ:
Celî yazı yazmak esâsen zordur. Kalem kalınlığı arttıkça bu zorluk da artar.
Hele Sülüs ve Ta'lîk celileri ve bun ların müsennâ şekilleri ayrı birer ekol teşkil edecek kadar san'atta husûsî bir ehemmiyet ve mevkî almışlardır. Bilhassa İstanbul'un fethinden sonra gittikçe yayılan bir seyir almış ve Osmanlı hattatlarının elinde her biri ayrı bir estetik kıymet hâline gelmiştir. Bu sebeble her Celî yazının kendisine mahsus bir takım usûl ve kaaideleri de vaz' olunmuştur.
Kalemle yazılmaları mümkün olmıyacak kadar kalınlaşması gereken Celî yazının en büyük örneğini Büyük Ayasofya mâbedindekî Cihar-yâr levhalarında görürüz. Kadıasker Mustafa İzzet Efendi merhumun mahâreti eseri olan bu yazılardan daha irisinin hat tarihinde yer almış olduğu bizim mâlûmumuz değildir.
Bunların herbiri bir san'at âbidesisir. Mimarlıkta Ayasofya ile Süleymaniye'nin mevkîleri ne ise, bu yazılar da hat san'atında ve bilhassa Celî ekolünde öyledir.
Kalınlıkları 37,5 santim olan ve bu kalınlıkta bir kalemle yazma ya imkân olmayan bu yazılara kalemle yazılmış gibi gereken estetik hüviyeti sağlayabilmek, cidden merâkla incelenmeğe değer bir mes'eledir. Çünkü yüksek bir kudret ve tekniğe muhtaç olan bu levhalara, bir de kalemsiz yazmak kazıyyesi inzimam edince hayret etmemek elden gelmez. Mecazî yazılardan olmasına rağmen böyle demek ve hayret etmek, işin î'caz noktasını ifâde etmiyeceğine göre, bunların nasıl yazıldıklarını veyâ yapıldıklarını anlatmak için yazı büyütme usûllerinden bahsetmeyi gerekli buluyoruz. Bu usûllerin en meşhûru ve kolayı satranç yâhut murabbaât usûlüdür. Son zamanlarda fotoğrafla ve aks-i hayal sûreti ile de yazı büyütme imkânı elde edilmiştir.
Murabbaât (Satranç) Usûlü: Yazılması matlûb olan mevzû beyaz kâğıda mürekkeple yâhut siyah kâğıda zırnıkla küçük kıt'ada yazılıp tashih edilir. Levha olacakmış gibi mükemmel bir hâle getirildikten sonra üzerine aşağıdaki resğmde görüldüğü üzere müsâvi eb'adda küçük ve muntazam murab- ba'(kare)lar çizilir. Sağ ve alt kenarla rındaki murabba'lara resimde görüldüğü gibi sıra numarası konur.
Sonra, yazının büyüyüp de levha olarak bulunacağı mevkie göre olan eb'âdı bir kâğıda tesbit olunur. Bu kâğıd üzerine aşağıdaki resimde görüldüğü gibi küçük kâğıddaki murabba'lar adedince murabba'lar resmedilir. Büyük murabba'ların küçüklerin kaç misli olduğu ölçülür. Aradaki nisbet ne ise, asıl yazı da o nisbette büyüyecek demektir.
Sonra büyük murabba'lar ya tek bir kağıda yahut dört,sekiz veya onaltı ufak parça hâlinde müteaddid kâğıdlara resm olunur. Bu parçalar birbirlerine yapıştırılarak yekpâre hale getirilir. Bunun da sağ ve alt murabba'ları küçük teki gibi numaralanır.
Sonra küçük murabba'lara bakılır, yazı bunların neresinden geçiyorsa büyük kâğıddaki isâbet ettiği murabba'lar üzerinde yerleri kurşun kalemi ile hafifçe işâret olunur ve böylece tekmil yazı resm edilir:
Sonra, küçülten dürbünle baka baka, aslı ile kontrol ede ede, gereken tashihler yapılır. Eğer bu yoksa, göz kararı ile uzaktan kontrol ederek düzeltilir. Sonra iğnelenip kalıp haline getirilir."

Sent from my iPad using Tapatalk