Bir güncelleme yapayım bu maceram hakkında:
1) Artık Krem değil Tıraş Sabunu edinme/kullanma kararıma tam gaz devam.
2) Bir çok tıraş sabunu denedim ve çoğunu beğendim, ama en son denediğim Martin de Candre en favori sabunum oldu. Tabi ki MWF de gözdem. Başka sabunlar da bunları izliyor.
3) Bu maceraya ilk başladığımda dünyanın en keskin jileti olarak nam salmış Feather jiletten biraz ürksem de denemiş ve verdiği konforlu tıraşı sevmiştim. Bir çok farklı jilet denedim ve deniyorum ama benim yüz tipime en uygun jilet Feather çıktı. Bir sürü farklı jilet var elimde ve onları da kullanıyorum ama Feather en favori jiletim. Bir de artık üretimi olmayan eski Gillette Platinum'u çok iyi buldum. Yeni Platinum'lar da gayet iyi. Tek jilet kullanma gibi bir durumum olsa o Feather olur.
Bu hobide yargılarımızın gayet 'öznel', kişiye özel olduğu şerhiyle yazıyorum tüm bunları. Kişiye göre değişiyor kullanılan malzemelerin iyi ve konforlu olma durumu. Örneğin bir çok kişinin çok beğenerek kullandığı Gillette 7 serileri beni memnum etmeyebiliyor örneğin. Kötü bir jilet olduğu anlamına tabi ki gelmiyor bu, sadece benim cilt tipimde farklı çalışıyor.
4) Thater 4125/3 en sevdiğim tıraş fırçam oldu bu süreçte denediklerim arasında. Forumda paylaşılan fotoğraflardaki kimi fırçaların sap tasarımı ve rengine ayrı bir ilgi duymaya başladım. Yeni fırçalarım da yolda. (Bu arada aldığım FS fırçanın performansını da çok beğendim ben.)
Sentetik fırçalarla pek aram olmadı benim.
Sadece ve sadece Porsuk fırça kullanıyorum ve kullanacağım.
5) Bu süreçte bir çok yeni ve vintage tıraş makinesi edindim. Vintage makine kullanmak, tarihselliği ve bir hikayesi olmasından dolayı bana ayrı bir keyif veriyor. Bu süre içinde en beğendiğim (benim yüz tipime en uygun) makine Japon Feather AS-D2 olmuştu, ama en son edindiğim Rocnel Elite (Mild) AS-D2'nin de önüne geçti verdiği konforlu ve etkin tıraş ve incelikli estetiği ile.
6) Tüm hobiler gibi, merakların peşinde yeni keşifler Klasik Tıraşı da daha keyifli hale getiriyor. Ve tüm hobiler gibi ruhu besliyor, meditatif bir etki sağlıyor. Okumalarla detaylara inmesi de zenginleştiriyor algı ve beğenileri.
Sent from my iPad using Tapatalk
1) Artık Krem değil Tıraş Sabunu edinme/kullanma kararıma tam gaz devam.
2) Bir çok tıraş sabunu denedim ve çoğunu beğendim, ama en son denediğim Martin de Candre en favori sabunum oldu. Tabi ki MWF de gözdem. Başka sabunlar da bunları izliyor.
3) Bu maceraya ilk başladığımda dünyanın en keskin jileti olarak nam salmış Feather jiletten biraz ürksem de denemiş ve verdiği konforlu tıraşı sevmiştim. Bir çok farklı jilet denedim ve deniyorum ama benim yüz tipime en uygun jilet Feather çıktı. Bir sürü farklı jilet var elimde ve onları da kullanıyorum ama Feather en favori jiletim. Bir de artık üretimi olmayan eski Gillette Platinum'u çok iyi buldum. Yeni Platinum'lar da gayet iyi. Tek jilet kullanma gibi bir durumum olsa o Feather olur.
Bu hobide yargılarımızın gayet 'öznel', kişiye özel olduğu şerhiyle yazıyorum tüm bunları. Kişiye göre değişiyor kullanılan malzemelerin iyi ve konforlu olma durumu. Örneğin bir çok kişinin çok beğenerek kullandığı Gillette 7 serileri beni memnum etmeyebiliyor örneğin. Kötü bir jilet olduğu anlamına tabi ki gelmiyor bu, sadece benim cilt tipimde farklı çalışıyor.
4) Thater 4125/3 en sevdiğim tıraş fırçam oldu bu süreçte denediklerim arasında. Forumda paylaşılan fotoğraflardaki kimi fırçaların sap tasarımı ve rengine ayrı bir ilgi duymaya başladım. Yeni fırçalarım da yolda. (Bu arada aldığım FS fırçanın performansını da çok beğendim ben.)
Sentetik fırçalarla pek aram olmadı benim.
Sadece ve sadece Porsuk fırça kullanıyorum ve kullanacağım.
5) Bu süreçte bir çok yeni ve vintage tıraş makinesi edindim. Vintage makine kullanmak, tarihselliği ve bir hikayesi olmasından dolayı bana ayrı bir keyif veriyor. Bu süre içinde en beğendiğim (benim yüz tipime en uygun) makine Japon Feather AS-D2 olmuştu, ama en son edindiğim Rocnel Elite (Mild) AS-D2'nin de önüne geçti verdiği konforlu ve etkin tıraş ve incelikli estetiği ile.
6) Tüm hobiler gibi, merakların peşinde yeni keşifler Klasik Tıraşı da daha keyifli hale getiriyor. Ve tüm hobiler gibi ruhu besliyor, meditatif bir etki sağlıyor. Okumalarla detaylara inmesi de zenginleştiriyor algı ve beğenileri.
Sent from my iPad using Tapatalk