13/06/2017, Saat: 21:28
ORDU:
Hititler ekonomik açıdan güçlenmek, sınırlarını korumak ve daha geniş topraklara sahip olmak için savaşmışlardır. Bütün bunları sağlamak için düzenli bir orduya sahip olma gereksinimi duyan Hititler'in askeri gücünü yerli halk, egemenlikleri altındaki beyliklerden aldıkları belirli sayıda destek birlikleri ile zaman zaman ücretli yabancı askerler ve de kuşatma öncüleri oluşturmaktaydı. Bunlardan başka, Kralın özel saray koruma birliği vardı. Ordunun en önemli iki gücü piyadeler yani yaya askerler ve arabalı savaşçılardı. Piyadelerin sayısı arabalı savaşçılardan daha fazlaydı. Arabalı savaşçılar açık alanda yapılan savaşta hızlı hareket ettiği için etkiliydiler. İki tekerleği olan savaş arabaları gerek açık alanda gerekse engebeli arazilerde rahatlıkla ilerleyebiliyorlardı.
Hitit ordusunda da bugün olduğu gibi rütbeler vardı. Bilinen bazı üst rütbeli subaylar arasında "şarap başı (belki general), çobanların başı (belki general, kolordu komutanı), ordu müfettişlerinin başı, saray korumalarının başı, kırın binbaşılarının başı, arabalı savaşçıların başı vs." gibi ünvanlar vardır. Ayrıca yukarıda belirtilenlerin alt rütbeleri de söz konusudur.
Kışın Anadolu'daki hava şartlarının elverişsiz olmasından dolayı Hitit ordusu ilkbaharda sefere çıkar kış başlamadan yani sonbaharda dönerdi. Seferler daha çok yaz mevsiminde olurdu. Hititler'in belirli sayıda sürekli bir ordusu vardı; ancak sefer dönemlerinde çoğu tarlada çalışan erkekler de askere alınırdı. Krallar sefere çıkmadan önce fal baktırırlar ve faldan çıkacak sonuca göre savaş yöntemlerini belirlerlerdi. Kralların yıllıkları sayesinde, Hititler'in değişik savaş taktiklerine sahip olduğunu öğreniyoruz. Kenti ele geçirmek için yapılan ani gece baskınları, geri çekilir gibi yaparak düşmanı şaşırtmak, kenti kuşatarak yiyecek içecek stoklarının bitmesini beklemek ve böylece halkın zorla teslim olmasını sağlamak kullandıkları yöntemlerdi. Hititler'in uyguladığı savaş taktiğine en dikkat çekici örnek Mısırlılar ile yaptıkları Kadeş Savaşı'nda görülür. Bu savaşta Hitit ordusu öncelikle Mısır gözcülerinden gizlenmeyi başarmıştı. Bu durumdan şüphelenmeyen Mısırlılar kente doğru ilerleyip kamp kurmaya başladığı sırada, Hitit savaş arabalarından oluşan güçlü bir birlik dikkat çektirmeden etraflarından kentin arka tarafına ilerledi ve düşman Mısır birliklerinin ortasından saldırdı. Eğer başka bir Mısır birliği yardıma gelmeseydi Mısır ordusu yok olacaktı.
Hititler bir kente saldırmadan önce diplomatik yazışmalar yapıp kendi istekleriyle teslim olmalarını istiyorlardı. Eğer düşman direnirse o zaman kenti zorla ele geçirip emellerine ulaşıyorlardı. Ele geçirilen bir yerden elde edilen ganimetler başkente götürülürdü. Değerli madenler, besin stokları, insanlar ve çiftlik hayvanları bunlar arasında sayılabilir. Ancak en önemli savaş ganimetleri insanlar ve çiftlik hayvanlarıydı. Sivil esirlerden tarımsal alanda, orduda ya da tapınakta yararlanılmakta idi. Hititler yağmaladığı ülkenin tapınaklarına saygı göstermekte ve tanrı heykellerini başkent Hattuşaş'a götürüp kutsamakta idiler. Çünkü tanrıların gazabından korkarlardı. Ayrıca bu şekilde, o ülke halkının egemenlikleri altında kalması sağlanırdı. Hititler fethettikleri yerin halkına Asurlulara göre daha merhametli davranmışlardır. Bir Asur kralı daha katı davranıp görülmemiş işkenceler yaparken Hitit kralları böyle bir zulüm yapmamışlar ve daha iyi davranmışlardır. Örneğin Kral II. Murşili; egemenliği altında bir ülke isyan edince sefere çıkmış, ancak ülke kralının annesi kendisinden merhamet dileyince işgalden son anda vazgeçmiştir.
Ordunun başkumandanı Kraldı. Askeri yönden eğitilmeye küçük yaşta başlar ve iyi bir eğitim alırdı. Kral seferlere ordu ile beraber giderdi. Ancak hasta olduğu zaman veya başka bir seferde bulunduğunda yahut ülkedeki dini bir törene başrahip olarak katılması gerektiğinde yerine birini görevlendirirdi. Görevlendirdiği bu kişi onun adına ordunun başında sefere çıkardı. Hitit ordusunda yüksek rütbelere genellikle kraliyet ailesinden olan kişiler yeğlenirken, alt düzeydeki görevlere ise ülkenin ileri gelenleri atanırdı.
Sent from my iPad using Tapatalk