05/01/2018, Saat: 20:14
(05/01/2018, Saat: 01:56)ahraz Adlı Kullanıcıdan Alıntı: .
.
Karşılıklılık aslında çok eski bir düzendir.Temelde ''ben sana yardım edeyim,sen de bana yardım et'' barındırır içinde.Öyle ki yıllar evvel koca bir mamutu deviren atalarımız,buzdolabının da icad edilmediğini düşünürsek,grubuyla paylaştığı eti daha sonra aç kaldığında bir koz olarak kullandı.Onun buzdolabı,arkadaşlarının mideleriydi elbette.İşte bu mükemmel bir hayatta kalma stratejisi.Olmasaydı,bugün insan türü ve bazı hayvan türleri olmayacaktı büyük ihtimalle.
.
.
Matt Ridley Erdemin Kökenleri isimli kitabında insandaki "erdem" kavramını irdelerken benzer bir örnek verir.
1900 'lü yılların başında Avrupalı antropologlarca incelenen ilkel avcı topluluklarında avcı grubun en havalı/cesur üyesi olan mızraklı/silahlı üyenin, av sürüsünü üzerine süren diğer sıradan üyelerden farklı olarak ganimetten daha fazla pay aldığını, aldığı payın -tüketmek dışında saklama imkanı olmaması nedeniyle- tüketemeyeceği fazla kısmını/artık değeri muhtelif ayrıcalıklar (diğer üyelerin eşlerini ayartmak, kendi çocuklarına ayrıcalık sağlamak vs.) elde etmek için kullandıklarını ifade eder. Kabaca da avcı toplulukların toplayıcı topluluklardan (bakış açısına göre) daha "erdemsiz" oldukları sonucuna varır.
Bu avcı topluluk geleneği, mülkiyet kavramının da güçlenmesiyle zaman içerisinde; soyluluk, ağalık, ruhban sınıfı, başlık parası, ilk gece hakkı vs. değişerek devam eder.
A momentary lapse of reason.