25/05/2018, Saat: 18:20
Ben bilinçli bireysel silahlanmayı destekliyorum. Şuan ki devlet politikasına göre kalbur üstü bir gelire sahip isen silah edinebiliyorsun (siviller için). Bu da elinde silahı olan ama karakteri olmayan, ciddiyeti olmayan, kaypak ve hırbo zenginler yaratıyor. Bunun yerine silah fiyatları ve harçlar çok daha cüzi bir miktara indirgenip silah almak isteyenlere psikolojik, zihni yeterlilik, öfke kontrol, iq testi (ciddiyim), silah nedir, ne amaçla kullanılır, nasıl kullanılmalıdır gibi eğitimler uygulansa bence korkulacak bir yanı yok.
Bu ülkede her gün onlarda insan tinercilerin, mafyavari sokak kabadayılarının yüzünden hayatını kaybediyor. Silah bir kere alınır ve ömür boyu garanti sağlar. Sıradan sivil bir insan ömrü hayatında belki bir kez silah kullanmak zorunda kalır ve onda da kendi canını, eşini, çoluğunu çocuğunu korur.
Bundan yıllar önce bir haber vardı, içeriği şu şekilde olan; karı-koca yeni evliler ve bir eve taşınıyorlar. Yeni evli çifti gözüne kestiren üç veya dört yaratık akşamüstü zili çalıyor. Adam kapıyı açınca üzerine çullanıp sabaha kadar adamın gözü önünde eşine tecavüz ediyorlar.
Evet belki ekstrem bir örnek ama yaşanıyor bu tür şeyler. Dedemin bir sözü vardı: "Hapishanenin kapısı bir gün açılır ama mezarın kapısı daha açılmaz" diye. Biz silahlanmayı birbirimize karşı uygulamıyoruz. Tehlikelere karşı uyguluyoruz. Ama bu politikayla daha çok bekleriz.
Bu ülkede her gün onlarda insan tinercilerin, mafyavari sokak kabadayılarının yüzünden hayatını kaybediyor. Silah bir kere alınır ve ömür boyu garanti sağlar. Sıradan sivil bir insan ömrü hayatında belki bir kez silah kullanmak zorunda kalır ve onda da kendi canını, eşini, çoluğunu çocuğunu korur.
Bundan yıllar önce bir haber vardı, içeriği şu şekilde olan; karı-koca yeni evliler ve bir eve taşınıyorlar. Yeni evli çifti gözüne kestiren üç veya dört yaratık akşamüstü zili çalıyor. Adam kapıyı açınca üzerine çullanıp sabaha kadar adamın gözü önünde eşine tecavüz ediyorlar.
Evet belki ekstrem bir örnek ama yaşanıyor bu tür şeyler. Dedemin bir sözü vardı: "Hapishanenin kapısı bir gün açılır ama mezarın kapısı daha açılmaz" diye. Biz silahlanmayı birbirimize karşı uygulamıyoruz. Tehlikelere karşı uyguluyoruz. Ama bu politikayla daha çok bekleriz.