19/06/2018, Saat: 19:36
Konunun tehlikeli sulara gitmesi için bir sebep yok. Kur'an üzerinden gidiyoruz. Kur'an-ı Kerim Allah'ın tek kitabıdır. Bize islamiyeti öğreten, Allah'ın emirlerini, yasakladıklarını ilettiği tek kaynaktır. Onun haricindeki tüm kaynaklar ancak tefsir ve yorum muamelesi görür. Tefsirler de kim tarafından yazılmış olursa olsun Kur'an'da Allah kelamı kesin bir bir emri eğip bükme hakkına sahip değildir. Allah'ın kelamı üzerine kelam olmaz, aksi şirke girer. Burada önemli olan, domuz etini yemenin haram olduğunu bilmek değil (ki bunu zaten biliyoruz) domuzun diğer kullanım alanları için "haramdır" diyerek Allah'ın haram kılmadığı bir şeyi haram olarak nitelemektir. İşte bu çok tehlikeli. "Ben domuz yemenin haram olduğunu biliyorum ve gıda haricinde domuzdan elde edilen bir şeyin haram olduğu Kur'an'da yazmasa da İÇİME SİNMİYOR ve kullanmıyorum" diyebilirsiniz ve bunda bir yükümlülük altına girmezsiniz. Ama domuzun her şeyi haramdır diye bir yargı, Kur'an'da yazmayan bir Allah kelamını var gibi göstermektir ve bu noktada yükümlülük altına girersiniz.
Ben sadece Kur'an-ı Kerim'i kaynak olarak kabul ettiğim için -ki doğrusu da budur- sadece yüce kitabımızdan gidiyorum. Tabii ki herkes kendinden sorumludur. Hiç kimseyi herhangi bir şekilde eleştirmeye, sorgulamaya, yargılamaya hakkımız yok. Dolayısıyla tehlikeli sulara girmemiz için de bir sebep yok. Biz her fikre müsamaha göstermek durumundayız.
Ben sadece Kur'an-ı Kerim'i kaynak olarak kabul ettiğim için -ki doğrusu da budur- sadece yüce kitabımızdan gidiyorum. Tabii ki herkes kendinden sorumludur. Hiç kimseyi herhangi bir şekilde eleştirmeye, sorgulamaya, yargılamaya hakkımız yok. Dolayısıyla tehlikeli sulara girmemiz için de bir sebep yok. Biz her fikre müsamaha göstermek durumundayız.