Sametim eyvallah güzel sözlerin için,
Kur tamam da, fırçada o biçim,
Sanma tuzumuz kuru, yanar ciğerimiz için için,
Soranlara dış mihraklar dersin, millet ne bilecek.
Nelere para döktü millet, ucuz etin yahnisi,
Gazlaya gazlaya çöpleri hem kıdemlisi hem hamisi,
Beş dakika sonra gelenlere “stok kalmadı abisi”,
Soranlara bağış yapıyorum dersin, millet ne bilecek.
Sanma umrumda değil ekonomik durum,
Gelenekseli bıraktı banyo tıraşına döndü forum,
İki üç konu, bir de karikatür, halimiz vahim,
Soranlara hijyen dersin, millet ne bilecek.
Net dünyası kardeşim, değişik bura,
Güven mi kaldı ne amca ne hala,
İşin içine girdi mi para,
Soranlara satıcı değilim dersin, millet ne bilecek.
Beni bilirsin sana değil sözüm,
Neler işitti bu kulaklar, görmeseydi gözüm,
Kandırdılar diye diye dövdüğüm dizim,
Soranlara üslubu sert dersin, millet ne bilecek.
Vazgeçmedim huyumdan, üslubum sert,
Bırakmadım hiç, ya yaralı ya pert,
Gördüm ki millet ehli-keyif, bir bana dert,
Soranlara ahrazım dersin, millet ne bilecek.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
bir yıl daha bitiyor
düşlerim,tasarılarım,yarım kalmış onca şey
her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden
bana mı öyle geliyor yoksa daha hızlı mı ilerliyor zaman
insan yaşlanırken?
düşlerim,tasarılarım,yarım kalmış onca şey
her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden
bana mı öyle geliyor yoksa daha hızlı mı ilerliyor zaman
insan yaşlanırken?