23/05/2019, Saat: 02:39
Geleneksel tıraşa başlayalı bir ay kadar oldu. Öncesinde 80'li yıllarda kullanmıştım, kartuşlular bu kadar yayılmadan önce. Yaklaşık 40 yıl kartuşlu makine kullandıktan sonra önce usturayı denedim, bileme ve tekniği biraz güç geldiği için biraz da forumdan okuyarak geleneksel traşa başladım. Hassas bir cildim var, kartuşlularla ertesi gün kızarmalar, kıl dönmeleri olurdu. İki gün üst üste traş olduğumu hatırlamıyorum, iki günde bir en az. Fakat geleneksel traşa geçtikten sonra neredeyse 24 saatte bir tıraş oluyorum ve cildim gayet iyi, ne kızarıklıklar, ne o tahriş hissi. Üstelik ritüeli de gayet güzel. Başlarda biraz kesikler oldu ama o kadar. Aradaki temel fark bence şu, üç bıçaklı bir makine ile bir kez bile geçseniz, sakalların kesilmesi aynı olsa da cildinizin üzerinden üç kere bıçak geçiyor, ikinci kez alsanız rakam altı oluyor. Fakat geleneksel tıraşta, sadece bir bıçak bir ya da iki defada aynı işi yapıyor, üstelik çok daha iyi bir cilt bırakıyor. Bu cilt aşındırma meselesi, tahriş olanağı işin en önemli yanı bence. En büyük fark da burada yatıyor. Ayrıca kartuşluların sabit açıları (hem de üç tane birden) karşısında geleneksel aletlerin manevra kabiliyetleri çok daha yüksek. Bunu benim gibi bir acemi olarak bile hissediyorsunuz. Bu yüzden kesinlikle geleneksel tıraşın üstün olduğunu düşünüyorum. Keşke daha önce başlasaymışım...