Sevgili Zorba belki forumun en büyüğü olabilirim ama inan ben geçmişi hiç özlemiyorum. Elbette çocukluk yıllarımız hepimizi için masumiyet çağına bir özlemi ifade eder. Dünyaya kapalı fakir bir ülkenin fakir evlatlarıydık. Cep telefonundan önce buluşma noktaları vardı. Ankara'da YKM ve Postanenin ya da Vakko'nun önüydü. Arkadaşınızla belli bir saatte anlaşıp randevulaşırdınız. Ve gelmezse bi yarım saat daha bekler ve telefon kuyruğuna girerek evine telefon ederdiniz acaba çıktı mı ya da niye gelemedi diye. Şehir merkezindeki bir avuç ankesörlü telefonun önünde metrelerce kuyruk olurdu. Belediye otobüslerinde balık istifi gibi giderdik. Babamın Hacı Murat'ı 100 km yapınca araba zangır zangır titrerdi. Üniveriste yıllarımda devletin verdiği kredi ile sırtımıza iki gömleği zor alırdık. Yok yaa nesini özleyecem bunların. Ben 20 lerindeyken daha muıtlu değildim. Gelecek kaygısı ve stresi daha yoğundu. Ufak bir memur maaşım vardı. Çok güzel bir gençlik dönemim oldu. 30 lu yaşlarım da yaşadığım bir kaç önemli soruna rağmen fena değildi. Ama 40ından sonra hayat daha güzel olmaya başladı. 60ıma gelinceye kadar da kendime yaşlı demeyeceğim.
sevgiler
Martin Amca
sevgiler
Martin Amca