31/08/2012, Saat: 01:11
(31/08/2012, Saat: 01:02)martin Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Sevgili Zorba belki forumun en büyüğü olabilirim ama inan ben geçmişi hiç özlemiyorum. Elbette çocukluk yıllarımız hepimizi için masumiyet çağına bir özlemi ifade eder. Dünyaya kapalı fakir bir ülkenin fakir evlatlarıydık. Cep telefonundan önce buluşma noktaları vardı. Ankara'da YKM ve Postanenin ya da Vakko'nun önüydü. Arkadaşınızla belli bir saatte anlaşıp randevulaşırdınız. Ve gelmezse bi yarım saat daha bekler ve telefon kuyruğuna girerek evine telefon ederdiniz acaba çıktı mı ya da niye gelemedi diye. Şehir merkezindeki bir avuç ankesörlü telefonun önünde metrelerce kuyruk olurdu. Belediye otobüslerinde balık istifi gibi giderdik. Babamın Hacı Murat'ı 100 km yapınca araba zangır zangır titrerdi. Üniveriste yıllarımda devletin verdiği kredi ile sırtımıza iki gömleği zor alırdık. Yok yaa nesini özleyecem bunların. Ben 20 lerindeyken daha muıtlu değildim. Gelecek kaygısı ve stresi daha yoğundu. Ufak bir memur maaşım vardı. Çok güzel bir gençlik dönemim oldu. 30 lu yaşlarım da yaşadığım bir kaç önemi soruna rağmen fena değildi. Ama 40ından sonra hayat daha güzel olmaya başladı. 60ıma gelinceye kadar da kendime yaşlı demeyeceğim.
sevgiler
Martin Amca
Benim bahsettiğim yaşam kolaylığı değil aslında Martin amca, tabi ki o yıllarda ben de gecekonduda oturur toprakta misket oynar ve babam yeni ayakkabı alacak mı diye her ay beklerdim. Şu anda yaşadığımız hayat çok daha eksiksiz, kolay bunu kesinlikle kabul ediyorum ama aynı şey değil Martin amca aynı şey değil. Bunu burada klavye başında anlatmam çok zor ama o zamanları düşününce aklıma gelen iki şey var hüzün ve mutluluk. Süper babanın rastgele bir bölümünü izleyin youtubedan demek istediğimi anlayacaksınız.
Hiç bir şey ummuyorum,
hiç bir şeyden korkmuyorum,
özgürüm..
Zorba
hiç bir şeyden korkmuyorum,
özgürüm..
Zorba