24/02/2020, Saat: 23:22
Eskilerden, üniversite yıllarından kalma bir şiirle konuya katkı sunmak isterim.
Nedamet
Sensiz acılarımı yaşarken ben her gece,
Bilmem kaç kez isteyeceksin beni Tanrı’dan...
Dökülürken pişmanlığın dilinden her hece,
Hep beni soracaksın acı gözyaşlarından.
Bir boşluktayım ki sade sensin muhayyelat,
Ruhumu sardı hayalinin kara soğuğu.
İmkansız olsun, benim olmasın abıvuslat,
Zira bana bir zehrâbe aşkın tatlı suyu.
Sevdanı nefes gibi son kez içime çektim.
Bin parçaya bölündü sana tutsak yüreğim.
Her zerresi sana uçtu da gitti yine yâr!
Cismimi alsın serin sular, kara topraklar.
Sen benim olmadıysan da gönlüm hâlâ senin.
Nedametle yazılmış yârim bensiz kaderin.
Elbet buluşacağız bir gün üzülme sevin,
Kafdağı’nda veyahut ukbâda bilmelisin.
Bir hakikattir ki hep yalan sinmiş içine,
Derinlerde bir sükûnet, sır çökmüş dibine.
İmkansız bir aşk son nefesi veriyor orda,
Ne bir düş kaldı ne de yeis yıkık hatrımda.
Nedamet
Sensiz acılarımı yaşarken ben her gece,
Bilmem kaç kez isteyeceksin beni Tanrı’dan...
Dökülürken pişmanlığın dilinden her hece,
Hep beni soracaksın acı gözyaşlarından.
Bir boşluktayım ki sade sensin muhayyelat,
Ruhumu sardı hayalinin kara soğuğu.
İmkansız olsun, benim olmasın abıvuslat,
Zira bana bir zehrâbe aşkın tatlı suyu.
Sevdanı nefes gibi son kez içime çektim.
Bin parçaya bölündü sana tutsak yüreğim.
Her zerresi sana uçtu da gitti yine yâr!
Cismimi alsın serin sular, kara topraklar.
Sen benim olmadıysan da gönlüm hâlâ senin.
Nedametle yazılmış yârim bensiz kaderin.
Elbet buluşacağız bir gün üzülme sevin,
Kafdağı’nda veyahut ukbâda bilmelisin.
Bir hakikattir ki hep yalan sinmiş içine,
Derinlerde bir sükûnet, sır çökmüş dibine.
İmkansız bir aşk son nefesi veriyor orda,
Ne bir düş kaldı ne de yeis yıkık hatrımda.