23/05/2020, Saat: 18:56
Epey önce açılmış güzel bir başlığa katkıda bulunayım istedim. Tıraşla ilgili kimi kavramların kökenlerine baktım. Elbette benimki amatörce bir uğraş. Bulduklarım aşağıda elbette komşuların katkılarına ve eleştirilerine açık.
Ustura: Kökeni farsça "usture" yani sakal tıraşı için kullanılan keskin bıçak anlamına geliyor. Kaynağı aynı anlamdaki Orta Farsça'daki "Avestara" kelimesi Kelimenin bilinen yazılı kullanımı 1533'te İtalyanca yazılmış bir "Türkçe Rehberi".
Tıraş: (Başlığı açan komşumuz yazmış ama küçük bir hatırlatma olsun) Farsça "Taraş" kazıma, yontma tıraş etme anlamına geliyor.
Bıçak: Eski Türkçe biç, bıç, biçek kelimesinden geliyor. Tarihte ilk yazılı kaynak 1070 Divani Lugatı Türk.
Fırça: Enteresan kökeni Yunanca. Vürtsa kelimesi, o da Latince bruscia'ya dayanıyor, sert ve dikenli çalılık ve fırça anlamında kullanılıyor. Bruscus latince bir çalı türü. Latince'ye de Kelt dillerinden geçme. Yazılı en eski kaynak Cami_ül Fürs 1501. Aynı kökten Fransızca Brosse, İngilizce Brush, Almanca Bürste olmuş.
Sabun: Arapça Şabün'den geliyor. Cıvık şey, macun, temizlenmek için kullanılan yağ anlamında. En eski kaynak Kıpçak Türkçesi sözlüğü ve 1500 yılına ait. Latince aynı anlama gelen sapo, sapoon sözcüğünden alınma.
Perde ya da Perdah: Biz perde diye kullanıyoruz ama perdah daha doğru sanki. Farsça pardayt kelimesinden geliyor, bitim, finiş, sona erdirmek tamamlamak anlamında. En eski yazılı kaynak 1501. Zend dilinden ve koşmak, koşturmak fiilinden türemiş. Nerden nereye...
Bilemek: Eski Türkçe bi, bıçak, bıçağın keskin ağzından geliyor. Bilegü gibi kullanımı var. En eski kaynak Mukaddimetü'l Edeb, 1300 yılları.
Tahmini olarak kaynağı Arapça mlw, imla, dikte etme, yazı yazdırma. Aramice Süryanice'de mle, dolu yani sesli harfi bildiren noktaları doldurulmuş yazı gibi bir anlamı var. Doldurma kökünden türetiliyor.
Kıl: Eski Türkçeden geliyor, Uygurca tarihi 1000 yılından öncesine dayanıyor. Moğolcada atın kuyruk kılı anlamında "kılgasun" gibi bir kullanımı olmuş.
Sakal: Eski Türkçe Sakal'dan geliyor. Yine Uygurca'da 1000 yıllarında en eski kaynak. Moğulca'da saglaga (Püskül) sagsay (kabarmak, tüylenmek) gibi kullanımları var.
Bıyık: Eski Türkçe Bıdık'tan geliyor. En ilginç olan kelimelerden biri. Çünkü kökeni bidek, bitek, (Tüy bitmek gibi) dayanıyor. En eski kaynak 1070.
Ustura: Kökeni farsça "usture" yani sakal tıraşı için kullanılan keskin bıçak anlamına geliyor. Kaynağı aynı anlamdaki Orta Farsça'daki "Avestara" kelimesi Kelimenin bilinen yazılı kullanımı 1533'te İtalyanca yazılmış bir "Türkçe Rehberi".
Tıraş: (Başlığı açan komşumuz yazmış ama küçük bir hatırlatma olsun) Farsça "Taraş" kazıma, yontma tıraş etme anlamına geliyor.
Bıçak: Eski Türkçe biç, bıç, biçek kelimesinden geliyor. Tarihte ilk yazılı kaynak 1070 Divani Lugatı Türk.
Fırça: Enteresan kökeni Yunanca. Vürtsa kelimesi, o da Latince bruscia'ya dayanıyor, sert ve dikenli çalılık ve fırça anlamında kullanılıyor. Bruscus latince bir çalı türü. Latince'ye de Kelt dillerinden geçme. Yazılı en eski kaynak Cami_ül Fürs 1501. Aynı kökten Fransızca Brosse, İngilizce Brush, Almanca Bürste olmuş.
Sabun: Arapça Şabün'den geliyor. Cıvık şey, macun, temizlenmek için kullanılan yağ anlamında. En eski kaynak Kıpçak Türkçesi sözlüğü ve 1500 yılına ait. Latince aynı anlama gelen sapo, sapoon sözcüğünden alınma.
Perde ya da Perdah: Biz perde diye kullanıyoruz ama perdah daha doğru sanki. Farsça pardayt kelimesinden geliyor, bitim, finiş, sona erdirmek tamamlamak anlamında. En eski yazılı kaynak 1501. Zend dilinden ve koşmak, koşturmak fiilinden türemiş. Nerden nereye...
Bilemek: Eski Türkçe bi, bıçak, bıçağın keskin ağzından geliyor. Bilegü gibi kullanımı var. En eski kaynak Mukaddimetü'l Edeb, 1300 yılları.
Tahmini olarak kaynağı Arapça mlw, imla, dikte etme, yazı yazdırma. Aramice Süryanice'de mle, dolu yani sesli harfi bildiren noktaları doldurulmuş yazı gibi bir anlamı var. Doldurma kökünden türetiliyor.
Kıl: Eski Türkçeden geliyor, Uygurca tarihi 1000 yılından öncesine dayanıyor. Moğolcada atın kuyruk kılı anlamında "kılgasun" gibi bir kullanımı olmuş.
Sakal: Eski Türkçe Sakal'dan geliyor. Yine Uygurca'da 1000 yıllarında en eski kaynak. Moğulca'da saglaga (Püskül) sagsay (kabarmak, tüylenmek) gibi kullanımları var.
Bıyık: Eski Türkçe Bıdık'tan geliyor. En ilginç olan kelimelerden biri. Çünkü kökeni bidek, bitek, (Tüy bitmek gibi) dayanıyor. En eski kaynak 1070.