05/06/2013, Saat: 07:25
(18/03/2012, Saat: 16:38)ohtararan Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Tam 60 yıldır, dile kolay 60 yıldır ülkenin gördüğü binbir türlü badire ile boğuşup bana gelmeyi bekledi. ben de aynı hevesle kargoyu bekliyordum. geçtiğimiz hafta kargo kapıya geldiğinde o hevesle poşeti yırtıp, antika bir kutunun içine sıkıştırılmış sarı-kırmızı eski paketleri gördüm. jelatinleri üzerinde idi. Hemen ağzına kadar jilet doldurulmuş olan karton kutuyu elime alıp Jelatinini açtım. yılların verdiği yorgunlukla renkleri solmuştu, üzerinde tarihin nakşettiği lekeler bulunuyordu. pakedi açıp, sıkışık jiletlerin arasından zorlanarak bir tanesini çektim, muhteşem eski kağıt kokusu burnuma dolmuştu. belliydi ki vazgeçemeyecektim bu jiletlerden, nasıl kıyacaktım kullanmaya? lakin kullanmalıydım da, merak ediyordum bu vakur jileti kullanmanın hazzını. Küçük kağıdı açtığımda "zaza" baskılı sararmış yağlı kağıt karşıladı beni. Yazıların arasından jilet göstermişti işte yüzünü. zannettiğim gibi paslı değil, pırıl pırıl ama azıcık sarımtırak duruyordu orada. Ardından bu yağlı kağıdı da geçip iki tarafı keskin ağzı ile onca yıl nasıl dayandığını anlatır gibi bana bakan jilete kavuştum. hiçbirşey yıpratamaıştı onu, o kadar sabrının sonunda işte ellerimdeydi şimdi. Bayramlık potinleri ile uyuyan bir kız çocuğu gibi mutluydum o an. Onu hemen tüketmemeli, uzun süre keyfini çıkarmalıydım. Neticede heyecanıma dayanamayıp yüzüm ile bugün buluşturdum, daha fazla bekletmeye hakkım yoktu, 60 yıldır bekliyordu zaten. Yaşımın 2 katı kadar zorluk görmüş, belki elden ele dolaşmıştı. Babamdan bile ihtiyar olan toptancıların ve satıcıların ellerinde, kimbilir hangi dükkan köşelerinde aradı beni. Buluştuk, hasret giderdik, saygı göstermek gerekiyordu, incinebilirdi, ben de usturalarım arasından kutusu gibi sarı renkli olana uzandım. Üşümesin diye sıcak su ile hazırladığım köpüğümü yüzüme yaydım. Sıra artık ondaydı, hasretle beklenen an tam da buydu. Bir yağ gibi kayıyordu adeta, ne bir zorlanma, ne bir çizik. Adeta tarihin hassas elleri ile sarıyordu beni. Üzerindeki resim kadar nazikti. Kullandığım hiçbir bıçaktan olmadığım kadar memnun bıraktı beni. İşte dedi, ben senin yüzün için yapılmışım...
Üstad ne güzel duygulardır bunlar. Çoğu insanın basit bir eylem addettiği bir vakıaya bu kadar derin anlamlar vermek, hayat vermek bir anlamda her şeyde bir güzellik, sanatı görmek kanımca. Bize de hissettirdin. Yüreğine sağlık. Saygılar. Bu arada traşın dahi konforlu ve zevkli geçmesine memnun oldum. Sanki ben sizinle traş oluyormuşum gibi idi. Tşk