30/07/2013, Saat: 22:43
Buyrun Washington Üniversitesi ve Kansas Tıp Fakültesinden Alzheimer üzerinde araştırma yürüten iki profesörün "aluminyumun vücutta birikmesinin Alzheimer' a neden olması" tezi ile ilgili yazdıkları:
http://www.scientificamerican.com/articl...oof-that-a
Adamlar doktorlar beyinde aluminyumu görünce direk onu suçladılar diyorlar.
Araştırmalara direk alzheimerlı hastalar üzerinden başlandı bu hastalara tedavi için aluminyum içeren ilaçlar verildi, kan değerlerinde sorunlar görülünce aluminyumlu ilaçlar bırakıldı, hastalara saf su verildi, sorun düzeldi,böyle olunca hemen aluminyuma göz dikildi deniyor. Acaba hastalık beyinde aluminyum birikmesine mi neden oluyor araştırılmadı, beyin duvarları yapışkandır, oraları yıkamak için kullandıkları su aluminyum içerir, o yıkama işlemi sonuçu aluminyum birikmesi olmuş olabilir mi araştırılmadı deniyor.
"When the tissue was processed using more sophisticated analytical methods, or when more accurate measures of aluminum content in the Alzheimer's-diseased brain were used, no excess aluminum was found."
Beyin dokularıyla daha düzgün yöntemlerle ilgilenildiğinde ve alzheimerlı hastaların hasta beyinleri üzerinde daha hassas aluminyum ölçümleri yapıldığında fazladan aluminyuma rastalanmadı diyor. ALuminyum, alzheimer ilişkisi için myth yani efsane diyor.
Bunları söyleyen Kansas tıp fakültesi alzheimer araştırma programı yönetim başkanı.
Kaldı ki bu konularda konuşulan hep aluminyum metali. Bizim kullandığımız şap ise aluminyum potasyum tuzu. Tıraş sonrası şap kullanmanın sağlığa riski olduğuna dair ne bir tez, ne bir araştırma var ya da yapılıyor. Ben bilmiyor, siz öyle bir tez/araştırma biliyorsanız lütfen paylaşın. Makale demiyorum araştırma. Makaleyi bende yazarım.
Ben burada tıraş şapının avukatlığını yapmıyorum. Kanıtlanmış ya da kanıtlanmaya yakın ciddi bir araştırması, tezi olsun bende kullanmayı bırakırım. Ama binlerce yıldır çeşitli amaçlarla kullanılıyor ve şap taşının zararlı olduğuyla ilgili bir çalışma yok. Makyaj ürünlerinden, aşılara, yiyeceklerden, içtiğimiz sudan, tencere tavalara, folyoya kadar her yerde.
Ayrıca; bu anti perspirantların vücuda aluminyum geçirmesi yle ilgili çalışmada bir deri parçasına stick deo sürülüp 6-12-24 saat ara beklenerek biriken al oranı belirleniyor. Canlı kan dolaşımı olan bir organizmaya değil. Sürülen orandan %0,07 al birikimi gözleniyor.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22459170
Alakaları yok ama bizim tıraş sonrası kullandığımız şap taşının 1dk yüzümüzde kalmasıyla "aluminyum" birikmesinden korkmamız, hastaneye gidip röntgen çektirdiğimizde kanser olma korkusuna benziyor.
Dediğim gibi amacım savunmak değil mantıklı düşünmek. Sağlığınıza o kadar değer veriyorsanız böyle hiçbir belirginliği olmayan bir konudan endişe etmeden önce zararları kesinleşmiş konulara bakacak önce o sigarayı içmeyeceksiniz, alkolü azaltacaksınız (Günde 1,5 kadeh viskinin gırtlak kanseri yaptığı bulunmuş), sls içeren diş macunu, şampuan kullanmayacaksınız. Bir kızartma yağını bir kere kullanacaksınız, fast food yemeyeceksiniz. Eşinize ucuz makyaj malzemesi, kendinize dolum ucuz parfüm almayacaksınız. Yemek yaparken aluminyum folyoya sarıp kızgın fırında pişirmeyeceksiniz, odanızı boyarken, yapıştırıcı kullanırken maske takacaksınız, aynı pet şişeyi doldurup doldurup defalarca kullanmayacaksınız, uht süt, ....benzeri ürün, ...... , işlemi görmüş ürün, soyalı ürünler almayacaksınız.
Öğlen double whopper yedim, akşam şap zararlı dediler bıraktım. Olmaz öyle iş. Biraz mantık, biraz araştırma ruhu/isteği.
Hepsini geçtim sigaranızı, nargilenizi, piponuzu bıraksanız kendinize başta en büyük iyiliği yaparsınız. Sigara gibi bir uyuşturucu zehir tüm dünyada yasal satılabiliyorken, içmeseniz bile her yerde pasif içiciyken siz daha neyi tartışıyorsunuz? Ha?
http://www.scientificamerican.com/articl...oof-that-a
Adamlar doktorlar beyinde aluminyumu görünce direk onu suçladılar diyorlar.
Araştırmalara direk alzheimerlı hastalar üzerinden başlandı bu hastalara tedavi için aluminyum içeren ilaçlar verildi, kan değerlerinde sorunlar görülünce aluminyumlu ilaçlar bırakıldı, hastalara saf su verildi, sorun düzeldi,böyle olunca hemen aluminyuma göz dikildi deniyor. Acaba hastalık beyinde aluminyum birikmesine mi neden oluyor araştırılmadı, beyin duvarları yapışkandır, oraları yıkamak için kullandıkları su aluminyum içerir, o yıkama işlemi sonuçu aluminyum birikmesi olmuş olabilir mi araştırılmadı deniyor.
"When the tissue was processed using more sophisticated analytical methods, or when more accurate measures of aluminum content in the Alzheimer's-diseased brain were used, no excess aluminum was found."
Beyin dokularıyla daha düzgün yöntemlerle ilgilenildiğinde ve alzheimerlı hastaların hasta beyinleri üzerinde daha hassas aluminyum ölçümleri yapıldığında fazladan aluminyuma rastalanmadı diyor. ALuminyum, alzheimer ilişkisi için myth yani efsane diyor.
Bunları söyleyen Kansas tıp fakültesi alzheimer araştırma programı yönetim başkanı.
Kaldı ki bu konularda konuşulan hep aluminyum metali. Bizim kullandığımız şap ise aluminyum potasyum tuzu. Tıraş sonrası şap kullanmanın sağlığa riski olduğuna dair ne bir tez, ne bir araştırma var ya da yapılıyor. Ben bilmiyor, siz öyle bir tez/araştırma biliyorsanız lütfen paylaşın. Makale demiyorum araştırma. Makaleyi bende yazarım.
Ben burada tıraş şapının avukatlığını yapmıyorum. Kanıtlanmış ya da kanıtlanmaya yakın ciddi bir araştırması, tezi olsun bende kullanmayı bırakırım. Ama binlerce yıldır çeşitli amaçlarla kullanılıyor ve şap taşının zararlı olduğuyla ilgili bir çalışma yok. Makyaj ürünlerinden, aşılara, yiyeceklerden, içtiğimiz sudan, tencere tavalara, folyoya kadar her yerde.
Ayrıca; bu anti perspirantların vücuda aluminyum geçirmesi yle ilgili çalışmada bir deri parçasına stick deo sürülüp 6-12-24 saat ara beklenerek biriken al oranı belirleniyor. Canlı kan dolaşımı olan bir organizmaya değil. Sürülen orandan %0,07 al birikimi gözleniyor.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22459170
Alakaları yok ama bizim tıraş sonrası kullandığımız şap taşının 1dk yüzümüzde kalmasıyla "aluminyum" birikmesinden korkmamız, hastaneye gidip röntgen çektirdiğimizde kanser olma korkusuna benziyor.
Dediğim gibi amacım savunmak değil mantıklı düşünmek. Sağlığınıza o kadar değer veriyorsanız böyle hiçbir belirginliği olmayan bir konudan endişe etmeden önce zararları kesinleşmiş konulara bakacak önce o sigarayı içmeyeceksiniz, alkolü azaltacaksınız (Günde 1,5 kadeh viskinin gırtlak kanseri yaptığı bulunmuş), sls içeren diş macunu, şampuan kullanmayacaksınız. Bir kızartma yağını bir kere kullanacaksınız, fast food yemeyeceksiniz. Eşinize ucuz makyaj malzemesi, kendinize dolum ucuz parfüm almayacaksınız. Yemek yaparken aluminyum folyoya sarıp kızgın fırında pişirmeyeceksiniz, odanızı boyarken, yapıştırıcı kullanırken maske takacaksınız, aynı pet şişeyi doldurup doldurup defalarca kullanmayacaksınız, uht süt, ....benzeri ürün, ...... , işlemi görmüş ürün, soyalı ürünler almayacaksınız.
Öğlen double whopper yedim, akşam şap zararlı dediler bıraktım. Olmaz öyle iş. Biraz mantık, biraz araştırma ruhu/isteği.
Hepsini geçtim sigaranızı, nargilenizi, piponuzu bıraksanız kendinize başta en büyük iyiliği yaparsınız. Sigara gibi bir uyuşturucu zehir tüm dünyada yasal satılabiliyorken, içmeseniz bile her yerde pasif içiciyken siz daha neyi tartışıyorsunuz? Ha?
http://tiraskeyfim.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/
http://saklinotalar.blogspot.com/