17/12/2016, Saat: 02:25
Benim eskiye özlem kısmı sonradan gelişti aslında.
Tıraş olmaya 20 sene falan önce kartuşlu makineler ile başladım. O zamandan beri tam bir kapitalist zihniyeti ile "yeni olan güzeldir" mantığı güdüp hiç bir zaman aradığımı bulamadım. Gilette'in 2-3-5 diye giden bıçak çılgınlığında hep bir umut yeni çıkanı denedim ve hiç bir zaman da mutlu olamadım. İşim çok fazla tıraş olmayı gerektirmeyince de ancak lazım olunca tıraş olur, diğer zamanlar makineyle şöyle bir uzayanı alır geçerdim.
Yeni olan güzeldir mantığı ile 1.5 sene önce ıslak kuru tıraş makinalarını araştırırken birden karşıma Geltir çıktı. En son büyükbabamda gördüğüm yaprak jiletler ve bunları kullanan insanlar hala vardı. O gün yaşadığım şoku hala hatırlıyorum. Sanki bir grup insan teknoloji ile hiç tanışmamış gibi. Üstelik ben 5 bıçaklı jiletten memnun değilken bu insanlar tek jiletin daha iyi olduğunu iddia ediyorlardı...
O dönem doktora tezimin son dönemiydi. Zaten muhtemelen tıraş makinelerine de işten kaytarmak için bakmaya başlamıştım. O gece okudum okudum, etkilendim ama sabahına unutmuştum. Derken bir gün gene tıraş olacağım özel bir gün arifesinde kendimi markette kartuş bakarken buldum. Gilette işi sapıtmış, 5 bıçaklı bir çok model çıkarmıştı. Üstelik kartuşlar da tabiri caiz ise kol gibi. Bendeki modeli hatırlamaya çalışırken beynimin derinliklerinden bir ses kulağıma GELTİR diye fısıldadı. O gün kartuş martuş almadım, evin yolunu tutum yeniden Geltir'i buldum. Hemen ertesi gün bir Wilkinson alarak ilk hafta kendimi tarttım.
Gerçekten de tek bıçak zevkti, keyifti, mutluluktu. Buradaki komşularım vasıtasıyla önce Merkür 34C, sonra Progress aldım. Eskiden ayda birden az tıraş olurken şimdi haftada 2-3 tıraşım mutlaka var. Eskiden tıraş zulümken şimdi tıraş kendime ayırdığım bir terapi.
Tıraş olmaya 20 sene falan önce kartuşlu makineler ile başladım. O zamandan beri tam bir kapitalist zihniyeti ile "yeni olan güzeldir" mantığı güdüp hiç bir zaman aradığımı bulamadım. Gilette'in 2-3-5 diye giden bıçak çılgınlığında hep bir umut yeni çıkanı denedim ve hiç bir zaman da mutlu olamadım. İşim çok fazla tıraş olmayı gerektirmeyince de ancak lazım olunca tıraş olur, diğer zamanlar makineyle şöyle bir uzayanı alır geçerdim.
Yeni olan güzeldir mantığı ile 1.5 sene önce ıslak kuru tıraş makinalarını araştırırken birden karşıma Geltir çıktı. En son büyükbabamda gördüğüm yaprak jiletler ve bunları kullanan insanlar hala vardı. O gün yaşadığım şoku hala hatırlıyorum. Sanki bir grup insan teknoloji ile hiç tanışmamış gibi. Üstelik ben 5 bıçaklı jiletten memnun değilken bu insanlar tek jiletin daha iyi olduğunu iddia ediyorlardı...
O dönem doktora tezimin son dönemiydi. Zaten muhtemelen tıraş makinelerine de işten kaytarmak için bakmaya başlamıştım. O gece okudum okudum, etkilendim ama sabahına unutmuştum. Derken bir gün gene tıraş olacağım özel bir gün arifesinde kendimi markette kartuş bakarken buldum. Gilette işi sapıtmış, 5 bıçaklı bir çok model çıkarmıştı. Üstelik kartuşlar da tabiri caiz ise kol gibi. Bendeki modeli hatırlamaya çalışırken beynimin derinliklerinden bir ses kulağıma GELTİR diye fısıldadı. O gün kartuş martuş almadım, evin yolunu tutum yeniden Geltir'i buldum. Hemen ertesi gün bir Wilkinson alarak ilk hafta kendimi tarttım.
Gerçekten de tek bıçak zevkti, keyifti, mutluluktu. Buradaki komşularım vasıtasıyla önce Merkür 34C, sonra Progress aldım. Eskiden ayda birden az tıraş olurken şimdi haftada 2-3 tıraşım mutlaka var. Eskiden tıraş zulümken şimdi tıraş kendime ayırdığım bir terapi.