Bisiklet Severler'in yazılarını ve fotoğraflarını bekliyoruz.
Bir öğlen Çay'ı keyfi sırasında, ilk paylaşımı ben yapayım:
Kendimi bildim bileli Bisikletlere çok düşkünüm. Sadece kendi gücünüzü kullanarak bir yerlere gitmesi (sadece rüzgarın yardımıyla Yelken'le yol yapmayı da seviyorum), açık havadaki o özgürlük , şehrin arabanın hızında, yürüyüşün yavaşlığında göremediğiniz detaylarını görebilmek, bir orman yolunda, bir nehrin kıyısında ilerlerken doğayı hissetmek....çok güzel.
Çok farklı coğrafyalarda bisiklet kullandım, uzun yollar yaptım ama İstanbul belki de en tehlikeli yer bisiklet kullanmak için...kötü deneyimler yaşadım, yaşanıyor ama yine de benim gibi bisiklet ve İstanbul düşkünleri için İstanbul'u bisikletle gezmesi çok ayrı bir keyif.
Bir süre önce bisikletimi değiştirmiştim. Yeni bisikletim ilk elime ulaştığında ona uzun bir İstanbul turu yaptırdım, bir çok yere götürdüm ki, sonraki gezilerde yolunu rahatça bulsun
Ta lise yıllarından bu yana yapmayı en sevdiğim bisiklet turumu yeniden yaptım böylece (uzaklardayken en özlediğim şeylerden biri de buydu bu şehire dair.)
Bir Pazar sabahı çok erkenden evden çıkıp, Anadolu yakası sahil yolu, Suadiye, Fenerbahçe, Kalamış, Kadıköy iskele arası keyifli bir sürüş, sonrasında İstanbul'u en güzel hissettiğiniz mekanlardan olan vapurla bir yolculuk sonrası , Beşiktaş'tan Sarıyer, kahvaltı, dönüşte İstanbul Modern'in Kafe terasında Nefis Tarihi yarımada manzarasına karşı keyifli bir mola, sonra Karaköy'ü detaylıca gezmek, sonra Tarihi Yarımada'nın güzellikleri arasında molalarla ilerlemek.
Tabi bolca Çay içip, kitap okudum o molalarda da.
Gece geç vakit eve döndüğümde, bu şehrin her türlü tahribatımıza rağmen hala ne kadar güzel olduğunu düşündüm...Bisiklete binmek kesinlikle modumuzu ve hissiyatımızı da iyileştiriyor
Yeni bisikletime İstanbul'u gezdirdiğim o turda cep telefonuyla çektiğim kimi fotoları aşağıya ekledim:
Sent from my iPad using Tapatalk
Bir öğlen Çay'ı keyfi sırasında, ilk paylaşımı ben yapayım:
Kendimi bildim bileli Bisikletlere çok düşkünüm. Sadece kendi gücünüzü kullanarak bir yerlere gitmesi (sadece rüzgarın yardımıyla Yelken'le yol yapmayı da seviyorum), açık havadaki o özgürlük , şehrin arabanın hızında, yürüyüşün yavaşlığında göremediğiniz detaylarını görebilmek, bir orman yolunda, bir nehrin kıyısında ilerlerken doğayı hissetmek....çok güzel.
Çok farklı coğrafyalarda bisiklet kullandım, uzun yollar yaptım ama İstanbul belki de en tehlikeli yer bisiklet kullanmak için...kötü deneyimler yaşadım, yaşanıyor ama yine de benim gibi bisiklet ve İstanbul düşkünleri için İstanbul'u bisikletle gezmesi çok ayrı bir keyif.
Bir süre önce bisikletimi değiştirmiştim. Yeni bisikletim ilk elime ulaştığında ona uzun bir İstanbul turu yaptırdım, bir çok yere götürdüm ki, sonraki gezilerde yolunu rahatça bulsun
Ta lise yıllarından bu yana yapmayı en sevdiğim bisiklet turumu yeniden yaptım böylece (uzaklardayken en özlediğim şeylerden biri de buydu bu şehire dair.)
Bir Pazar sabahı çok erkenden evden çıkıp, Anadolu yakası sahil yolu, Suadiye, Fenerbahçe, Kalamış, Kadıköy iskele arası keyifli bir sürüş, sonrasında İstanbul'u en güzel hissettiğiniz mekanlardan olan vapurla bir yolculuk sonrası , Beşiktaş'tan Sarıyer, kahvaltı, dönüşte İstanbul Modern'in Kafe terasında Nefis Tarihi yarımada manzarasına karşı keyifli bir mola, sonra Karaköy'ü detaylıca gezmek, sonra Tarihi Yarımada'nın güzellikleri arasında molalarla ilerlemek.
Tabi bolca Çay içip, kitap okudum o molalarda da.
Gece geç vakit eve döndüğümde, bu şehrin her türlü tahribatımıza rağmen hala ne kadar güzel olduğunu düşündüm...Bisiklete binmek kesinlikle modumuzu ve hissiyatımızı da iyileştiriyor
Yeni bisikletime İstanbul'u gezdirdiğim o turda cep telefonuyla çektiğim kimi fotoları aşağıya ekledim:
Sent from my iPad using Tapatalk