4 Aylık Klasik Tıraş Maceramın Muhasebesi
Forumda ilk yazımda belirtmiştim, çok uzun yıllardır zaten haftada 7 gün ıslak tıraş olan, bu ritüeli çok önemseyen ve sabahları güne beni daha iyi başlattığına inandığım bu keyfi günün başlangıç rutini yapmış birisiydim. Bence tıraş zamanı gerçekten bir erkeğin kendisine ayırdığı önemli bir ara ve tüm hobiler, ritüeller gibi meditatif etkisi olan, iyi olma hissiyatını arttıran bir şey.
O yazıda da bahsettiğim gibi bu uzun yıllarda, 'pratik' olduğu yanılgısıyla Gillette Fusion ve benzeri makineler kullanmış ve jiletli tıraş aletlerine uzak durmuştum. Ve evet korkuyordum da Jilet'in o serbestlikle yüzüme değmesinden. Tıraş sabunu olarak ise (yüzümü kuruttuğunu bilsem de, bu durumu tıraş sonrası balsam vs uygulamalarla azaltıyordum) çok sevdiğim Arko'yu kullandım uzun yıllar ve sonrasında da yurtdışında Art of Shaving'in Tıraş kremini keşfedip ve sevip, bu ikisini rotasyonla kullanmaya başladım. Fırça olarak ise Art of Shaving'in Porsuk fırçalarına geçmiştim.
Ve evet keyif alıyordum hep, yüz tipim ve her sabah tıraş olmamdan dolayı (asla 2 günlük sakalı bile görmemişti yüzüm) o pratik makineler gayet de yeterli gibi hissediyorum.
Sonra hobilerine düşkün bir arkadaşımın beni Jiletli bir Tıraş aletini denemem konusunda ikna etmesiyle, yine onun tavsiyesi olan Edwin Jagger DE89 tıraş makinesi aldım. Astra yeşil jiletle kullandığım bu makineyle olduğum ilk tıraştan o kadar memnun kaldım ki, artık tüm tıraşlarımı EJ89 ve Jiletle olacağım dedim... pratik olduğu düşüncesiyle çok uzun yıllardır kullandığım Gillette Fusion türü aletleri sadece seyahatlerde kullanırım diye düşündüm (artık seyahatlere de götürmeyeceğim, onlarla tıraş olunmaz ki )
O arkadaşıma jiletle tıraşta bu makine ile yaşadığım bu deneyimden çok keyif aldığımı, zaten bu aletin artık bütün işimi göreceğini, başka bir tıraş aletine ihtiyacım da olmadığını söylediğimde 'yok, öyle olmaz o' tarzı bir şey söyledi ve Farklı makinelerden, çok çeşitli jiletlere ve haberdar olmadığım bir sürü tıraş sabunundan, bir çok tıraş kremine ve dahi o kadar çeşidi olduğunu bilmediğim tıraş fırçalarına kadar farklı önerileri oldu.
Sonradan üye olduğum bu forumdaki (ki böyle bir forum olduğunu bile bilmiyordum) üyelerin değerli paylaşımlarının da yönlendirmesiyle merakımın peşine düştüm. Bir çok farklı jilet keşfettim, denedim ve hatta her jiletin her yüz tipi için farklı sonuçlar verdiğini, kişiden kişiye değişen bir deneyim sunduğunu bile böyle öğrendim. Hiç adını bile duymadığım tıraş sabunları ve kremlerini edinip, rotasyonla kullanmaya başladım. Ve varolan AOS Porsuk fırçamın yanına başka fırçalar da ekledim.
Ben de hobilere meraklı ve hobilerinin detaylarına inmeyi çok seven, ritüellerini önemseyen birisiyim. Ve de meraklıyım detaylar konusunda. Böylece çok keyifli bir keşif süreci başladı (hala devam eden) Klasik Tıraş hobisiyle ilgili.
Yaşamdan keyif alma olayını çok önemserim, her sabah olduğum tıraşı daha da keyifli bir hale getiren şeyler oldu yaptığım keşifler. Ve evet bu müstesna forumdan (ve yazılarını çok severek okuduğum TıraşKeyfim blogundan) çok şeyler öğrendim, öğreniyorum, bu hobi ile ilgili makinelerden, jiletlere, sabunlardan, tıraş sonrası ürünlerine bir çok yeni merak alanları da açılıyor.
Yabancı Klasik Tıraş forumlarını da okumaya başladım. Sonra da Vintage makinelere merak salıp, ulaşabildiğim tüm kitapları, yazıları okumaya başladım.
EJ89 yeter bana derken, Vintage, 1960 yılından bir Gillette Fatboy edindim ve tarihi bir aletle tıraş olmak da ayrı bir güzel geldi bana. Bir süre sonra benim kesinlikle Mild tıraş makineleriyle uyumlu bir yüzüm olduğunu anladım.
Vintage Gillette Slim Twist, 1946 yılından bir Aristocrat, Rocket gibi edindiğim her vintage makinenin tıraş konforunu sevdim ben. Zaten her sabah tıraş olan birisi olarak Mild olmalarıyla bilinen Gillette makinelerin bana gayet uygun olduğunu gördüm, bir de sanat eseri gibi geldi onlar hep bana.
Şimdi @dikdik_s in tavsiyesiyle edindiğim 2 güzel makineyi heyecanla bekliyorum: 1930'lardan bir Gillette New Open Comb ile Black Beauty. Bir de seyahatlerde kullanmayı planladığım bir Gillette Travel set ulaşacak.
Farklı vintage makineler edindim, rotasyonla kullanmayı seviyorum, her sabah farklı kombinasyonlardaki bir set ile tıraş olması da güzel geliyor bana.
Yeni DE makinelerden de en çok Feather AS-D2'yi sevdim, Japon işlevsel tasarımıyla müthiş konforlu bir tıraş veriyor bu makine.
Sonra SE makinelere merak salıp bir de henüz denemediğim Gem 1912 edindim.
Yeni SE'lerden ise gerçekten her tıraş olduğumda bu ne kadar güzel makineymiş dediğim Supply'ı çok beğendim. Bu arada bu hem bir SE makine hem de DE'lerde kullandığım klasik jiletlerden çok daha kalın SE jiletlerle ilk deneyimimdi ve çok memnunum Supply'dan.
Edindiğim yeni ve eski makineleri değişen beğeni seviyelerinde sevdim ama farklı tasarımından dolayı edindiğim yeni Phoenix DOC nikel kaplı tıraş makinesi en az beğendiğim oldu. Ama o tasarımıyla koleksiyonumda kalacak ve arada bir kullanacağım.
Bir çay molasında yazıyorum, çok da uzatmayayım bu yazıyı.
Sonuçta bir çok tıraş aleti kullanıp, keyfi arttıran bir deneyim yaşadım ve onları rotasyonla kullanmayı seviyorum. Gündelik yaşam kalitesini de arttıran bir deneyim.
Bir çok tıraş sabunu denedim ve en sevdiğim (belki de Lanolin etkisi) MWF oldu. Saponificio Varesino, TOBS gibi çok sevdiğim bir çok sabun var ama MWF en favorim. En sevmediğim sabun ise Badger Tıraş Sabunu oldu, hiç bir şeyini sevmedim.
Bu arada şu kesin kararı verdim: benim için gerçek tıraş keyfi tıraş sabunlarıyla oluyormuş. Elimdeki AOS, Aqua di Parma ve Castle Forbes dahil kremleri bitirince asla tıraş kremi kullanmayacağım. Seyahatlere bile tıraş sabunu götüreceğim. Evet kararlıyım bu konuda
Çok jilet edindim ve ediniyorum ve bir çok sevdiğim jilet keşfettim ama en favori jiletim ilginç bir şekilde en keskin olduğu söylenen Feather jilet. Özellikle Feather AS-D2 ile mükemmel bir tıraş veriyor, yormadan. Farklı jiletler denemesi de bir ayrı güzel. Bu hobi de çeşitlilikle besleniyor.
Farklı fırçalar denedim ve sevdim ama henüz bu konuda deneyimim fazla değil. Şu anda en favori tıraş fırçam Thater. Yeni fırçalarla bu konudaki tecrübem de biraz artacak. Fırçaları rotasyonla kullanması da çok güzel. Her tıraş ayrı bir keyif.
Bu arada bu merakın yönlendirmesiyle hayatımda ilk defa internet ortamında , bir forumda paylaşımlarda bulunmaya başladım denediğim makine ve sabunlara dair acemi işi incelemelerle
Sözün özü keşifler devam ediyor, keyifi arttırıyor, merakının peşinde okumalar yapmak iyi oluyor...forum üyelerinin paylaştığı deneyimler çok değerli ve çok faydalanıyorum....ve her öğrenme sürecindeki gibi ne kadar az şey bildiğimi görüyorum.
Sent from my iPad using Tapatalk