13/01/2018, Saat: 17:52
Arkadaşlar merhabalar, bugün ilginç bir deneme yaptım. Normalde tıraş olurken dikkat ettiğimiz bazı hususlar var, işte ılık suyla yüz yıkama, pre-shave sürme, kullandığım domuz kılı fırçayı suda bekletme vb. hepimizin aşağı yukarı bildiği şeyler. Ben de zaten bunları bu güzel forumdan, foruma emek harcayıp tecrübelerini paylaşan üstadlardan öğrendim. Konumuza gelirsek hiç bir hazırlık yapmadan asgari şartlarda tıraş olursam nasıl olur diye merak edip edindiğim tecrübeyi paylaşmak için bu konuyu açıyorum.
Normal şartlarda günlük tıraş sürecim adım adım şu şekilde;
- domuz kılı fırçamı ılık suya koyarım.
- duş alırım, bu esnada dove sabunla yüzüme masaj yaparım.
- hafif nemli yüzüme proraso (sandal) tıraş öncesi kremle biraz daha masaj yaparım
- tıraş malzemelerimi hazırlarken krem yüzümde kalır, hazırlığım bitince yine proraso sandal sabununu tasta köpürtüp direkt kremin üzerine sabunu uygularım.
- sabunlanma, iyi bellediğim bir jileti (genelde 7 o'clock yeşil veya polsilver) futur'a takıp 3 perde tıraş olma.
- tıraşım bitince kalan köpükle bir perde daha yüzümü sabunlar sonra yıkarım.
- şap sürer kuruyunca yine yıkarım.
- ve nihayet balsam sürer malzemelerimi de temizleyip kurulayıp ortamı terk ederim.
Peki bugün ne yaptım ?
Yüzümü bile yıkamadan kahvaltılığa bastığım arko'nun üzerine biraz su döküp kuru fırçaya yükledikten sonra yüzümde köpürttüm ve perma-sharpla alelacele özenmeden yine 3 perde tıraş oldum. her akşam minimum 1 saat süren fasıl sanırım 10 dakikada bitti. Umarım bu yazdıklarımdan sonra aforoz edilmem
Sonuç ?
Başıma bir iş gelmeyecekse sonucu gayet tatmin edici buldum . Yanlış anlaşılmasın kösele gibi bir suratım yok, hatta çok hassas, hemen tahriş olan sorunlu bir cilde sahibim. Ha ben yine bu işi bir meditasyon, bir hobi olarak görüp akşamları 1 saat uğraşacağım ama sabah kalkıp işe yetişmeye çalışan birisinin de illa ki kartuşlu jilete, hazır köpüğe mahkum olmadığını anladım.
Gelelim anlamadığıma...
Günlük rutinimde kullandığım ürünlerin dandik ürünler olmadığını biliyorum ama 2 liralık sabun ve jiletin bu ürünlerle yakın performans göstermesi benim bir yerde yanlış yaptığımı düşünmeme sebep oldu. Bu konuda görüş ve yorumlarınız benim için çok değerli, lütfen esirgemeyiniz.
Saygılarımla...
Normal şartlarda günlük tıraş sürecim adım adım şu şekilde;
- domuz kılı fırçamı ılık suya koyarım.
- duş alırım, bu esnada dove sabunla yüzüme masaj yaparım.
- hafif nemli yüzüme proraso (sandal) tıraş öncesi kremle biraz daha masaj yaparım
- tıraş malzemelerimi hazırlarken krem yüzümde kalır, hazırlığım bitince yine proraso sandal sabununu tasta köpürtüp direkt kremin üzerine sabunu uygularım.
- sabunlanma, iyi bellediğim bir jileti (genelde 7 o'clock yeşil veya polsilver) futur'a takıp 3 perde tıraş olma.
- tıraşım bitince kalan köpükle bir perde daha yüzümü sabunlar sonra yıkarım.
- şap sürer kuruyunca yine yıkarım.
- ve nihayet balsam sürer malzemelerimi de temizleyip kurulayıp ortamı terk ederim.
Peki bugün ne yaptım ?
Yüzümü bile yıkamadan kahvaltılığa bastığım arko'nun üzerine biraz su döküp kuru fırçaya yükledikten sonra yüzümde köpürttüm ve perma-sharpla alelacele özenmeden yine 3 perde tıraş oldum. her akşam minimum 1 saat süren fasıl sanırım 10 dakikada bitti. Umarım bu yazdıklarımdan sonra aforoz edilmem
Sonuç ?
Başıma bir iş gelmeyecekse sonucu gayet tatmin edici buldum . Yanlış anlaşılmasın kösele gibi bir suratım yok, hatta çok hassas, hemen tahriş olan sorunlu bir cilde sahibim. Ha ben yine bu işi bir meditasyon, bir hobi olarak görüp akşamları 1 saat uğraşacağım ama sabah kalkıp işe yetişmeye çalışan birisinin de illa ki kartuşlu jilete, hazır köpüğe mahkum olmadığını anladım.
Gelelim anlamadığıma...
Günlük rutinimde kullandığım ürünlerin dandik ürünler olmadığını biliyorum ama 2 liralık sabun ve jiletin bu ürünlerle yakın performans göstermesi benim bir yerde yanlış yaptığımı düşünmeme sebep oldu. Bu konuda görüş ve yorumlarınız benim için çok değerli, lütfen esirgemeyiniz.
Saygılarımla...