26/03/2012, Saat: 22:57
Mc gözünden hiç kaçmıyor. maaşallah
İsmi kadar "Nefis" bir jilet...
|
26/03/2012, Saat: 22:57
Mc gözünden hiç kaçmıyor. maaşallah
26/03/2012, Saat: 22:58
(Son Düzenleme: 26/03/2012, Saat: 22:58, Düzenleyen: papazerigi.)
mefisto - nefis
isimde de biraz "esinlenme" var bu arada
26/03/2012, Saat: 23:01
İstanbul beyefendisi de şeytandan bozmaymış.
26/03/2012, Saat: 23:01
şaplarıda böyleydi...
fırçaları lider vs. hangibirini sayayım çok özgün firma canım
Bir de böyle düşün - Büyük Hilmi
26/03/2012, Saat: 23:20
özgün oldukları kadar kaliteliler neticede demek ki. helal olsun mcorco bu arada nostalji' yi nakletme işinde hakiki bir jilet nefis yalnız, o arak değil birtek.
selamlar. (26/03/2012, Saat: 23:01)McOrco Adlı Kullanıcıdan Alıntı: şaplarıda böyleydi...
19/04/2012, Saat: 16:14
Bu güzel incelemeye elimde olan somut bilgileri de eklemek istedim,mutlaka ilgi duyan arkadaslar olacaktir.
Paul ZAZADZE’nin Yarattığı Dev Marka:ZAZA Belli bir yaşın üzerindeki hemen her erkek Zaza’yı, Cumhuriyet tarihimizin dev yerli markalarından biri olarak hatırlıyor. Tıraş bıçağı, ustura ve diğer berber levazımatından, tıraş sabunu ve tıraş kremi gibi ıtriyata, gaz ocağından bıçakçılık malzemesine dek çok çeşitli ürünleri ile belleklerde yer edinen Zaza, kolay elde edilemeyecek bir marka bilinirliğini uzun yıllar elinde tutmayı başarmıştır. Zaza markasının yaratıcısı ise, genç yaşında İstanbul’a yerleşmiş komşu bir ülke vatandaşı Paul Zazadze idi. 1900 yılında Gürcistan’ın Ude kentinde dünyaya gelen Paul Zazadze, yedi çocuklu bir ailenin çocuğuydu. Babası o havalinin ‘batoni’si, yani bizdeki karşılığı ile şeyhiydi. Genç Paul Zazadze, 1917 yılında üniversite öğrenimi için İstanbul’a gelmiş, ama Rusya’da meydana gelen Bolşevik devrimi yüzünden ülkesine dönemeyerek İstanbul’a yerleşmeye karar vermiştir. Öğrenimine devam ederken bir yandan da çalışmaya başlayan Paul Zazadze, bir süre sonra öğrenimini yarıda bırakarak çalışma hayatına atılmıştır. Okumak için geldiği topraklar genç Zazadze için yeni vatan olacaktır: 1924 yılında Amerika’ya vizesi çıkmasına ve göçmenler arasındaki genel eğilimin bu doğrultuda olmasına rağmen, o İstanbul’da kalmayı tercih eder. Paul Zazadze’nin Tahtakale Baltacı Han’daki ticarethanesinin adı ilk olarak “Halis İngiliz Çelik Mamulatı Satış Mağazası” idi. Burada ustura, çakı, bıçak, makas, berber makinaları, gaz ocakları satışı yapılırdı. Tahtakale’nin belki de en büyük tüccarı oydu. O yıllarda ithalat zor değildir. Zaza markası ile pazarladığı tıraş bıçaklarını hiç zorlukla karşılaşmadan Almanya’dan ithal edebilmektedir. 1930 yılında ise kendisi ilk kez tıraş bıçağı imalatına başlar. Bomonti’de ve Tahtakale’deki imalathanelerde parsiyel tıraş bıçağı imalatı yapan makinalar Almanya’dan ‘Max Floka’ firması’ndan satın alınmıştır. Bu fabrikalarda tıraş bıçaklarının yanısıra kozmetik ürünler de üretilmiştir. Paul Zazadze’nin adını verdiği Zaza, bunların başında geliyordu. Zaza, daha 1930’lu yıllarda Almanya’da sergilere katılmıştı ve madalyalar kazanmıştı. O yıllarda dört-beş sabun fabrikası, satış hacmi oldukça büyük ve aranılır bir marka olan Zaza firması için tıraş sabunu üretmektedirler. Bunların arasında yine Tahtakale’de bulunan Ermeni Aris kardeşlere ait sabun fabrikaları ilk sırayı alıyordu. Aris fabrikasının yeri, Zaza Hanı’nın ( o zamanki adı ile Baltacı Hanı ) yanındadır. Bir zamanların ünlü markası Puro firması da Zaza için üretim yapmıştır. (Karaköy’deki bu firma o yıllarda iki museviye aittir. Daha sonra Cemil ve Necip Akar kardeşlere geçmiştir.) Tahtakale’de fabrikası olan ve Sanino marka tıraş sabununu üreten Karamanlı Rum Kriako Bekaroğlu da Zaza için üretim yapanlardan bir diğeridir. O yıllarda Zaza markası sadece tıraş sabunu ile değil, krem, briyantin, talk pudrası ve tıraş kremleri ile de ünlenir ve bu ürünler sadece İstanbul’da değil, tüm Anadolu’da tanınır ve kullanılır. Ayrıca berber gereçlerinin her çeşidi Zaza kalitesi ile boy gösterir: Makaslar, saç makinaları, fırçalar ve diğerleri… Paul Zazadze, Zaza dışında bazı alt markalar da yaratarak Zaza markasının değerini de güçlendirmeyi bilmiştir. Karşılıklı bir kadın ve bir erkek başından oluşan ‘Çifte Baş’ markasının amblemi, 1930’lu yılların en meşhur alamet-i farikası idi. Ayrıca yine o yıllarda satışa sunulmakta olan Anisimo, Size, Lore, Polza, Zaza Luxe markalarını hatırlatmak yerinde olacaktır. 1930’lu yıllarda ana marka dışında aynı sektörde farklı markalar yaratılmış olması Paul Zazadze yönetimindeki firmanın pazarlama alanındaki uzak görüşlülüğünün bir kanıtı sayılabilir. Paul Zazadze “Zaza” markasının gücüne o kadar güvenmiştir ki, alt markalar yaratarak geniş tüketici kitlesine hitap etmekte sakınca görmemiş ve pazarı uzun yıllar elinde tutabilmiştir. Daha sonraki yıllarda özellikle tıraş bıçağı markası olarak Aristokrat, Arslan, Atlı, Kartal, Nefis’i, daha yakın zamanlarda ise Lord ve Jet’i sayabiliriz. 1956 yılına gelindiğinde, Zaza firmasına ait tıraş bıçağı fabrikası tasfiye edildi ve Kartal Çelik Eşya Fabrikası kuruldu ve tıraş bıçağı ihracatına başlandı. 1964 yılında ise Amerikan Perma-Sharp şirketi ile Kartal Çelik Eşya A.Ş. arasında ortaklık kurulmuştur. Daha sonra bu ortaklığa son verilmiştir. 1964 yılından beri “Perma” markası Kartal Çelik firmasına aittir. Başarılı ve öncü bir işadamı olmanın yanı sıra sosyal çalışmalara da önem veren Paul Zazadze, 1960’lı yıllarda Vatikan Komandatörü ünvanını almaya hak kazanmıştır. Bu ünvan, din ayrımı gözetmeksizin insanlara yardımda bulunanlara verilen, şövalye ünvanından daha yüksek bir ünvandır. Çok sert mizaçlı, ilkelerine bağlı, kurallarından ödün vermeyen, yardımsever, disiplinli ve dürüst bir ticaret adamı olarak hatırlanan Paul Zazadze doğum günü olan 24 Ağustos 1989 tarihinde hayata veda etmiştir.
Bir liralık Ali Bıyıklı sen nelere kadirsin !
19/04/2012, Saat: 20:32
bu yazıyı okuyup hemen karaköy zazaya koşmuştum daha siteyi açmadan önce
çok sevdiğim bi yer ve ürünlerinin bazıları hala oldukça nostaljik fakat sanırım kapanacak komple kiralık kat gibi yazılar asılıydı camında bir önceki gidişimde bu gidişimdede kapalıydı (dükkan boşaltılmamış olmasına ragmen)
Bir de böyle düşün - Büyük Hilmi
01/07/2012, Saat: 23:20
05/06/2013, Saat: 07:25
(18/03/2012, Saat: 16:38)ohtararan Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Tam 60 yıldır, dile kolay 60 yıldır ülkenin gördüğü binbir türlü badire ile boğuşup bana gelmeyi bekledi. ben de aynı hevesle kargoyu bekliyordum. geçtiğimiz hafta kargo kapıya geldiğinde o hevesle poşeti yırtıp, antika bir kutunun içine sıkıştırılmış sarı-kırmızı eski paketleri gördüm. jelatinleri üzerinde idi. Hemen ağzına kadar jilet doldurulmuş olan karton kutuyu elime alıp Jelatinini açtım. yılların verdiği yorgunlukla renkleri solmuştu, üzerinde tarihin nakşettiği lekeler bulunuyordu. pakedi açıp, sıkışık jiletlerin arasından zorlanarak bir tanesini çektim, muhteşem eski kağıt kokusu burnuma dolmuştu. belliydi ki vazgeçemeyecektim bu jiletlerden, nasıl kıyacaktım kullanmaya? lakin kullanmalıydım da, merak ediyordum bu vakur jileti kullanmanın hazzını. Küçük kağıdı açtığımda "zaza" baskılı sararmış yağlı kağıt karşıladı beni. Yazıların arasından jilet göstermişti işte yüzünü. zannettiğim gibi paslı değil, pırıl pırıl ama azıcık sarımtırak duruyordu orada. Ardından bu yağlı kağıdı da geçip iki tarafı keskin ağzı ile onca yıl nasıl dayandığını anlatır gibi bana bakan jilete kavuştum. hiçbirşey yıpratamaıştı onu, o kadar sabrının sonunda işte ellerimdeydi şimdi. Bayramlık potinleri ile uyuyan bir kız çocuğu gibi mutluydum o an. Onu hemen tüketmemeli, uzun süre keyfini çıkarmalıydım. Neticede heyecanıma dayanamayıp yüzüm ile bugün buluşturdum, daha fazla bekletmeye hakkım yoktu, 60 yıldır bekliyordu zaten. Yaşımın 2 katı kadar zorluk görmüş, belki elden ele dolaşmıştı. Babamdan bile ihtiyar olan toptancıların ve satıcıların ellerinde, kimbilir hangi dükkan köşelerinde aradı beni. Buluştuk, hasret giderdik, saygı göstermek gerekiyordu, incinebilirdi, ben de usturalarım arasından kutusu gibi sarı renkli olana uzandım. Üşümesin diye sıcak su ile hazırladığım köpüğümü yüzüme yaydım. Sıra artık ondaydı, hasretle beklenen an tam da buydu. Bir yağ gibi kayıyordu adeta, ne bir zorlanma, ne bir çizik. Adeta tarihin hassas elleri ile sarıyordu beni. Üzerindeki resim kadar nazikti. Kullandığım hiçbir bıçaktan olmadığım kadar memnun bıraktı beni. İşte dedi, ben senin yüzün için yapılmışım... Üstad ne güzel duygulardır bunlar. Çoğu insanın basit bir eylem addettiği bir vakıaya bu kadar derin anlamlar vermek, hayat vermek bir anlamda her şeyde bir güzellik, sanatı görmek kanımca. Bize de hissettirdin. Yüreğine sağlık. Saygılar. Bu arada traşın dahi konforlu ve zevkli geçmesine memnun oldum. Sanki ben sizinle traş oluyormuşum gibi idi. Tşk |
« Önceki Konu | Sonraki Konu »
|
Konu ile Alakalı Benzer Konular | |||||
Konular | Yazar | Yorumlar | Okunma | Son Yorum | |
Shark Super Stainless Jilet | msakalli | 45 | 39,599 |
03/10/2023, Saat: 23:51 Son Yorum: alfredantionee |
|
Perma Sharp Süper Jilet | papazerigi | 1,011 | 1,121,580 |
14/09/2023, Saat: 18:00 Son Yorum: Mecanica |
|
Jilet Tavsiyesi | Aedan | 221 | 179,881 |
25/08/2023, Saat: 10:20 Son Yorum: sohayli |
|
Jilet satış sitesi hak. | telemcii | 2 | 1,828 |
24/07/2023, Saat: 23:38 Son Yorum: telemcii |
|
Jilet Stoku ne kadar olmalı? | erdsde | 59 | 38,103 |
31/05/2023, Saat: 17:20 Son Yorum: arandur |
|
BAİLİ BR-176 İçin jilet önerisi. | Umut islam | 3 | 1,206 |
28/05/2023, Saat: 22:01 Son Yorum: Mecanica |
|
Derby extra jilet | BigHillMe | 366 | 417,427 |
22/01/2023, Saat: 16:49 Son Yorum: implicit |
|
VERTICE Euromax Platinum Jilet | BuraKaya55 | 54 | 34,001 |
01/01/2023, Saat: 10:44 Son Yorum: saitfirat |
|
Abat Platinum Jilet | TA1OZH | 4 | 4,490 |
29/08/2022, Saat: 12:11 Son Yorum: abdussamedy |
|
KAI DE Jilet | 1912 | 97 | 82,829 |
10/08/2022, Saat: 08:35 Son Yorum: Murat35_55 |