10/05/2018, Saat: 18:22
Merhaba Geltir Ailesi, bugünkü inceleme konumuz Rhino Skin Armour Ingrow Ease Aftershave Balm. Bu ürünü aldığımda elimde sadece Nivea Mild ve Nivea Sensitive balm vardı. İkisini de cildim kabul etmiyor, ne kadar az sürsem de ne kadar fazla sürsem de emilmiyordu. Dolayısıyla bir verim alamıyordum. Bir gün İmpa Ticaret'te uygun fiyatıyla dikkatimi çeken bu ürünü, biraz merak ve biraz da Nivea balsamlardan memnuniyetsizliğim sebebiyle aldım. Hakkında hiçbir fikrim olmayan bu ürünü satın almak benim için bir kumardı ve ben kazanmıştım. Daha fazla uzatmadan incelemeye geçelim ve önce ürünü bir görelim.
Muhteviyatını uzun uzadıya okumak istemeyenler için, içinde bulunan ve gözüme çarpan bir kaç maddeyi belirteyim: Gliserin, cadı fındığı, allantoin, aloe barbadensis (aloe vera) ve glikolik asit ki buna birazdan değineceğiz.
İngiltere'de üretilen bu ürün, bir tüp içinde 100ml olarak satılıyor. Kıvamı sulu balmdan ziyade krem diyebileceğimiz bir yapıda. Kokusu tarif edemeyeceğim, ne çok güzel ne çok kötü bir koku. Normal ciltli bir insan olan beni, nemlendirme konusunda tatmin ediyor fakat çok kuru ciltli birini memnun eder mi bilmiyorum. Gelelim tamirat ve tadilata: Kendisi tahrişli tıraşlardan sonra iyi ki almışım dediğim bir balm. Cildi onarmak konusunda çok başarılı, hatta benim denediğim ürünler arasında onarıcılığı en yüksek balm. Emilimi de çok iyi. Öyle ki, bu ürünü ilk kullandığımda şaşırmıştım ve işi biraz abartıp meşhur "badem" tanesi kadar kremi yüzüme sürmüştüm. Sonuç olarak cildim yine tüm kremi vakumlayıp yutmuştu. İnceleme sebebiyle bugün tıraştan sonra bu ürünü tekrar abartılı bir miktarda kullandım ama bu sefer elimde saat var ve gözlemliyorum. Tıraştan sonra yüzümü tamamen kurulamadım, havluyla hafifçe damlayan suları aldım. Badem tanesi kadar kremi avucumda iyice yaydım ve ıslak yüzüme giriştim. Kendi kendime "Badem tanesi biraz fazla oldu galiba" derken, 3 dakika içerisinde tamamı emildi, ne bir yapışma ne bir yağlılık kaldı geriye ama yine de bu kadar fazla kullanmaya gerek yok tabii ki.
Gelelim "İngrown Ease" iddiasına ve glikolik asit muhabbetine: Söz konusu ürünün batık sakalları daha kolay çıkarmak gibi bir iddiası var ve bunu sağlayan maddelerden biri de glikolik asit. Okuduğum kadarıyla glikolik asit cildin en dıştaki kısmını pul gibi dökerek alttaki canlı deriyi çıkarmak için kullanılan bir madde. Peki bize ne faydası var ya da var mı? Hem var, hem yok gibi. Boyun bölgemde her zaman bir kaç tane, kılların rahatça çıkamamasından kaynaklanan sivilce olur. Bu balm sivilcelenen batık kısımlarda, en dıştaki deriyi kurutup döküyor ve alttan canlı, yumuşak bir deri ortaya çıkıyor, böylece kıllar birazcık daha rahat uzuyor. Peki batık kıllara çözüm mü? Kesinlikle değil. Firmanın iddiası da zaten batık kılların çıkmasını kolaylaştırmak ama göz ardı edebileceğimiz kadar az bir etkisi var diyebilirim. Dolayısıyla tıraş olurken her zamanki gibi, batık kıllara sebebiyet vermeyecek şekilde tıraş olmamız gerekiyor. Özetle batık kıllardan ızdırap çekenler çözümü bu balmı satın almakta değil, doğru şekilde tıraş olmakta aramalılar.
Sonuç olarak elimizde uygun fiyatlı, kendi deneyimlerime göre çok başarılı bir ürün var. Eğer ekonomik bir ürün almayı düşünüyorsanız, bu ürüne de bir göz atın.
Not: Yaklaşık 10 aydır bu forumdayım ve geleneksel tıraşla ilgileniyorum. Bu benim ilk incelemem. Oradan bakınca ürünün misyonerliğini yapıyormuşum gibi görünebilirim fakat her inceleme gibi bu inceleme de yazarın kişisel deneyimlerine dayanıyor. Denediğim yaklaşık 10 farklı balm var. Kiminin fiyatı 5 lira, kimininki çok daha fazla. O yüzden eğer bu ürünü denediyseniz ve beğenmediyseniz ya da yarın bir gün dener de beğenmezseniz, bana "Sen ne anlarsın tıraştan-balmdan?" demeyin lütfen çünkü "Your Mileage May Vary" ama sizlerin de deneyimlerini merak ediyorum. Eğer denediyseniz yorumları yeşillendirin lütfen.
Keyifli Tıraşlar.
Muhteviyatını uzun uzadıya okumak istemeyenler için, içinde bulunan ve gözüme çarpan bir kaç maddeyi belirteyim: Gliserin, cadı fındığı, allantoin, aloe barbadensis (aloe vera) ve glikolik asit ki buna birazdan değineceğiz.
İngiltere'de üretilen bu ürün, bir tüp içinde 100ml olarak satılıyor. Kıvamı sulu balmdan ziyade krem diyebileceğimiz bir yapıda. Kokusu tarif edemeyeceğim, ne çok güzel ne çok kötü bir koku. Normal ciltli bir insan olan beni, nemlendirme konusunda tatmin ediyor fakat çok kuru ciltli birini memnun eder mi bilmiyorum. Gelelim tamirat ve tadilata: Kendisi tahrişli tıraşlardan sonra iyi ki almışım dediğim bir balm. Cildi onarmak konusunda çok başarılı, hatta benim denediğim ürünler arasında onarıcılığı en yüksek balm. Emilimi de çok iyi. Öyle ki, bu ürünü ilk kullandığımda şaşırmıştım ve işi biraz abartıp meşhur "badem" tanesi kadar kremi yüzüme sürmüştüm. Sonuç olarak cildim yine tüm kremi vakumlayıp yutmuştu. İnceleme sebebiyle bugün tıraştan sonra bu ürünü tekrar abartılı bir miktarda kullandım ama bu sefer elimde saat var ve gözlemliyorum. Tıraştan sonra yüzümü tamamen kurulamadım, havluyla hafifçe damlayan suları aldım. Badem tanesi kadar kremi avucumda iyice yaydım ve ıslak yüzüme giriştim. Kendi kendime "Badem tanesi biraz fazla oldu galiba" derken, 3 dakika içerisinde tamamı emildi, ne bir yapışma ne bir yağlılık kaldı geriye ama yine de bu kadar fazla kullanmaya gerek yok tabii ki.
Gelelim "İngrown Ease" iddiasına ve glikolik asit muhabbetine: Söz konusu ürünün batık sakalları daha kolay çıkarmak gibi bir iddiası var ve bunu sağlayan maddelerden biri de glikolik asit. Okuduğum kadarıyla glikolik asit cildin en dıştaki kısmını pul gibi dökerek alttaki canlı deriyi çıkarmak için kullanılan bir madde. Peki bize ne faydası var ya da var mı? Hem var, hem yok gibi. Boyun bölgemde her zaman bir kaç tane, kılların rahatça çıkamamasından kaynaklanan sivilce olur. Bu balm sivilcelenen batık kısımlarda, en dıştaki deriyi kurutup döküyor ve alttan canlı, yumuşak bir deri ortaya çıkıyor, böylece kıllar birazcık daha rahat uzuyor. Peki batık kıllara çözüm mü? Kesinlikle değil. Firmanın iddiası da zaten batık kılların çıkmasını kolaylaştırmak ama göz ardı edebileceğimiz kadar az bir etkisi var diyebilirim. Dolayısıyla tıraş olurken her zamanki gibi, batık kıllara sebebiyet vermeyecek şekilde tıraş olmamız gerekiyor. Özetle batık kıllardan ızdırap çekenler çözümü bu balmı satın almakta değil, doğru şekilde tıraş olmakta aramalılar.
Sonuç olarak elimizde uygun fiyatlı, kendi deneyimlerime göre çok başarılı bir ürün var. Eğer ekonomik bir ürün almayı düşünüyorsanız, bu ürüne de bir göz atın.
Not: Yaklaşık 10 aydır bu forumdayım ve geleneksel tıraşla ilgileniyorum. Bu benim ilk incelemem. Oradan bakınca ürünün misyonerliğini yapıyormuşum gibi görünebilirim fakat her inceleme gibi bu inceleme de yazarın kişisel deneyimlerine dayanıyor. Denediğim yaklaşık 10 farklı balm var. Kiminin fiyatı 5 lira, kimininki çok daha fazla. O yüzden eğer bu ürünü denediyseniz ve beğenmediyseniz ya da yarın bir gün dener de beğenmezseniz, bana "Sen ne anlarsın tıraştan-balmdan?" demeyin lütfen çünkü "Your Mileage May Vary" ama sizlerin de deneyimlerini merak ediyorum. Eğer denediyseniz yorumları yeşillendirin lütfen.
Keyifli Tıraşlar.
