@OnurCakmak
İLK KEZ USTURA SETİ ALACAK OLANLARA TAVSİYELER
11/07/2015, Saat: 03:05 (Son Düzenleme: 11/07/2015, Saat: 03:24, Düzenleyen: onurcakmak.)
SORULAR:
- Strop Paste ismiyle anılan vazelinler var. Hatta dovo markasının beyaz tüpte farklı farklı renk bantlarıyla sattıkları var. Bu vazelinler ne işe yarar, ne sıklıkla kullanılır, Dovo örneğinde olduğu gibi aradaki renk farkları neyi ifade eder? Tek bir ürün yeterli oluyor mu, yoksa sabun gibi birden fazla edinmemiz gerekir mi?
- Kullanıma göre bir usturanın 1 ay ila 3 ay, hatta çok çok daha fazla bileylenmeden kullanılabildiği yazılmıştı. Zaten bazı arkadaşlarımız profosyonel olarak da bu hizmeti veriyorlar. Dolayısıyla bu biley taşı alma gereksinimini ilk etapta ve uzunca bir süre arka plana atmamıza olanak sağlıyor. Peki deri kayışı ne sıklıkla kullanıyoruz, 50 liralık ile 500 liralık kayışların (Antika modeller hariç) arasındaki kalite farkı bize hangi avantajı sunuyor?
- Jiletler konusunda artık hangi marka ortalama hangi etkiyi veriyor, bununla ilgili zaten forumumuz ve diğer yabancı siteler resmen birer ansiklopedi. Ustura seçiminde, tıpkı jiletlerde olduğu gibi (yani bu konforlu bu keskin bu günlük kullanıma uygun gibi) ne gibi sınıflandırmalar yapılabiliyor, dolayısıyla kendimize uygun markayı veya modeli nasıl seçiyoruz. Biraz daha açacak olursam; örneğin feather denilince akla en keskin jilet geliyor, peki çelik ustura ürünleri arasında hangi marka bize neyi anımsatmalı? Belli başlı markaların veya modellerin öne çıkan özellikleri nelerdir?
- Bir de tabi x/y şeklinde yazılan -yanlış anlamamışsam- uzunluk ve yükseklik ölçüleri var. Bir de ağız tipleri var. Tabiki hepsini sormak mantıksız olacaktır ama, şöyle bir merakım var; yangi kombinasyon agresif ve keskindir, hangi kombinasyon Derby gibidir, hangi kombinasyon konforludur ve keskindir. Yani birkaç örnek ile, tıpkı jilet markalarında olduğu gibi birkaç kombinasyon yorumunda bulunabilir misiniz?
- Çelik usturalar Solingen, Sheffield, Japonya gibi ülkelere göre ayrılmış. Hangi ülkelerin ürünleri, daha doğrusu işçilik/çelik kallitesi açısından ne gibi avantajları vardır. Örneğin x marka Solingen usturası ile y marka Sheffield ustura birebir aynı fiyat olsun, hangi ülkenin ürünü seçilmeli?
**********************
C E V A P L A R
*********************
@taskind
Strop paste denilen vazelin diye adlandırdığınız macunlar çeşit çeşittir. Bunlar çeşitli derecelerde aşındırıcı içeren macunlardır.
Deri üzerine sürülerek biryerde biley taşı yerine kullanılır. Dovo dakinden bahsedersek , renklerine göre yeşil en kaba olup 6 mikron seviyelerinde, kırmızı orta kabalıkta 3-4 mikron seviyelerinde , siyah ise incedir yaklaşık 1- 0,5 mikrondur. Sarı olan yalnızca deri kayışın bakımı için kullanılır, aşındırıcı özelliği yoktur. Beyaz olan ise kayışların keten olan kısımlarında kullanılır, aşındırıcı özelliği çook azdır ketenin bakımına da faydalıdır.
Genelde 12.000 grit taşta bileyledikten sonra bunlara ihtiyaç olmaz , belki kullanılırsa kromoksit veya elmas pastelerin 1mikron veya 0,5 mikronu ağzı daha ileri götürmek için kullanılabilir. Ancak 8000 grit taştan sonra siyahı kullanıp öyle deride stropa geçebilirsiniz. Bence bunların hiçbiri gereksizdir. Bunlar eski dönemde ayarlı stroplarla taş yerine kullanmak için yararlıydılar.
İkinci soruya gelince her tıraştan önce mutlaka kayışlama yapmak gerekir. Kayışlama ağzın mikro düzeyde düzeltilmesini sağlar. Bazı kullanıcılar tıraştan sonra da kayışlama yapılmasını böylece bıçağın ağzındaki nemin de gideceğini ve ağzın daha uzun süre korunacağını iddia ediyorlar. İyi kayış üzeri gerçekten pürüzsüz olan deriden olur, derinin cinsinden ve tabaklanma metodundan dolayı strop yaparken bir çekme (tutma) hissi değişir, kimisi onu sever kimisi bunu ancak önemli olan derinin pürüzsüzlüğü ve belli bir esnekliğinin olmasıdır.
Usturalarda 3/8 - 4/8 .....8/8 gibi ölçüler vardır. Bu ölçüler inç üzerinden olan ölçülerdir. Bizde santimetre 10 milimetre olarak bölünür, inç te ise , 8-16-32 olarak bölünür.. Dolayısıyla bıçağın ağzı ile sırtının arası bir inçin kaçta kaçıdır anlamına gelir. Özel yapım usturalar dışında en yüksek ustura ölçüsü 8/8 denilen yani ağızla sırtının arası 2,54 cm olan usturadır.
Yeni kullanıcıların küçüklüğünden dolayı hareket kabiliyeti daha iyi olmasından dolayı 4/8 veya 5/8 civarında usturaları kullanması tavsiye edilir genellikle. Usturalar da jiletler gibi çeşitli karakterlere sahiptirler, bunda çeliğinin, ağız ölçüsünün, düz veya smile ( gülücüklü) olmasının, wedge denilen kama şekliyle full hollow denilen tam iç bükey şekli arasındaki derecesinin etkisi büyüktür. Ancak herbiri tamamen sizin zevkinizle alakalıdır. Kimisi hollow severken kimisi yarım hollow ,kimisi wedge cinsiyle tıraş olmanın verdiği hazzı daha çok sever.
Üretim yerine göre ingiliz sheffield, alman solingen, japon, isveç olabilir. Ancak bu yerlerin asıl özelliği çeliklerinin kalitesinden gelir. Yoksa solingen olupta kalitesiz üretimden dolayı kötü olan birçok ustura olabilir. Bu yüzden markalara bağlı kalmakta fayda var. Eskilerden dorko, puma, focus ,ern ve şimdi sayamayacağım kadar çok alman, filarmonica gibi ispanyol, wade and butcher gibi ingiliz usturalar iyidir. Bugünkü üreticilerden dovo , fıransız thiers issard gibi markaların usturaları da seri üretim için güzel usturalardandır.
Benim bu anlattıklarımı daha iyi ve daha kapsamlı lordsparhawk üstadın
http://tiraskeyfim.blogspot.com.tr/ blogundan daha iyi ve görsel ağırlıklı bulabilirsiniz.
@Straht
Pastalar çeşitli oksitlerin belirli bir boyuttaki parçalarından yapılmış aşındırma elemanlarıdır; Seryum Oksit, Krom Oksit gibi. Bunlar cinsine göre 3 mikron 6 mikron gibi etiketlenir ve o mikron aralığının denk geldiği taş değerinde kullanılır. 8-10 k civarı bir taştan sonra Krom oksit ile bileme işlemi bitirilerek ağıza son keskinliği ve parlaklığı kazandırılır. Bileme işini kendi yapan üyelerimiz burada çok daha detay bilgi vericeklerdir.
Tüplerin renk farklılıkları içindeki oksitin kendi renginden geliyor dolayısıyla içindeki madde değiştiği için aynı zamanda o maddenin boyutu yani aşındırıcının mikron cinsinden değeri de değişmiş oluyor. Dovo yeşil ve kırmızı 3 ve 6 mikrona tekabül ediyor diye hatırlıyorum. Kendi kullanım alışkanlığınıza göre sırayla hepsinden de geçirebilirsiniz veya sadece krom oksit ile bitiredebilirsiniz. Bu tamamen sizin keyfinize ve isteğinize bağlı.
Usturalarınızın ağzının köreldiğini hissettiğiniz zaman krom oksit sürülü bir balsa ağacında yapacağınız bileme ile sizi bir süre daha idare edecek bir ağıza kavuşabilirsiniz. Yani kullanım zamanı da tamamen sizin rotasyonunuzdaki ustura sayısına, usturaların çelik tipine ve sizin sakal sertliğinize bağlı.
Benim elimde Kanayama gibi ekstra kaliteli bir kayış olmadığı için bu konuda bir karşılaştırma yapamayacağım. Onun yerine Mastro Livi'den öğrendiğim bir bilgiyi paylaşıyım bu konuyla alakalı. Genel kanının aksine dana derisi ustura kayışlamak için hiç uygun bir deri değilmiş.
En iyi ustura kayışları at ve kanguru derisinden olurmuş ayrıca insan elinin ayası da barındırdığı yağlar ve deri tipi sayesinde çok iyi bir ustura kayışıymış. Kendi videosunda usturasını elinde nasıl kayışladığını görebilirsiniz.
Bilendikten sonra ustura ömrü çok çok göreceli bir kavram. Ben son 1 yıldır rotasyonumda 5 adet ustura bulunduruyorum ve bunları karışık düzende kullanıyorum. En son Chinaski ve taskind komşular tarafından 2014 Eylül'de bilendiler. O zamandan bu zamana ben sadece deri kayışımı ve elimi kullanarak kayışlama yaparak kullandım ve ne bir keskinlik azalması ne bir çekme hiç bir sıkıntı çekmeden veya hissetmeden kullanmaya da devam ediyordum ki 2 hafta önce usturalarımı köreltip parlatana kadar. Yani yaklaşık 10 ay kadar bir süre boyunca bana hiç sıkıntı çıkarmadılar.
Usturanın ağzının ömrü sizin sakal sertliğinize, usturanın çeliğine, rotasyondaki ustura sayınıza, kayışlama tekniğinize vs vs gibi bir çok faktöre bağlı. Ortalama bir ustura ile ortalama sakala sahip birisi sadece son taş (10-12k) ve krom oksit ile aynı usturayı 6 ay kullanabilir diye düşünüyorum, tamamen tartışmaya açık bir konu
Karbon çeliği: Genelde TI markası tarafından kullanılsa da eski/yeni pek çok üreticinin karbon çeliğinden usturaları var. Karbon çeliği kimyasal yapısı sayesinde kolayca çok keskin bir ağıza kavuşabiliyor fakat onun bu özelliklere sahip olmasını sağlayan kimyasal yapı aynı zamanda onun çok kolay paslanmasına ve ağzının çok narin olmasına da sebep oluyor. Karbon çeliği usturalar çok kolayca yüksek keskinlik değerlerine çıkabilirler fakat aynı hızda da körelip, paslanabilirler.
Paslanmaz çelik (Inox): Genelde Alman ve Amerikan ustura üreticilerinin tercih ettiği bir çelik türüdür. Karbon çeliğinin aksine bilenmesi uzun sürer ve karbon çeliği kadar yüksek keskinliklere çıkamaz fakat edindiği keskinliği uzun süre koruyabilir, bunlarla beraber pas dayanımı da karbon çeliğine göre yüksektir.
Bunların dışında daha pek çok çelik türü mevcut. Bunlar; takım çeliği, isveç çeliği, tamahagane, damascus vs vs diye sayılabilir. Bu çelikleri anlatmıyorum çünkü o zaman konu çok dallanıp budaklanıcak. Bu yukarda sayılan çelikler Paslanmaz ve Karbon çeliklerinin alt gruplarıdır diyebiliriz. Hepsinin kendine has bir karakteri ve kullanım alanı vardır, ustura işinin içine girdikçe bunları kendiniz araştıracaksınız zaten Smile
Yukarıda usturanın keskinliğinin ve ağzının pürüzsüzlüğünün yapıldığı çelik türüne göre değiştiğini söylemiştik fakat usturanın keskinliğini belirleyen tek faktör çelik tipi değil. Ustura bilenirken kullanılan taş da çelik kadar son ulaşılacak ağızda önemli yer tutuyor. Aynı çelik tiplerinin farklı özellikleri olduğu gibi farklı taşların da farklı özellikleri var. Bazı taşlar daha kaba ve tahrişe meyilli bir ağız sunarken bazıları daha yumuşak ve rahat tıraş sağlayabilecek bir ağız verebiliyor.
Ustura bilenirken siz usturanın ağzının 8-10 k gibi bir değerde kalmasını isterseniz ve bunu yapan bileyici size bu usturayı 2 farklı kombinasyon ile verirse mesela ilk ustura 1-4-8 k Norton ile ikinci ustura ise Coti ile bilenirse size verecekleri tıraş tamamen farklı olacaktır. Bunun da üzerinde çeşitli doğal japon taşları ile 20-30-50 k gibi seviyelere çıkarsanız ve elinizde doğru ustura da varsa komple çelikten 8 santimlik feather jilet tutabilirsiniz elinizde Smile
Ustura ile tıraş oldukça insan kendi zevkine göre bir ayar tutturuyor; bazıları aynı yaprak jiletler gibi aşırı keskin usturaları tercih ederken bazıları ise daha yumuşak başlı bir ağıza sahip ustura isteyebiliyor. Mesela bn ikinci gruptanım.
Bazı ülkelerin ve bölgelerin fazlaca bilinmesinin ve aranmasının sebebi ise vakti zamanında çok kaliteli işler çıkarmış ve kaliteleri ile ünlenmiş olmalarıdır. Yinede usturaları sırf yapıldığı ülkeye göre kıyaslamak oldukça zor. Sheffield usturası mı Solingen mi derseniz soru çok ortada kalıyor. Usturanın markası, modeli, çeliği gibi asıl belirleyici faktörleri bilmeden sırf ülke/bölge fanatizmi ile ustura seçmek doğru olmaz. Ha şöyle olur; Sheffield, Solingen, Japon, İsveç, Thiers gibi bölgelerden çıkmış üreticiler diğerlerine göre daha tercih edilebilir diyebiliriz fakat kendi aralarında sırf bölgesel bazlı bir seçim yapmak zor.
Ustura tipine göre agresiflik algısı var bu doğru, mesela Square Point ve Full Hollow bir ustura çok agresif durur ve kullanımı dikkat gerektirir. Ona kıyasla yine full hollow olsa dahi round tip bir ustura daha uysal gözükür. Yinede yeni başlayacaksanız round tip alın vs demek istemiyorum sonuçta dikkatli olduktan sonra neyle isterseniz onla tıraş olabilirsiniz.
Tıraş olduğunuzu duymak istiyorsanız, daha keskin bir ağız istiyorsanız Singing Razor da denilen Extra Hollow Karbon çeliği bir ustura edinebilirsiniz
Rahatça tıraş olayan ne keskin ne kör olsun, ucu da küt olsun sağımı solumu çizmesin derseniz paslanmak çelikten, round tip bir ustura edinebilirsiniz.
Ustura sakalımı kesiyor mu kesmiyor mu anlamama gerek yok fakat elimde tuttuğum alet biraz ürkütücü olsun derseniz 7/8 - 8/8 boyutlarında True Wedge bir ustura edinebilirsiniz.
@linguist
ilk kez ustura seti alacaklara tavsiyeler konusunda söyleyebileceklerim sorduğunuz soruların cevabının henüz erken olduğudur. Öncelikle size denemelik ucuz temiz ama kaliteli bir ustura lazım. İkinci olarak bunu tıraşa hazır hale getirmek için bilettirmeniz gerekli. Son olarak bir kayışa ihtiyacınız var. Usturayı ebayden bulabilirsiniz.
Bileme için forumdan yardım istersiniz. Kayış için ayakkabı tamircisinden 7cm en 60 cm boyunda pürüzsüz parça deri isteyin (3-5 lira civarında bir para değil) kayışı ucundan delip karabina takarsınız.
Sonra tıraş tecrübesi yaşar kayışlama tekniği oturtup hoşunuza gidip gitmediğine bakarsınız.
Bu yolda devam etmek isterseniz yukarıdaki sorulara azar azar detaylı bakarız yoksa benim bile soruları görünce amma da detay var gözüm korktu diyesim geldi.
@Chinaski
Usturaya başlayacaksanız ilk seçenek forumdan bilenmiş ve tıraşa hazır bir ustura almak olmalı. Kimin bilediğini bilip aklınıza takılan soruları sormak açısından önemli. Whippeddog sitesinden ustura dahil bir çok ürün aldım, Larry sözüne güvenilir bir satıcıdır ve usturaları tıraşa hazır gönderir, yani o da iyi bir seçenek olabilir. Son seçenek; Yabancı forumlardan satılıklara bakabilirisiniz ama ilanı mutlaka bu konuda paylaşın ki, satıcının karakteri ve ya bileme kabiliyeti hakkında fikir sahibi olan birileri yardım eder.
Kullanılmamış olsun derseniz bir kaç tane Amerikan online satıcı dışında shave ready gelmiyor usturalar(öyle yazsa dahi gelmiyor emin olun). Biletmek için tekrar kargo masrafı çıkacak belki bir de biletme ücreti.
Gold Dollar usturaların çelik kalitesi iyi ama yapım kalitesi düşüktür, topuk kısmındaki kronik sorundan ötürü bilenmesi zordur, o kısmın tıraşlanmasından sonra işe yarar hale gelir. Usturaya heves eden arkadaşların bir heyecanla karar vermemesi lazım. Ustura zaten herkesin sabredemeyeceği bir süreç, bir de baştan yanlış seçim yapınca size işkence gelir ve iyice soğursunuz.
@mazot
08/03/2016, Saat: 18:55
(08/03/2016, Saat: 18:02)nicotinee Adlı Kullanıcıdan Alıntı:
türkiyede çelik ustura bulmak bu kadar zormu. ben heryere baktım bulamadım adam akıllı. ebayde de kargo sorunu olur diye çekiniyorum. sert köşeli ustrular hosuma gidiyor ama malzeme de önemli bir alman yada çin malı olamaz mesela. ingiltere olabilir shaveclup diye bir yer baktım ama onlarda jiletli ustura var çelik olması lazım jiletli illa jiletli olacaksa bluebeard tarzı birşey olabilir
Selamlar
Daha önce ustura kullanıp kullanmadığınız ile ilgili bir bilgi yazmamışsınız. Sitede genellikle çelik ustura denemek isteyen arkadaşlara bir süre jiletli ustura ile deneyim sahibi olmayı tavsiye ediyorlar çelik ustura ile ilgilenen deneyimli üyelerimiz. Alışkanlık kazanmak için bir süre geçmesi gerekiyor gerçekten. Normal jilet tutuculardan farklı olarak jiletin tutuş açısı tamamen kullananın elinde. özellikle çene ve boyun bölgesinde öğrenene kadar ciddi sıkıntı yaşanıyor. Açı birazcık dikleşince direk yüze dalıyor.
İsterseniz güzel bir jiletli ustura ile başlayın derim. Yanına birkaç parça farklı markalardan jiletler de alırsınız. jiletli usturalar da kullanılan jiletler kullandığınız ustranın karakterini çok fazla değiştiriyor. DE jilet tutucularda hiç beğenmediğiniz bir jilet basit olarak gördüğümüz jiletli usturada harikalar yaratabiliyor. Bu açıdan bakarsanız jiletli usturalar da kullanımı çok zevklidir aslında.
Ayrıca tıraş öncesi hazırlığım ve kullandığım sabun dahi jiletli usturada daha bir önem kazanıyor. örneğin eğer o gün jiletli ustura ile tıraş olacaksam koruyuculuğu elimde ki diğer ürünlere göre daha iyi olduğundan cellayı tercih ediyorum. köpüğü birazcık daha sulu tutmaya çalışıyorum gibi...
Eğer değerlendirmek isterseniz bir jiletli ustura ve birkaç çeşit jilet ile en fazla 50tl lik bir bütçe ile bu zevki yaşayabilirsiniz. Çelik ustura ile bu rakam en az 200tl olacak ve usturanın keskinliğini yüksek tutmak ayrı bir mesele...
Bu alışma sürecinde de bir yandan çelik usturalar ile ilgili araştırma yaparsınız derim.
@ardanadam
Yeni başladığım sıralar sadece 1 ay DE aletle tıraş oldum . Sonra dedim ki”bu shavette neymiş bi denemek lazım” diyerek feather artist club ss usturamı alıp “nasılsa bastırmıyorum artık , öğrenmişimdir herhalde” diye başladım ufak ufak kendimi kesmeye Big Grin Ardından bir ay da shavette ile tıraş olduktan sonra “tamam gari bi bakalım çelik ustura ne ayak?” diye daldım internete , sıfır km bir dovo bismarck 6/8lik usturamı edindim.
İlk heyecanımı anlatamam. Tabi buraları okuyorum ama ustura ile ilgili konulara çok girmemiştim o zamanlar. Farkındalığım “ ustura işinde ustalaşmadan çelik ustura işine girmeyin” seviyesindeydi. Nasılsa shavette ile oldum , en kötü ne olabilir ki?
Efendiler , yapmayın. Gaza gelmeyin, daha ilk temasta kesik attım favorilerime. “Tamam yeeaaa olur öyle” diye devam ettim. Eşim dehşetle beni izliyordu, “hah ! İki gıdım aklı vardı o da yanağından akıyo” der gibi baktı bana. ( o nası bakış lan?) Dinlemedim , devam ettim.
Kesiyor muydu ? Kesiyordu.
Yakın kesiyor muydu?
Deri altını bile kesiyordu.
E tıraş?
Tıraş ediyor sandım ama meğerse yoluyormuş beni efendiler.
İki gün sonra bir daha denedim,
I ıh! Hala kesme , çekme hissi devam ediyordu. Bu arada , kayışımı usturayla birlikte almıştım, internetten videolar eşliğinde kayışlama işini de çözdüm.
Çok uzadı.
İnce bi tabaka yağ sürüp kutusuna koyup serin ve kuru bir yerde tekrar gaza geleceğim güne kadar kaldırmıştım...
Taa ki bu postu okuyana kadar.
Sıfır aldığınız bir ustura shave ready olaral geldiği iddia edilse bile profesyonel bilemeye ihtiyacı vardır diyor üstat.
Ve hatta diyor ki; forumda bu işi zevkle yapacak bir çok komşunuz bulunmaktadır... ( evet arkadaşlar , özene bezene aldığım pırıl pırıl usturam bileme beklemektedir Wink
Çok uzattım
@ohtararan üstada bu başlığı açtığı ve hayati önemdeki bu bilgileri benim gibi nacizane laftan anlamaz cühelaların yüzüne yüzüne çarptığı için çok ama çok minnettarım.
Sağolunuz , varolunuz. Usturanız keskin olsun efendin.
@Lord Sparhawk
21/01/2020, Saat: 15:10 (Son Düzenleme: 21/01/2020, Saat: 21:23, Düzenleyen: Lord Sparhawk.)
Arkadaşlar ustura şöyle bir şeydir, hani bazı şeylere başlarken önce ucuzunu alayım sonra daha iyisini alayım dersiniz de, o ucuza aldığınız o kadar kötü olur ki, iyisini bile almayı düşündürmez artık size ya. Bunun gibi. Burada sorun ucuz ve kaliteli ürünler arasında olan farkın muazzam olmasıdır.
Usturanın kendisi, taş, kayış hepsi ayrı ayrı öneme sahiptirler. Bunların herhangi birinin kalitesinden feragat etmeye çalışmak tıraş kalitenizi çok ciddi anlamda düşürür. Hiç boşuna ben gold dollar alırım, efendim çinden 10 dolarlık taş alırım, eski kemerimi kayış yaparım diye düşünmeyin. Olmaz. Olduğunu sanabilirsiniz, ta ki olması gerektiği gibi bir setup ile karşılaşana kadar. Vay be ben tıraş olmuyor yüzümü kazıyormuşum dersiniz.
Bu konuda yapılan bir başka hata da, ben çok ustura almam bir tane alırım, şöyle kallavi bir şey olsun 9/8lik, özel işlemeli vs diye alınan usturalar. Arkadaşlar evnizide üst kalite şef bıçağını var mı? Bunu profesyonel şekilde elde bileyebiliyor musunuz? Misal dışarıda bir bıçakcının yapabileceğinden çok daha iyi bir ağız verebiliyo musunuz bıçaklarınıza? Hayır mı? O zaman o 500 dolar verdiğiniz özel usturanızı honlayamazsınız. Hatta sırtını yiyip, geometrisini bile bozabilirsiniz.
Elinizden kaç tane, kaç çeşit bileme taşı geçti? Arkansas, kil bazlı japon, seramik bazlı japon, doğal taş türevleri, kotikül kullandınız mı? Çeliğin temel özelliklerini biliyor musunuz? Honlama esnasında çeliğin ağzını incelediğinizde nasıl bir karakteri olduğunu, taşa sürerken taşın elinize verdiği histen nasıl bir karakteri olduğunu anlayabiliyor musunuz? Anlamıyorsanız mükemmel şekilde honlayamazsınız.
O kadar para verdiğiniz usturayı, eski bir kemerle güzel tıraş edecek hale getirebileceğinizi veya aliexpresten alacağınız 5-10 dolarlık kötü, hatta sentetik derilerle keskinleştirebileceğinize gerçekten inanıyor musunuz? Bu, jiletli tıraş makinesine ladas jilet takıp feather jilet gibi kesmesini beklemek gibi olacaktır.
Onun için usturaya başlarken kayışa ve taşa tam önem vermelisiniz. Bunlardan ucuza kaçmanızı kesinlikle tavsiye etmem. Ve bu konuda bir sınır yoktur. Sürekli alıp denemeler yapar, sakalınıza, usturanıza uyan taşları ararsınız. Her taş, her çelikle anlaşamaz. Kayış zaten ustura için özel üretilmiş, bilindik kaliteli markalardan olmalı mutlaka.
Taş olarak ilk aşama bir kotikül alıp sadece onunla ve kayışla sakalınıza yetip yetmediğine bakarsınız. Genelde bizim türk sakal tipi sert olduğundan yetmeyebiliyor. O zaman 12-15k aralığından bir sentetik alır işi bitirirsiniz. Doğal taşları çok tavsiye etmem öçünkü hem ne çıkacakları belli olmuyor, hem daha pahalı oluyorlar, hem de verimli şekilde kullanabilmek için yıllarca bileme taşlarıyla haşır neşir olmanız lazım. Mesleği gereği sürekli takım, bıçak bileyen biri değilseniz sizi çok zorlar. Eğer eski ustura alıp restore etme niyetindeyseniz bu sefer kotikül tek başına yetmez, çünkü o bir honlama taşıdır. Ağız açma taşı değil. Ağız açma taşı 800-1500 kum aralığında olur. Bileme taşı bundan sonra 6000'e kadar diyelim. Sonrası honlama taşıdır. Kotiküller genelde 8-9000 kum aralığında oluyorlar.
Usturaya gelirsek, bana göre en mantıklı iş bu konuda uzman markaların en temel modellerini sıfır veya ikinci el alarak başlamak. En azından elinizde çelik metalurjisi, taşlaması, sertliği, tavlaması olması gerektiği gibi olan bir ustura olacaktır. Hamlığınızı bunla giderdikten sonra ister ömür boyu o tek usturayla devam edersiniz, ister yenilerini almaya devam edersiniz. Her usturanın tıraşı arasında muazzam his farkı vardır, o yüzden genellikle tek usturayla yetinilemez bunu da ekleyeyim.
Bir diğer yaklaşım ülkeden veya çinden gold dollar gibi ucuz çin malı usturalar almak. Bunlar her ne kadar tıraş edebilecek usturalar olsa da beraberlerinde sorunları vardır. Bir kere çoğunda geometri ve taşlama bozuk. Yani usturalar yamuk. Taşlamaları kaba, balansları kötü, çelikleri iyi değil. Temiz ağız için uğraştırıyorlar. Örneğin bir Dovo usturayı gold dollar'a göre çok daha kısa sürede daha keskin yapabilirsiniz. Böyle baktığınızda evet ilk alım ücreti düşük görünür ama kullanım ve bakım konularında sizi sıkabilir. O yüzden bu yaklaşımı fazla önermiyorum.
Özetle ustura mevzusu ilk başta malesef maliyetlidir. Usturayı da, taşı da, kayışı da kalitelisinden almanız lazım. Ustura tıraşı tam bir hobidir ve bu hobide 3 kuruşa 5 köfte olmuyor. Renault alıp mercedes kalitesi bekleyemezsiniz. Ama şöyle düşünün bunları bir kere aldıktan sonra, kırmadıktan sonra çok uzun yıllar aynı şekilde kullanabilirsiniz. Belki ilk kayışınızı acemilikle orasını burasını kesersiniz, bu çok normaldir. Bir 5-10 sene sonra onu daha iyisiyle değiştirirsiniz. Taş ve ustura ise düşürüp kırmadıkça ya da dikkatsizlikle aşırı paslanmadıkça size ömrünüzün sonuna kadar hizmet eder. İyi honlanmış ve kayışlanmış bir ustura ağzının verdiği tıraşın konforunu başka hiç bir tıraş gerecinden bulamazsınız.
Birden fazla usturaya sahip olmanın avantajı; artık sadece ustura ile tıraş olmaya başlayacaksanız, bunları sırayla kullanıp tıraş öncesinde vakit kaybetmemektir. Hatta eskiden bunun için 7 günlük ustura setleri olurdu, her gün taze ağızlı olan bir diğeri kullanılır, hafta sonu hepsi kayışla bir elden geçirlir ve bu şekilde sonraki hafta da aynı şekilde kullanılırdı. Tek usturayla kalırsanız haliyle ağzı daha hızlı körelecek ve daha sık aralıklarla ağız tazeleme ve kayışlama isteyecektir.
Bu arada ağız tazeleme ve honlama farklı şeylerdir. Tazeleme sadece eskisi kadar yakın tıraş etmeyen ağzı düzeltmek için bir 12-15k gibi final taşıyla az pas ile yapılır. Alternatif olarak krom oksit ya da pastalı masatlar da kullanılablir. Honlama ise sıfırdan yeni ağız oluşturmaktır. Bu ister en başta temiz ağız açıp, kademe kademe honlamaya kadar gider, ister çapaklanmış ağzı belli bir seviye taş ile temizleyip tazeledikten sonra honlamaya gider. Haliyle honlama işi daha uzun süren detaylı bir aşamadır ve çok sık yapılmaz. Usturasına, sakalınıza, tıraş alışkanlıklarınıza, tecrübenize, kayışınıza göre yılda 1-3 arası gerekebilir. Tazeleme ise size kalmıştır ister 10 günde bir ister ayda bir. İster daha seyrek aralıkta.
//
Bir de şunu ekleyeyim; eski ustura alacaksanız ilk aşamada dovo, boker, ern, henckels, zaza veya muadil solingen usturalarını tercih edin. Bunların çelikleri optimumdur ve iyi ağız alması kolaydır. Zaten ustura dünyasında Solingenden babamız çıksa yeriz.
Filarmonica'lar sıkıntılıdır çünkü antika versiyonları haricinde güncel serilerindeki çelikleri ben pek beğenmiyorum. Antikaları çok harika ama bulması da zor ve çok tuzlular, acemilere uygun değiller. Dorko gibi aşırı sert çelikli usturalardan ilk aşamada uzak durun. Yine aynı şekilde sheffield yapımı usturalar daha kibar yapılıdır ama ağızlarını tam ayarlaması zordur çelikleri almanlara göre yumuşak olduğu için, honlamayı öğrenirken sizi bunaltabilirler. Bunları tecrübelendikten sonra düşünürseniz daha iyi olur. Onun dışında rus usturaları, kuzey usturaları, eskiltsunalar falan tecrübeniz daha arttıkça alınacak usturalardır. Çinden de iş gören şeyler çıkıyor ama dediğim gibi baya bir adam etmeniz gerekiyor. Çok eskilerde üretilen gold dollar usturalarla bugünküler aynı kalitede değiller.
Hemen gidip kocaman ustura aramayın, 3/8, 4/8 ufak usturaların tıraş keyfi de bir başka güzeldir. Ama tabi satır gibi bir wade&butcher'ın da yanaktaki tadı bir başkadır. Deneyimlemediğim iki ustura tipi eski avrupa tipi japon usturaları ile hart steel gibi takım çeliğinden yapılma usturalar. Bir gün denk gelirse ben de denemek istiyorum.
El yapımı usturalara pek güvenemiyorum çünkü metalurjisinin çok iyi olması, çok doğru tavlanması lazım. Tane yapısı küçük olacak, ağzı çapaklanmayacak. Bunlar zor şeyler. Bir de çoğu kaba oluyor marka ürünlere göre o yüzden ben yılların oturmuş markalarını daha çok seviyorum. Ama tercih tabi. Paranız çoksa koleksiyonluk amaçlı revisor, mastro livi ve wacker alabilirseniz. O kadar çok paranız varsa bir tane de bana hediye edebilirsiniz.