Valla tuzlaya gidiyorsun bana sorarsan ikinci gün öğleden sonra felaket kalabalık olur ama sen bilirsin.
Alışverişini şimdiden yap, sorun olmaz değiştirirleri zaten %90 karacı olursun.
Yakın zamanda askerden gelen biri olarak benden sana tavsiyeler:
İnternet sitelerinde yazılan yok askı, sabunluk, kilit, tırnak makası vs vs gibi şeyleri al zaten de, şunlara özellikle dikkat et.
- Çok güney bir yere çıkmazsa askerliğin neresi olursa olsun çok üşüyeceksin, 14 lira civarına satılan yeşil renk yün içlikler var, mutlaka al onlardan.
- Herkes sana asker kantininde herşey var hiç bir şey götürme der, ama sen götür. Çünkü ya kantine gidecek vaktin olmayacak, ya kantin hep kapalı olaca ya kantinde hiç bir şey kalmayacak.
- Piyasada 10 lira civarına satılan mavi renkli silikon tabanlıklar var 2 takım al ondan. Sana odun gibi postal verecekleri hele eğitim birliğine düşersen bütün gün ayakta dikilir, oraya buraya rap rap yürürsün. 20 gün sonra artık ayağındaki sinirler öleceğinden acı ya da ağrı hissetmeyeceksin. Ama ilk 20 gün gözünden yaş gelsin istemiyorsan mutlaka bu silikon tabanlıklardan al.
- Acemi birliğine giderken otobüsten indiğinde, hemen orada otogarda insanlarla kaynaş, arkadaş ol. Zaten senin otobüsün ve o civardaki bütün otobüsler asker olacak. Senle aynı yere gidecek olan askerleri bul, beraber o şehrin çarşısına gidin, güzel yemeğinizi yiyin, çayınızı için, eksiklerinizi tamamlayın. Bakarsınız aynı koğuşa bile düşersiniz. O ilk gün gidip kaynaşıp kastamonuda teslim olmadan önceki son eğlencemizi unutamam. Çok erken teslim olma. 2 falan gibi git. Zaten felaket kalabalık olacak akşam 9-10'a kadar bitmeyecek işler.
- Acemi birliğine giderken gereken şeylerini topla al ama bu kolayca yanında taşıyabileceğin bir bavul olsun. Çünkü orada sana ilk gün kocaman içi dolu bir asker çantası, kamuflajlar, botlar verecekler ve oradan oraya koşturtacaklar. Çok zorlanırsın hepsini taşımakta. Askeriyenin verdiği çantada eşofman, havlu, terlik, iç çamaşırı, atlet, yün içlik, spor ayakkabı falan çoğu şey var. Hepsi de çok kalitesiz ama işini görür. Başka eşofman götürme çünkü herkes askeriyenin verdiği havlu ve eşofmanları giysin istiyorlar. Spor ayakkabı da öyle. Zaten ayakkabı rahat ve karda buzda hiç kaymaz.
- Acemilikte bozuk para çok önemlidir, çok fazla para alma 150-200 yeter de artar. Ama bir 15-20 bozukluk da götür. Kantinde falan herşey çok ucuz olduğundan pek kağıt para bulunmaz öyle 50 lira falan 200 euro gbi olur acemilikte. Bozduramazsın kolay kolay. Usta birliğinde havaleye bel bağlama. Banka kartın olsun, gerektikçe hesaptan çekersin. Bizde garanti atm vardı ama hepsinden çekebiliyorsun artık nasılsa. Dandik boyun cüzdanlarından değil de kalın cırt cırtlı cüzdanlardan al. Duşa girerken de paranı boyun çantanda yanına alma, dalgınlıkla duşta unutuyorsun, alan olabilir. Ben iki kere unuttum. En güzeli badine ver. Badini de düzgün bir adamdan seç bu arada.
- Askerde mide sağlığın açısından verilen salata türevi şeyleri yemeni pek tavsiye etmem. Meyveleri ise sömür. Ceplerine doldur. Çünkü bir gün harika bir elma ya da mandalina verirler. Sonra 5 gün hiç bir şey vermezler. Kimse de sen niye fazla meyve alıyorsun diye kızmaz.
- Askeriyenin öğle yemekleri dolu, akşam yemekleri sıkıcı ve aynı, kahvaltıları ise çok yeterisiz ve azdır. Acemiliğinin ilk günlerinde su almak veya su içmende çok sıkıntılar olacaktır. Bu yüzden teslim olmadan önce 5-10 tane küçük su götür, her gün eğitime giderken yanına bir tane alırsın. İhtiyacın oldukça abartmadan içersin çünkü tuvaleti ihtiyacını gidermek de sorun olacaktır. Bak bu sözümü unutma yoksa verilen ilk arada koşa koşa tuvalete gider musluktan su içersin. O da koğuşlar bölgesinin yanındaysanız. Yine bol bol maximus zulala. Her eğitime 1-2 tane götür enerji vermesi için.
- Şu 3-4 liraya satılan ama sapından ayrılmayacak kadar da düzgün olan ahşap saplı domuz kılı tıraş fırçalarından ve arko sabun götür. Bunlarla tıraş ol. Tıraş bıcağı olarak 10 tane falan per ma tik platin götür. Mutlaka arko lavantalı balzam da al.
- Acemi birliğinden sonra aynı kamuflajla usta birliğine gideceksin. Sana en büyük beden kamuflajı verecekler o da olmayacak, beli sıkacak paçalar büzgülü çöp torbası gibi duracak büyük ihtimalle. Mutlaka usta birliğine teslim olmadan aradaki izninde dışarda terzide bedenine göre ayarlat, daralt kamuflajını. Çünkü usta birliğinde baya zayıflayacaksın ve ibiş gibi gezersin 4 ay. Ben o ibişlerdendim, kamuflajım iriydi, bir de rahat yürüyüş tarzımdan dolayı akşam karanlıkta falan karşıdan gelen erler komutan zanneder selam verirlerdi.
- Kulak tıkacı al ve atışa giderken yanında götür. Komutana kulaklarımda sorun var tıkaç kullanabilimiyim de büyük ihtimalle sorun çıkarmaz. Onu kullan. g3ler çok yüksek sesli, küçük alanda, çok atış yaparsanız kulağın için hayırlı olmaz. Benim sol kulakta hafifte eksiklik var.
- Atışta önce çok hafif çekerek tetiğin boşluğunu al sonra tam bas. Öyle höt diye çekme tetiği.
- Doğuya gidersen yanında polar eldiven, termal boyunluk götür. Mutlaka karpatik al 2 takım. Kantinlerde oluyor ama bitmiş olursa yandın. Herşeyin termal olsun. 5 takım fanilya 3 takım çorap da giysen termal değilse donarsın. Orada 45-50 lira civarına polar montlar satılır, kesinlikle al. Çok sıcak tutar ayrıca sivilde de getiridm 2 tane yanıma başka hiçbirşey giymem sıcacık. Hem arkasında da tunceli jandarma komando yazıyor. Olsun o kadar.
- Yine doğuya gidersen ve gittiğin yerde özel harekatcılar varsa askerliğin sonuna doğru onların kantinine gir ve mont'tur, tshit'tür bandanadır öyle şeyler al. Hatıran olur.
- Hasta olursan revire gitmekten çekinme. Acemilikte sallamazlar ama usta birliğinde ilgilenirler. Geçri kendi ürettikleri fix ilaçları dayarlar her hastaya ya ornapsen fort, orgripal 3x2 falan diye ama olsun.
Orada yine ordu üretimi vazelin pomad vardır. Mutlaka edin ondan harika birşey. Soğuk bir yere gidersen ellerin donacaki moraracaki çatlayacaki kabuklanacak inşaat işçisinden beter olacak. O pomad çok işine yarar.
- Acemilikte büyük ihtimal ağır hasta olursun ve sallamazlar. İlaç da sokamayacağın için en büyük çaren limondır. Yemekhane görevlisi olunca file file limon alın koğuşunuza. Diğer günlerde görevli arkadaşlarınızdan istersiniz. Biz hergün 2-3 limon yiyerek ayakta kaldık yoksa hastanelik olurduk. Kabuğuyla elma yer gibi yiyeceksin limonu. Yaklaşık 6 saat tutar seni.
- Usta birliğinde olumsuzluklara şikayet etme. Etsen de birşey değişmeyecek. Uzun dönemlere bakıp nöbetinde gevşeme, adam gibi tut, alay ederlerse "hani biz kısa dönemler asker sayılmazmışız ya 6 ayi bari nöbetimizi adam gibi tutalım da o sayılsın" diye sokarsın lafını.
- En güzel yer hazır kıta. Ameleliğin yine olacaktır ama kafan boş olur. Öbür türlü nereye gitsen zihinsel olarak boğacaklar zaten seni.
- Acemi birliğinde değil de usta birliğine mutlaka telefon götür. En kötü ihtimalle girişte alırlar. Ama çavuşlar tamam ben görmedim hadi geçin de diyebilir baştan alıp sonradan da verebilir. Çünkü herkes gizli gizli kullanıyor. Sadece konuşurken yakalanma. Ama mutlaka götür, internete girebilen, radyolu bir şey olsun. Doğuda köy çocuklarında htcler, blackberryler görünce telefon götürmediğime pişman olmuştum. Herkes çatır çatır internete de girer radyo da dinler. Başka türlü hayatta geçmez zaman.
- Gideceğin birliklerde internet kafe ya olmaz ya da milattan kalmadır. 15 dakika süren vardır. 6 tanedir sıra gelmez falan. O yüzden internete giren 3g tarifeli telefon çok önemli. Acemilikte çarşı iznine ilk çıktığın hafta internet kafeleri bul öğren. Küçük bir yere gidersen internet kafe çok az olur hepsi de asker dolu olur 2 saat sıra beklersin. Adamın kartını alırsan cumadan arayıp yer ayırtırsın, çarşı iznine çıkınca direk internete gidersin.
-Çok fazla montofon göreceksin kafaya takma. Benim askerliğim kötüydü. O yüzden ama güzel yea, yine çağırsalar giderim" tayfasından dğeilim asla. Bu açıdan sana pozitif enerji veremem. Sadece başlamak bitirmenin yarısıdır bunu bil. Sende giderek bu beladan kurtulmanın adımını atmış oluyorsun. Terör bölgesine gitmezsen kebap askersin, memur gibi haftasonunu beklersin çarşıya çıkarsın, istediini yapar, yersin. en önemlisi insan görürsün. Benim gibi terör bölgeisne gidersen hafis hayatı yaşarsın , tel örgülerden dış dünyaya özlemle bakarsın, yapacak bir şey yok. Sevgilin ya da konuştuğun biri varsa bence daha iyi olur seni dışarıya bağlayan biri olur, konuşursun mutlu olursun. Yoksa çok kimsesiz hissedersin.
- Benim şanssızlığıma usta birliğimde beraber gittiğim kısa dönem arkadaşlar uzunlardan daha puşt çıktılar. Birlik olacağıma köstek olduk, tatsızdı. Belşki senin şansına farklı olur. O kısa acemilik günlerim ise tüm zorluğuna rağmen o arkadaşlarımla harika geçti. Acemilikteki arkadaşlarımı unutamam.
- Benim gittiğim yerde uzun dönemlerin çoğu çocuk, karaktersiz, iğreti insanlardı. Aralarında gerçekten çok düzgün adamlar da vardı ama bu 30 kişden birindedir. Komutanlarda da durum farklı olmadı. O yüzden usta birliğinde kalabalık bir yerdense küçük bir yere düşmen senin için çok daha iyi olur. Herkes birbirini bilir daha samimi olur. Öbür türlü kim nasıl kazık atsam, nasıl işten kaçsam derdinde. Ama kimseyi suçlayamıyorsun çünkü sende işten kaçacaksıni çünkü tek işin aralıksız amelelik olacak.
- Askerde aşırı miktarda kola ve maximus, wanted gibi abur cuburlar tüketilir. Acemilikte tamam ama usta birliğinde bunları pek almazsan iyi kilo verirsin.
- Bulduğun her imkanda fotoğraf çektir. Telefonunda video çek.
- Usta birliğinde bot fermuarları var kantinlerde, onlardan al tak. İki dakika çıkarırsın, yoksa öyle geçe nöbetlerinde sök, giy işkence olur o botlar.
- Yemekler yerine göre çok değişkendir. İyi de olabilir kötü de. Ama çok sorun değil acemilikte yorgunluktan ne verirlerse yutacaksın. Usta birliğinde de beğenmezsen kantinden abur cubur ya da varsa ekmek, salam peynir falan yaparsın. Aran iyi komutan olursa arada bir dışardan yemek söylemenize izin verirler. Zaten çarşı iznin olursa haftasonları istediğini yersin.
O yüzden askerde dikkat edeceklerin başta akıl sağlığını korumak, soğuğa karşı hazırlıklı gitmek ve değer beklememek. Bu kadar. Günler geçmeyecek sabahın 5,30' unda kalkıp tıraşını olup buz gibi havada dışarıya çıkıp kara gökyüzünde yıldızlar varken sıraya girmek, komutanlarıni çavuşların bağrışları arasında hareket etmek kendini çok ilginç hissettirecek. Tanımlamak mümkün değil yaşayıp göreceksin.
Aklıma gelenler bunlar. Kafana takılan birşey varsa özelden sorarsın.