benimki genetik yatkınlık olabilir
büyükbabam benim gibi isviçre çakısı gibi bir adammış
elinden birsürü iş gelirmiş
mahkemelere bilirkişilik
ticaret
gayrimenkul işleri
ve en önemlisi berberlik yapıyormus
çok erken vefat ettiği için hiçbir takımı vs bana kalmadı neyazıkkı
ama genetik mirası için teşekkür ederim
ortaokul yıllarında subay tıraşına merak sardım
saçlarım çok gür kalın ve kabarıyordu (bonus)
subay tıraşı için 15 20 günde bir saçımı kestirmem gerekiyordu
eminönünden bir makine alıp kendim yapmaya başladım 2 haftada bir
fakat ense tıraşı apayrı bir konuydu
birgün yine eminönünde seyyar satıcıda bir ustura gördüm
berberden tanıdığım bu şey ense tıraşında kullanılan cisimdi
aldım jiletinide aldım
berberimi dikkatle izleyerek nası kullanıldığını bir tıraş
parasına öğrendim
(onun haberi olmasada özel ders vermiş oldu)
kendi ense tıraşımı makine ve ustura ile
KENDİM YAPMAYA BAŞLADIM
en çok 2-3 kez pembe ense ile gezdim sonra elim alıştı
sensor tıraş bıçağı kullanıyordum
2 jiletli (evet ortaokuldan bu yana sakalım başıma dertdir
)
arko sabun ve baba yadigari bir domuz fırça ile
sakal tıraşımıda jiletli ustura ile olmaya başladım ara sıra
babam biryerlerini kesersin
bu jiltlerle çalışan bıçaklar var bendede vardı eskiden hatırlamıyomusun falan deyince hatırladım siyah tto feather popular benzeri bir makineydi
hollandandan getirmişti (atmış tabi çöpe kartuşlara geçince
)
her Türk insanı gibi o dönemde yuma bulabildim
ara sıra rapira
ara sıra perma
makinede yuma olarak uzun süre tıraş olmaya devam ettim
kısa bir dönem bende şeytana uyup
3 bıçaklılarla aldattım geleneksel tıraşı
şimdi yeniden doğru yolu bulmuş olmak
ve sizlerle beraber olmak sevindirici