12/04/2019, Saat: 22:32
(Son Düzenleme: 12/04/2019, Saat: 22:37, Düzenleyen: Bilge_Kagan.)
Çaykur’da çalışan bir komşunuz olarak iki çift laf da ben edeyim. Çaykur biliyorsunuz devletin ve hali hazırda KİT. Çaylarımız 4 nevi. Neviler kalınlıklarına göre sıralanıyor. 1. Nevi dediklerimiz süzen poşetlerde olan çok ince çaylar. Genellikle bizim damak tadımıza hitap etmez çünkü yapısından dolayı çabuk demlenir. Bu da çayın gerçek tadını almasını engeller. 2. Nevi çaylarımız en kaliteli ve damak tadımıza uygun olanları. Bunların başında da Altınbaş ve 42 nolu tirebolu geliyor. Tirebolu altınbaşa göre biraz daha hafiftir. 3 ve 4 nevi çaylar ise genellikle toplu olarak çay yapılan yerlerdeki (kahvehaneler çay bahçeleri) düşük kalite çaylarımızdır. Tiryaki Rize turist Filiz vb... herhangi bir markayı kötülemek veya Çaykur’u övmek için söylemiyorum ancak bizim diğerlerine göre nispeten kalitesiz dediğimiz 3 ve 4 nevi çaylarımız bile özel sektör çaylarından çok daha iyidir. Sebebi çayın en iyi hasatını üreticiden önce Çaykur alır daha sonra müstahsil elinde çay kalmışsa özel sektöre satar. Dolayısıyla çayın en güzel yeri olan ilk filizlerini Çaykur işler. Ayrıca çayı işlemedeki teçhizat teknolojisi olarak Çaykur özel sektörden çok daha ileri seviyededir. Son olarak çay hasatı senede 3 kere alınır. Bunlara sürgün denir. 1. Sürgün çay en güzel olandır. Tahminen mayıs-haziran arası ilk sürgün biter. Haziran ayından itibaren 1-2 ay içerisinde alacağınız çaylar diğer çaylara oranla daha kaliteli olacaktır. Herkese afiyet olsun