Yorumları: 122
Konuları: 8
Kayıt Tarihi: 2016
Sevgili Arkadaşlar,
Yıllar ama çok yıllar sonra berberde ustura tıraşı oldum. Liseye başladığım yıldan beri tıraş olduğum berberim Ali OKUR'a (Samsun'da olanlar belki tanır) gittim. Daha önce Ali Abi'de neredeyse hiç ustura tıraşı olmadığım için herhangi bir beklentim de yoktu. Tıraşın başı da, ortası da, sonu da benim için sürpriz oldu.
Günün ilk sürprizi çekmeceden çıkan Tabac stick sabundu. Yorum yapmadım ama içten içe sevindim. Uzun uzun yüzde köpürtme yapıldı. Ara ara fırçanın ucu sıcak suya batırıldı. Ancak yüzümdeki köpük hiç cıvık bir kıvama gelmedi. Aynısını ben yaptığımda köpük berbat olurken, berberimin stickten yüklediği sabunun köpüğünün bu denli mükemmel kıvamda kalmasını gerçekten KISKANDIM.
Gelelim tıraş ortası sürprizine... Ali Abi ilk perdeyi sakal çıkışı yönüne dikkat ederek muntazam bir şekilde tamamladı ve yüzümü yıkadı. Su ve sabun olmaksızın kısaca rötuşunu yaptı. İçimden bir "eyvah" çeksem de renk vermedim. Kesin kızarma, kabarma olacak diye düşündüm. Ama aynadaki görüntü gayet temizdi. Tıraş bitti, yüzüm ılık suyla yıkanıp kurulandı. Aftershave, kolonya vb.. bir ürün kullanılmadı. Saç tarama faslı bittikten sonra nemlendirici krem sürüldü. Sonuç fevkaladeydi.
Bütün gün gömlek-kravat koşturmama rağmen boynumda en ufak bir tahriş ve kızarıklık olmadı. Ertesi sabah uyandığımda ise sanki dün ustura tıraşı olmamışım gibi cildim rahattı.
Ve şunu anlamış oldum: Berber realitesini kabul etmek zorundayız. Yıllarca en kaliteli fırça, sabun, makine ve jiletleri onlarca farklı kombinasyonda kullanmama rağmen berber tıraşından aldığım hazzı alamadım. Evde bıraktığım bütün malzemeleri yanıma alıp Avusturya'ya getirdim. Sedef usturam ve uzun loft domuz kılı fırçam dışındaki bütün ürünleri satma kararı aldım. R41 ve DE 89'un jübilesini yapıp, yeni evlerine göndereceğiz.
İşinin ehli olan herkese hürmetle,
Harvey
Yorumları: 233
Konuları: 2
Kayıt Tarihi: 2020
Çok hoş bir yazı. Forumda kalmadı böyle yazılar. Ben de yıllar evvel, hatta sakallarım yeni çıkarken berberde tıraş olmuştum da sonra kullanılan alet/edavattan mantar kapınca bir daha cesaret edemedim. Allahtan deniz memleketindeydim de tuzlu su iyi gelmişti, tabii losyon da yazıldı. Hatta bundan sebep sonraları saç tıraşımı da kendim olmaya başladım. Bir gün bir müşteriyi saç tıraş ettikten sonra beni çağırdı koltuğa. Önceki müşteriden kalan tarakların, makine başlıklarının, makasların halini tahayyülünüze bırakıyorum. Bunlarla mı tıraş edeceksin beni dedim. "Hee ağbi" deyince gençliğinde verdiği yetkiyle münakaşamız olmuştu kulakları çinlasın )
Ama son dönemde aklımda var böyle bir atraksiyon Bayram öncesi de bu riski satın almaya da gözüm yemiyor, ya karavana atarsak diye. Sonuç sizinki gibi olursa da her saç tıraşına, sakal tıraşını da ekleyeceğim gibi duruyor. Ayda bir bakıma giriyoruz bari değsin
Kendimce ben de yazınıza katkı vermeye çalıştım.
Selamlar, saygılar.
Herkese güzel tıraşlar.
M2103K19G cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Yorumları: 122
Konuları: 8
Kayıt Tarihi: 2016
(05/06/2024, Saat: 20:23)Nazikas Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Çok hoş bir yazı. Forumda kalmadı böyle yazılar. Ben de yıllar evvel, hatta sakallarım yeni çıkarken berberde tıraş olmuştum da sonra kullanılan alet/edavattan mantar kapınca bir daha cesaret edemedim. Allahtan deniz memleketindeydim de tuzlu su iyi gelmişti, tabii losyon da yazıldı. Hatta bundan sebep sonraları saç tıraşımı da kendim olmaya başladım. Bir gün bir müşteriyi saç tıraş ettikten sonra beni çağırdı koltuğa. Önceki müşteriden kalan tarakların, makine başlıklarının, makasların halini tahayyülünüze bırakıyorum. Bunlarla mı tıraş edeceksin beni dedim. "Hee ağbi" deyince gençliğinde verdiği yetkiyle münakaşamız olmuştu kulakları çinlasın )
Ama son dönemde aklımda var böyle bir atraksiyon Bayram öncesi de bu riski satın almaya da gözüm yemiyor, ya karavana atarsak diye. Sonuç sizinki gibi olursa da her saç tıraşına, sakal tıraşını da ekleyeceğim gibi duruyor. Ayda bir bakıma giriyoruz bari değsin
Kendimce ben de yazınıza katkı vermeye çalıştım.
Selamlar, saygılar.
Herkese güzel tıraşlar.
M2103K19G cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Güzel yorumunuz ve katkınız için teşekkür ederim. Keyif alarak okumanıza sevindim.
Ben daha önce Eskişehir’de ve Ankara’da yaşadım. Belki 7-8 farklı berber denemişimdir ama hiçbirinden Samsun’daki berberimden aldığım tadı alamadım. Yıllar içinde saçların dökülmeye başlamasıyla beraber ben de tıraş işini makinayla evde çözmeye başladım.
Şimdi yurtdışındayım. Yılda bir kez memlekete geliyorum ve geldikçe de eski berberime uğruyorum. İyi bir berber gerçekten hayatınızda bir dost gibi yer ediyor. Önceleri bana pas vermeyen ilk kız arkadaşımın Ali Abi’de ilk tıraşımı olduktan sonraki tepkisini ve bakışlarını asla unutamam. Kız arkadaşımla ayrıldığımızda berberime “Artık gösterişli saça, föne gerek yok. Her şey bitti.” dediğimde berberimin “Esas her şey şimdi başlıyor. Daha da güzel saçlar yapacağız. Sen daha güzel kızlarla arkadaşlık edeceksin. Kendini sakın bırakma!” deyişini de asla unutamam. Ki dediği gibi de olmuştu Lisedeki kızlar koridorda beni çevirip saçıma, kıyafetime iltifat edince eski kız arkadaşım kıskançlıktan çatlamıştı.
İnsanın dış görüntüsüne takıntılı olduğu, kendini aradığı o yaşlarda bu iltifatlar ve ilgi de tabii çok değerli oluyor.
Şimdi geri dönüp baktığımda berbere harcadığım paraya hiç acımıyorum. Hatta daha fazlasını harcamadığım için pişmanım diyebilirim.
Yani demem o ki, iyi bir berber genç bir erkeğe yerine göre abi, yerine göre sırdaş bile olabiliyor. Ben bu konuda çok şanslıydım. Hem sanatında usta hem de karakterli ve beyefendi bir insana denk geldim. 30’ların ortasına yeni varmışken nostalji rüzgarları çok erken esmeye başladı galiba…
Yorumları: 122
Konuları: 8
Kayıt Tarihi: 2016
(05/06/2024, Saat: 20:23)Nazikas Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Çok hoş bir yazı. Forumda kalmadı böyle yazılar. Ben de yıllar evvel, hatta sakallarım yeni çıkarken berberde tıraş olmuştum da sonra kullanılan alet/edavattan mantar kapınca bir daha cesaret edemedim. Allahtan deniz memleketindeydim de tuzlu su iyi gelmişti, tabii losyon da yazıldı. Hatta bundan sebep sonraları saç tıraşımı da kendim olmaya başladım. Bir gün bir müşteriyi saç tıraş ettikten sonra beni çağırdı koltuğa. Önceki müşteriden kalan tarakların, makine başlıklarının, makasların halini tahayyülünüze bırakıyorum. Bunlarla mı tıraş edeceksin beni dedim. "Hee ağbi" deyince gençliğinde verdiği yetkiyle münakaşamız olmuştu kulakları çinlasın )
Ama son dönemde aklımda var böyle bir atraksiyon Bayram öncesi de bu riski satın almaya da gözüm yemiyor, ya karavana atarsak diye. Sonuç sizinki gibi olursa da her saç tıraşına, sakal tıraşını da ekleyeceğim gibi duruyor. Ayda bir bakıma giriyoruz bari değsin
Kendimce ben de yazınıza katkı vermeye çalıştım.
Selamlar, saygılar.
Herkese güzel tıraşlar.
M2103K19G cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Güzel yorumunuz ve katkınız için teşekkür ederim. Keyif alarak okumanıza sevindim.
Ben daha önce Eskişehir’de ve Ankara’da yaşadım. Belki 7-8 farklı berber denemişimdir ama hiçbirinden Samsun’daki berberimden aldığım tadı alamadım. Yıllar içinde saçların dökülmeye başlamasıyla beraber ben de tıraş işini makinayla evde çözmeye başladım.
Şimdi yurtdışındayım. Yılda bir kez memlekete geliyorum ve geldikçe de eski berberime uğruyorum. İyi bir berber gerçekten hayatınızda bir dost gibi yer ediyor. Önceleri bana pas vermeyen ilk kız arkadaşımın Ali Abi’de ilk tıraşımı olduktan sonraki tepkisini ve bakışlarını asla unutamam. Kız arkadaşımla ayrıldığımızda berberime “Artık gösterişli saça, föne gerek yok. Her şey bitti.” dediğimde berberimin “Esas her şey şimdi başlıyor. Daha da güzel saçlar yapacağız. Sen daha güzel kızlarla arkadaşlık edeceksin. Kendini sakın bırakma!” deyişini de asla unutamam. Ki dediği gibi de olmuştu Lisedeki kızlar koridorda beni çevirip saçıma, kıyafetime iltifat edince eski kız arkadaşım kıskançlıktan çatlamıştı.
İnsanın dış görüntüsüne takıntılı olduğu, kendini aradığı o yaşlarda bu iltifatlar ve ilgi de tabii çok değerli oluyor.
Şimdi geri dönüp baktığımda berbere harcadığım paraya hiç acımıyorum. Hatta daha fazlasını harcamadığım için pişmanım diyebilirim.
Yani demem o ki, iyi bir berber genç bir erkeğe yerine göre abi, yerine göre sırdaş bile olabiliyor. Ben bu konuda çok şanslıydım. Hem sanatında usta hem de karakterli ve beyefendi bir insana denk geldim. 30’ların ortasına yeni varmışken nostalji rüzgarları çok erken esmeye başladı galiba…
Yorumları: 122
Konuları: 8
Kayıt Tarihi: 2016
(05/06/2024, Saat: 20:23)Nazikas Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Çok hoş bir yazı. Forumda kalmadı böyle yazılar. Ben de yıllar evvel, hatta sakallarım yeni çıkarken berberde tıraş olmuştum da sonra kullanılan alet/edavattan mantar kapınca bir daha cesaret edemedim. Allahtan deniz memleketindeydim de tuzlu su iyi gelmişti, tabii losyon da yazıldı. Hatta bundan sebep sonraları saç tıraşımı da kendim olmaya başladım. Bir gün bir müşteriyi saç tıraş ettikten sonra beni çağırdı koltuğa. Önceki müşteriden kalan tarakların, makine başlıklarının, makasların halini tahayyülünüze bırakıyorum. Bunlarla mı tıraş edeceksin beni dedim. "Hee ağbi" deyince gençliğinde verdiği yetkiyle münakaşamız olmuştu kulakları çinlasın )
Ama son dönemde aklımda var böyle bir atraksiyon Bayram öncesi de bu riski satın almaya da gözüm yemiyor, ya karavana atarsak diye. Sonuç sizinki gibi olursa da her saç tıraşına, sakal tıraşını da ekleyeceğim gibi duruyor. Ayda bir bakıma giriyoruz bari değsin
Kendimce ben de yazınıza katkı vermeye çalıştım.
Selamlar, saygılar.
Herkese güzel tıraşlar.
M2103K19G cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Güzel yorumunuz ve katkınız için teşekkür ederim. Keyif alarak okumanıza sevindim.
Ben daha önce Eskişehir’de ve Ankara’da yaşadım. Belki 7-8 farklı berber denemişimdir ama hiçbirinden Samsun’daki berberimden aldığım tadı alamadım. Yıllar içinde saçların dökülmeye başlamasıyla beraber ben de tıraş işini makinayla evde çözmeye başladım.
Şimdi yurtdışındayım. Yılda bir kez memlekete geliyorum ve geldikçe de eski berberime uğruyorum. İyi bir berber gerçekten hayatınızda bir dost gibi yer ediyor. Önceleri bana pas vermeyen ilk kız arkadaşımın Ali Abi’de ilk tıraşımı olduktan sonraki tepkisini ve bakışlarını asla unutamam. Kız arkadaşımla ayrıldığımızda berberime “Artık gösterişli saça, föne gerek yok. Her şey bitti.” dediğimde berberimin “Esas her şey şimdi başlıyor. Daha da güzel saçlar yapacağız. Sen daha güzel kızlarla arkadaşlık edeceksin. Kendini sakın bırakma!” deyişini de asla unutamam. Ki dediği gibi de olmuştu Lisedeki kızlar koridorda beni çevirip saçıma, kıyafetime iltifat edince eski kız arkadaşım kıskançlıktan çatlamıştı.
İnsanın dış görüntüsüne takıntılı olduğu, kendini aradığı o yaşlarda bu iltifatlar ve ilgi de tabii çok değerli oluyor.
Şimdi geri dönüp baktığımda berbere harcadığım paraya hiç acımıyorum. Hatta daha fazlasını harcamadığım için pişmanım diyebilirim.
Yani demem o ki, iyi bir berber genç bir erkeğe yerine göre abi, yerine göre sırdaş bile olabiliyor. Ben bu konuda çok şanslıydım. Hem sanatında usta hem de karakterli ve beyefendi bir insana denk geldim. 30’ların ortasına yeni varmışken nostalji rüzgarları çok erken esmeye başladı galiba…
Yorumları: 122
Konuları: 8
Kayıt Tarihi: 2016
(05/06/2024, Saat: 20:23)Nazikas Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Çok hoş bir yazı. Forumda kalmadı böyle yazılar. Ben de yıllar evvel, hatta sakallarım yeni çıkarken berberde tıraş olmuştum da sonra kullanılan alet/edavattan mantar kapınca bir daha cesaret edemedim. Allahtan deniz memleketindeydim de tuzlu su iyi gelmişti, tabii losyon da yazıldı. Hatta bundan sebep sonraları saç tıraşımı da kendim olmaya başladım. Bir gün bir müşteriyi saç tıraş ettikten sonra beni çağırdı koltuğa. Önceki müşteriden kalan tarakların, makine başlıklarının, makasların halini tahayyülünüze bırakıyorum. Bunlarla mı tıraş edeceksin beni dedim. "Hee ağbi" deyince gençliğinde verdiği yetkiyle münakaşamız olmuştu kulakları çinlasın )
Ama son dönemde aklımda var böyle bir atraksiyon Bayram öncesi de bu riski satın almaya da gözüm yemiyor, ya karavana atarsak diye. Sonuç sizinki gibi olursa da her saç tıraşına, sakal tıraşını da ekleyeceğim gibi duruyor. Ayda bir bakıma giriyoruz bari değsin
Kendimce ben de yazınıza katkı vermeye çalıştım.
Selamlar, saygılar.
Herkese güzel tıraşlar.
M2103K19G cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Güzel yorumunuz ve katkınız için teşekkür ederim. Keyif alarak okumanıza sevindim. Ben iki farklı şehirde yaşadım. Belki 7-8 farklı berber denemişimdir ama hiçbirinden Samsun’daki berberimden aldığım tadı alamadım. Yıllar içinde saçların dökülmeye başlamasıyla beraber ben de tıraş işini makinayla evde çözmeye başladım.
Şimdi yurtdışındayım. Yılda bir kez memlekete geliyorum ve geldikçe de eski berberime uğruyorum. İyi bir berber gerçekten hayatınızda bir dost gibi yer ediyor. Önceleri bana pas vermeyen ilk kız arkadaşımın Ali Abi’de ilk tıraşımı olduktan sonraki tepkisini ve bakışlarını asla unutamam. Kız arkadaşımla ayrıldığımızda berberime “Artık gösterişli saça, föne gerek yok. Her şey bitti.” dediğimde berberimin “Esas her şey şimdi başlıyor. Daha da güzel saçlar yapacağız. Sen daha güzel kızlarla arkadaşlık edeceksin. Kendini sakın bırakma!” deyişini de asla unutamam. Ki dediği gibi de olmuştu Lisedeki kızlar koridorda beni çevirip saçıma, kıyafetime iltifat edince eski kız arkadaşım kıskançlıktan çatlamıştı.
İnsanın dış görüntüsüne takıntılı olduğu, kendini aradığı o yaşlarda bu iltifatlar ve ilgi de tabii çok değerli oluyor. Şimdi geri dönüp baktığımda berbere harcadığım paraya hiç acımıyorum. Hatta daha fazlasını harcamadığım için pişmanım diyebilirim. Yani demem o ki, iyi bir berber genç bir erkeğe yerine göre abi, yerine göre sırdaş bile olabiliyor. Ben bu konuda çok şanslıydım. Hem sanatında usta hem de karakterli ve beyefendi bir insana denk geldim. 30’ların ortasına yeni varmışken nostalji rüzgarları çok erken esmeye başladı galiba…
Yorumları: 122
Konuları: 8
Kayıt Tarihi: 2016
Hata mesajı geldikçe sayfayı yeniledim. Yorumlarım görünmüyordu. Şimdi hepsi peş peşe yayınlanmış. Tuhaf…
|