Tesbih Meraklıları Varmıdır
#41
(26/08/2020, Saat: 11:54)rocnel Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Çok güzel tespihler paylaşılıyor. Tespihlerle ilgili çok ilginç bir anım var. Sizlerle paylaşayım.

İlk okul öğrencisiyken babamın yakın bir arkadaşının evine çaya gitmiştik. Babamın arkadaşının bir tespihi var özel ahşap kutuda saklıyordu. Misket kesim kehribar. Amca dedi ki bu çok özel bir tespih ve çok pahalı, kehribar olduğunu, tarihi, kimden yadigar kaldığını, özellikleri falan anlattı. Sonra babam arkadaşına bu malzemenin kehribar olduğunu nasıl anladığını sordu. O da ateşe atınca yanmadığını bu şekilde plastik tespihlerden ayrıldığını söyledi. Bana da çok güzel gelmişti bu özelliği. Sonra fazla çay içmenin de etkisi ile kehribarın bu özelliği test etmeye kalktılar. Gürül gürül yanan bir sobanın üstüne önce sıradan bir plastik tespih parçası koydular ve kısa süre içinde hemen eriyerek yandı. Akabinde yanmayan/yanmaması umulan kehribar tespihe sıra geldi. İmamesini çıkarıp sobanın üstüne koydular. Normal plastik gibi erimedi ama çatur çutur yanmaya başladı bir anda. Moraller öyle bozuldu ki kimse tespihi oradan alamaya uğraşmadı. En sonunda altın kısım sobanın üstünde kararıp kaldı. Amca çok sinirlendi, bu kehribar değilmiş, yıllarca boşuna saklamış beni kandırmış dedem dedi ve geri kalan parçaları da sobanın içine attı. Odaya mis gibi çam kokusu salındı ki o kokuyu hiç unutmam.

Ben de meraklı bir ilk okul öğrencisi olarak ansiklopedinin k harfinden kehribarın tanımını buldum. En son cümlede yanıcı olduğu çok açıkça yazıyordu. Önce babama gösterdim, babam fısıldayarak dedi ki o kitabı yerine koy Smile Ben de ama yanıyormuş baba vs dedim. O sırada amca duydu, ney yanıyormuş falan, adam gözlüklerini takıp toplam üç cümleyi yaklaşık 15 dakika kadar okudu, bu sırada yeni koyulan çayı soğudu, tekrar çayı yenilendi o da soğudu ve sonra ağlamaya başladı. Benden büyük olan çocuğu o esnada altın parçayı alıp, baba bu benim olur mu,satıp casio saat alacağım falan dedi, babasının elinden zor aldılar çocuğu.

O tarihten sonra, hep misket kesim bir kehribar tespihim olsun istedim ama o ölçülerde kehribar çok zor bulunuyor o yüzden fiyatı çok yüksek alamadım. Böyle bir anımdır.

Saygılar herkese.

Gerçekten inanılmaz ya. Yazmadan geçemedim! Gülesim de hiç mi hiç yoktu.

(26/08/2020, Saat: 13:25)GecayS Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Çok iyiymiş yaa
[mention]Rocnel [/mention] plastik bile olsa o kadar mazisi olan bir hatırada en ufak deneme yapmam yaptırmam


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Bence erkekliğe şey sürdürmek istememiş Şafak abi. Tespih sahibi tek başına olsa böyle cüretkar olmayabilirdi belkide.
Cevapla
#42
(26/08/2020, Saat: 16:04)rocnel Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Değil tabi ki Smile Benim küçüklüğümde pepsi/votka meşhurdu, rengi çaya benziyordu, bize de kaçak çay içiyoruz diyorlardı Smile Çay soğuyordu derken de içindeki buz eriyordu, sıvı hale gelince içkinin tadını bozduğu için yeniliyorlardı. Bu arada misket kehribardan anlayan yazarlar varsa, fiyatları, özellikleri hakkında özelden konuşabiliriz. Ben aradığımda bulamadım çünkü ya da çok ciddi rakamlar ortaya çıkardılar. Ucuz olanlarının yapısından şüpheliyim, gerçek mi diye de sobada yakmak da istemiyorum Smile

Şimdilerde jack/Cola moda Smile
As long as you have drinking days than hungover days, you're fine ...
Cevapla
#43
(26/08/2020, Saat: 16:04)rocnel Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Bu arada misket kehribardan anlayan yazarlar varsa, fiyatları, özellikleri hakkında özelden konuşabiliriz. Ben aradığımda bulamadım çünkü ya da çok ciddi rakamlar ortaya çıkardılar. Ucuz olanlarının yapısından şüpheliyim, gerçek mi diye de sobada yakmak da istemiyorum Smile

Hikaye dramatik bir sonla bitmiş ama tebessüm ettirdiğini de itiraf edeyimSmile

Kehribar, çam ağalarının salgıladığı reçinenin milyon yıllar boyunca oluşturduğu fosildir. Bazen üzerine yapışan haşere ile birlikte fosilleşir.
Milyon yıllar sonra deniz, akarsu veya bataklık bölgelerden yeryüzüne vurur ve bunlar toplanarak değerli süs aletleri yapılır. Eskiden tıpta tedavi amaçlı da kullanılırmış. Kehribar en çok İskandinavya ve Baltık bölgelerinde çıkar. En değerli kehribar, Kaliningrad bölgesinden çıkar.
kehribar, sarı-turuncu karışımı bir renge sahiptir. Çıkarıldığı bölgeye göre gram fiyatları 15 ile 30 USD arasında değişir. Eğer tesbihe usta işçilik yapılmışsa, ustanın nam ve şöhretine paralel fiyat artar. Kehribarı anlamanın en garanti yolu laboratuvar testidir. Ancak bu her zaman mümkün olmaz.
Kendimizin yapabileceği 2 test vardır;
1. Tuzlu su testi : Bir bardak suya tuz eklenerek karıştırılır. Taneler içine atılır. Gerçek kehribar su üstünde kalır, sahte olanlar çöker.
2. Aseton testi : Tanenin üzerine bir kaç damla aseton damlatılır. Aseton buharlaştıktan sonra kehribarın formunda hiçbir bozulma olmazken, plastik olanların yüzeyinde iz kalır ve hafif yapışkan hale gelir.

Misket kehribar diye bir şey yoktur, "misket" denilen tanelerin kesim şeklidir. kapsül kesim, küre kesim, arpa kesim gibi.

Kehribar böyle özel ve değerli olunca, tabii ki istismarı da epeyce bol. Sıkma kehribar, ateş kehribar, toz kehribar..vs laf oyunlarıyla tesbih satan çok esnaf var maalesef. Bunların hepsi kimyasal plastik malzemelerdir. Haa, bir de Osmanlı sıkma, Osmanlı ateşi (veya ateş-i osmanlı) denilen ve kehribarla karıştırılan bir malzeme var. Bunlar kehribar değil Katalin veya Galalit'dir. O dönemde çeşitli objelerde kullanılan bu malzemeler sökülerek tesbih yapılmıştır. Bu da kimyasal malzemedir ama antika değeri olduğundan bunlar da değerli ürünlerdir. Ama kehribar değildir.

Dilim döndüğünce anlatmaya çalıştımSmile
Cevapla
#44
(26/08/2020, Saat: 16:56)ENDER3470 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Hikaye dramatik bir sonla bitmiş ama tebessüm ettirdiğini de itiraf edeyimSmile

Kehribar, çam ağalarının salgıladığı reçinenin milyon yıllar boyunca oluşturduğu fosildir. Bazen üzerine yapışan haşere ile birlikte fosilleşir.
Milyon yıllar sonra deniz, akarsu veya bataklık bölgelerden yeryüzüne vurur ve bunlar toplanarak değerli süs aletleri yapılır. Eskiden tıpta tedavi amaçlı da kullanılırmış. Kehribar en çok İskandinavya ve Baltık bölgelerinde çıkar. En değerli kehribar, Kaliningrad bölgesinden çıkar.
kehribar, sarı-turuncu karışımı bir renge sahiptir. Çıkarıldığı bölgeye göre gram fiyatları 15 ile 30 USD arasında değişir. Eğer tesbihe usta işçilik yapılmışsa, ustanın nam ve şöhretine paralel fiyat artar. Kehribarı anlamanın en garanti yolu laboratuvar testidir. Ancak bu her zaman mümkün olmaz.
Kendimizin yapabileceği 2 test vardır;
1. Tuzlu su testi : Bir bardak suya tuz eklenerek karıştırılır. Taneler içine atılır. Gerçek kehribar su üstünde kalır, sahte olanlar çöker.
2. Aseton testi : Tanenin üzerine bir kaç damla aseton damlatılır. Aseton buharlaştıktan sonra kehribarın formunda hiçbir bozulma olmazken, plastik olanların yüzeyinde iz kalır ve hafif yapışkan hale gelir.

Misket kehribar diye bir şey yoktur, "misket" denilen tanelerin kesim şeklidir. kapsül kesim, küre kesim, arpa kesim gibi.

Kehribar böyle özel ve değerli olunca, tabii ki istismarı da epeyce bol. Sıkma kehribar, ateş kehribar, toz kehribar..vs laf oyunlarıyla tesbih satan çok esnaf var maalesef. Bunların hepsi kimyasal plastik malzemelerdir. Haa, bir de Osmanlı sıkma, Osmanlı ateşi (veya ateş-i osmanlı) denilen ve kehribarla karıştırılan bir malzeme var. Bunlar kehribar değil Katalin veya Galalit'dir. O dönemde çeşitli objelerde kullanılan bu malzemeler sökülerek tesbih yapılmıştır. Bu da kimyasal malzemedir ama antika değeri olduğundan bunlar da değerli ürünlerdir. Ama kehribar değildir.

Dilim döndüğünce anlatmaya çalıştımSmile

Teşekkürler bilgiler için, testleri tespihi aldıktan sonra yapmak gerekir sanırım. Misket derken kesimden bahsediyorum tabi ki. Yani misket biraz büyük, o forma kehribarı getirmek için büyük doğal kehribar bulmak gerekiyor onu bulmak da zor yani akabinde pahalı tabi ki. Damla kesim arpa kesim ise zaten ele gelmiyor bana göre, çekimi iyi değil yani. Tespihin en büyük zevki stres atması, misketi çekmek çok kolay ve rahatlatıcı, damla, arpa kesim pek o kadar iyi değil bana göre. Ben çok araştırdım bu işi yapanların çok büyük kısmı dolandırıcı gibi insanlar. İnstagramda falan var büyük tespih zincirleri ama onlar biraz riskli. 5 bin lira verip üç kuruşluk şeyi almayı kimse istemez. Kehribarla karıştırılan malzemeyi de çok duydum, ona dediğiniz gibi Osmanlı Kehribarı diyorlar ki yanlış bence de. Kehribar ile yakından uzaktan ilgisi yok.
rocnelrazor@gmail.com
www.rocnel.com


Cevapla
#45
(26/08/2020, Saat: 16:56)ENDER3470 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Hikaye dramatik bir sonla bitmiş ama tebessüm ettirdiğini de itiraf edeyimSmile

Kehribar, çam ağalarının salgıladığı reçinenin milyon yıllar boyunca oluşturduğu fosildir. Bazen üzerine yapışan haşere ile birlikte fosilleşir.
Milyon yıllar sonra deniz, akarsu veya bataklık bölgelerden yeryüzüne vurur ve bunlar toplanarak değerli süs aletleri yapılır. Eskiden tıpta tedavi amaçlı da kullanılırmış. Kehribar en çok İskandinavya ve Baltık bölgelerinde çıkar. En değerli kehribar, Kaliningrad bölgesinden çıkar.
kehribar, sarı-turuncu karışımı bir renge sahiptir. Çıkarıldığı bölgeye göre gram fiyatları 15 ile 30 USD arasında değişir. Eğer tesbihe usta işçilik yapılmışsa, ustanın nam ve şöhretine paralel fiyat artar. Kehribarı anlamanın en garanti yolu laboratuvar testidir. Ancak bu her zaman mümkün olmaz.
Kendimizin yapabileceği 2 test vardır;
1. Tuzlu su testi : Bir bardak suya tuz eklenerek karıştırılır. Taneler içine atılır. Gerçek kehribar su üstünde kalır, sahte olanlar çöker.
2. Aseton testi : Tanenin üzerine bir kaç damla aseton damlatılır. Aseton buharlaştıktan sonra kehribarın formunda hiçbir bozulma olmazken, plastik olanların yüzeyinde iz kalır ve hafif yapışkan hale gelir.

Misket kehribar diye bir şey yoktur, "misket" denilen tanelerin kesim şeklidir. kapsül kesim, küre kesim, arpa kesim gibi.

Kehribar böyle özel ve değerli olunca, tabii ki istismarı da epeyce bol. Sıkma kehribar, ateş kehribar, toz kehribar..vs laf oyunlarıyla tesbih satan çok esnaf var maalesef. Bunların hepsi kimyasal plastik malzemelerdir. Haa, bir de Osmanlı sıkma, Osmanlı ateşi (veya ateş-i osmanlı) denilen ve kehribarla karıştırılan bir malzeme var. Bunlar kehribar değil Katalin veya Galalit'dir. O dönemde çeşitli objelerde kullanılan bu malzemeler sökülerek tesbih yapılmıştır. Bu da kimyasal malzemedir ama antika değeri olduğundan bunlar da değerli ürünlerdir. Ama kehribar değildir.

Dilim döndüğünce anlatmaya çalıştımSmile
Çok doğru ve güzel açıklamışsınız komşum.

Bazı yapma kehribarlar hafif yoğunlukta yapılıyor, tuzlu su testini geçiyor. Katalin de petrokimyasal dediğiniz gibi, ama antika değeri olan malzeme ise bir osmanlı tesbih 10.000 liraları bulabiliyor.

@Rocnel Murat Bey, küre kesim dominik kehribar alabilirsiniz. Gram ile fiyatı değişir. Dominik pek taklidi yapılamayan bir kehribar. Görünüşü de güzeldir.

SM-G965F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Cevapla
#46
Yukarıdaki Açıklamalara ilave olarak ,piyasada ,ancak çok deneyimli kullanıcılar tarafından fark edilecek ertime ve pres kehribarlar da var bol miktarda . En büyük tehlike bunlar . Çünkü tespih yapımdan arta kalan gerçek talaşların eritilerek yada katkı ile preslenerek tekrar tespih haline getirilmesi işlemi olduğundan zor ayırdediliyor . Bu hususa özellikle dikkat çekmek istedim .


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Püf noktası harelerde gizli . Yumuşak doğal geçişler varsa has kahrinardır. Geçişler boncuklardaki gibi keskin geçişlerse eritme yada pres üründür .


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
The Riddle of Steel
Cevapla
#47
Aynı sıkıntı Oltu taşında da var. Oltu, ardıç ağacının fosildir. Bilinenin aksine, siyah değil, siyaha çalan çok koyu kahverengidir ve yarı değerli, yumuşak bir taştır. Bir de hiçbir maddi değeri olmayan Gürcistan taşı (Rus taşı da diyorlar) var. Gürcistan bölgesinden çıkan sert bir maden. Yüzeye yakın olduğu için çıkarma maliyeti de yok. Görünüş olarak Oltu'ya çok benziyor. Bunu millete Oltu taşı diye satıyorlar.
Oltu taşını anlamanın en iyi yolu şudur;
Düz beyaz bir kağıdı sert bir yere koyun, habbelerden biri ile bu kağıda bastırarak bir çizgi çizin.
Çizginin rengi kahverengi ise Oltu taşıdır.
Cevapla
#48
(26/08/2020, Saat: 18:31)ENDER3470 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Aynı sıkıntı Oltu taşında da var. Oltu, ardıç ağacının fosildir. Bilinenin aksine, siyah değil, siyaha çalan çok koyu kahverengidir ve yarı değerli, yumuşak bir taştır. Bir de hiçbir maddi değeri olmayan Gürcistan taşı (Rus taşı da diyorlar) var. Gürcistan bölgesinden çıkan sert bir maden. Yüzeye yakın olduğu için çıkarma maliyeti de yok. Görünüş olarak Oltu'ya çok benziyor. Bunu millete Oltu taşı diye satıyorlar.
Oltu taşını anlamanın en iyi yolu şudur;
Düz beyaz bir kağıdı sert bir yere koyun, habbelerden biri ile bu kağıda bastırarak bir çizgi çizin.
Çizginin rengi kahverengi ise Oltu taşıdır.
Gürcü taşı Oltu dan daha hafif bir de. Ele alınca hemen belli oluyor.

SM-G965F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Cevapla
#49
@rocnel üstat orjinal küre kesim 10-11-12 mm ölçülerinde bulunuyor genelde. Daha büyüğüne kürede henüz denk gelmedim. Bu ölçüler hem göz dolduruyor hem çekimi güzel. Fiyatları malzemenin rengine harelere işçiliğe göre değişiyor ama gramı 10$ civarından başlıyor genelde. Ha bunlar ukrayna polonya işçiliği, yerli işçilikler dediğiniz gibi çok pahalı
Cevapla
#50
Elimdeki damla kehribar tesbihlerden toplu gösterim
42e8b76a57e81e5a0289a2384e094d7b.jpg73d237e8fb45e9090fddefc791dc17c5.jpg096b7bbcab0bb5f9126d0eba74a1ca23.jpg

ELE-L29 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
“Abilerim ablalarım, şu elimde görmüş olduğunuz jileti taçsız kral Pele, Bakenbauer, Nadya Komanaççi, Biricit Bardo, İngiltere Kraliçesi Elizabet, kaleci Mıyer, fbli Cemil kullandı.”
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: