28/12/2014, Saat: 02:02
ben kartuşlulara çok büyük bir antipati beslemiyorum (gerçi bir çok kartuş antipatiyi hak ediyor) içlerinden bazıları gerçekten iyi (eski mach3'ler mesela) ama ne kadar iyi olsalar da en düşük ortak paydada bir tıraş yapacak şekilde üretilmişler. eğer bu en düşük ortak payda size yetiyorsa veya bazı kolaylıklar bununla yetinmenizi sağlıyorsa kullanabilirsiniz.
kartuş hazır giyimse geleneksel tıraş terzi işidir (hot couture). usturadan önce marketteki tüm kartuşları denemiş (ve bunun için bir dünya para harcamış) birisi olarak şunu gördüm, kartuşda pek fazla seçme şansı yok. onca marka var ama hepsi de en düşük ortak paydaya hitap etmek için üretilmiş. daha agresif, sakalımdaki inatçı bölgelerle başa çıkabilecek bir kartuş aradım ama bulamadım. belki bilmediğim vardır ama o kadar aramama karşın hiç karşıma çıkmadı.
yoksa kartuşlar da sonuçta bir çeşit jiletli sistem, ona elektrikli tıraş makinesi muamelesi yapamayız (elektrikli makinelerden gerçekten nefret ediyorum) ama kullanıcıların ihtiyaçlarını hiçe sayıp insanlara tam olarak ihtiyaç duymadıkları şeyleri satmaya çalışıyorlar.
nerdeyse tüm kartuşların iddiası tahrişsiz bir tıraş, peki herkesin sadece tahriş derdi mi var? klasik kartuşun sakal karşısında aciz kaldığı durumlar için neden hiç ürün çıkmıyor? çünkü dertleri konforlu ve keyifli bir tıraş sunmak değil insanları pahalı kartuşları almaya mecbur bırakmak.
neyse ki kartuşun bu keyifsiz ve tek düze tıraşından kurtulmak için geleneksel tıraş gibi bir şansımız var. ben usturayla tıraşa geçene kadar boyun bölgemi kartuşla tıraş etmek sinir bozucuydu. resmen aynı bölgeye bir çok açıda defalarca kartuşu sürterek o bölgeyi sakaldan temizlemeye uğraşıyordum, resmen her seferinde kartuşun sakal karşısında yenilgisine şahit oluyordum.
bana göre geleneksel tıraş (özellikle de ustura) insanın tam ihtiyacı olanı kullanmasıdır. insanların tam olarak neye ihtiyacı olduğunu bulması elbette biraz zaman alıyor ve emek istiyor. aynısı takım elbise sahibi olmak için de geçerlidir. eğer terzi işi bir takım elbise isteniyorsa kaç defa provaya gidip ayakta dikelip o elbiseyi giyip çıkarmanız gerekir. hazır bir takım elsibeyi ise bir kerede alıp çıkabilirsiniz.
kartuş hazır giyimse geleneksel tıraş terzi işidir (hot couture). usturadan önce marketteki tüm kartuşları denemiş (ve bunun için bir dünya para harcamış) birisi olarak şunu gördüm, kartuşda pek fazla seçme şansı yok. onca marka var ama hepsi de en düşük ortak paydaya hitap etmek için üretilmiş. daha agresif, sakalımdaki inatçı bölgelerle başa çıkabilecek bir kartuş aradım ama bulamadım. belki bilmediğim vardır ama o kadar aramama karşın hiç karşıma çıkmadı.
yoksa kartuşlar da sonuçta bir çeşit jiletli sistem, ona elektrikli tıraş makinesi muamelesi yapamayız (elektrikli makinelerden gerçekten nefret ediyorum) ama kullanıcıların ihtiyaçlarını hiçe sayıp insanlara tam olarak ihtiyaç duymadıkları şeyleri satmaya çalışıyorlar.
nerdeyse tüm kartuşların iddiası tahrişsiz bir tıraş, peki herkesin sadece tahriş derdi mi var? klasik kartuşun sakal karşısında aciz kaldığı durumlar için neden hiç ürün çıkmıyor? çünkü dertleri konforlu ve keyifli bir tıraş sunmak değil insanları pahalı kartuşları almaya mecbur bırakmak.
neyse ki kartuşun bu keyifsiz ve tek düze tıraşından kurtulmak için geleneksel tıraş gibi bir şansımız var. ben usturayla tıraşa geçene kadar boyun bölgemi kartuşla tıraş etmek sinir bozucuydu. resmen aynı bölgeye bir çok açıda defalarca kartuşu sürterek o bölgeyi sakaldan temizlemeye uğraşıyordum, resmen her seferinde kartuşun sakal karşısında yenilgisine şahit oluyordum.
bana göre geleneksel tıraş (özellikle de ustura) insanın tam ihtiyacı olanı kullanmasıdır. insanların tam olarak neye ihtiyacı olduğunu bulması elbette biraz zaman alıyor ve emek istiyor. aynısı takım elbise sahibi olmak için de geçerlidir. eğer terzi işi bir takım elbise isteniyorsa kaç defa provaya gidip ayakta dikelip o elbiseyi giyip çıkarmanız gerekir. hazır bir takım elsibeyi ise bir kerede alıp çıkabilirsiniz.