112 Yıl Önce Yazılmış Bir Tıraş Kitabından
#1
Merhaba,

Daha önce Tıraş Sabunları bölümünde post ettiğim çevirileri, ingilizce okumayan forum üyeleri için kitabın tıraş sabunu dışındaki bölümlerini de çevirdiğim için, derli toplu kalsın diye, yeni bölüm çevirileri de eklemek üzere buraya alıyorum. Teşekkürler.

------------




Merhaba,

Dün forumdaki yazdığım ilk yazıda 3 ay önce nasıl bir arkadaşımın yönlendirmesiyle yıllardır pratik olduğu yanılgısıyla tıraş olduğum Fusion tipi aletleri bırakıp EJ89 ile jiletli ve keyifli traş olmaya başladığımı yazmıştım. Eskiden beri çok sevdiğim sabun olan Arko ile sonradan keşfettiğim AOS tıraş kremlerini dönüşümlü kullandığımı belirtmiştim. Bu 3 ay içinde, o arkadaşım , TraşKeyfim blogu ve bu forum sayesinde önceden hiç birini bilmediğim diğer tıraş sabunlarını keşfetmeye başladım. Bu tıraş olayının keyifi arttırıcı yönlerinden biri de sabunlara, jiletlere, aftershave'lere dair o keşifler.
Tek kötü yanı da yaşadığımız küçük dairede yer konusunda yeni malzemelerin işgal ettiği alanı gören eşimin beni her an kapı önüne koyması riski

Hobilerimle ilişkimde konuyla ilgili okumak, merakımı tatmin etmek ve (zaten tarih okumayı da çok seven birisi olarak) günümüzde oluşmuş alışkanlıkların, kullanılan malzemelerin ve tekniklerin geçmişten nasıl geldiğini öğrenmek sevdiğim şeyler.

3 ay önce başlayan bu tıraş keyfi maceramda, ulaşabildiğim bir çok kaynağı, meraklarımın yönlendirmesiyle okudum.

Ulaştığım kaynaklardan birisi de ta 112 yıl önce ABD'de yazılmış bir tıraş kitabıydı.

Kitabın adı: Shaving Made Easy (1905)
Alt başlık: What the Man Who Shaves Ought to Know

1905'te yazılmış bu traş kitabı (yazar adı belirtilmemiş) 1906 yılında Washington DC'deki (dünyanın en büyük kütüphanesi olan) Library of Congress (Meclis Kütüphanesi) tarafından 2 kopyası alınarak kütüphaneye dahil edilmiş. Ne güzel böyle bir kültürel arşivleme geleneğinin olması.

Bugün okuduğum bu 112 yıllık traş kitabından Traş Sabunu bölümünü nostaljik bir tat olarak kendi serbest çevirimle buradan sizlerle paylaşmak istedim.

Şerh olarak şunu düşeyim: sadece 3 aylık macera ile tıraş konusunda bilinçlenmeye yeni başlamış birisi olarak tıraşla ilgili hiç bir konuda ukalalık yapmak (!) haddim değil. Yıllardır fırça ve sabunla tıraş olduysam da asıl köpük nasıl olmalıyı bile burada öğrendim

Bir de şunu eklemeli sanırım. O meçhul yazarın bu kitabındaki tıraş sabunu bölümündeki yargılarından bir bölümü, kimya ve sabun üretimindeki çeşitlenmelerden, etken madde çeşitliliği ve etkisinin artmasından dolayı belki de bu 112 yılda kimi yönlerden geçerliliğini yitirmiş olabilir. Dolayısıyla tüm tarih metinlerini okurken yaptığım gibi, 'o zamanın şartlarının yargılarını taşıyan' bir metin olarak gördüm.

Taa 112 yıl önce böyle bir kitabın yazılmasını da gündelik yaşam kültürünün zenginleştirilmesi anlamında çok güzel buldum. Emeğine sağlık dedim o meçhul yazara.

O kitapta 11. Bölümü oluşturan Tıraş Sabunu maddesinin çevirisi aşağıda. Yazar o zamanın tıraş aleti olarak, metinde usturayı kullandığı için o şekilde tuttum çeviride.

Keyifli okumalar dilerim.




"XI. Tıraş Sabunu

Usturadan sonra Tıraş teçhizatınızın en önemli bileşeni Tıraş Sabunudur. Usturanız çok iyi olabilir ama yüzünüzü iyi bir tıraş sabunundan yaptığınız köpükle kaplamadan tıraşınız iyi ve keyifli olmayacaktır.

Sadece denenmiş, standart yapım tıraş sabunlarını kullanmalısınız ve asla banyo sabunu ile tıraş olmaya kalkışmamalısınız. Banyo sabunları tıraş için değildir ve yüzünüzde türlü rahatsızlıklara yol açar.

Tıraş sabununun kullanımına dair yanlış bir kanı vardır. Popüler düşünce, sabunun sakalı yumuşatmak için kullanıldığı ve böylece daha kolay kesime imkan vereceği şeklindedir. Bu hatalı bir düşüncedir.

Tıraş sabunu, sakalı yumuşatmak için değil, tam aksi bir etki yaratmak için kullanılır. Kılları daha sert ve kırılgan hale getirip, böylece ustura için daha sıkı bir kesme yüzeyi oluşturmaktır görevi.

Bilindiği gibi, Kıl sert fiberimsi bir maddeden oluşur, bir kökten uzar ve doğal olarak yağ içerir. İçerikteki bu yağ, kılın üstlerine doğru ilerler ve kıla sinerek onu yumuşak bir hale getirir. Bu doğal yağlı haliyle kılı usturayla kesmek çok zordur ve sıcak suyla kıllar iyice yumuşadığında kesim iyice zorlaşır. Bir çok kişi bunu yapar ve kılları tıraş öncesi iyice yumuşak ve gevşek hale getirir. Bu durumda ustura kılların üzerinden ya tamamen kayar, ya da bir şekilde kesintili kesim yapar, geriye doğru büker, uzunlamasına keser, köklere doğru çeker ve gerer. Tıraş işlemi iyice sıkıntılı hale gelir.

Oysa tıraş sabunu tam tersi bir etki yapar. İçerdiği alkali, potas ya da soda ile sakala köpük olarak uygulandığında kıllardaki yağ ile etkileşime geçerek onu nötralize eder ve etkisizleştirir, böylece onları sert ve sıkı bir hale getirir. Bu durumda kıllar konforlu bir kesime hazırdır.

Temizlik için tabi ki tıraş öncesi yüz yüzeydeki kirli tabakayı temizlemek için iyice yıkanmalıdır, o kir usturanın kesim etkisini azaltır. Köpük uygulamadan önce yüz bir havlu ile iyice kurulanmalıdır."

(Shaving Made Easy, 1905)

------------------


"XII. Bölüm: Köpük

Köpük yapmak için önce sabunun kaba kenarlarından su almayacak şekilde iyice bastırıldığından emin olun. Kabı suyla doldurup bir kaç saniye bekledikten sonra tüm suyu boşaltın.
Genellikle su yeteri miktarda köpük yapmaya yetecek kadar kaba, sabuna ve fırçaya yapışacaktır.

Şimdi , kalın bir köpük oluşana kadar fırçayla karıştırma ve çalkalama hareketi kullanarak iyice karıştırın kabı. Fırça sabun üzerinde ne kadar gezinirse o kadar kalın bir köpük oluşur.

Köpüğün tam kıvamında olması çok önemlidir. Eğer köpük ince ve sulu ise, başarısız bir tıraşınız olacaktır. Köpük ne kadar krem kıvamındaysa, alkalinin sakalı pekiştirme, kesime hazır hale getirme etkisi o kadar iyi olacaktır.

Bazı kalitesiz sabunlar çok hızlı köpük yaparlar, neredeyse tüm kap dolar ama oluşan ince köpük kalıcı nitelikte değildir. Bu durumda siz yüzünüzün bir tarafını tıraş ederken, öbür taraftaki köpük tamamen yok olur.

İyi bir tıraş sabunu, kalın, kremsi ve tüm tıraş boyunca korunan bir köpük verir.


Köpüğü Uygulamak:

Köpüğü fırçayla alıp tıraş edeceğiniz tüm yüz bölgesine sürün. Sonra parmaklarınızla yüzünüzü iyice ovun ki köpük kılları pekiştirecek zaman bulsun.

Usturanızın mükemmel bir durumda olmasının ardından bu yapmanız gereken en önemli şeydir; tıraşınızın kolay/ konforlu olması yüz iyice köpüklenmeden ve köpük kıllara iyice nüfuz etmeden mümkün değildir.

Yüzünüzün üzerinden bir de fırçayla köpüğü eşit bir şekilde iyice yaymak için geçin ve köpük kurumadan hemen tıraşınıza başlayın.

Eğer tıraş sırasında köpük kurursa, fırçayı biraz ıslatıp yüzünüze yeni köpük uygulayın.

Eğer yüzünüzü bunlara dikkat ederek hazırlarsanız, keskin bir ustura yüzünüzün üzerince kolayca kayarak tıraşınızı gerçek bir keyife dönüştürecektir.


-------------------

Aynı kitaptan Tıraş Fırçalarına ilişkin bölüm:


IX. Tıraş Fırçası


İyi bir fırça alın. Ucuz olanları sonunda en pahalıya mal olanlarıdır ve neredeyse her zaman tarmin etmekten çok uzaktırlar.

Unutulmamalıdır ki bir tıraş fırçasının en kritik kısmı kılların nasıl sabitlendiğidir. Bu kısma özel dikkat gösterilmelidir.

Ucuz tıraş fırçalarında genellikle zamk, reçine ya da tutkal kullanılır bu düzenleme yapılırken, bunlar kısa zamanda bozulur, yapıştırma özelliklerini yitirir ve fırçanın kılları dökülmeye başlar.

Biz kükürtle sertleştirilmiş kauçukta sabitlenmiş domuz kılı ya da porsuk kılı fırça öneriyoruz. Böyle yapılmış bir fırça, ahşap, kemik ya da fildişi sapıyla çatlamayacak ve kıllarını dökmeyecektir. Uygun bir bakımla da çok uzun yıllar dayanacaktır.

Tıraş köpüğünün fırçada kurumasına izin vermeyin ve tıraşınızdan sonra fırçanızı su ile iyice durulayın ve fırçanızı kenara koymadan önce bir havlu ile kurulayın.

Tıraş fırçanız ve kabınız her zaman temiz, kuru ve tozsuz olmalıdır. Haftada bir onları sıcak su ile iyice yıkayın.

-----------------------

Yine 112 yıl önce yazılmış, emek harcayarak yazan kişiyi bilmediğimiz bu keyifle okunan kitaptan bir bölüm. Bir çay keyfi sırasında, ingilizce okumayan forum üyeleri için 'serbest' çevirdim.

Şunu da söylemeliyim: bu konularla ilgili forumda her türlü bilgi mevcut ve aradan geçen 112 yılda değişen bir çok şey var ama benim çevirme nedenim 1 asır öncesindeki bakışı yansıtmak.

"XII. Bölüm: Köpük

Köpük yapmak için önce sabunun kaba kenarlarından su almayacak şekilde iyice bastırıldığından emin olun. Kabı suyla doldurup bir kaç saniye bekledikten sonra tüm suyu boşaltın.
Genellikle su yeteri miktarda köpük yapmaya yetecek kadar kaba, sabuna ve fırçaya yapışacaktır.

Şimdi , kalın bir köpük oluşana kadar fırçayla karıştırma ve çalkalama hareketi kullanarak iyice karıştırın kabı. Fırça sabun üzerinde ne kadar gezinirse o kadar kalın bir köpük oluşur.

Köpüğün tam kıvamında olması çok önemlidir. Eğer köpük ince ve sulu ise, başarısız bir tıraşınız olacaktır. Köpük ne kadar krem kıvamındaysa, alkalinin sakalı pekiştirme, kesime hazır hale getirme etkisi o kadar iyi olacaktır.

Bazı kalitesiz sabunlar çok hızlı köpük yaparlar, neredeyse tüm kap dolar ama oluşan ince köpük kalıcı nitelikte değildir. Bu durumda siz yüzünüzün bir tarafını tıraş ederken, öbür taraftaki köpük tamamen yok olur.

İyi bir tıraş sabunu, kalın, kremsi ve tüm tıraş boyunca korunan bir köpük verir.


Köpüğü Uygulamak:

Köpüğü fırçayla alıp tıraş edeceğiniz tüm yüz bölgesine sürün. Sonra parmaklarınızla yüzünüzü iyice ovun ki köpük kılları pekiştirecek zaman bulsun.

Usturanızın mükemmel bir durumda olmasının ardından bu yapmanız gereken en önemli şeydir; tıraşınızın kolay/ konforlu olması yüz iyice köpüklenmeden ve köpük kıllara iyice nüfuz etmeden mümkün değildir.

Yüzünüzün üzerinden bir de fırçayla köpüğü eşit bir şekilde iyice yaymak için geçin ve köpük kurumadan hemen tıraşınıza başlayın.

Eğer tıraş sırasında köpük kurursa, fırçayı biraz ıslatıp yüzünüze yeni köpük uygulayın.

Eğer yüzünüzü bunlara dikkat ederek hazırlarsanız, keskin bir ustura yüzünüzün üzerince kolayca kayarak tıraşınızı gerçek bir keyife dönüştürecektir.

------------

Aynı kitaptan Tıraş Fırçalarına ilişkin bölüm:


IX. Tıraş Fırçası


İyi bir fırça alın. Ucuz olanları sonunda en pahalıya mal olanlarıdır ve neredeyse her zaman tarmin etmekten çok uzaktırlar.

Unutulmamalıdır ki bir tıraş fırçasının en kritik kısmı kılların nasıl sabitlendiğidir. Bu kısma özel dikkat gösterilmelidir.

Ucuz tıraş fırçalarında genellikle zamk, reçine ya da tutkal kullanılır bu düzenleme yapılırken, bunlar kısa zamanda bozulur, yapıştırma özelliklerini yitirir ve fırçanın kılları dökülmeye başlar.

Biz kükürtle sertleştirilmiş kauçukta sabitlenmiş domuz kılı ya da porsuk kılı fırça öneriyoruz. Böyle yapılmış bir fırça, ahşap, kemik ya da fildişi sapıyla çatlamayacak ve kıllarını dökmeyecektir. Uygun bir bakımla da çok uzun yıllar dayanacaktır.

Tıraş köpüğünün fırçada kurumasına izin vermeyin ve tıraşınızdan sonra fırçanızı su ile iyice durulayın ve fırçanızı kenara koymadan önce bir havlu ile kurulayın.

Tıraş fırçanız ve kabınız her zaman temiz, kuru ve tozsuz olmalıdır. Haftada bir onları sıcak su ile iyice yıkayın.


7fa017b0017455e48b683482fe1d01e3.jpg


-----------

Merhaba,

Yine aynı kitapdan Tıraş Kabı hakkında 112 yıl öncesinden yorumlar:
(Taa o yıllarda Gündelik yaşam kültürünün detaylarla nasıl zenginleştirildiğini görmek güzel)


" X. Bölüm: Tıraş Kabı

Tıraş kabınız seramik ya da porselen ve yuvarlak tıraş sabununuzu alacak büyüklükte olmalıdır.

Bazı tıraş kapları 2 bölmelidir, ilki sabun ve ikincisi su için ama bu düzenleme gereksizdir ve köpük için daha az bir yer kaldığından hiç de kullanışlı değildir.

Tıraş sabununuzu kabınızın tabanına iyice bastırmalısınız ki sabun ile tıraş kabınızın kenarları arasında hiç boşluk kalmasın; aksi durumda su o araya yerleşecek ve sabununuzun tabanını hep ıslak bırakacaktır.

Eğer sabununuz tıraş kabınızı bu şekilde dolduramıyorsa, sabunu alıp birazcık yumuşak hale gelene kadar ısıtın ve kabınıza geri koyup elinizle tüm kenarları kapatacak şekilde bastırın, boşlukları iyice kapatın.

Eğer herhangi bir zaman sabununuz kenarlardan ayrılırsa, tıraş öncesi ilk iş onu tekrar iyice bastırarak aralıkları kapatın. Bu tıraş sabununuz kullanmak için en iyi yoldur.

Tıraş kabınızın çok temiz olmasına özel önem verin, her tıraştan sonra iyice durulayın ve tüm köpüğü temizleyin. Tıraş kabınızı tozlanmayacak şekilde muhafaza edin.

Bazıları çubuk (stick) tıraş sabunlarını yüzde köpük yapmak için kullanır. Bu hoş görülebilir ama biz köpüğün tıraş kabında yapılıp fırça ile yüze uygulanmasının çok daha iyi bir method olduğunu düşünüyoruz.
Cevapla
#2
Aynı kitapdan 'Tıraş Takımı' bölümü:


" I. Bölüm: Tıraş Takımı

En başta, birinci sınıf alet edevat gerekli.

Kalitesiz aletleri ne kadar maharetle kullanırsanız kullanın, bu tür aletler her durumda kötü tıraş verir.

Bir çok tıraş hatası, kalitesiz usturalardan, ustura kayışlarından ya da sabundan ve bunların nasıl kullanılacağını iyi bilmemekten kaynaklanır.

En iyi tıraşı elde etmek için en iyi aletlere ve bunları iyi kullanma becerisine ihtiyacınız var.

Tıraş takımınız bir ya da iki 'iyi' Usturadan, birinci sınıf bir Ustura Kayışından, aynadan, bir tıraş kabı, bir tıraş fırçası, iyi bir tıraş sabunundan ve bir şişe cadı fındığı (witch hazel) ya da defne romu (bay rum) losyonundan (ya da kaliteli bir başka losyondan) oluşmalıdır.

Bu saydıklarımız tıraş için kesinlikle gereken şeyleri oluşturur ve bu takıma mutlak gerekli değillerse de iyi bir bileme taşı, tıraş şapı ya da tailk pudrası, kan taşı çubukları ve antiseptik losyonlar vesaire de eklenirse, tıraşınız daha konforlu, kolay ve lüks hissiyle dolu olacaktır.
Cevapla
#3
hujfhd.jpg



Aynı kitabın 'Ustura' bölümünü İngilizce okumayan forum üyeleri için aşağıda parça parça çevireceğim:


" II: Ustura:

Tıraş takımınızın en önemli aleti tabi ki Ustura'dır ve kendi kendinizi tıraş ederkenki başarınız onun seçimine bağlıdır.

Asla ucuz diye bir Usturayı almayın; ucuz ve kalitesiz bir ustura her fiyata pahalıdır.

En ucuzunu değil en iyisini istemelisiniz.

İyi bir Ustura, eğer doğru kullanılırsa yıllarca işinizi görecek ve sürekli bir keyif kaynağı olacaktır.

Kalitesiz bir Ustura ise çok kötü bir iş görecek, cildinizi rahatsız edecek ve yüzünüzün tahriş olmasına neden olacaktır....sürekli bir rahatsızlık ve bela kaynağıdır böyle bir Ustura.

Eğer böyle ucuz ve kalitesiz bir Usturanız varsa, hemen bir kenara atın ve iyi bir Ustura alın.

Ustura seçiminde en dikkat edilmesi gereken nokta, Çeliğinin kalitesidir.
Kalite ile ifade edilen, Çeliğin tavı ya da dayanıklılık derecesi ile Ustura'nın yıllar boyu kullanımda hala sert ve keskin bir ağıza sahip olabilme kapasitesidir.

Bu şüphesiz ki satın alan kişinin ilk dikkat etmesi gereken şeydir ama Usturayı kullanmadan da tavı ve tabiatı hakkında bir hüküm vermek çok kolay değil.

Tek başına göz yeterli olmayacaktır, sadece en bariz kusurlar görülebilir.

Ustura'nın ağzında hatalı tavlamanın/su vermenin yol açtığı bozukluklar genellikle çok küçüktür ve Ustura kullanılmadan fark edilmiyebilirler.

(Devam edecek)
Cevapla
#4
II. Ustura bölümümüne devam ediyoruz:

"Bu küçük bozukluklar Ustura'nın cilt üzerindeki sürtünmesini bir şekilde arttıracaktır.

Ustura'nın tavı, terkibine dair hüküm vermenin iki yolu var:

İlki en güvenilir ve doğru sonucu verecek olan, bıçağı ve ağzını mikroskop yardımıyla incelemektir.

Ustura'nın gerçek mükemmelliği, ağzının kesintisiz düzgünlükte ve sıkılıkta/sertlikte olmasıyla doğru orantılıdır.

Ustura'nın sertleştirme işlemi sırasınında çok ısıtılmasının ya da tav/su verilmesi sırasında yeterince soğutulamamasının bir sonucu olarak çok kırılgan olması asla iyi bir kesici ağıza sahip olmamasına yol açar, bileme ve ustura kayışını kullanma konusunda ne kadar maharetli olursanız olun bu değişmeyecektir.

Bu tür kusurlar deneyimli biri tarafından mikroskop yardımıyla kolayca saptanabilir.

Ustura'nın tavını/terkibini test etmek için kullanılabilecek bir diğer metod da, çok güvenilir, şaşmaz sonuçlar vermese de çok deneyimsizler tarafından kullanışlı olabilecek olan bir yoldur.
Usturanın ağız ucunu dikkatli bir şekilde başparmak tırnağınızdan hızla çekip çıkan sesi dinlemek.
Eğer bıçak tam bir çınlama verirse, tav/terkibin iyi olduğuna hükmedilebilir. Ama iyi bir çınlama duyulmazsa bu kötü bir tav/terkibe işaret eder."


(Devam edecek)
Cevapla
#5
II. Bölüm'e (Ustura) devam:

Konkav (içbükey) Ağız:

Bıçağın en ince yeri daima en keskin yeridir. Oluştuğu metalin izin vereceği derecede en ince olmalı bıçağın ağzı.

Günümüzdeki usturaların hemen hepsi oyuk taşlanmış (hollow ground) / konkav'dır (içbükey). Bu eski kalın bıçak ağızlarına göre çok iyi bir ilerlemedir.

Konkav (içbükey) usturaların ağzı çok daha ince olduğundan çok daha iyi kesim yapar ve keskin tutması daha kolaydır.

Hemen hemen tüm iyi usturalar ya yarı yarıya, ya üç çeyrek ve ya da tam konkavdır. Tabi ki tam konkav ağızlı olanlar en ince olanlardır. Ağızın en ince olduğu usturalar en keskin aletler olacağından, satın alacak olanlar Tam konkav'ın alabileceklerinin en iyisi olduğunu düşünürler.

Bizim fikrimiz bunun hatalı olduğudur. Tam konkav olanlar bir çok sakal tipi için Üç Çeyreklik konkavlar kadar iyi değildir. İyice oyuk taşlanmış / konkav Usturalarda bıçak sırttan belli bir mesafeye kadar çok incedir.

Böyle neredeyse kağıt kadar ince bir ağız yüzünüzdeki kıllara değdiğinde, ustura yüzde çok düz bir şekilde tutulmazsa, bükülme ve yaylanmadan dolayı yüzünüzde kesik oluşma olasılığı artar.


(Devam edecek)
Cevapla
#6
II. Bölüme (Ustura) devam:

2qks2mu.jpg



Ustura bıçağının genişliği:

Bıçağın genişliği dikkat edilmesi gereken diğer noktadır.

Kural olarak biz yeni başlayanların iyice geniş bir bıçaklı ustura tercih etmesi gerektiğine inanıyoruz.

Nispeten dar bir bıçak, 4/8 olarak bilineni, geniş bıçaklı ustura gibi yüzde yaylanma yapmayacağı, yüz hatlarını daha yakından takip edeceği ve daha kolay idare edilebileceği için çok uygundur.

Bıçak Ucu:



syt8j8.jpg


Bıçağın ucu, şekilde görüldüğü gibi hafifçe yuvarlatılmış olmalıdır.
Bu küçük bir mesele gibi görülse de, keskin / yuvarlatılmamış uçlar muhtemelen daha fazla kesiğe yol açacaktır tıraş sırasında.

Eğer böyle sivri uçlu bir Usturanız varsa, biley taşının köşesinde yuvarlak hale getirebilirsiniz ucu.
Bu iş için biley taşının yüzeyini kullanmayın, çizikler yapıp taşı bozarsınız.

Bu işi yaparken bolca su kullanın ki bıçak iyice ısınıp tavını/pekliğini kaybetmesin.

(Bu bölüm bitti.)
Cevapla
#7
Bu 112 yıllık kitabın meçhul yazarı hep Ustura ile tıraş olmuş bir kuşaktan. Bakın bu 'tıraş Ustura ile olunur' diyen yazarın o sıralarda yeni yeni yaygınlaşan (Gillette King'in 1903'te ilkini icat ettiği makine ile başlayan süreç) Tıraş Makinelerine nasıl bir önyargıyla baktığını gösteren bölümün çevirisi:


Bölüm 4: (Emniyetli) Tıraş Makinesi (Safety Razor):

Son yıllarda bir çok tıraş makinesi icat edilip pazara sunuldu. Her birinin imalatçısı, kendi makinelerinin diğerlerinin makinesinden daha üstün olduğunu ve sonunda tıraş olayında devrim yaratacak bir tıraş makinesi yaptıklarını iddia ediyor.

Bu yeni tıraş makineleri hakkında genel olarak tek bir şey söylenebilir: kullanan kişinin yüzünü kesme ihtimali daha düşüktür. Ama bu onların lehine söylenebilecek tek şeydir.

Şüphesiz, eğer bir Ustura ile kendini kesmeden tıraş olmak mümkün olmasaydı, emniyetli tıraş makinesi bir zorunluluk olabilirdi. Oysa gerçekte, iyi bir keskin ve düzgün kesimli Ustura'sı olan birisi, yüzünü iyice köpükleyip, Ustura'yı nasıl düzgün kullanacağını bildiğinde, neredeyse hiç bir tehlikeyle karşılaşmaz. Böyle birisi tıraş sırasında çok nadir yüzünü keser.

Diğer taraftan, bu yeni tıraş makinelerinin çoğunu temiz ve kuru tutmak, pastan korumak zordur. Ayrıca takılı bıçaklarını bileme zorluğundan, keskin tutmak da zor onları. Yüzde düzgün ilerlemek de zor bu makinelerle.

Muhtemelen son bir kaç yılda Amerika'da 100,000 civarı tıraş makinesi satılmıştır ve şimdi %10'unun bile hala kullanıldığı çok şüphe götürür.


Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#8
cb21b4c0d8990a48283d83201609d5b1.jpg



Demli bir Çay keyfi sırasında bu yüz küsur yıllık kitapdan aşağıdaki bölümü İngilizce okumayan forum üyeleri için 'serbest' çevirdim:


" Bölüm 13: Ustura ile Yeni Tıraş Olmaya Başlayanlar için Bilgiler

Eğer (Ustura ile) tıraş olmaya yeni başlayacak bir genç iseniz, bu işe doğru başlamalısınız.

Doğru yolu öğrenmek yanlış olanı öğrenmek kadar kolaydır.

Kişinin kendisini Ustura ile tıraş etmesinin zor bir iş olduğu düşüncesi üzerine kafa yormayın, nasıl yapacağınızı bildikten sonra zor olan hiç bir şey yok Ustura ile tıraşta.

Önceden Ustura ile tıraşı denemiş ve başarısız olmuş olabilirsiniz, ama bu kitapdaki bilgileri uyguladıktan sonra tıraşınızın ekstra zorluklarla karşılaşmadan olmaması için hiç bir neden yok.

Yukarıdaki resim Ustura'nın hangi pozisyonda tutulması gerektiğini gösteriyor.

Ustura'nın sapının Ustura ucunun iyice ötesinde kalacak kadar itildiğini görüyorsunuz.
Elinizin üç parmağı bıçağın arkasına dayanmış durumda ve serçe parmağınız dirsek kısmında, baş parmağınız ise bıçağın kenarında ortaya biraz yakın konumda.

Bu tutuş pozisyonunda, Ustura'nın sapı dengeyi sağlar, kesici bıçak mükemmel bir kontrol altındadır ve kendinizi kesmeniz ihtimali en aza inmiştir.

Bu tutuş pozisyonunu tıraşınızın hemen hemen tüm tıraş boyunca koruyabilirsiniz ama yüzünüzün belli kısımlarını (boyun bölgesi, çenenin altı gibi) tıraş ederken hafifçe değiştirmeniz gerekebilir.


Biz bu tutuş pozisyonunu, Ustura ile tıraşa yeni başlayanların kesinlikle uygulaması gereken bir pozisyon olarak öneriyoruz ama eğer birisi Ustura'yı uzun kullanmaktan kaynaklanan farklı tutuş alışkanlığına sahipse, her türlü değişiklik zorluk yaratacaktır ve tavsiye olunmaz.

Ustura Darbeleri:

Şüphesiz ki kişisel mizaca bağlı olarak Ustura'yı kullanmanın kişiden kişiye değişen bir çok varyasyonu vardır.

Bazıları uzun ve yavaş darbeleri yeğlerken, bir başkası kısa ve hızlısını uygulayabilir. Her erkek kendi rahatlığı için hangisi uygunsa onu uygulamalıdır.

Ama bazı ilkeler herkes için geçerlidir.

İlk başta yavaş ve eşit darbelerle başlamalısınız ve Ustura'yı kontrolunuzu iyileştirerek, yavaş yavaş hızınızı arttırabilirsiniz. Hızınız pratikle doğal olarak artacaktır.

Ustura'yı yüzünüzün üstünde düz bir şekilde tutun. Direkt sakalınıza doğru çekmeyin, hareket yönünüze yan duracak şekilde tutun.

Genel olarak kıllarınızın büyüdüğü yönde tıraşınızı yapın (aşağıdaki resimde gösterildiği şekilde).

a573bd6b4d63cc8c58fc47d8b1a29f59.jpg

Kılların büyüme yönünün tersine tıraş olmak onları çekecek ve bu cildinizi rahatsız edecektir. Eğer Sakalınız yoğun ve sertse, usturanın ağzı kılları tutacak ve içe doğru yön değiştirerek yüzünüzü kesecektir.


Aynanın pozisyonu:

Eğer mümkünse ayna iki pencere arasına asılmalıdır, böylece ona baktığınızda gelen ışık yüzünüzün iki tarafını da aydınlatıyor olacaktır.

Tıraşa başlarken yakanızı katlayın ve gömleğinizin kirlenmesini önlemek için boynunuzun etrafına rahat olabileceğiniz bir şekilde havlu koyun.








Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#9
0c117e25d28ab4bb1c5baa94b6b822f7.jpg


112 yıl öncesinin bakışıyla 'Tıraş Sonrası Yüz Bakımı'


"Bölüm 15: Tıraş Sonrası Yüz Bakımı

Kendi kendini tıraş eden çoğu erkek, yüzlerinin tıraşı bittikten sonra ayrıca bir şey yapmalarına gerek olmadığını düşünür.

Bu çok büyük bir hatadır.

Yüze uygun bakımın önemini küçümsüyor olurlar bu yaklaşımla.

Yüz bakımı için hızlı ve kolay bir yol, tıraş sonrası yüzünüzdeki köpüğü suyla iyice yıkayarak temizledikten sonra, Cadı Fındığı (Witch Hazel) veya Defne Romu ya da başka iyi bir yüz losyonu uygulamak ve ardından çok az bir miktarda talk pudrasını yüzünüze eşit miktarda yaymaktır.

Muhtemelen bu ortalama bir erkeğin yapmaya zaman bulabileceği bir şeydir.

Yalnız, cildinizi daha sağlıklı bir kondisyonda tutmak için, ara sıra daha özenli bir bakım uygulamalısınız. Şunu öneriyoruz:

Yüzünüzdeki köpüğü bol suyla iyice yıkayın ve sonrasında sıcak nemli bir havluyu yüzünüze bastırın.

Sıcaklık ve nem kanı yüzünüze çekecek, gözenekleri açacak ve yüzünüz için sağlıklı bir ortam yaratacaktır.

Sonrasında da Cadı Fındığı losyonu sürün ve yüzünüze iyi bir masaj yapın. Cildinize bu kadar yararlı başka bir bakım olamaz.

Masaj kan dolaşımını arttırır ve kanı iç bölgelerden yüzeye taşıyarak cildinizin hemen altındaki küçücük kılcal damarları doldurur, böylece yüzünüzü sağlıklı, zinde ve yenilenmiş yapacak bir tonik etkisi sağlar.


Kesikler için ne yapmalı:

Eğer biri tıraş sırasında yüzünü keserse, bu genellikle kolayca kaçınılabilir nedenlere dayanır.

Temel nedenler sırasıyla 6 tanedir:

1) Yeterince keskin olmayan bir Ustura ile tıraş olmaya kalkmak.

2) Keskin köşeli bir Ustura kullanmak.

3) Yüzde yaylanma ve bükülmeye neden olacak kadar fazla oyuk taşlanmış (hollow ground) bir Ustura ile tıraş olmak.

4) Usturayı düzgün tutmamak.

5) Sakalın büyüme yönünün tersine tıraş olmak.

6) Aceleyle tıraş olmak.

Eğer bu hatalardan kaçınır ve düzgün bir şekilde ilerlerseniz, kendinizi çok nadiren kesersiniz.

Kestiğiniz zaman eğer kesik çok küçükse, parmaklarınızı bir havlu yardımıyla oraya bastırmak yeterli olabilir. Eğer kanamayı durduramazsanız kan durduruculardan kullanabilirsiniz. Kan taşları özellikle bu amaç için yapılmıştır ve berber malzemeleri satan her yerde bulabilirsiniz.

Eğer kan taşınız yoksa, şap da kullanabilirsiniz.

Hiçbir zaman cesaretiniz kırılmasın, böyle kazalar bazen iyi berberlerin başına bile gelir."


















Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#10
8dc3e98f24b4f5302d99376bfd9792c8.jpg



4f297abd58a9a123470e90b2549434b4.jpg











Yine aynı 112 yıllık kitaptan 'Bileme Taşı' bölümünü çevirdim. (Bir sonraki çeviride de "Bileme Taşının Kullanımı" olacak).




5. Bölüm: Bileme Taşı

Çok kuvvetli bir büyüteçle incelendiğinde, Ustura'nın ucu çıplak gözle incelendiğinde görülenden çok farklı bir resim sunar. Büyütülmeden bakıldığında uç, dümdüz ve kesintisiz bir hatta sahip gözükür. Tabi ki durum böyle değildir, kuvvetli büyüteçle kolaylıkla gözlenebileceği üzere. Dümdüz ve kesintisiz değil, bir çok küçük dişle bir testere ucu gibi görünür.

Bu dişler tüm bıçak boyunca birbirini izleyerek yayılmıştır. Aşırı küçük oluşları ve kesintisiz düzenleri ucun yüksek keskinlikte olmasını sağlar.

Ustura körleştiğinde, bu uçların denkliği ve muntazamlığı azalmış ve köşeleri yuvarlanmış/aşınmıştır.

Usturayı yeniden keskin hale getirmek için (ucu mümkün olduğunca incelterek), bu dişleri eski orijinal hallerine getirmek gerekir.

Bu işlemi Ustura kayışıyla yapamazsınız. Bileme taşı kullanmanız gerekir.

Kimileri, eğer Usturanın bıçağı düzgün ise ayrıca bileme taşı kullanmadan sadece Ustura Kayışı kullanarak onu iyi durumda tutmanın mümkün olduğunu iddia ederler.

Bu düşünce, müşterileri ürünlerini almaya teşvik etmek isteyen bazı Ustura Kayışı üreticilerinden yayılmıştır. Ürettikleri kayışları, 'bir şekilde metalle kaplanmış' oldukları ya da farklı işlemler gördükleri için, bileme taşına olan ihtiyacı ortadan kaldırdığını söyleyerek sunarlar.

Bir kural olarak, okuyucularımıza bu tür mucizeler yaratan ustura kayışlarından uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Söyledikleri işlemler kayışa köpük uygulandığında oluşacak faydayı sağlayabilir belki, daha fazla iyileştirme yaptıklarını iddia edenlere inanmayız.

Bileme taşının ve ustura kayışının yerleri iyice anlaşıldığında, hiç bir kayışın bileme taşının yerini almasının mümkün olmadığı görülür.

Usturayı bilemekteki amaç, dikkat edilen sertlik derecesinin izin vereceği ölçüde bıçak ağzını ince ve düz hale getirmektir. Bu, bileme taşındaki sert zımpara taneciklerinin/pütürlerinin çeliği yontup, aşındırmasıyla mümkün olur.

Ustura kayışı bunu yapamaz. Aksine, Kayış usturaya ince ve düz uç vermek yerine, daima yuvarlatılmış bir uç yaratmaya eğilimlidir. Bu, kayışın doğasından kaynaklanır, kayışlama işlemi sırasında az ya da çok sarkar, yuvarlatılmış ağıza yol açar, Ustura keskinliğini yitirir.

En incelmiş ve düz ağız her zaman en keskin olandır ve bu, ancak bileme işlemi ile mümkün olur.

Bileme işlemini açıklamadan önce, farklı tipteki bileme taşları hakkında bilgi verelim ki, bir tane almak isteyen okuyucu bunu en düzgün şekilde yapabilsin.

Genel kullanım için 2 farklı sınıf bileme taşı vardır: bir tanesi Kaya bileme taşı diye bilinen doğal kayadan kesilmiş olanı, diğeri ise imal edilmiş olandır.

Amerika'nın bir çok farklı yerinde bileme taşı üretilir ama gerçekte çok azı Ustura bilemek için uygundur. Ustura bileme taşı en iyi kalitede olmalıdır. Doğal taşlar genellikle en keskin kesici minarellerden biri olan silis'ten oluşmuştur. En sert çeliği bile kolaylıkla yontarlar, ince zımpara tanecikleri/pütürleri usturaya pürüzsüz bir ağız sağlar.

Ünlü Hot Springs'te bulunan 'Arkansas' taşı bu türe bir örnektir ama elde etme güçlüğü ve kesim sırasındaki israftan dolayı stoğu sınırlı ve fiyatı yüksektir.

Amerika'da kullanılan ustura bileme taşlarının çoğu yurtdışından ithal edilmiştir. En bilinenleri Alman su taşları, Belçika'dan yağ taşları ve Avusturya'dan 'Swaty'lerdir. Bu sonuncusu gayet uygun fiyatlıdır ve berberler tarafından yoğun olarak kullanılır. Bunlar 'imal edilmiş' bileme taşlarıdır ve bazı yönlerden 'imal edilmiş' bileme taşları, damarlar ve düzensiz noktalar içermediği için, doğal olanlardan çok daha iyidir.

Erkeklerin çoğu, ustura bilemenin zor olduğunu ve ancak usta bileyciler ya da berberler tarafından yapılması gerektiğini düşünür. Çok azı usturasını kendisinin bileyebileceğine inanır. Bu yargının nasıl böyle yaygınlaştığını bilmek zor.

Biz iddia ediyoruz ki, bir usturayı bilemek en az onu kayışlamak kadar kolaydır.

Bir çok diğer şeyde olduğu gibi, burada da zorluk, ortada zorluk olduğunu düşünmekten geliyor.




















Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Memnun kalmadığınız tıraş ürünleri Lord Sparhawk 352 331,824 31/01/2024, Saat: 19:19
Son Yorum: Erdi
  Tıraş Ekipmanlarımız baduruk 636 332,384 16/08/2023, Saat: 14:45
Son Yorum: yaylaoglu
  Geleneksel tıraş sakalı inceltir mi? simsek 3 2,277 09/08/2023, Saat: 11:35
Son Yorum: Lord Sparhawk
  tıraş fırçası ve makinesi önerisi f02561 0 888 23/07/2023, Saat: 22:53
Son Yorum: f02561
Star Geleneksel Tıraş Hakkında Tavsiyeleriniz Ogz4835 5 1,455 19/07/2023, Saat: 19:07
Son Yorum: Ogz4835
  Tıraş esnası, sonrası Tıraşsever 4 1,219 11/06/2023, Saat: 18:21
Son Yorum: exselans
  Tıraş sonrası batık ve sivilce çıkması. Umut islam 10 2,012 08/06/2023, Saat: 01:54
Son Yorum: layken
  Günluk Tıraş İçin Tavsiye Tıraş Aleti alihsan1969 7 3,213 08/05/2023, Saat: 01:03
Son Yorum: layken
  Geleneksel tıraş Tıraşsever 7 1,492 25/04/2023, Saat: 17:53
Son Yorum: Ömer t. Katı
  Tıraş sonrası morarıklık ve türevi sorunlarına çözüm önerileri toprak1 5 2,438 03/03/2023, Saat: 01:24
Son Yorum: 3.Perde

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: