19/02/2019, Saat: 12:09
Bu zaman içerisinde jiletli ve çelik ustura kullanmaya devam ediyorum.
Bir ara çelik usturaları kullanmadım ve jiletliye ağırlık verdim.
Tıraş makinesi hiç kullanmadım, nedense elim hiç gitmedi.
Ancak çelik ustura merakı deyim yerinde ise bilgisayar gibi her gün artalanımda çalışıyordu.
Deneme amaçlı aldığım(daha doğrusu biraz da acemilik dönemimde aldığım) ustura üzerinde neredeyse aklıma takıldıkça uğraştım.
Piyasadan bir kaç bileme taşı aldım. Ustalarımız duymasın 80.-TL’ye aldığım biraz işime yarıyor.(Üzerinde GGS MESSER yazıyor, bir tarafı mavi , bir tarafı kırmızı)
Bir süre sokaklarda eski berberleri aradım, ancak artık izleri bile yok olmuş, bazılarıyla da buluşup konuştuğumda gözleri yaşarıyor ve eskiden kullanıp şimdi ise sarıp sarmaladıkları eski usturalarını çıkarıp gösteriyorlardı.
O yüzden de artık eski ustalardan bir şey öğrenme düşüncesinden uzaklaştım.
Fabrikasyon kayışlardan hiç almadım, ancak hem benim ilgi ve merakımdan dolayı hem de bulunduğum şehirde dericilerin olmasından dolayı en az 20 kez farklı çap ve ebatlarda bileme kayışı yaptım.
Öyle ki acemiliğimden dolayı aldığım en kaliteli ve en iyi kayışları bile işime yaramaz diye çöpe attığım bile oldu.
Kayışların bazılarını hiçbir şey sürmeden kullandım bazılarını da Dialux veya krom oksit sürerek kullandım.
Eskiden körlenir amacıyla kullanmaktan korktuğum çelik usturaları rahatlıkla kullanabiliyorum, artık onlara zarar vermeden, gerek deriye sürdüğüm macunlarla ve gerekse bileme kayışlarıyla işime yarayacak derecede keskinleştirebiliyorum.
Deneme amaçlı aldığım usturayı bileme taşı üzerinde keskinleştirmek için çok uğraştım, kimi zaman taşı 5 dakika suda bekleterek kullandım, kimi zaman da yağ dökerek kullandım.
Ve taşın ustura ağzına hatalı şekilde de olsa etki etttirebilmeyi başardım. )
Kimi zaman ustura sırtına bir şey yapıştırmadan bileylemeye çalıştım kimi zaman da öneriler üzerine biraz kalın veya birz ince bir bandı usturanın arka kısmına yapıştırarak bileylemeye çalıştım.
Bant kullanmanın ustalarımızın da dediği gibi usturanın ergonomik yapısını bozduğu, usturanın görevinin seyirlik değil tıraş etmek olduğu fikrinden hareketle yapıyı bozmayacak şekilde ince bantlar yapıştırma yolunda hareket ettim.
Denemelik usturayı kendimce şimdiye kadar en iyi olabilecek seviyeye getirmenin neticesinde 3-4 gündür tıraş oluyorum. Tam olarak olmadı ancak ustura ile tıraş olma hissiyatını veriyor. İnşallah yüzümü tarlaya döndürmez. )
Sonuç olarak, acemiliğim devam ediyor, ancak bir yola girdim ve nereye gideceğimi, nasıl gideceğimi artık biliyorum.
Bu arada bu bilgiler ışığında forumu takip etmek daha faydalı oluyor.
Bir ara çelik usturaları kullanmadım ve jiletliye ağırlık verdim.
Tıraş makinesi hiç kullanmadım, nedense elim hiç gitmedi.
Ancak çelik ustura merakı deyim yerinde ise bilgisayar gibi her gün artalanımda çalışıyordu.
Deneme amaçlı aldığım(daha doğrusu biraz da acemilik dönemimde aldığım) ustura üzerinde neredeyse aklıma takıldıkça uğraştım.
Piyasadan bir kaç bileme taşı aldım. Ustalarımız duymasın 80.-TL’ye aldığım biraz işime yarıyor.(Üzerinde GGS MESSER yazıyor, bir tarafı mavi , bir tarafı kırmızı)
Bir süre sokaklarda eski berberleri aradım, ancak artık izleri bile yok olmuş, bazılarıyla da buluşup konuştuğumda gözleri yaşarıyor ve eskiden kullanıp şimdi ise sarıp sarmaladıkları eski usturalarını çıkarıp gösteriyorlardı.
O yüzden de artık eski ustalardan bir şey öğrenme düşüncesinden uzaklaştım.
Fabrikasyon kayışlardan hiç almadım, ancak hem benim ilgi ve merakımdan dolayı hem de bulunduğum şehirde dericilerin olmasından dolayı en az 20 kez farklı çap ve ebatlarda bileme kayışı yaptım.
Öyle ki acemiliğimden dolayı aldığım en kaliteli ve en iyi kayışları bile işime yaramaz diye çöpe attığım bile oldu.
Kayışların bazılarını hiçbir şey sürmeden kullandım bazılarını da Dialux veya krom oksit sürerek kullandım.
Eskiden körlenir amacıyla kullanmaktan korktuğum çelik usturaları rahatlıkla kullanabiliyorum, artık onlara zarar vermeden, gerek deriye sürdüğüm macunlarla ve gerekse bileme kayışlarıyla işime yarayacak derecede keskinleştirebiliyorum.
Deneme amaçlı aldığım usturayı bileme taşı üzerinde keskinleştirmek için çok uğraştım, kimi zaman taşı 5 dakika suda bekleterek kullandım, kimi zaman da yağ dökerek kullandım.
Ve taşın ustura ağzına hatalı şekilde de olsa etki etttirebilmeyi başardım. )
Kimi zaman ustura sırtına bir şey yapıştırmadan bileylemeye çalıştım kimi zaman da öneriler üzerine biraz kalın veya birz ince bir bandı usturanın arka kısmına yapıştırarak bileylemeye çalıştım.
Bant kullanmanın ustalarımızın da dediği gibi usturanın ergonomik yapısını bozduğu, usturanın görevinin seyirlik değil tıraş etmek olduğu fikrinden hareketle yapıyı bozmayacak şekilde ince bantlar yapıştırma yolunda hareket ettim.
Denemelik usturayı kendimce şimdiye kadar en iyi olabilecek seviyeye getirmenin neticesinde 3-4 gündür tıraş oluyorum. Tam olarak olmadı ancak ustura ile tıraş olma hissiyatını veriyor. İnşallah yüzümü tarlaya döndürmez. )
Sonuç olarak, acemiliğim devam ediyor, ancak bir yola girdim ve nereye gideceğimi, nasıl gideceğimi artık biliyorum.
Bu arada bu bilgiler ışığında forumu takip etmek daha faydalı oluyor.
__________________________________________
E n v i r o n m e n t a l i s t
E n v i r o n m e n t a l i s t