Neden Şap KullanılMAMAlı?
Arkadaşlar konuyu gördüm ve sonuna kadar zevkle okudum, her kimyasal konusunda şüpheci olmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Şimdi bu konuda bilimsel olarak konuşabilecek kadar bilgisi olan biri olarak, şunu söyleyebilirim, kulllandığımız Alum bbloklar yani şaplar yukarıdan kafanıza düşmediği veya yalamadığınız takdirde tehlikeSİZDİR, emniyetle kullanabilirsiniz.
Geçmiş olsun, gerisini okumayabilirsiniz.

Alum bloklar Aluminyum değildir Potasyum Aluminyum sülfat  tuzudur, vücut bu bileşikten Alüminyumu ayırıp kullanamaz (etkili olacak miktarlarda). yani bir Alüminyum elementiyle  alakası kalmamış bir bileşiktir. Tuzun saf sodyum yada potasyum olmaması gibi. Oluşan exotermik reaksiyonla Allüminyumun ayrışması çok uzun zaman alır ve çok küçük miktarlarda olabilir, ama o kadar miktarda ciltten emilen miktarın emilmesi nedeniyle göz ardı edilecek kadar önemsizdir.
Benim dahha çok önem verdiğim konu kalitesiz Alum bloklarda (rengi ne kadar bulanıksa o kadar az saftır (Bkz Ali Bıyıklı, İHA), ama saf Alum cam'a yakındır) ağır metallerin bulunabilmesi şüphesidir, ama bu sadece bir şüphedir. Aslında yalamadığımız için pek önemide yoktur, ama teorik olarak olsada mesela içinde kurşunu, civası çok bir Alumu yüzüme sürmek istemem.

Stiptik kalemleri araştırmadım onlarıda araştırıp yazacağım. Bu arada Türkiyede tüketilen fındıkların ve baharatların çoğunun başta taşımada kullanılan plastik tabanlı çuvallar ve haava almayan paketleme nedeniyle bir küf artığı (mantarın kakası) kanserojen Aflatoxin maddesi taşıdığını belirtir, kullanmadığınız Alumları banyodaki küfleri öldürmekte kullanan sevgili abinize göndermenizi rica ederim.  
Rolleyes

Not Alum kullanınca stiptik kalem kullanmanıza gerek yoktur, Alum zaten aynı fonksiyonuu görüyor. Yani Alum'u olanın stipttik kalem almasına gerekte yoktur.

Bu şap hakkında ilginç bilgiler. 1200'lerde Osmanlı İzmir, Yeni Foçada Şap dağı denen yerde şap üretimine başlamış ve çok kıymetli olduğu için Cenevizliler yani Cenovalılar burayı alabilmek için bayağı sefer düzenlemişler (hatırladığıım kadarıyla).

https://www.youtube.com/watch?v=32MRU5KC-jQ


Herkese sevgiler.
--
Chubby 2 almayacağım, Chubby 2 almayacağım, almayacağıım, alma..........
Cevapla
Ben kesiklere contractubex kullanıyorum genelde hekimler yaraların daha iyi iyileşmesi ve iz kalmaması için yazar bunu surdugunuzde hem bir katman oluşturuyor kanamayı durduruyor hemde yarayı çabucak iyilestirip kapatıyor iz kalma olasılığı oluşma ihtimali varsa bile düşürüyor
Cevapla
Tırasınız bitti. Alet edavatı toparlayana kadar, yuzunuze sap surup bekletiniz (2 dakika gibi) kurumaya basladıgında zaten en azından beni hemen kasındırır, MUTLAKA SU İLE DURULAYINIZ.

Ustune AS, Balm ne kullanıyorsanız surerek tırası tamamlayabilirsiniz.

Sahsen 6 aydır her tırasda duzenli kullanıyorum. Memnunum. Sapın yuzde durdugu 2 dakika icin bir zararı olduguna inanmıyorum.
Saygılar
Cevapla
Şap kullanan bir insanın sağlığının bozulacağını sanmıyorum ama şapın uzun vadede cildimi yaşlandırmasından korktuğum için kullanmıyorum. Kanamayı, hatta terlemeyi bile durduracak kadar yüzdeki gözenekleri sıkılaştıran şapın aynı zamanda cildin nefes almasını da engelleyebileceğini düşünüyorum. Bu tamamen şahsi düşüncemdir. O yüzden kimseyi yönlendirmek istemiyorum. Belki de tamamen yanlış düşünüyor olabilirim. Düzenli olarak şap kullanan arkadaşlara sormak istediğim bir kaç şey var. Yıkadıktan sonra şapın etkisi tamamen geçiyor mu? Şapın ardından kullanılan tıraş sonrası ürünler cilt tarafından rahatlıkla emilebiliyor mu?
Cevapla
Bazı konuların fazlasıyla abartıldığını düşünüyorum. Plastik cerrahların, insanlar terlemesin diye koltuk altlarına silikon dolgu tavsiye ettiği bir zamanda yaşıyoruz. Ha bu sağlıklı bir şey midir, değil midir tartışılır ama, iki dakika yüzde duracak şap için bu kadar çekince bana, yanlış anlaşılmasın ama biraz abartı geliyor.
Dünyayı görüşüne göredir, insanın dünya görüşü. Maddeci için, gözyaşı tuzlu su, kalp ise kan pompasıdır...
Cevapla
Ben bilimsel olarak bilgi sahibi değilim, boş zamanımda araştırıp buraya ayrıntılı olarak yazmayı planlıyorum bu konuyu. Ancak @emrah06 hocamın bir sorusuna rahatlıkla cevap verebilirim, şap kullandıktan sonra ( 2-3 dk sonra durularım) kullandığım aftershave losyonlar da kolonyalar da balsamlar da kremler de aynı şekilde emiliyor benim yüzümde.
Cevapla
@cbaytan hocam elinize sağlık güzelbir derleme olmuş. Ben de yazdıklarınıza katılıyorum.

Şap kullanmayı seviyorum ve kullanılmasını destekliyorum. Düzenli kullanmaya başlayınca özellikle boyun altı bölgemde zaman zaman oluşan kırmızılıklar ve sivilcelenmeler artık hiç olmamaya başladı. Özellikle hassas ciltlerde tıraş sonrası cilt epidermasında meydana gelen tahriş ve buna bağlı olarak incelme, cildi iltihaplanmaya ve mikrop kapmaya karşı savunmasız hale getirmektedir ve dolayısıyla kırmızı tepecikler ve sivilcelenme sebebiyet verdiğini düşünüyorum. Krem veya balsamlar her ne kadar tahriş olan cildin yumuşayıp çabuk iyileşmesine yardımcı olsa da, mikrop kapmayı engelleyecek bir işlemin yapılmaması sivilcelenmeye sebebiyet veriyor bence. Alkollü AS'ler o an için varolan mikrobu kırsa da, halen açıkta kalan gözenekler ve tahrişten dolayı incelen epiderma, arındırılan yüzeyin az sonra tekrar mikrop kapmasına engel olamamakta. İşte bu noktada şap ile sıkılaştırdığımız ve gözeneklerini kapattığımız cilt bu sürece engel olmakta. Dikat ettiyseniz tıraştan sonraki bi yarım saat kırkbeş dakika sonra, tıraşımızın aslında tıraş sonrasındaki halinden daha da yakın ve temiz olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Daha önce de yazdığımı hatırlıyorum, yakın tıraş olamadığınızı düşünüp, tıraşı uzatarak cildinizi yormayın demiştim, çünkü bir saate kadar cilt toparlandığında ve cilt sıkılaştığında, o ayna önünde görüğünüz kıl dipleri daha da görünmez hale geliyor.

Ben önceleri alkollü AS kullanmayıp direkt balsam kullanıyordum, ancak sivilcelenmeye engel olamıyordum. Alkollü AS kullandığımda ise, balsam dahi kullansam, cildimi yine sivilcelendirebiliyordu. Ancak şu son dönemlerde sadece şap artı alkollü AS kullanıyorum. Bazen duruma göre de buna ek olarak yağsız nemlendirici krem veya çok az balsam kullanıyorum, sonuçları gerçekten çok iyi. Sivilcelenmeye müsait bir cildim var ve doktor tavsiyesi üzerine cildime yağlı ürünler kullanmayı bıraktım. Çünkü sivilcelenmeye elverişli ciltlerin ortak özelliği kuru ve yağlı olmasıdır, dolayısıyla yağlu ürünler kullanıp bu durumu daha da ilerletmemek gerekir. Ayrıca alkollü ürünleri kullancak kişilerin kuru ciltli olmaması lazım. Eğer kuru ve yağlı ise pek sorun olmaz ama sadece kuru ciltli ise AS üzerine biraz balsam kullanmalarında fayda var.

Şap ilk başta cildi gergin tutsa da, bir miktar sonra cilt toparlandığında bu gerginlik kalmıyor. Zaten aşağı yukarı bizim istediğimiz de bu. Gözenekler kapanıp cildimiz eski haline gelene kadar açılan gözeneklerden cildimizin mikrop kapmasına engel olmak. Bu tarz sorunları olmayan (sivilcelenme,kırmızı tepecikler oluşması gibi) ciltlerde belki kullanmaya gerek olmayabilir, dolayısıyla her zaman söylediğimiz gibi kişinin cildini ve verdiği reaksiyonları gözetip ona göre bir tıraş tekniği geliştirmesi gerekir, yani ön hazırlık sürecinden tutun da tıraş sonrasına kadar.
I'd Lather be Shaving, 'Cos Shave Must Go On!
Cevapla
(08/11/2016, Saat: 15:09)emrah06 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Şapın ardından kullanılan tıraş sonrası ürünler cilt tarafından rahatlıkla emilebiliyor mu?

Ben şap sonrası emilim ile ilgili herhangi bir sorun yaşamıyorum.
Cevapla
(08/11/2016, Saat: 15:09)emrah06 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Şapın ardından kullanılan tıraş sonrası ürünler cilt tarafından rahatlıkla emilebiliyor mu?

Komşum şap kör tıpa gibi gözeneği kapatmıyor ki, esneyen ve gözenekleri açılan cildi sıkılaştırıp, gözenekleri büzüştürüyor. Benim bazen kullandığımı belirttiğim kremin, cilt tarafından çok hızlı emildiğine dair iddiası var ve şap kullansam dahi bu performansı aynı şekilde gösterebiliyor. Yani benim gözlemlediğim; dediğiniz gibi bir dezavantaj sağlamıyor.
I'd Lather be Shaving, 'Cos Shave Must Go On!
Cevapla
Arkadaşlar şap hakkında bir çok soru geliyor, bu sorulardan bir kısmıda bilmediğimiz veya bilemeyeceğimiz özellikler, çünkü piyasada satılan kozmetik ürünlerin özellikleri çok değişik ve aynı ürün çeşitli üretim tarihlerindede değişik formüllü veya değişik kimyasal oranlı olabiliyor, o yüzden içinde bir sürü öadde olan kozmetik ürünlerin derideki etkilerinin her fabrika çıkışı ürününün tek tek test edilebilmesi pratikte imkansızdır.
Ben bildiklerimizi yazayım ilkönce:

1-Şap tuz olduğu için doğal bir antibakteriyeldir, bu özelliği yüze tuz sürmekten çokta farklı değildir, ancak tuz gibi granül olmadığı ve yani sürerken aşındırıcı olmadığı ve tuz gibi aşırı erimeden çok az oranlarda kaygan kalıp halinde kullanıldığı için tercih edilir, nitekim bu az miktarda tuzuda 1-2 dakika sonra yıkayıp atıyoruz.
2-Proteinleri bir araya toplasma özelliği (precipite) etme özelliği olduğu için antikoagülandır yani özellikle kılcal damarlarda kanı durdurma özelliği vardır, elimizdeki kayganlığı gidermeside muhtemelen bu precipitasyon özelliğinden kaynaklanır.

Şap hakkında mitler:
Porları kapar. Hayır kapamaz, bu yüzden terlemeyide önlemez, ancak antimikrobial özelliğinden dolayı terin kokmasını önler, ter genellikle normalde 20 dakika sonra içinde mikrobik aktiviteden dolayı kokmaya başlar yoksa ter kokusuzdur.
Deriyi gerginleştirir: Sanırım buda bir mit, derideki yüzey gerilimini ve (cansız) yüzeydeki protein poziyonlarını değiştirdiği için subjektif bir gerilme hissi yarattığını sanıyorum. Yoksa derisi buruşuk özellikle kadınlar yerdi şapı değilmi? Smile

Aklıma gelenler şimdilik bunlar, umarım yanlış anlaşılma olmaz, sorunuz varsa sorun lütfen.

Herkese sevgiler.
--
Chubby 2 almayacağım, Chubby 2 almayacağım, almayacağıım, alma..........
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: