(08/05/2020, Saat: 15:47)eeke Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Herkese selamlar,

40 Yaşından sonra, oldschool tıraş ekipmanı ve o ritüele özenip bir set satın aldım. Öncesinde bildiğiniz klasik gilet mach 3-4-7-10 ne var ise bunları kullanıyordum.
Bu sabah 2. tıraşımı oldum. ilkinde olduğu gibi 2. sinde de yüzüm paramparça oldu hem doğru düzgün traş olamadım hem 2-3 gün sürecek kızarıklıklar ve hassaslaştığı için hafif kabarmış kıl kökleri yarattım. Forumu epeydir okuyorum. Bilgi toparladım. Bir çok hareketi yazılanların ortalamasını alarak yaptım. Yüzüme asla bastırmadım. Fırçayı ılık suda beklettim. Jiletim yeni, sabun ve köpüğün kıvamı yoğun, hafif ıslak surat ile başladım. Traş (sonrası ve öncesi şap denedim). 1. perde kıl yönüne 2. perde yatay. 3.perde  ters olarak ilerledim. Tek tük kıllar kaldı boynumun altını hiç toparlayamamışım. vs vs..
Sorum şu , bu bir süreç mi, sakal kıl kökleri ufak ufak yönlerini değiştirip yeniden deriden dik olarak çıkmaya mı başlayacak. Kartuşlulara alışan cilt gerçek jileti görünce korkak mı dövüşüyor. Bu süreç böyle gidecek mi? bir set daha alıp yeniden mi başlayacağım? Yoksa bu iş bana göre değil deyip bırakacak mıyım?
Uyduruk jiletler ile olan traş deneyimim şöyle, mach3'ü alırım. Hem kafamı hem yüzümü tıraş etmem 2-2.5 dk sürer. bir adet kıl kalmaz. Pürüzsüz çıkarım. Ne balsam aftershave hiç bişii, kurumaz bile cildim.. Sadece boynumun altında çıkış yönleri biraz karışık olduğu için oraya çok vakit harcamam..

Kendimi de tanıtayım,

40 yaşına merdiven dayamış kel bir adamım. İşim gereği günde 16 saat ekrana bakıp korkunç bir stres altındayım. Yaşamayı unuttum.  Kendimi seveceğim bir vakit ve hobi edinebileceğimi düşünmüştüm. Evliyim ve bir alman kurdum var.

Aldığım tıraş takımı şöyle;
merkur future (mat) galiba mat oluşuda ciltte kayganlığı azaltan birşey
Edwinjager porsuk fırça
Crabtree & evelyn ve proraso sabun ile denedim şimdilik.
jilet olarakta 1. tıraş merkur. 2. tıraş feather

Hepinize selamlar

(08/05/2020, Saat: 22:43)MERCAN.04 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Hoş geldiniz.
Umarım stresten uzak bi yaşama tez zamanda ulaşırsınız.
Maalesef bu çağın en berbat yanı insanın yaşama sevincini alacak onlarca şeyi içinde barındırması. Cahillerin cesareti, kötülerin gururlanması, sadece bir kaşık aş için günün yarısından çoğunu çalışarak geçirmek gibi daha sayamayacağımız birçok unsur bizi mutsuzluğa sürüklüyor. Refleks olarak bunlara duyarsız kalamadığımız için sevinç denilen duygu da yitip gidiyor.

Yine de tıraş olma zevkini ne olursa olsun hiçbir şey öldüremez.
Ben de yaklaşık iki yıldır tıraş oluyorum ki benim sakallarım hem yoğun hem sert hem de boyun bölgesi ayrı bir özerk cumhuriyet. İki yıldır rimei ve Yuma kullanıyorum. Hiç aksatmadan üç gün  veya dört gün aralıklarla da tıraş olurum. Bazen keyifli olursam iki üç gün üstüste sabahları tıraşımı olabilirim.

Ben hiç acele etmedim bu konuda. Rimei ve Yuma ile neredeyse iki yılımı geçirdim. Krem ve sabunda da arko ve derby.

Bu süreç içinde yüzümü tanımaya başladım. Acele etmeden. Hangi işlemleri yapınca yüzüm tahriş oluyor ya da ne şekilde tıraş olurken verim alıyorum gibi bir çok unsura da dikkat ettim. Yani tamamen teknik ile ilgilendim.

Bu dikkat bile arada tahrişe neden olmamı engellemiyor. Ama kesinlikle ilk zamanlardaki kadar değil. Hatta foruma üye olmadan önce aylarca sadece yazılanları okudum. Bunların üstüne kendimi usturaya da yavaş yavaş alıştırınca anladım ki benim için doğru alet agresif bir alet ve akıcı-konforlu bir jilet. Önümüzdeki hafta iki yılın ardından ilk aletim mühle r41 elime geçecek. Duruma göre r41'e ya devam ederim ya da Yaqi agresif bi alet alırım o da yeter bana.

Bazı üstadların "aleti bastırmıyorum dediğiniz de bile bastırıyorsunuz" demelerini daha iyi anlıyorum şimdi. Ben bunu nerede gördüm ya da okudum bilmiyorum ama kulağıma küpe etmiştim.

Benim size bir acemi olarak öneri vermem doğru olmaz. Çünkü bu konu inanılmaz kombinasyonları olan bir mesele. Kadınların makyaj cilt bakımı ve aksesuarı bizim tıraş meselesinin yanında bence epey basit kalıyor Çünkü bizim tıraşımız bence kendi benliğimize yönelik bir hareket ve zevk içermekte. Yani dışarıya güzel görünmekten ziyade bence kendimizi tanımaya başladığımız için çok tatlı oluyor. Komşum acele etmeyelim  ve forumdaki ustalarımıza kulak verelim. Birçok berberin bile bilmedikleri pratik ve teorik bilgilere sahipler.

Acele yok
Tersten tıraş yok
Ben acemi olarak sadece bu öneri de bulunabilirim. Tekrar hoş geldiniz keyifli tıraşlarınız olsun.
(Ya aslında bi konuya bağlayacaktım ama yazarken unutunca bağlayamadım bir türlü    )

(09/05/2020, Saat: 15:46)00serkan4300 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: "3 günlük dünyada sadece yüzümüzdeki sakalı kesmek için bir araya gelmiş bir men club." Cümlenizi okuyunca hatırladım ve yazmak istedim. Ben bu tıraş olayına delikanlıtıraş youtube kanalına denk gelip başlayanlardanım. Selman beyin ilk 2 3 videosunu izledim, yetmedi tv den youtube uygulamasından açtım koca ekrandankendi kendime dedim ki ne oluyor, sakal böyle mi kesiliyor, bu dünya bu insanlar nasıl yanikendi kendine tıraş oluyor,video çekiyor, anlatıyor bir sürü çeşit ürün falan, bir de yarım saat
Demem o ki ilk başta insana tuhaf geliyor. ilerleyen zamanda bu tip tıraş videoların tiryakisi olduk, millet dizi izlerken biz tıras videoları ürün incelemeleri izliyoruz.Geltirden çıkamaz olduk



SM-A320F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

(09/05/2020, Saat: 18:18)FearOfATG Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Günün fotoğrafı kısmını ben bakarken görüp, bu ne saçmalık dercesine bana baktıktan sonra kahkahalara boğulan arkadaşım bir miktar güncel ürünleri yetmemiş olmalı ki yaklaşık 1 yıl sonra 'güzel vintage denk gelirse haberleşelim' dedi.