03/07/2015, Saat: 14:32
(Son Düzenleme: 03/07/2015, Saat: 14:34, Düzenleyen: adamentium.)
Tüm geleneksel tıraşseverlere selamlar ,
Marka : Omega 652.
Omega markası forumda hemen hemen herkesin bildiği üzere domuz kılı fırça denilince dünyada Portekizli Semogue markası ile birlikte liste başını çeken iki markadan birisi.
Esasında Omega markasının asıl üretim alanını ve ürün penetrasyonunu sağladığı kulvar domuz kılı fırçalar. Fakat piyasa da hatrı sayılır sayıda porsuk kılı fırça modeli de mevcut.
Fiyat :
Almayı ciddi ciddi düşünürken , sağolsun onur98 hediye etti bu fırçayı bana. Dolayısıyla ben para vermedim ancak 95-150 TL aralığında alıcısıyla buluşuyor.
Kutu : ( fırça kutusu ne yazık ki bende olmadığı için bu resmi alıntı yaptım )
Öncelikle resimdeki kutu ilk bakışta dikkat çekmeye yetiyor. Bu işe yabancı olan insanların çok fazla önemseyeceklerini ve dikkatlerini verecekleri kadar özel bir kutu değil ancak Simpson , Vulfix , Rooney gibi ciddi paralar ödenerek alınan " premium " markaların fırçalarını koyarak , Tüketiciye ulaştırdıkları basit , alelade bir kutu da değil. Şu ana kadar çeşitli markalarda fırçalar satın aldım. Kendi aldığım Simpson gibi , Semogue gibi markalardan kesinlikle daha iyi bir kutu tasarımına sahip.
Tabi bu yorum öznel bir yorum. Bazı arkadaşlar için ambalaj , kutu gibi kavramlar çok önemli olmayabilir. Lakin benim premium marka anlayışım ve algı sınırlarım içerisinde bu çok önemli. 300 TL ve katları fiyatlarla satılan bir fırça kesinlikle 10 TL lık Banat ' dan daha fazlasını hak ediyor.
Kıl Tipi ve Kalitesi :
Elimizde ki model 652 pure badger denilen kıllara sahip bir porsuk. Pure kategorisinde ilk tecrübe ettiğim fırça 652 oldu. 24-25 mm çapında bir düğüme 54 mm uzunluğunda da kıl boyuna sahip bir fırça. Fırçayı elinize aldığınız anda omurgası olmadığını farkediyorsunuz. Kılları elinize dokundurduğunuzda da yine kıllarda ki çizicilik , batma hissiyatı farkedilir seviyede.
Şunu da belirtmeden geçmemek de fayda var. Elimde ki fırça porsuk kıllı fırça standartlarında çok dan break in safhasını geçmiş , açılmış bir fırça. Sıfır km bir 652 çok daha kötü hissiyat bırakacaktır. Ayrıca fırçanın içerisinde birkaç tane de çatallanmış domuz kılı da mevcut.
Bu da fırçanın ıslakken görüntüsü ,
Fırça Sapı :
Bu sap tasarımına 81052 ' den alışgınım. Renk cümbüşü güzel , pastel renkler fırçayı görsel olarak yakışıklı kılıyor. Altıgenimsi tasarıma sahip , köşeleri sivri ve parmaklarda batıcı hissiyat bırakan fakat dayanıklı bulduğum, akrilik malzemden üretilmiş. Ergonomi olarak çok kötü sayılmaz ancak köşelerde ki sivrilik rahatsız edebiliyor.
Tecrübe :
Fırçayla yaklaşık 10 ' a yakın tıraş oldum. Sabun kaldırma noktasında çok omurgalı bir fırça olmaması sebebiyle , elimde ki diğer alternatiflerim göz önüne alındığında daha geride olan bir fırça. Lakin biraz daha ekstra eforla yeterli seviye de sabunu kaldırabiliyor.
Yüzde dağılan bir yapıya sahip. Omurga neredeyse hiç yok denecek kadar az. Kıl dökme sorunu yaşamadım. Kılların çiziciliği , yüzde rahatsız edici bir etki bırakıyor. Özellikle dairesel hareketlerle masaj yaparak cildi köpükleyen insanlarda çok ciddi tahrişe sebep olacağını bizzat tecrübe ederek öğrendim. Cilt yapınız ne olursa olsun , bu fırça tahriş eder. Çizicilik ve batıcılık hissedilir seviyenin ötesinde. Kafalar da daha net anlayabilmek için çizici diye tabir edilen Semogue Soc 2 yle mukayese edecek olursam SOC2 ' nin çiziciliği son derece naif , yer yer hissedilir ancak 652 yle mukayese edildiğinde kesinlikle rahatsız edici değil.
Fırçayla daha sonra ki tecrübelerimde '' paint brush '' diye tabir edilen badana yapar gibi tıraş oldum. Uçların batıcılığı yine kendini farkettiriyordu ancak dairesel tıraşa nazaran nispeten daha iyiydi. Yani bu fırçayı alan bir vatandaş kesinlikle bu şekilde kullanacaktır ancak bu şekilde de tatmin edici bir tıraş olacağını pek sanmıyorum. En azından iyi bir fırçayla tanışılıncaya kadar.
Sonuç :
Omega 652 ' nin bence tek olumlu tarafı kutusu. Ve pastel renklere sahip sap tasarımı sayesinde görsel olarak göze hitap etmesi. Koleksiyon da yer etsin diyorsanız , alınabilir. Bunun dışında bu fırça kesinlikle tıraş olmak için alınmaması gereken bir fırça. Şimdi damak tadı , lezzet farkı gibi kavramlar üzerinden bana kızacak arkadaşlar elbette olacaktır ancak bu fırça kesinlikle o kulvarda bir fırça değil. Yani bir Semogue Soc 2 yi omurgası olması sebebiyle tercih edecekler olabileceği gibi , Soc ' dan nefret edip Vulfix 2235 ' in omurgasızlığını tercih eden kişilerin tercih farklılıklarını nitelendirecek en güzel tabir '' damak tadı farkıdır '' . Yine aynı şekilde Shavemac D02 yerine Simpson Colonel , Duke 3 best kıl tercih eden birisinin de tercihi damak tadı farkıdır. Kesinlikle öznel bir bakış açısı ve saygı duyulması gerekilen , tercih farklılıkları olarak görüyorum bunları ancak 652 ' yi rahatsız edici bulmayıp , son derece keyifli tıraş olduğunu belirten bir kişinin fırçalar konusunda tecrübe eksikliği olduğunu düşünürüm. Buna rağmen de beğeniliyorsa saygı duyarım.
Bence bugün bir Semogue 830 , Omega 10098, 10049 gibi fırçalar , hatta onları da geçin herhangi bir Jaguar ' la çok daha keyifli bir tıraş söz konusu olacaktır.
Saygılarımla
Marka : Omega 652.
Omega markası forumda hemen hemen herkesin bildiği üzere domuz kılı fırça denilince dünyada Portekizli Semogue markası ile birlikte liste başını çeken iki markadan birisi.
Esasında Omega markasının asıl üretim alanını ve ürün penetrasyonunu sağladığı kulvar domuz kılı fırçalar. Fakat piyasa da hatrı sayılır sayıda porsuk kılı fırça modeli de mevcut.
Fiyat :
Almayı ciddi ciddi düşünürken , sağolsun onur98 hediye etti bu fırçayı bana. Dolayısıyla ben para vermedim ancak 95-150 TL aralığında alıcısıyla buluşuyor.
Kutu : ( fırça kutusu ne yazık ki bende olmadığı için bu resmi alıntı yaptım )
Öncelikle resimdeki kutu ilk bakışta dikkat çekmeye yetiyor. Bu işe yabancı olan insanların çok fazla önemseyeceklerini ve dikkatlerini verecekleri kadar özel bir kutu değil ancak Simpson , Vulfix , Rooney gibi ciddi paralar ödenerek alınan " premium " markaların fırçalarını koyarak , Tüketiciye ulaştırdıkları basit , alelade bir kutu da değil. Şu ana kadar çeşitli markalarda fırçalar satın aldım. Kendi aldığım Simpson gibi , Semogue gibi markalardan kesinlikle daha iyi bir kutu tasarımına sahip.
Tabi bu yorum öznel bir yorum. Bazı arkadaşlar için ambalaj , kutu gibi kavramlar çok önemli olmayabilir. Lakin benim premium marka anlayışım ve algı sınırlarım içerisinde bu çok önemli. 300 TL ve katları fiyatlarla satılan bir fırça kesinlikle 10 TL lık Banat ' dan daha fazlasını hak ediyor.
Kıl Tipi ve Kalitesi :
Elimizde ki model 652 pure badger denilen kıllara sahip bir porsuk. Pure kategorisinde ilk tecrübe ettiğim fırça 652 oldu. 24-25 mm çapında bir düğüme 54 mm uzunluğunda da kıl boyuna sahip bir fırça. Fırçayı elinize aldığınız anda omurgası olmadığını farkediyorsunuz. Kılları elinize dokundurduğunuzda da yine kıllarda ki çizicilik , batma hissiyatı farkedilir seviyede.
Şunu da belirtmeden geçmemek de fayda var. Elimde ki fırça porsuk kıllı fırça standartlarında çok dan break in safhasını geçmiş , açılmış bir fırça. Sıfır km bir 652 çok daha kötü hissiyat bırakacaktır. Ayrıca fırçanın içerisinde birkaç tane de çatallanmış domuz kılı da mevcut.
Bu da fırçanın ıslakken görüntüsü ,
Fırça Sapı :
Bu sap tasarımına 81052 ' den alışgınım. Renk cümbüşü güzel , pastel renkler fırçayı görsel olarak yakışıklı kılıyor. Altıgenimsi tasarıma sahip , köşeleri sivri ve parmaklarda batıcı hissiyat bırakan fakat dayanıklı bulduğum, akrilik malzemden üretilmiş. Ergonomi olarak çok kötü sayılmaz ancak köşelerde ki sivrilik rahatsız edebiliyor.
Tecrübe :
Fırçayla yaklaşık 10 ' a yakın tıraş oldum. Sabun kaldırma noktasında çok omurgalı bir fırça olmaması sebebiyle , elimde ki diğer alternatiflerim göz önüne alındığında daha geride olan bir fırça. Lakin biraz daha ekstra eforla yeterli seviye de sabunu kaldırabiliyor.
Yüzde dağılan bir yapıya sahip. Omurga neredeyse hiç yok denecek kadar az. Kıl dökme sorunu yaşamadım. Kılların çiziciliği , yüzde rahatsız edici bir etki bırakıyor. Özellikle dairesel hareketlerle masaj yaparak cildi köpükleyen insanlarda çok ciddi tahrişe sebep olacağını bizzat tecrübe ederek öğrendim. Cilt yapınız ne olursa olsun , bu fırça tahriş eder. Çizicilik ve batıcılık hissedilir seviyenin ötesinde. Kafalar da daha net anlayabilmek için çizici diye tabir edilen Semogue Soc 2 yle mukayese edecek olursam SOC2 ' nin çiziciliği son derece naif , yer yer hissedilir ancak 652 yle mukayese edildiğinde kesinlikle rahatsız edici değil.
Fırçayla daha sonra ki tecrübelerimde '' paint brush '' diye tabir edilen badana yapar gibi tıraş oldum. Uçların batıcılığı yine kendini farkettiriyordu ancak dairesel tıraşa nazaran nispeten daha iyiydi. Yani bu fırçayı alan bir vatandaş kesinlikle bu şekilde kullanacaktır ancak bu şekilde de tatmin edici bir tıraş olacağını pek sanmıyorum. En azından iyi bir fırçayla tanışılıncaya kadar.
Sonuç :
Omega 652 ' nin bence tek olumlu tarafı kutusu. Ve pastel renklere sahip sap tasarımı sayesinde görsel olarak göze hitap etmesi. Koleksiyon da yer etsin diyorsanız , alınabilir. Bunun dışında bu fırça kesinlikle tıraş olmak için alınmaması gereken bir fırça. Şimdi damak tadı , lezzet farkı gibi kavramlar üzerinden bana kızacak arkadaşlar elbette olacaktır ancak bu fırça kesinlikle o kulvarda bir fırça değil. Yani bir Semogue Soc 2 yi omurgası olması sebebiyle tercih edecekler olabileceği gibi , Soc ' dan nefret edip Vulfix 2235 ' in omurgasızlığını tercih eden kişilerin tercih farklılıklarını nitelendirecek en güzel tabir '' damak tadı farkıdır '' . Yine aynı şekilde Shavemac D02 yerine Simpson Colonel , Duke 3 best kıl tercih eden birisinin de tercihi damak tadı farkıdır. Kesinlikle öznel bir bakış açısı ve saygı duyulması gerekilen , tercih farklılıkları olarak görüyorum bunları ancak 652 ' yi rahatsız edici bulmayıp , son derece keyifli tıraş olduğunu belirten bir kişinin fırçalar konusunda tecrübe eksikliği olduğunu düşünürüm. Buna rağmen de beğeniliyorsa saygı duyarım.
Bence bugün bir Semogue 830 , Omega 10098, 10049 gibi fırçalar , hatta onları da geçin herhangi bir Jaguar ' la çok daha keyifli bir tıraş söz konusu olacaktır.
Saygılarımla