19/04/2017, Saat: 15:35
Geçenlerde bitirdiğim 'A Curious History of Vegetables' kitabından Patates maddesini çevirmiştim bu bölümdeki yazılardan birinde. Şimdi de Papates'le aynı aileden (Patlıcangiller....aynı aileden oldukları için hastalıkları birbirlerine çok hızlı bulaştırdıklarından yanyana ekilmemesi belirtilmişti o yazıda) Domates maddesini hızlı ve serbest çeviri bir 'özet' olarak çevirdim, bu konulara ilgi duyabilecek forum üyeleri için
DOMATES
(Patlıcangiller , İtüzümü ailesinden)
Geçmişte Cennet Elması, Altın Elma, Aşk Elması diye de isimlendirilmiş.
Tıbbi Faydaları: (not: kitapda böyle yazıyor ama süz yine de Doktorunuza danışın )
1) Taze domates suyu sürüldüğünde yaralarda dezenfeksiyon sağlar
2) Yenildiğinde Pankreas salgısını arttırır, bağırsak hareketlerini düzenler, kimi tümör gelişimlerini engeller, Gut, Böbrek, Kalp ve Romatizma hastaları için ideal bir besindir.
Patatesten sonra bahçenizden elde edebileceğiniz en favori yiyecek Domates'tir.
Lezzetli, güzel renkli bu sulu sebze (aslında teknik olarak Domates bir meyvedir) dünyanın her yanında insanların kalbini ve sofralarındaki yerini kazanmıştır.
Ama bu hep böyle değildi...
1500'lerin başında Domatesi hayatlarında ilk defa Orta Amerika'da gören İspanyol kaşifler onun bir İtüzümü bitkisi olduğunu hemen anlamışlardı, yenilecek bir şey değildi onlar için.
Engizisyon dönemi Avrupasında, İtüzümü bitkileri sadece çok zehirli olarak değil aynı zamanda şeytana ait şeyler olarak görülüyordu.
Bu İspanyol işgalciler için İtüzümü bitkileri cadılarla, onların kötü işleriyle ilintili, içerdikleri maddelerle insanı ahlaksızlığa yönlendiren şeylerdi.
Aztekler ise Domatesi bir ilaç olarak da kullanıyorlardı. Domates suyunu bir çok garip içerikle (kertenkele dışkısı gibi) karıştırıp cilt yaralarının tedavisinde kullanıyorlar, taze domates suyunun içine ezilmiş kabak çekirdekleri, biber, agave suyu katıp, hastalık sonrası nekahat döneminde iyileşmeyi hızlandırmak ve güç kazanmak için içiyorlardı.
Mayalar için Domates gündelik gıdalarıydı. Domates suyunun insanda kan arttırıcı etkisi olduğuna ve böylece vücudu güçlendirdiğine inanıyorlardı. Ayrıca taze sıkılmış domates suyunu cilt yaralarının tedavisinde kullanıyorlardı.
Domates (Tomato) sözcüğü, Aztek dilindeki 'sertçe, şişkin şey' anlamındaki Tomatl'dan gelir.
Avrupalı botanikçiler ise bu "şüpheli" meyveye 'Kurt Şeftalisi' gibi isimler koydular ilk. Buradaki Şeftali sözcüğü, eski Mısır'daki çok zehirli bir bitkiden geliyordu.
1700'lerin başında namlı bir Alman doktor, Domates'e 'Kurt Şeftali'si denmesinin, göze güzel gözükse de yenildiğinde insanı öldürecek tehlikede bir şey olmasından dolayı olduğunu yazmıştı.
Domates'e 'delilik elması' demişti bazı Avrupalılar da.
Domates'in bir ara eski Avrupadaki bilim adamları tarafından 'Cennet Elması' olarak adlandırlımasının da Kolomb'un 3. seferinde ulaştığı Güney Amerika'daki bir bölgeyi (bolca Domates de vardı bölgede) insanlarının çok sağlıklı, güzel ve mutlu olduğunu, burasının adeta bahsedilen Cennet olduğu şeklinde tanımlamasından geldiği düşünülüyor.
İnsanlar bu egzotik 'Aşk Elma'sına karşı çok şüpheyle yaklaşsalar da, zamanla Avrupa'da bahçelerde sadece süs bitkisi olarak görünmeye başlar Domates.
Zamanla tıbbi özellikleri keşfedilmeye başlanır, yaraları iyileştirme gücü (Aztekler ve Mayalardan asırlar sonra) Avrupalılar tarafından da anlaşılır.
Ama Avrupalıların Domates'in yenilebilir bir şey olduğunu kabul etmeleri için daha çok zaman geçmesi gerekecektir.
Avrupada bu 'korkunç' meyveyi yemeye ilk İtalyanlar cesaret eder.
Bir Avrupalı şöyle yazmış o zamanlar: 'İtalya'da insanlar bunu tuz, sirke ve zeytinyağıyla pişirip yiyorlar ama bu oldukça sağlıksız bir yiyecek'.
Zamanla İtalyanlar makarnalarına da domates eklemeye başladığında, 1700'lerde Kuzey İtalya'da büyük domates tarlaları oluşmaya başladı. Parma'lı çiftçiler de Domatesi konserve şeklinde korumak ya da güneşte kurutup kışa saklamak konusunda ilk örnekleri verdiler.
Avrupa'nın diğer bölgelerinde ve Kuzey Amerika'da domates yemenin bir tabu olmaktan çıkmasına daha çok vardı.
1820 yılında Amerikalı bir Albay, 26 Eylül günü evinin terasında halkın önünde tam bir sepet dolusu domatesi yiyeceğini duyurduğunda Deli olduğuna hükmedildi. O gün 2000 kişiden fazla meraklı bu çılgın olayı görmek için oradaydı. Albay domatesleri yedi ve beklendiği şekilde ölmedi
Domatesin gerçekten popüler olması 1920'lerden sonrası gerçekleşti.
Güney Kaliforniya'da çok büyük domates tarlaları oluşturuldu ve Amerikan pazarı Domates Suyu, Salçası, Kutulanmış Domates ve Domates Çorbası akınına uğradı.
Amerikalı film yıldızları için Domates suyu, aynı portakal suyu gibi gündelik yaşamlarının bir parçası olmaya başladı. Ünlü içki yasağı (Prohibition) döneminde Bloody Marry adlı kokteylle içine katılan Votka'yı gizleyen bir şey oldu Domates Suyu.
Domates'deki Lycopene onu en önemli anti-oksidan yiyeceklerden biri yapmakta.
Sent from my iPad using Tapatalk