Tarih üzerine Yazılar, Savlar, Sorular
#71
Bölüm 1 - KATYN KATLİAMI

1940 yılında SSCB tarafından yapılmış etnik katliamdır . Yaklaşık 15.000 Leh asker ve subay esir , Almanya’nın II. Dünya Savaşı’nda Sovyetler’e yenilmesi nedeniyle Alman tarafında oldukları için SSCB’nin toplama kampına gönderildiler . Burada ne olduğu hakkında bilgi edinilemediyse de , Almanlar Katyn ormanında 4.143 askerin toplu mezarıyla karşılaştılar . Bu mezar dışında daha sonra 11.000 leh askerin daha mezarı bulunur .
jike8p.jpg
Katliamın ilk belirtileri gariptir ki Naziler’in Sovyetler’den boşalan bölgelerde yaptıkları çalışmalarla ortaya çıkar . Halbuki işgal altındaki Polonya halkına Sovyet yönetimi kadar Naziler de vahşice davranmışlardı . Rus cephesinde işler kötü gitmeye başlayınca Naziler 1943 Nisanı’nda Smolensk yakınındaki Katin Ormanı’nda öldürülerek üst üste gömülmüş 4 bin 500 Polonyalı subayın cesetlerini gösteren haber propaganda filmi yayınladılar . Aslında filmde gösterilen cesetler öldürülenlerin beşte birinden ibaretti çünkü 5 Mart 1940’da Sovyet diktatörü Stalin gizli servisi NKVD’ye Sovyetler tarafından esir alınan 26 bin savaş esirini öldürmeleri için emir vermişti . Üç ayrı Sovyet toplama kampında tutulan Polonyalı savaş esirlerinin neredeyse tamamı doktor , avukat , öğretim üyesi , mühendis , polis , rahip gibi yedek subaylardan oluşuyordu. Verilen emrin uygulanması Haziran başlarında sona erdi ve Polonya halkının en eğitimli ve üretken kesimini oluşturan 26 bin savaş esiri kafalarından vurulduktan sonra toplu mezarlara gömüldüler .
10mvl1s.jpg
Naziler açığa çıkardıkları toplu mezarlardan ötürü Sovyetleri suçladılar . Sovyetler ise bunun bir Nazi provokasyonu olduğunu savunacaklardı . Sürgündeki Polonya hükümeti olayın soruşturulması için Kızılhaç örgütüne başvurdu . 1943’de Alman işgalindeki bölgeye giren Uluslararası komisyon hadise hakkındaki Nazi tezini destekleyen bir açıklama yapar .
İngiliz hükümetinin bu skandal hakkındaki tutumu çok şaşırtıcıdır . Katliam ortaya çıktığında İngilizler , Sovyetlerle ittifak halindeydi ve katliamı kabullenmenin‘müttefik davasının moral amacı’nı tehlikeye düşürebileceğini düşünmüşlerdi . Suçun Ruslar tarafından işlendiğini bilmelerine rağmen İngiliz resmi haber ajansları Sovyet iddialarını destekledi . Aksi yöndeki haberler savaş sansürü tarafından engellemişti .
zmbll0.jpg
2upz4ux.jpg
Daha da şaşırtıcı olanı savaş bittikten sonra da Katin Katliamı’nın aydınlığa kavuşturulamamasıydı . Katin cânileri Nurnberg Mahkemesinde Sovyet yargıçlar tarafından yargılandılar ve elbette katliamın Naziler tarafından yapıldığı iddiasını kovuşturmaya çalıştılar . Ne var ki Naziler daha beterini misliyle yaptıkları hâlde bu hadisede suçlu görünmüyorlardı bu yüzden suçlama düştü ve dava kapatıldı. Meselenin daha dikkat çekici yanı ise soğuk savaş döneminde İngiltere’de yaşayan Polonyalıların Londra’da bu hadiseyi hatırlatan bir anıt dikmeleri engellendi . Hükümet İngiliz memurların bu olayla ilgili anma törenlerine katılmalarını yasakladı .
15n9myf.jpg
Hadisenin hakikati resmen kabullenilmesi için Sovyetlerin dağılmasına kadar beklendi . 1990’da Gorbaçev , Katin Katliamı’ndan Sovyetlerin sorumlu olduğunu kısmen kabullendi ertesi sene Yeltsin sorumluluğun “kısmen” ifadesini bütünüyle onayladı ; ama o tarihte Katin Katliamı’nın sorumluları İngiliz Savaş Suçları Yasası gereğince kapsam dışında bırakılmışlardı .

Not : Merak edenler için 2007 yılında çekilmiş olan KATYN adlı filmi de izlemenizi tavsiye ederim .
http://www.imdb.com/title/tt0879843/
Cevapla
#72
@Serjames teşekkürler paylaşımınız için....3 farklı kampta yapılan bu katliam Stalin denen kasabın nice vahşi icraatlarından birisiydi. Milyonlarca insanın yok edilmesinin sorumlusudur kendisi. Polonya da çok sıkıntılar çekmiş bir ülke, tarihi boyunca uğramadığı haksızlık, saldırı kalmamış. Stalin, işbirliği ettiği Hitler'le yaptığı gizli anlaşma ile bu ülkeye de etmediğini bırakmadı.


Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#73
(11/05/2017, Saat: 14:12)SumNauta Adlı Kullanıcıdan Alıntı: @Serjames teşekkürler paylaşımınız için....3 farklı kampta yapılan bu katliam Stalin denen kasabın nice vahşi icraatlarından birisiydi. Milyonlarca insanın yok edilmesinin sorumlusudur kendisi. Polonya da çok sıkıntılar çekmiş bir ülke, tarihi boyunca uğramadığı haksızlık, saldırı kalmamış. Stalin, işbirliği ettiği Hitler'le yaptığı gizli anlaşma ile bu ülkeye de etmediğini bırakmadı.


Sent from my iPad using Tapatalk

Rica ederim Wink . Konumu dolayısıyla Polonya savaşta tahribatın en ağır yaşandığı ülkedir .
3.Reich'in yaptıklarını tartışmaya gerek yok tabi ama kahramanlık türküleri ile yıllardır kızıl meydanda kutlamalar yapan , aslen gürcü olan Stalini öve öve bitiremeyen Ruslara ve bu konuda yayınladıkları onca propagandaya bakıp hayret ediyorum doğrusu ..

Yakın zamanda Rus savaş kahramanı , Stalingrad da çarpışmış ünlü nişancı Vasili ile ilgili de bir yazı yazacağım .

İkinci dünya savaşı , öncesi ve sonrası dönemi araştırmak başka birşey . Onca yıldır yüzlerce belgesel , filmler , kitaplar , askeri aksesuarlardan oluşan koca bir koleksiyon vs. Bir türlü bırakamıyorum  Big Grin
Cevapla
#74
Ne güzel...çok keyifli okumalar.

Ben de arada bir II. Dünya Savaşına dair yoğun okumalar yaparım yıllardır. Çok önceden ingilizce orijinallerini okuduğum 2 muhteşem kitabın Türkçe çevirilerini görmüştüm bir kitapçıda, çevirilerini de güzel bulunca (çeviri kitapların çoğu fecaat Türkiye'de, inanılmaz hatalarla çevrilen kitaplar görüyorum çokca) onları da bir tatil sırasında tekrar okudum Türkçelerinden.

İlgilenebilecekler için bu iki kitap:

İlki muhteşem Askeri Tarihçi ve Strateji uzmanı (Onun Strategy kitabı başucu kitaplarımdan) Basil Liddell Hart'ın çok güzel yazılmış 'İkinci Dünya Savaşı Tarihi' ... Liddell Hart'ın her yazdığı okunmalı Askeri Tarih meraklılarınca.


c3b065b92fc2455e84f44894d30fa618.jpg



Diğer kitap da bir başka muhteşem tarihçi (ki her kitabı okunmalı, ben Selanik kitabını tavsiye ederim ona başlamak için) Mark Mazower'in
'Hitler İmparatorluğu' kitabı.



e73a6df03e01e3acaaf72c0001286d4b.jpg



Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#75
Mazowerin Hitlerin imparatorluğunu büyük bir beklenti ile almıştım ve alır almaz bir kaç saat içinde okuyup bitirmiştim . Biraz hayal kırıklığı olmuştu o kitap .

Liddell Hart'ın kitabını ise bir arkadaştan duymuştum . Ama değil Türkçesini orjinal dilinde olanını bile bulamamıştım . Bir süre sonra sıkılıp aramaktan vazgeçmiştim . İyi ki hatırlattınız Smile
Cevapla
#76
Beyler bu baslık muhtesem otesi oldu. Guzel paylasımlarınız icin cok tesekkurler.
Cevapla
#77
Bölüm 2 - VASİLİ ZAYTSEV

Kahramanımız Ural dağlarında Rusya'nın Çelyabinsk bölgesinin Elino köyünde bir çiftçi'nin oğlu olarak dünyaya gelir . Gençliğinde çobanlık ve avcılık yapmıştır . 1936 da Sovyet pasifik filosuna katılmıştır . İlk savaş deneyimini 1942 de 1047 piyade alayı mensubu olarak Stalingrad'da yaşamıştır . Normal bir piyade olarak 40 asker öldürünce üstleri onu atıcılık kabiliyetini dikkate alarak ona sniper tüfeği vermiş , kendisine verilen keskin nişancı tüfeği ile üç aylık bir zamanda çok sayıda Alman askerini öldürmüştür . Bu esnada cephedeki Rus askerinin moralini yüksek tutmak için başarıları devamlı basına yansıtılmıştır ve propaganda amaçlı olarak kullanılmıştır .
ZZlvgk.jpg
4PN72J.jpg

Asteğmen Vasili Zaytsev 10 ekim ile 17 aralık 1942 tarihleri arasında Stalingrad'da 225 askeri öldürür. Kurbanlar arasında 11 adet Alman keskin nişancısı vardır . Ocak 1943'te nişan aldığı gözünden ciddi şekilde yararlanır .
5gjP9l.jpg
Fakat yetenekli bir cerrah tarafından gözü kurtarılır ancak göreve dönmesine izin verilmez . Ardından kendisi keskin nişancı eğitmeni olarak görevlendirilmiş ve 28 keskin nişancı yetiştirmiştir . Ayrıca keskin nişancı sniper üzerine 2 adet eğitim kitabı yazmıştır. Bu kitaplar günümüzde halen Rusya askeri okullarında okutulmaktadır . 22 şubat 1945'te Sovyetler birliği kahramanı nişanlıyla ödüllendirilmiştir.
DPjzol.jpg

2001 yılında hayatı filme çevrilir , başrolünü Jude Law'ın oynadığı "Kapıdaki Düşman" isimli Hollywood filmiyle adını dünyaya duyurur .
r3GWYz.jpg

Vasili Zaytsev , Stalingrad savaşı'nın en önemli figürlerinden ve kahramanlarından biri olmuş , iddaa edildiği gibi filmdeki Alman keskin nişancı binbaşı ile yaşadığı iddaa edilen düellolar yapılan yoğun araştırmalara rağmen kanıtlanamamıştır .
Savaş bittikten sonra yüzbaşı Zaytsev terhis olmuş , Kiev'de bir tekstil fabrikasında çalışmaya başlamıştır . 15 Aralık 1991 de ölmüş ve Kiev'deki Lukyanivski askeri mezarlığına gömülmüştür .
4PN7RY.jpg

Merak edenler yukarıda da bahsettiğim 2001 yılında çekilmiş olan başrollerini Jude Law ve Ed Harris'in paylaştığı '' Kapımdaki Düşman '' adlı filmi izleminizi tavsiye ederim .
http://www.imdb.com/title/tt0215750/

Yazımı güzel bir Kızıl Ordu Korosu marşı olan Smuglyanka Moldovanka ile bitiriyorum .


Cevapla
#78
@Serjames teşekkürler güzel paylaşım için.

@dikdik_s Sağolun. Başka forum üyelerinin de paylaşımlarıyla daha çok yazı görmek ne güzel olur burada.


Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#79
2. Dünya Savaşı ve Polonya'dan söz edilince aklıma yıllar önce okuduğum (akademisyenin adını anımsamıyorum şu anda) bir makale geldi.

İdeolojik fanatizmin insanları nasıl aptallaştırdığı ya da soysuzlaştırdığı üzerine bir örnek vardı orada.

Bilindiği gibi korkunç diktatör Stalin, dünyada milyonlarca insanın ölümüne yol açan Hitler'le gizli bir saldırmazlık antlaşması yapmıştı. Gariban Polonya da bu iki korkunç figürün kurbanlarından biri oldu.

Hitler Avrupa'da bir sürü ülkeyi işgal etmiş, Naziler her tarafta inanılmaz zulümler yapmaktalar, tüm coğrafyalarda Yahudi nüfusa soykırım başlamış, ülkelerin yurtseverleri hapis ve işkence altında...Gestapo zalimliklerini yaymış.

Bu Stalin denen kasap, o sırada tüm bu işgale uğramış ülkelerdeki gizli komunist partisi üyelerine ve sosyalistlere Moskova'dan bir emir iletir: işgal altındaki topraklarda Alman kuvvetlerine, Nazilere karşı asla bir harekette bulunulmaması, direniş yapılmaması için. Hitler'le müttefiktir ve Nazi zulümüne karşı bir direnişi istememektedir.

Ve ülkesi işgal edilmiş o komunist ve sosyalist aydınların büyük çoğunluğu, Moskova'dan gelen bu emre itaat ederler...düşünün, adamın ülkesi işgal edilmiş, Nazilerin yapmadığı zulüm yok ama bu aydın müsvetteleri 'olsun emir büyük yerden, benim ideolojim var' diyor ve ülkesi işgale uğrayan herkesin yapması gerektiği şekilde bir tavır almıyor, savaşmıyor.

Sonra da şu olur. Hitler, Stalin'le yaptığı bu antlaşmayı bozup Rusya'yı işgal eder. Stalin o zamana kadar nice değerli subayı öldürttüğü için Rus ordusu ilk zamanlar müthiş bir darbe yer, tarihçiler Hitler tarafından aldatılan Stalin'in ilk zamanlarda yaptığı başarısız liderlikle kıyımın miktarını arttırdığını söylüyor.

SSCB işgale uğrayınca Moskova'dan Nazi işgali altındaki ülkelerdeki gizli Komunist partileri ve sosyalistlere yeni mesaj gider: 'Nazi işgaline karşı savaşa geçin, ülkeniz işgal altında, Direnişi örgütleyin, insanlık için bu savaş' diye.

Ne diyelim, ideolojik şartlanmanın yarattığı aptallık/soysuzluk da bu işte. Rehin bırakılmış beyin ve vicdan.


Sent from my iPad using Tapatalk
Cevapla
#80
Rica ederim , son yazınızdaki tespit çok doğru ..
Hitler , SSCB ye saldırmakla en büyük hatasını yapmıştır . Ha şuda var Hitleri durduran ne Stalindi nede Ruslardı . Hitleri durduran 1000 yılın en soğuk kışıdır . Taaruz kışa kalmasa Almanlar çok hızlı saldıralar düzenledikleri için kısa sürede Moskova alınırdı . Aradaki ve sonrasındaki ufak ama büyük etkiye sahip başarısızlıkları konuşmaya kalksak binbir neden çıkar o yüzden çok girmeyeceğim meseleye .
Ama tekrar ediyorum İkinci dünya savaşı gerçekten bir başka . Çok çok büyük çapta bir savaştır . Sadece 1944-45 yılları arasında müttefiklere ait ""40.000"" savaş uçağı düşürülür . 41 senesinde Alman tarafından SSCB ye 3 milyonun üzerinde asker gönderilir ki sonradan gönderilen birkaç milyon takviyeyi söylemiyorum bile . Korkunç rakamlar Exclamation
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Tarih ve Ornekleri. 3RD1 28 18,813 30/05/2020, Saat: 05:36
Son Yorum: MetsGo

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: