Yıllarca kartuşlu makine ve jel kombosuyla işkenceye dönüştürdüğüm sakal tıraşı faslını, bitsin bu zulüm diyerek edwin jagger (de86) alarak sonlandırmamın üzerinden 1 sene geçmiş.
Forumu çok geç fark ettim. Birkaç gündür yazılanları okuyorum. Sonunda kayıt oldum ve öncelikle merhaba demek istedim ben de.
Wilkinson klasikle başladım ben de jiletli makine kullanmaya. Sonra baktım ki sakal tıraşı olmak tahminimin çok üzerinde bir keyif veriyor, bir kaç hafta içinde ej makine, proraso fırça ve arko sabunla takımı düzdüm. Zamanla el ve tıraş alışkanlığıma göre yaptığım harcamaların büyüyeceğini bildiğim için ekonomik bir makine olan ed86'yı seçmiştim kendime. Ayrıca kısa saplı olmasını istiyordum aldığım makinenin. Şimdilerde gözüm yeniden stoklarla girmesini beklediğim rocca'da. Agresif, açık taraklı makineler beni korkutmakla beraber sert sakallarım olduğu için ileride bir merkur Futur da alabilirim ayarlı makine kontenjanından belki. Jilet tercihim polsilver lakin stoğumu bitirdiğim için crystal ile devam ediyorum. Kai, permasharp, rapira şu sıralar alıp denemek istediğim jiletler. Feather ise o çok övülen keskinliğine rağmen aradığımı bulamadığım jilet oldu. Tabi wilkinson makineyle gelen jiletler de var; ıslak tıraş maceramı neredeyse başlamadan bitirecek olan wilkinson. Ben kendisine jilet değil, kaşağı demeyi yeğlerim açıkçası... Tıraşı sakalları kesmekten ziyade keyif almak için olduğumdan, genelde 2 perdeye yayıyorum. Bu yüzden de ilk kriter konfor oluyor benim için jilette.
Bir de fırça değiştirme planım var en kısa zamanda. Geniş boğumlu ve gene sentetik bir ürün kullanmak istiyorum. Gözüme karakterleri birbirinden oldukça farklı iki fırça kestirdim. Biri yaqi, diğeri frank shawing. 28 ve 30mm boğumlu ürünler, hala karar verebilmiş değilim hangisini seçmem gerektiğine, bakalım. Eldeki proraso nasıl bir fırça kullanmam gerektiği hakkında hiçbir fikir vermedi bana bir sene içinde...
Traş öncesi hazırlığı arko sabun veya proraso mavi keremle yapıyorum. Açıkçası burası en rahat olduğum kısmı ıslak tıraşın. Asıl sıkıntıyı ise tıraş sonrasında yaşıyorum. Kimi zaman cayır cayır yanmak için arko'nun kolonyalarını kullansam da, sıklıkla kullandığım ürün eczacıbaşı excipial hydro emülsiyon ve hematol onarıcı krem. Buna rağmen taştan sonra istediğim ferahlamayı, nemlenmeyi sağlayacak doğru ürünü bulabilmiş değilim. Kartuşlu makineler zamanından kalan nivea balsamlar bir köşede hala dursa da, biraz yağlı yüzümde bıraktıkları badana katmanın hiç sevmediğim için kullanamıyorum. Ayrıca Şu sıralar gene proraso'nun traş öncesi kremlerine düştüm, bitane edinmemek için zor tutuyorum kendime; neyse.
Sakal tıraşı olmanın keyfine ancak kırkından sonra varabilmiş Bendenizin hikayesi de kısaca bu, paylaşmak istedim forumda yazmaya başlamadan önce. Sonuna kadar okuyan olduysa teşekkürler ve Herkese tekrar selamlar.
Forumu çok geç fark ettim. Birkaç gündür yazılanları okuyorum. Sonunda kayıt oldum ve öncelikle merhaba demek istedim ben de.
Wilkinson klasikle başladım ben de jiletli makine kullanmaya. Sonra baktım ki sakal tıraşı olmak tahminimin çok üzerinde bir keyif veriyor, bir kaç hafta içinde ej makine, proraso fırça ve arko sabunla takımı düzdüm. Zamanla el ve tıraş alışkanlığıma göre yaptığım harcamaların büyüyeceğini bildiğim için ekonomik bir makine olan ed86'yı seçmiştim kendime. Ayrıca kısa saplı olmasını istiyordum aldığım makinenin. Şimdilerde gözüm yeniden stoklarla girmesini beklediğim rocca'da. Agresif, açık taraklı makineler beni korkutmakla beraber sert sakallarım olduğu için ileride bir merkur Futur da alabilirim ayarlı makine kontenjanından belki. Jilet tercihim polsilver lakin stoğumu bitirdiğim için crystal ile devam ediyorum. Kai, permasharp, rapira şu sıralar alıp denemek istediğim jiletler. Feather ise o çok övülen keskinliğine rağmen aradığımı bulamadığım jilet oldu. Tabi wilkinson makineyle gelen jiletler de var; ıslak tıraş maceramı neredeyse başlamadan bitirecek olan wilkinson. Ben kendisine jilet değil, kaşağı demeyi yeğlerim açıkçası... Tıraşı sakalları kesmekten ziyade keyif almak için olduğumdan, genelde 2 perdeye yayıyorum. Bu yüzden de ilk kriter konfor oluyor benim için jilette.
Bir de fırça değiştirme planım var en kısa zamanda. Geniş boğumlu ve gene sentetik bir ürün kullanmak istiyorum. Gözüme karakterleri birbirinden oldukça farklı iki fırça kestirdim. Biri yaqi, diğeri frank shawing. 28 ve 30mm boğumlu ürünler, hala karar verebilmiş değilim hangisini seçmem gerektiğine, bakalım. Eldeki proraso nasıl bir fırça kullanmam gerektiği hakkında hiçbir fikir vermedi bana bir sene içinde...
Traş öncesi hazırlığı arko sabun veya proraso mavi keremle yapıyorum. Açıkçası burası en rahat olduğum kısmı ıslak tıraşın. Asıl sıkıntıyı ise tıraş sonrasında yaşıyorum. Kimi zaman cayır cayır yanmak için arko'nun kolonyalarını kullansam da, sıklıkla kullandığım ürün eczacıbaşı excipial hydro emülsiyon ve hematol onarıcı krem. Buna rağmen taştan sonra istediğim ferahlamayı, nemlenmeyi sağlayacak doğru ürünü bulabilmiş değilim. Kartuşlu makineler zamanından kalan nivea balsamlar bir köşede hala dursa da, biraz yağlı yüzümde bıraktıkları badana katmanın hiç sevmediğim için kullanamıyorum. Ayrıca Şu sıralar gene proraso'nun traş öncesi kremlerine düştüm, bitane edinmemek için zor tutuyorum kendime; neyse.
Sakal tıraşı olmanın keyfine ancak kırkından sonra varabilmiş Bendenizin hikayesi de kısaca bu, paylaşmak istedim forumda yazmaya başlamadan önce. Sonuna kadar okuyan olduysa teşekkürler ve Herkese tekrar selamlar.
"eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse benim sözlerimi seçin"