Gillette Skin Guard
#71
(07/09/2019, Saat: 23:12)yenikomsu Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Konuyla ilgili olarak şunları söyleyebilirim ki:
3-5-7 kac bıçaklı olursa olsun bunlar para tuzağından başka birşey değil. Kartuslu alet kullananlara sonuna kadar saygı duyarim. Hatta bana katılmayabilirsiniz ama fırça sabun kullanip kartuslu kullanan da makbuldür benim için. Gel görki bir nesil DE aletlerle tıraş oldu. Belki 50 yıldır tıraş olan emekli asker tanıdıklarım var. Adamlarin yüzlerinde zerre bozulma yok. Geleneksel tıraşın uyum sağlayamayacağı cilt ya da sakal tipi yoktur benim için. aancak uygun ekipmani bulamayanlar vardir...

kartuşlu değil ama kullan at ürünler oldukça ucuzlar. kullan at mach 3 kullanan birisi peşine kartuşluya geçebiliyor. bu klasik yöntemlerde yok. kime sorsam her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. aynı şey fırçadan tut tıraş tasına jilete alete kadar değişiyor. baktığımızda 2 liralık alette var 2 bin tl lik olanda. insanlar 1 deneyemiyor hepsini 2 hepsini alıp deneyip işte bu diyecek maddi güçleri yok. 3 bu ürünlere ulaşımda samanlıkta iğne aramaya benzedi artık. ben ankarada mavi astra bulamadım mesela. en basiti bu ürünler şurada satılır burada satılır her satış merkezinde deneyim merkezide vardır gibi şeyler olmalıdır. nasıl telefon almadan önce deneyimleyip elimize alıyoruz bu aletleride elimize aldığımız gibi kullanabilmeliyizde. şimdi gençler sakal uzatıyor kirli sakal modası oluştu aynı şekilde saçlarda uzun. çocuk 2 3 ayda bir saçımı kestirirken 5 lira daha veriyorum sakalımı da kestiriyorum diyor yada aciliyeti varsa o zaman kesip geçiyorum diyor. kısaca bu olay tartışsak roman olacak kadar uzar ama büyük firmalar harici bir işe girişende yok nedense.
Cevapla
#72
    Değerli arkadaşlar genel anlamda kartuşlu aletler ve hazır köpükler için bir iki kelam etmek isterim müsaadenizle.
İçinde bulunduğumuz çağda, Tröstler elimizden zamanımızı çalıyorlar sonra bize bu zamanı mal ve hizmet olarak satıyorlar.
Örnek verecek olursak yoğun çalışma hayatındaki insanların kendilerine ayıracak zamanları o derece az ki evlerinde yemek yapacak vakitleri çoğu zaman olmuyor ve hazır yemek alarak aslında kendilerinden çalınmış olan zamanı satın alıyorlar. Bir başka örnek verecek olursak alış verişe gidecek yani para harcayacak zamanı bile insanlardan çalan bu yeni düzen bize internetten alış veriş yaptırarak bizden çaldığı "para harcama" zamanın bile tekrar satıyorlar. Böylece pazarlık yok, ikili ilişkiler yok, esnaf müşteri ilişkisi yok, sıfır insani ilişki, maksimum ticari döngü ile dev çarkları döndürüyorlar.
    Aynı pencereden bakacak olursak kartuşlu jiletler ve hazır köpükler insanlardan çalınan zamanı hızlı tıraş adı altında bizlere mal karşılığı satıyorlar ve ortaya büyük bir tüketim döngüsü çıkartıyorlar. Bugün hangimiz keyifli bir tıraşa 15 dakikadan daha az zaman ayırıyoruz?  Zannetmiyorum 15 dakikadan daha kısa keyifli bir tıraş ortaya çıkartalım. İşte bu yeni düzen zihniyet bizim nevi şahsına münasır küçük gurubumuz hariç tutuyorum sakal tıraşı olma ihtiyacındaki insanların keyifle tıraş olacakları zamanı onların elinden çalarak hızlı 5 dakikada adı sadece tıraş olan bir eylem satıyorlar. 2 bıçaklı, 3 bıçaklı, 5 bıçaklı, 15 bıçaklı, pro guard, extra kayganlaştırıcı bant... hede, hödö, hüdü ile ürün çeşitliliği oluşturarak piyasa arzını hiç boş bırakmayarak bu zaman ve para hırsızlığına devam ediyorlar.

   Bir zamanlar hemde uzunca bir süre benim de zamanımı ve paramı çalıyorlardı ancak Geleneksel Tıraşa dönerek kendime her gece 30 dakika ayırarak keyifle tıraş olarak benden çalınan zamanı geri aldım.  Şimdi kafalardaki şu soruyu duyar gibiyim;
" İyi de komşum Geleneksel Tıraşın da sabunu var, jileti var, aleti var, fırçası var, AS var, PS var, Yağı var, var oğlu var. Yine bize adamlar bir şeyler satmıyor mu?"

Evet komşular bize bunları satıyorlar ama elinizden size ait, size özel, kendinizi özel hissettiğiniz bir zamanı asla elinizden çalamıyorlar. Zaten Geleneksel Tıraş her bütçeye uygun yeter ki kişi zamanını geri almak istesin. Bir Yuma, bir  Usta, bir Star fırça, Bir Arko sabun, bir EST kolonya = 20 tl. Bence adil bir alış veriş.
Şol Gökleri Kaldıranın, Doldurup Donatanın,
Ol Deyince Olduranın, Doksan Dokuz Adı İle,
Usturalarımız Keskin, Elimiz Düzgün Olsun.
Cevapla
#73
(08/09/2019, Saat: 15:02)Efrasyab Adlı Kullanıcıdan Alıntı:
    Değerli arkadaşlar genel anlamda kartuşlu aletler ve hazır köpükler için bir iki kelam etmek isterim müsaadenizle.
İçinde bulunduğumuz çağda, Tröstler elimizden zamanımızı çalıyorlar sonra bize bu zamanı mal ve hizmet olarak satıyorlar.
Örnek verecek olursak yoğun çalışma hayatındaki insanların kendilerine ayıracak zamanları o derece az ki evlerinde yemek yapacak vakitleri çoğu zaman olmuyor ve hazır yemek alarak aslında kendilerinden çalınmış olan zamanı satın alıyorlar. Bir başka örnek verecek olursak alış verişe gidecek yani para harcayacak zamanı bile insanlardan çalan bu yeni düzen bize internetten alış veriş yaptırarak bizden çaldığı "para harcama" zamanın bile tekrar satıyorlar. Böylece pazarlık yok, ikili ilişkiler yok, esnaf müşteri ilişkisi yok, sıfır insani ilişki, maksimum ticari döngü ile dev çarkları döndürüyorlar.
    Aynı pencereden bakacak olursak kartuşlu jiletler ve hazır köpükler insanlardan çalınan zamanı hızlı tıraş adı altında bizlere mal karşılığı satıyorlar ve ortaya büyük bir tüketim döngüsü çıkartıyorlar. Bugün hangimiz keyifli bir tıraşa 15 dakikadan daha az zaman ayırıyoruz?  Zannetmiyorum 15 dakikadan daha kısa keyifli bir tıraş ortaya çıkartalım. İşte bu yeni düzen zihniyet bizim nevi şahsına münasır küçük gurubumuz hariç tutuyorum sakal tıraşı olma ihtiyacındaki insanların keyifle tıraş olacakları zamanı onların elinden çalarak hızlı 5 dakikada adı sadece tıraş olan bir eylem satıyorlar. 2 bıçaklı, 3 bıçaklı, 5 bıçaklı, 15 bıçaklı, pro guard, extra kayganlaştırıcı bant... hede, hödö, hüdü ile ürün çeşitliliği oluşturarak piyasa arzını hiç boş bırakmayarak bu zaman ve para hırsızlığına devam ediyorlar.

   Bir zamanlar hemde uzunca bir süre benim de zamanımı ve paramı çalıyorlardı ancak Geleneksel Tıraşa dönerek kendime her gece 30 dakika ayırarak keyifle tıraş olarak benden çalınan zamanı geri aldım.  Şimdi kafalardaki şu soruyu duyar gibiyim;
" İyi de komşum Geleneksel Tıraşın da sabunu var, jileti var, aleti var, fırçası var, AS var, PS var, Yağı var, var oğlu var. Yine bize adamlar bir şeyler satmıyor mu?"

Evet komşular bize bunları satıyorlar ama elinizden size ait, size özel, kendinizi özel hissettiğiniz bir zamanı asla elinizden çalamıyorlar. Zaten Geleneksel Tıraş her bütçeye uygun yeter ki kişi zamanını geri almak istesin. Bir Yuma, bir  Usta, bir Star fırça, Bir Arko sabun,  bir EST kolonya = 20 tl. Bence adil bir alış veriş.

Bende nacizane kendi görüşlerimi yazayım. Para kazanmak için firmalar elinden geleni yapıyor ve başımızı kaşıyacak zamanımız dahi olmuyor ve bu yüzden hızlı şeylere yöneliyoruz demişsiniz. Bu belki 20 sene önce olsa kabul edilebilirdi ama şuan ben bunu asla kabul etmiyorum. Teknolojinin gelişmesi internetten alışveriş gibi kolaylıkları bize sundu. Eskiden yemek yapalım desek gazeteler dergiler yemek kitapları kurcalar dururduk şimdi internet sayesinde saniyesiyle tarife ulaştığımız gibi yapan kişilerin yorumları yapılan yemeklerin fotoğrafları vs vs gibi şeyler karışımıza çıkıyor. İnternet hayatımızı aşırı derecede kolaylaştırdı. Basit bir bilgiyi bile google sayesinde saniyeler içinde bulabilirken eskiden kütüphanelere gitmek ansiklopediler kurcalamak gerekirdi. Alışveriş konusuna gelirsek uyduruyorum x ürünü magaza kurumsal bir magaza değilse kişiye göre fiyat çekebiliyor ve pazarlık dahi yapsan pahalıya almış olabiliyorsun. Ben 25 lira denilen terliği kurumsal mağazada 15 liraya internette kargo dahil 10 liraya satılırken gördüm mesela. Yada alacaklarım için neden ankarayı karış karış dolaşayım ki, internet elimin altında ve saniyeler içerisinde sipariş verebilecekken. Kişisel bakım mevzusuna gelirsek bunu sevende var nefret edende. Mesela arkadaşım sakalım keşke hiç çıkmasaydı diyor diğer arkadaşım kirli sakal dolaşıyor ve keşke hep aynı uzunlukta kalsa diyor. Kız arkadaşım cildim keşke kuru olmasa da bu kremleri sürmesem diyor. Ben keyifle tırnak kesen keyifle krem süren birisine denk gelmedim. Aynı şey tıraş içinde geçerli bence. Neden 5 dk da tıraş olmak dururken bunu yarım saatlik bir aşamaya taşıyalım ki, Ben yüzümü sıcak su ile yıkıyorum fırçam ve sabunum ile köpürtüp 2 perde şeklinde tıraş olup peşine soğuk su ile yüzümü yıkayıp nemlendirici tahriş önleyici bir balzam sürüp geçiyorum. Hiç saatler sürsün dediğim olmadı. Ne kadar dikkat etsemde klasik aletle yüzümü kestiğim içinde en son elimdeki aleti atıp kartuşlu ürünleri denemeye başladım. Ankarada yaşıyorum gezmediğim yer kalmadı 1 2 hadi olsun 3 model jilet dışında da ürüne asla denk gelemedim. Bu arada zaman konusuna değinirsek zaman yönetimi diye kişisel gelişim dersleri var. Bu eğitimleri alan herkes zamanını yönetmeyi öğrenebilir. Zamanı yönetmeyi öğrenirsekte hem zamanımız bol olur hemde bu süreleri kendimize ayırabiliriz. Ben gece 12 1 lere kadar dizi izleyen sabah zar zor uyanan ve kahvaltı dahi yapmayan birisine askeri düzenden bahsettim sana dizi ne katıyor diye sordum yanıt hiç bir şey olunca o zaman sabah 5 te uyanacak akşam 9.30 da uyuyacaksın öğlende yarım saat uyuyup bu uykuyu hem 8 saate tamamlayacak hemde güzellik uykusu ile genç kalmana fayda sağlayacaksın dediğimde hakan gün çok uzun yapacak iş bulamıyorum yanıtı vermişti. sabah 2 saat tüm işlerini yapıp kendisine peşine güzel bir kahvaltı hazırlayarak güne başladığında boş zamanlarını çalışma dışı tabi kitap okumak film izlemek kendisini gelitireceği kurs aktivite hobi spora gitme vs gibi değerlendirmesini söylemiştim. Yani zamanım yok diyen birisi bahanelere sığınıyordur kısaca. otobüste dolmuşta metroda ders çalışanda var kitap okuyanda telefonla kim ne yemiş ne içmiş diye instagramda dolananda saçma sapan oyunlar oynayanda. yani zamanı verimli değerlendirmek kişinin elinde olan bir şey.
Cevapla
#74
@hakan88 bu forumun adı ve amacı belli. Üye olup dertlerinden kurtulanlar ve tıraş olayından zevk alanları yorumlardan görebilirsiniz.

Forum kurallarını hiç okudunuz mu?

Okumanızı tavsiye ederim.

Arada bir gelip bana ömürlük bir alet önerin alıp kurtulayım olaylarından kartuşlu aletlere dönmüşsünüz.

Tercihiniz bu yönde olacaksa size kartuşlularla mutluluklar dilerim.

Onun dışında fırça krem sabun losyon anlamında Geltir'den sonuna kadar faydalanabilirsiniz. Herkes memnun olur.
Cevapla
#75
(06/09/2019, Saat: 13:07)hakan88 Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Ben kirli sakal kullanan birisiyim ve bu sebeple sakalımı ayda 1 keserim.

Şimdi Komşum siz ayda bir sakal kesen biri olarak Elinize hiç ustura aldınız mı? Jiletli yada Çelik ustura yada ayarlı bir alet, açık taraklı agresif bir alet yada mild bir alet, yada 50mm SE alet hiç kullandınız mı? Ayda bir tıraş olan biri olarak zannetmiyorum? bir alet iki jilet kullanmışsınız ve tahriş olduğunuz için bir kenara bırakmışsınız klasik aletleri. Buna saygım sonsuz. Tercihiniz kartuşlu aletlerden yanadır bu bir zevk işi. Ancak bu alemdeki insanların hepsi kendine zaman ayıran kişisel bakımına özen gösteren el tırnağını keserken bile solingen kullanan insanların olduğu bir topluluk.
Sizin çevrenizdeki arkadaşlarınıza ve size bu derece insanın kendine özen göstermesi sakal tıraşına 30 dakika ayırması abes gelebilir. Ben bir devlet adamıyım. Her gün sakal tıraşı olmak zorundayım sizin gibi 30 gün lüksüm yok. Sabah yada aksam 30 dakika kendime ayırmayı seviyorum. Öyle 5 dakika da zart diye olunan tıraşlar da benim ve benim gibi bir çok insanın tahriş olmasına neden oluyor. kıpkırmız boyun ile makama gidemem ben. Eğer üşeniyorsa kişi olmasın geleneksel tıraş kimse zorlamıyor.  
Zaman hırsızlığı konusuna gelince hala lafımın arkasındayım 20 yıl önce insanların kendilerine ayıracak daha fazla zamanı varken bugün insanlar kendilerine çok az zaman ayırabiliyorlar. Bunu görmemek gerçeği inkar etmektir. 30 tane takım elbisem var hepsini mağazadan aldım. Mağaza müdürü olsun çalışanları olsun hepsi ile çok güzel dostluklarım oldu ve hala insani ilişkilerimiz devam etmekte, o mağazanın çalışanları ile halı saha maçı dahi yaptım. Ben de internetten bir tıkla takım elbise almayı bilirim ancak dostluk satın alamam. Aynı şekilde ayakkabı ihtiyacımı da  mağazalardan yaparım alışveriş yapmasam bile mağazaya girdiğimde beni karşılarlar hoş beş sohbet ederek iki lafın belini kırıp hadi selametle deyip mağazadan ayrılmak bile hem çalışanlar için hem benim için güzel oluyor.  

demem o ki, kimse size diyemez ki "kartuşlu ile tıraş kötü tü kaka" ama kimse de bana ve benim gibi diğer komşularıma "30 dakika aynanın karşısında zaman harcamak akıl alır gibi değil" bas sabunu fırçayı  tek bıçaklı ile vur geç ne gerek var bu kadar afilli işlere"

Seviyorsanız 30 günde bir sakal tıraşı olmayı onu da kartuşlularla buyrun hocam meydan sizin. Bu kartuşlu aleminin de Üstadı Azamı siz olun.

Ben ne keyfim için ayırdığım zamanı geri kaptırırım. Ne de dostluklar kurduğum esnaf dostlarımı  üç kuruş ucuza ürün almak için bir kenara bırakıp  internet alışverişi yaparım.

not: Ankarada Yaşıyorum İlkiz sokakta Astranın her türlüsü ve Alsancak pasajı Mas ticarette jilet çok geniş yelpazede var. Feather, 50 mm Se, gillette sarı kırmızı mavi ve diğerleri.
Şol Gökleri Kaldıranın, Doldurup Donatanın,
Ol Deyince Olduranın, Doksan Dokuz Adı İle,
Usturalarımız Keskin, Elimiz Düzgün Olsun.
Cevapla
#76
Gillette'nin bu aletini merak ettiğim için denedim. Sorunsuz bir tıraş verdi evet ama istediğim yakın tıraşı vermedi. Ve açıkçası keyif de vermedi. Merak ettim ve denedim. Belki denemek isteyen olur olmaz orası kimseyi ilgilendirmez.

Benim dayım gillette mach 3, arko sabun, ucuz domuz kılı fırça ile tıraş oluyor. Çok memnun. Bu da bir tercih. Hepsi birer tercih. Herkes istediğini deneyebilir. Forumun amacı bilgi paylaşımı. Bunun dışındaki tartışmalar bence oldukça gereksiz. Hakan komşumuz çok şey yazmış ama ne anlatmakta olduğunu açıkçası anlayamadım.
Cevapla
#77
(08/09/2019, Saat: 15:53)Efrasyab Adlı Kullanıcıdan Alıntı:
Şimdi Komşum siz ayda bir sakal kesen biri olarak Elinize hiç ustura aldınız mı? Jiletli yada Çelik ustura yada ayarlı bir alet, açık taraklı agresif bir alet yada mild bir alet, yada 50mm SE alet hiç kullandınız mı? Ayda bir tıraş olan biri olarak zannetmiyorum? bir alet iki jilet kullanmışsınız ve tahriş olduğunuz için bir kenara bırakmışsınız klasik aletleri. Buna saygım sonsuz. Tercihiniz kartuşlu aletlerden yanadır bu bir zevk işi. Ancak bu alemdeki insanların hepsi kendine zaman ayıran kişisel bakımına özen gösteren el tırnağını keserken bile solingen kullanan insanların olduğu bir topluluk.
Sizin çevrenizdeki arkadaşlarınıza ve size bu derece insanın kendine özen göstermesi sakal tıraşına  30 dakika ayırması abes gelebilir. Ben bir devlet adamıyım. Her gün sakal tıraşı olmak zorundayım sizin gibi 30 gün lüksüm yok. Sabah yada aksam 30 dakika kendime ayırmayı seviyorum. Öyle 5 dakika da zart diye olunan tıraşlar da benim ve benim gibi bir çok insanın tahriş olmasına neden oluyor. kıpkırmız boyun ile makama gidemem ben. Eğer üşeniyorsa kişi olmasın geleneksel tıraş kimse zorlamıyor.  
Zaman hırsızlığı konusuna gelince hala lafımın arkasındayım 20 yıl önce insanların kendilerine ayıracak daha fazla zamanı varken bugün insanlar kendilerine çok az zaman ayırabiliyorlar. Bunu görmemek gerçeği inkar etmektir. 30 tane takım elbisem var hepsini mağazadan aldım. Mağaza müdürü olsun çalışanları olsun hepsi ile çok güzel dostluklarım oldu ve hala insani ilişkilerimiz devam etmekte, o mağazanın çalışanları ile halı saha maçı dahi yaptım. Ben de internetten bir tıkla takım elbise almayı bilirim ancak dostluk satın alamam. Aynı şekilde ayakkabı ihtiyacımı da  mağazalardan yaparım alışveriş yapmasam bile mağazaya girdiğimde beni karşılarlar hoş beş sohbet ederek iki lafın belini kırıp hadi selametle deyip mağazadan ayrılmak bile hem çalışanlar için hem benim için güzel oluyor.  

demem o ki, kimse size diyemez ki "kartuşlu ile tıraş kötü tü kaka" ama kimse de bana ve benim gibi diğer komşularıma "30 dakika aynanın karşısında zaman harcamak akıl alır gibi değil" bas sabunu fırçayı  tek bıçaklı ile vur geç ne gerek var bu kadar afilli işlere"

Seviyorsanız 30 günde bir sakal tıraşı olmayı onu da kartuşlularla buyrun hocam meydan sizin. Bu kartuşlu aleminin de Üstadı Azamı siz olun.

Ben ne keyfim için ayırdığım zamanı geri kaptırırım. Ne de dostluklar kurduğum esnaf dostlarımı  üç kuruş ucuza ürün almak için bir kenara bırakıp  internet alışverişi yaparım.

not: Ankarada Yaşıyorum İlkiz sokakta Astranın her türlüsü ve Alsancak pasajı Mas ticarette jilet çok geniş yelpazede var.  Feather, 50 mm Se, gillette sarı kırmızı mavi ve diğerleri.

Kemal abime +100 demekle birlikte sunu da belirtmeliyim ki:
Ben EJ, Yuma, Rimei ve Wilkinsonumla mutluyum. Mavi Astra vr Perma Sharp ta favori jiletlerim ama cok keyif aliyorum. @Efrasyab abi keske Ankara daki jilet satan yerleri daha evvel soyleseydin bu da sitemdir benden sana Smile
Cevapla
#78
(08/09/2019, Saat: 15:53)Efrasyab Adlı Kullanıcıdan Alıntı:
Şimdi Komşum siz ayda bir sakal kesen biri olarak Elinize hiç ustura aldınız mı? Jiletli yada Çelik ustura yada ayarlı bir alet, açık taraklı agresif bir alet yada mild bir alet, yada 50mm SE alet hiç kullandınız mı? Ayda bir tıraş olan biri olarak zannetmiyorum? bir alet iki jilet kullanmışsınız ve tahriş olduğunuz için bir kenara bırakmışsınız klasik aletleri. Buna saygım sonsuz. Tercihiniz kartuşlu aletlerden yanadır bu bir zevk işi. Ancak bu alemdeki insanların hepsi kendine zaman ayıran kişisel bakımına özen gösteren el tırnağını keserken bile solingen kullanan insanların olduğu bir topluluk.
Sizin çevrenizdeki arkadaşlarınıza ve size bu derece insanın kendine özen göstermesi sakal tıraşına  30 dakika ayırması abes gelebilir. Ben bir devlet adamıyım. Her gün sakal tıraşı olmak zorundayım sizin gibi 30 gün lüksüm yok. Sabah yada aksam 30 dakika kendime ayırmayı seviyorum. Öyle 5 dakika da zart diye olunan tıraşlar da benim ve benim gibi bir çok insanın tahriş olmasına neden oluyor. kıpkırmız boyun ile makama gidemem ben. Eğer üşeniyorsa kişi olmasın geleneksel tıraş kimse zorlamıyor.  
Zaman hırsızlığı konusuna gelince hala lafımın arkasındayım 20 yıl önce insanların kendilerine ayıracak daha fazla zamanı varken bugün insanlar kendilerine çok az zaman ayırabiliyorlar. Bunu görmemek gerçeği inkar etmektir. 30 tane takım elbisem var hepsini mağazadan aldım. Mağaza müdürü olsun çalışanları olsun hepsi ile çok güzel dostluklarım oldu ve hala insani ilişkilerimiz devam etmekte, o mağazanın çalışanları ile halı saha maçı dahi yaptım. Ben de internetten bir tıkla takım elbise almayı bilirim ancak dostluk satın alamam. Aynı şekilde ayakkabı ihtiyacımı da  mağazalardan yaparım alışveriş yapmasam bile mağazaya girdiğimde beni karşılarlar hoş beş sohbet ederek iki lafın belini kırıp hadi selametle deyip mağazadan ayrılmak bile hem çalışanlar için hem benim için güzel oluyor.  

demem o ki, kimse size diyemez ki "kartuşlu ile tıraş kötü tü kaka" ama kimse de bana ve benim gibi diğer komşularıma "30 dakika aynanın karşısında zaman harcamak akıl alır gibi değil" bas sabunu fırçayı  tek bıçaklı ile vur geç ne gerek var bu kadar afilli işlere"

Seviyorsanız 30 günde bir sakal tıraşı olmayı onu da kartuşlularla buyrun hocam meydan sizin. Bu kartuşlu aleminin de Üstadı Azamı siz olun.

Ben ne keyfim için ayırdığım zamanı geri kaptırırım. Ne de dostluklar kurduğum esnaf dostlarımı  üç kuruş ucuza ürün almak için bir kenara bırakıp  internet alışverişi yaparım.

not: Ankarada Yaşıyorum İlkiz sokakta Astranın her türlüsü ve Alsancak pasajı Mas ticarette jilet çok geniş yelpazede var.  Feather, 50 mm Se, gillette sarı kırmızı mavi ve diğerleri.

Komşum size katılmakla beraber, kendimle ilgili bir kaç eklemede ben yapmak isterim. Daha öncedende yorumu belirtmiştim geleneksel tıraştan memnunum ve yeni birşey denemek istersem bunun kartuşlu bir bıçak olmayacağı kesin. Denersem sabun denerim, jilet denerim, tıraş aleti denerim, tıraş sonrası losyon denerim.

Ben sabahları 10dakikada tıraş oluyorken şimdi 20 dakika daha erken kalkıp, 30 dakikada tıraş oluyorum. Mutlumuyum inanın çok mutluyum, zor geliyormu hayır aylardır zor gelmiyor. Devam edermiyim tabiki ederim o yüzden bunlar kişiden kişiye değişsede eski günlere geri dönmek istemiyorum heleki cildimdeki sivilcelenme, batıklar ve kabarmalar, izler bitmişken.

Böyle tıraş ekipmanlarımla mutluyuz yani, tıraş olma zorunluluğum olmamasına rağmen tıraş olmayı geçiktirmiyorum ve keyif alıyorum. En azından 2 günde bir kendime özel vakit ayırıyorum diyebiliyorum.
Cevapla
#79
Gazeteci Ertuğrul ÖZKÖK 11.09.2019 yazısında Gillette skinguard tan ve tıraş ile ilgili konulardan bahsetmiş.

‘FASIK’ BENDENİZİN JİLETLE İMTİHANI

Son zamanlarda en büyük eğlence kanallarım, sakallı konuşan kafaların tartışma programları.

Siyasi konuşan kafalardan çok fena sıkıldığım için kendimi oraya atıyorum.

Acayip bir Kurtlar Vadisi üslubu ve raconu oraya da çökmüş vaziyette.

Mesela Cübbeli Ahmet’in programları...

Ondan öğreniyoruz ki...

Jiletle sakal kesmek üç mezhebe göre haram, bir mezhebe göre mekruhmuş...

Bir başka konuşan kafa ekibine göre ise bunu yapanlar ‘fasık’mış...

Yani bilerek günah işleyen kişi...

Beni tarif ediyor...

Allah’tan AK Parti kurucu ekibi var.

Bülent Arınç, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan...

Hepsi sinekkaydı sakal tıraşlı...

Onlara bakıyorum, rahatça tıraş oluyorum.

Gelin size de erkek sakal tıraşındaki yeni trendleri anlatayım.

BİR ERKEK HAYATINDA KAÇ TIRAŞ DEVRİMİ YAŞAMIŞTIR

İlk sakal tıraşımı, ucuna iki tarafı keskin jilet takılan açılır kapanır aletle oldum.

İlk büyük sakal tıraşı devrimi elektrikli tıraş makineleriydi.

İlk gördüğüm makine bir Phillips’ti... Sonra Braun’lar geldi...

Birden çok moda oldu ama yüzümdeki sakalın özelliği nedeniyle doğru dürüst hiç kullanamadım.

*

Erkek tıraşında ikinci büyük devrim, tıraş sabununun ve fırçanın yerini elle sürülen jellerin almasıydı.

Jilet konusunda ilk büyük devrim ise bir-iki defa kullanılıp atılan tıraşbıçakları oldu.

Sonra değişebilir başlıklı bıçaklar geldi.

Onu oynak başlıklı tıraş aletleri, üçlü ve beşli oynak başlıklı aletler izledi.

Tabii son gelişme pilli ve titreşimli oynak başlıklı aletlerdi.

*

Daha ne olabilir diye düşünürken, geçen ay erkek tıraşında yeni bir devrimin geldiğini gördüm.



KADIN DA SAKAL TIRAŞI OLUR MU

BİR yeni trend daha...

Kadınlar yavaş yavaş ağdadan uzaklaşıyor. Haklılar da çünkü çok meşakkatli ve acı veren bir iş.

Onun yerine bacak tüylerini jiletle alma eğilimi artıyormuş.

Ama en son trend, kadının yüz tüylerini de sakal tıraşı aletiyle almasıymış.

Jilet şirketleri şimdi bunun için özel jiletler geliştiriyormuş.


TIRAŞTA İNSAN İÇİN KÜÇÜK, YÜZ İÇİN BÜYÜK BİR ADIM

Son ABD gezisi sırasında yanıma tıraş takımımı almayı unutmuşum.

Bir alışveriş merkezine gidip bakarken, oradaki bir görevli “Bunu denediniz mi” diye sordu.

Baktım pilli değil...

Beşli oynak aletlerin aşağı yukarı aynısı...

Tek farkı üç bıçaklı oluşu.

*

“Ne bunun farkı? Eski moda gibi görünüyor” dedim.

“Gillette’in son ürünü. Ben denedim çok farklı” dedi... Baktım, Skinguard adlı bir model. Deri muhafızı demek.

Tipik bir satıcı pazarlaması diye düşündüm ama fazla zamanım yoktu ve aldım.

Sabah yüzüme sürdüğüm anda çok tuhaf bir duyguya kapıldım.

Aldığım jilet sanki yüzüme değmiyormuş gibi bir his verdi.

Sakalım kesilirken hissettiğim o kıtır kıtır duygudan eser yoktu.

Sakalım kesilmiyormuş gibi bir duyguya kapıldım.

Bir süre aşağı doğru çekerek devam ettim ve sonra elimle yokladım.

Sakallar kesilmişti.

*

Hayatımda ilk defa bu kadar sessizce kayarak giden ve insana sakalı kesiliyormuş duygusu vermeden kesen bir alet görüyordum.

Her tıraştan sonra elimi yüzümün üst tarafına doğru sürdüğümde hep tam kesilmemiş sakallara takılırdı. O nedenle her defasında jileti ters, yani yukarı doğru da sürme ihtiyacı duyardım. Ama bu defa ondan eser yoktu.

Adeta hiç hissetmeden tıraş olmuştum ve yüzümde de hiç yanma yoktu.

*

Dönüşte ilk işim Procter&Gamble’ın Türkiye temsilcisi Tankut Turnaoğlu’nu aramak oldu.

“Evet çok yeni bir ürün ve çok haklısınız. Çok insandan aynı dönüşü aldık” dedi.

Jiletin bıçak kısmına yeni bir aerodinamik getirmişler.

Bir küçük çerçeve eklenmiş.

Tıraş bıçağında yeni bir şeyler olmaz sanıyordum.

Meğer daha gidecek yol varmış.

İnsan için küçük, ama erkek yüzü için büyük bir adım...


AĞZINIZDA BİR ROBOTLA DİŞ FIRÇALAMAK NASIL OLUR

Son Las Vegas Teknoloji Fuarı’na Procter&Gamble markasının da katıldığını okumuş ve merak etmiştim.

Yani jilet bıçağında, diş fırçasında, temizlik tozunda, bakım ürününde ne teknolojisi olabilir demiştim. Biri bu yeni tıraş bıçağıymış...

Bunun bir de yüzü ısıtan pilli modeli geliştirilmiş.

Hani berberlerin sıcak havlu etkisi yaratan bir uygulamaymış.

Bir de diş fırçasına yapay zekâyı sokmuşlar.

Cep telefonundan indirilen bir uygulama ile Bluetooth aracığılıyla bir diş fırçasına bağlanıyorsunuz.

Dişlerin neresinin iyi neresinin kötü fırçalandığını görebiliyormuşsunuz...

Yapay zekâyla ilgili en büyük eleştiri, bu teknolojinin en çok askerlerin işine yaradığıydı. Ama galiba günlük hayatımıza da sandığımızdan daha fazla girecek.

Yazının aslına şu linkten ulaşabilirsiniz.
http://www.hurriyet.com.tr/amp/yazarlar/...r-41327357

Gezeteci Hıncal ULUÇ ise Ertuğrul ÖZKÖK ü malum firmanın reklamını yapmakta olduğunu işaret etmiş, o yazıyada aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

Bu ne Tıraşı Ertuğrul?.

Hayır, mecaz değil sözlük anlamıyla, çarşamba günü Ertuğrul Özkök Kardeşimin köşesi "Tıraş"la doluydu.
Baştan aşağı tıraşlamış..
"Bendenizin tıraşla imtihanı.."
"Kadın da sakal tıraşı olur mu?."
"Bir erkek hayatında kaç tıraş devrimi yaşamıştır?"
"Tıraşta insan için küçük, yüz için büyük bir adım.."
En kocaman, köşenin yarısını kaplayan Tıraş yazısı da, "İnsanoğlunun Aya İlk Ayak Bastığı An"a gönderme yapan bu sonuncusu..
Ertuğrul N. Armstrong, bu yazısında, adıyla sanıyla bir ünlü jilet markasının, adıyla sanıyla yeni çıkan modelini anlatıyor.
Aya ayak basmakla eş tuttuğu bu "Jilet devrimi"ni denemiş de. Nasıl ballandırıyor o tıraşı.. Araştırmacı gazetecilik (!) de yapmış. O jileti dağıtan Uluslararası Şirketin (O da adıyla sanıyla) Türkiye temsilcisi ile de konuşmuş.
Onun laflarını da naklediyor ki, bal kaymak..
Bunların hiçbirine bir diyeceğim olmazdı.
Gazetecinin görevleri arasındadır, okurlarına gelişmeleri haber vermek, hayatını çok kolaylaştıracak yeni ürünleri tanıtmak.. Hatta alkışlar, teşekkür bile ederim..
Ederim de..
Hürriyet'in o zamanki CEO'nun gene Hürriyet adına yaptığı bir açıklama olmasaydı..
"PR departmanımız, firmalarla, parası karşılığı, haber, röportaj, yazı anlaşması yapar.
Firmanın istediği yazı, gazetede yayınlanır. Bunlara PRoje Yazılar deriz" gibi özetlenebilir, gazetenin resmi açıklaması.
Aslında buna da itiraz etmeyebilirim.
Dünya medyasının Advertoryal dediği paralı yazı türüdür bu. Ama bir koşulu vardır.
Advertoryal yazının başına mutlak "Advertoryal" ibaresi konur ve okur, o yazıyı, paralı olduğunu bilerek okur. Kandırılmaz..
Şimdi içime, Ertuğrul'un o koskoca "Tıraş" köşesi ve "Koskoca bir jilet markası, o markanın özel modeli ve o modeli Türkiye'ye dağıtan uluslararası firmayı göklere çıkaran yazısı PRoje olmasın" şüphesi düştü.
Bu şüphe, zaman zaman Ahmet Hakan'ı okurken de düşüyor, Ayşe Arman'ı da..
Çünkü CEO'su "Biz PRoje yazılar yayınlıyoruz" diyen Hürriyet, henüz, ilaç için, göstermelik bir, tek bir yazısının tepesine "Bu bir PRoje yazısıdır" ibaresi koymadı.
Ben şimdi nerden bileceğim, Tıraş'ı Ertuğrul mu yapıyor, yoksa, Hürriyet PR departmanı ısmarladı da, parasını alıp, bizi tıraşlıyor?.

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/uluc/2...i-ertugrul
Edep, aklın tercümanıdır. İnsan edebi kadar akıllı, aklı kadar şerefli, şerefi kadar kıymetlidir...
Cevapla
#80
Reklam oldugunu dusunuyorum
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Gillette eski jiletli traş makinası burakergun 4 3,667 09/08/2019, Saat: 16:19
Son Yorum: kral arthur
  Sakal modası Gillette'i 8 milyar dolar zarar ettirdi mustbe 3 3,610 09/08/2019, Saat: 15:54
Son Yorum: kral arthur
  GİLLETTE TECH kafaya benzer TTO makine var mıdır? mustbe 2 3,256 10/07/2019, Saat: 20:43
Son Yorum: mustbe
  Gillette Türkiye'nin YouTube anketi JohnLocke 15 7,032 02/07/2019, Saat: 13:07
Son Yorum: korgunv
  Tıraş Makineleri ve Gillette SumNauta 6 6,240 26/03/2017, Saat: 00:46
Son Yorum: Tahir
  1905 - 1985 arası Gillette Hi11eT 0 4,527 28/06/2012, Saat: 02:27
Son Yorum: Hi11eT
  Jilete adını veren mucit 'King Camp Gillette' esevetnov 5 9,396 10/02/2012, Saat: 19:05
Son Yorum: linguist

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: