17/01/2020, Saat: 22:00
Matrix serisini tekrar izledim en son. Benim için en efsanevi film serisi.
En Son Hangi Filmi İzlediniz?
|
17/01/2020, Saat: 22:00
Matrix serisini tekrar izledim en son. Benim için en efsanevi film serisi.
17/01/2020, Saat: 22:25
@dikdik_s komşum sanatsal iddialı (her şeyi dolaylı anlatan, dakikalarca tek bir surat gösteren) filmleri bende sevmem Blindspotting o anlamda sanat filmi değildir, tabii aksiyon filmi de denilemez. Bir yıllık şartlı tahliye kurallarına uymaya çalışan, ama bela çeken arkadaşından da kopamayan birinin hikayesidir.
21/01/2020, Saat: 14:14
Pazar sabahı tıraşımı olduktan sonra, benim için tüm zamanların en iyi 10 filminden birisi olan "İyi, kötü ve çirkin " filmini DVD'ye koyup belki 982113131533.defa tekrar izledim ve her seferinde olduğu gibi aynı keyfi tekrar aldım. En sondaki düello sahnesi ve efsane film müziği (Ecstasy of Gold-Ennio Moricone) benim için sinema tarihinin nirvanasıdır.
Dostlar tukettigimiz oksijenin karsılıgını verebiliyormuyuz bu dunyada inan artık bilemiyorum. Bazı insanların yaptıkları basardıklarının orneklerini gorunce, biz bu hayatta ne yaptık demiyor degilim.
Robert Tyre namı deger Bobby Jones. Kucuklugunde babası vasıtası ile golfle tanısıyor. Profesyonel degil, dısarıdan amator olarak oynuyor. Para, sponsor reklam olaylarına girmiyor. En durust en centilmen oyunculardan biri kabul ediliyor. Bugune kadar aynı anda 4 buyuk golf şampiyonasını kazanarak Grand Slam yapan tek oyuncu. Dedesi pamuk tuccarı bir iş adamı teknik okusun istiyor. Annesi edebiyat veya hukuk okusun istiyor, babası golfe agırlık versin istiyor. Aileden her kafadan ayrı ses cıkarken, bu abimiz ne yapıyor; Georgia Institute of Technology'den makine mühendisliğinde lisans ve Harvard Üniversitesi'nden İngiliz Edebiyatı'nda lisans derecesi alıyor, yetmiyor anamın istegi eksik kalmasın diyor, Emory Üniversitesi hukuk okulunda yalnızca bir yıl okuduktan sonra baro sınavını geçiyor. 28 yasında golf kariyerinden cekiliyor, ama insanlara katkı olsun diye dunya sampiyonasına yeni bir yarısma ekliyor Augusta National adında kendi actıgı yeni bir sahada. 2ci dunya savasında bu sahayı, ordu hayvanlarının dolasıp beslenmesi icin kullanıma acıyor. Yetmiyor orduya giriyor ulkesi icin hizmet veriyor vs. Bunları yaparkende aslında adam acılar cekiyor hasta ama teshisi gec koyuyorlar, sirengomiyeli (omurilikte sıvı dolu boşluk olarak ortaya çıkar , ağrıya ve felce sebep olur) hastalıgınla cebellesiyor. Simdi bu abim insan olarak 1920-1930ların yoklugunda bunları yaparken, saat 9-17 arası ise gidiyorum, eve geliyorum bitkin halde biraz sosyal medya takılıp Geltirde 2 sohbet edip yorgunluktan uyuyakalıyorum diyen bizler neyiz.. Guzel film, harika kıyafetler ve zamani ortamıydı, tavsiye ederim.
Tişikkirlir Sipirmin.
Gandalff amcayı zaten biliyoruz ama bu Helen Mirren cok degisik aurası olan bir oyunca ablamız. Her ne kadar gidisat tahmin edilir olsada, merakla seyrettiren guzel bir filmdi "sahtekar".
Tişikkirlir Sipirmin.
Doctor Sleep (Doktor Uyku - 2019)
The Shining (Cinnet) filminin devamı ama The Shining beklentisini karşılayamayacak boş bir film The Peanut Butter Falcon (Hayallerin Peşinde - 2019) Down sendromlu Zack'in Amerikan güreşçisi olmak için bakım yurdundan kaçışını anlatan bir yol filmi. Film adını olduğu gibi çevirseler daha eğlenceli olurmuş; Fıstık Ezmeli Doğan
01/02/2020, Saat: 01:52
(Son Düzenleme: 01/02/2020, Saat: 01:55, Düzenleyen: neoromancer.)
Mülteciler ve sorunları konusuna Fınlandiyalı Abimiz AKI KARUSMAKI ce bir yaklaşım ...Konu dünyanın heryerinde yaşanabilir olaylar zinciri şeklinde başlıyor devamında Değişik insanlar olan Finliler ve onların içinden çıkmış dahada ''değişik'' bir yönetmen Aki Abimiz sayesinde Enterasan yönlere doğru ilerliyor bazende geriliyor ..Fılm;Hem gündelik hayatın derin ve canyakıcı sorunları işlenirken Sanat yapılabilirmi sorusuna,hemde Insan ırkının farklı yaşam ve algı düzeylerine rağmen nasıl ortak bir paydada buluşulabileceği açmazına kendince bir öneri sunuyor... Ilgi duyabilecekler için kısa bir özet aşağıda Bir tarafta Helsinki'de yaşayan suratsız ve soğuk bir adam olan restoran sahibi Wickström, diğer tarafta ise bombalarla sarsılan Halep'ten kaçarak kız kardeşi ile yollara düşen Suriyeli bir göçmen, Khaled. Bu uzun yolculukta kız kardeşi kaybolur ve Khaled bir geminin kazan dairesinde Helsinki'ye varır. Adeta bir uzaylı gibi gezdiği Finlandiya'da göçmenlik başvurusu yapan Khaled'i bürokratik saçmalıklar rahat bırakmaz ve göçmenlik bürosu, Halep'te bir sorun olmadığını, o yüzden ülkesine geri dönmesi gerektiğini söyler. Bir yandan da kız kardeşini bulmaya çalışan Khaled, Wickström'ün restoranında yaşamaya başlar. Bu birbirinden tamamen farklı iki insan hem iş arkadaşı hem de dost olurken dünya da her zamanki gibi dönmeye devam edecektir. fılmden kısa ama sarsıcı bir Dialog “Sınırı Nasıl geçtin – Kolay oldu kimse bizi görmek istemiyor.”
insan sorunlarını anlatmak ile onlara çözüm bulmanın aynı şey olmadığını anladığında artık büyümüş demektir
01/02/2020, Saat: 10:05
Once Upon a Time in Hollywood filmini izledim. Klasik bir tarantino filmi diyebilirim, onun dışında filmin bir havası olduğu kesin.
Contagion - Salgın: Soderbergh'ten 2011 yapımı, baba oyuncuların buluştuğu çarpıcı bir film. Aksiyonu olmayan ama sürükleyici, özellikle corona virüsü ne yapar ne yapamazla ilgili bilgilenme babında ve belgesel tadında izlenilebilecek bir film...
SM-G973F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
...
02/02/2020, Saat: 01:35
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi |
« Önceki Konu | Sonraki Konu »
|