@"kaman" size birkaç tavsiyem olacak ancak evveliyatında bahsetmek isterim ki ben de aynı sizin gibi çok hassas bir tene sahibim. Denemediğim yol kalmamıştı açıkçası. Elimde şu an bilimum çift kenarlı (elinizdeki 34c gibi) tıraş aleti, braun 7 serisi elektrikli tıraş makinası, mach 3 ve mach 5 (fusion) özel seri sap vb. türevleri var. Velhasıl denemediğim yol kalmadı. Çözümü İtalya'ya yaptığım bir seyahatte orada tanıştığım bir berberde buldum. Braun 7 serisi vb. tıraş makinaları ile mach3/5'ler rafa kalktı (gene de zevkten arada kullanmıyor değilim ve hatta başka başka özel saplar da alıyorum
). Tıraş öncesi duş ve yağ bu işin altın anahtarı.
Tıraştan önce mutlaka yüzünü/sakallarınızı yumuşatmanız lazım ki bunun için yüzüne havlu tutanlar vs. vs. türlü türlü yöntemler deneyenler var. Benim tavsiyem duş almak.
Tıraşa başlamadan, yüzünüze/tıraş edeceğiniz bölgeye sabun/krem uygulamadan önce organik/katkısız argan yağı, zeytin yağı, aspir yağı vb. yağlar ile 2. kez yumuşatacaksınız. İnanın sonuç mükemmel. Ben açıkçası artık organik yağları alarak, kokulu/uçucu yağlar da ekleyerek kendi karışımımı yapıyorum.
Yukarıdaki yazdığım adımlar bence bu işin en önemli safhası. Duş ve tıraş öncesi yağlar tıraşta elde edeceğiniz kaliteyi üst seviyelere taşıyor. Sonraki önemli adım teknik yani el yatkınlığı. Bu da zamanla kazanım elde edeceğiniz bir konu. Ancak gene altını çiziyorum yukarıda belirttiğim ilk iki adım tekniğinizdeki kusurları bile tolere edebilir.
Bundan sonraki her safha, araç gereç; genel itibariyle eğlence kısmı
Çok agresif aletler ve keskin jiletler yani istisnalar hariç sonuç mükemmel olacaktır.
Elimde çok fazla çift kenarlı (double edge) tıraş aleti olduğu için gönül rahatlığıyla size tavsiye vereceğim: Tıraş aleti tavsiyesi olarak size Timor'un Kapalı Tarak (Closed Comb) örnek 1360 modeli tavsiye ederim. Hatta bu aletle Tiger Platinum jiletleri tavsiye ederim. Bu jileti tavsiye etme sebebim maliyeti ve performansı müthiş. Ancak bir uyarım olacak bu jileti 1 defa kullanacaksınız. 2. Kez bu jiletle tıraş olmayacaksınız.
Merkur 34C de kısmen güzel bir alet ancak Timor 1360 ve türevlerini (closed comb) deneyin derim. Anlattıklarınıza göre açık taraklı aletler bence size faydadan ziyada acı çektirir; forumda her ne kadar günlük kullanıma uygun olduğunu savunan arkadaşlar olsa da ben günlük kullanım için tavsiye etmiyorum. Cildi yoruyor. Bence sakalınız biraz uzunken açık taraklı aletler ilk perdede faydalı olacaktır.
Slantlara da çok meraklıyım, elimde birkaç tane slant da var; severek de kullanıyorum ama size tavsiyem slantlara ileriki safhalarda geçin. Ancak mutlaka geçin; değişik ve keyifli bir deneyim.
Kozmetik olarak bahsettiğiniz proraso (krem versiyonu) çok da güzel bir ürün değil ancak yukarıda bahsettiğim ilk iki adımdan sonra kullandığınız sabun/krem ürünlerin pek de negatif etkisini görmezsiniz. Bence proraso mazide kalan nivea sensitive kalitesine bile yaklaşamaz ancak nivea sensitive (beyaz) olan üretimde yok. Başka ürünlere de şans verip kendinizce olaya renk getirebilirsiniz
Kozmetikten daha ziyade bence dikkate değer aşama fırça kullanıp kullanmadığınız (hangi türden olursa olsun). Krem/sabunu nerede köpürtürseniz köpürtün (ister kasede ister yüzde) ama mutlaka fırçayla masaj yaparak köpüğü cildinize yayınız. Burada vurucu nokta fırçanın cilde yaptığı o bitirici darbede. Yumuşayan sakalı bence nakavt eden ve tıraşı nirvanaya ulaştıran husus bu. Fırça darbeleri önemli
Açıkçası son dönemde krem/sabunu kasede köpürtmek yerine yüzde fırça ile köpürtmenin daha faydalı olduğu kanısındayım.