07/05/2015, Saat: 07:57
(07/05/2015, Saat: 01:04)adamentium Adlı Kullanıcıdan Alıntı: 1940-1950 li yıllardan kalma rahmetli dedemin gençken aldığı ahşap saplı at kılı fırça , önce babama , sonra bana geçti. 2005 de ben aldım 2011 yılına kadar ben kullandım.
Size enteresan gelecek ve bilindik kaidelere aykırı bir kullanım biçimi anlatayım.
Bir gün tıraştan sonra fırçayı yıkıyordum. Babam beni uyardı '' fırçayı sakın yıkama '' diye. Niye dedim ? '' Rahmetli deden bana öyle söylemişti. Fırçayı yıkadıktan sonra elinle üzerinde ki sabunu süz ve öylece bırak. Yoksa kıl döker '' dedi.
Yani bu fırça en az 50 yıl kullanıldı. Kullanılırken de fırçaya ve knot' a zararlı diye bildiğimiz fırça sabunlu sabunlu bırakıldı ama ona rağmen 55 yıl aktif kullanıldı... Ve fırça benim kullandığım süre boyunca dahi tek bir kıl bile dökmedi...
Lakin porsuk kılı fırçalar hassas fırçalar. Ben bu fırçaların ideal şekilde kullanılsalar dahi bu kadar uzun süre dayanacağına ihtimal vermiyorum. Kaldı ki cildin zımpara etkisi belli bir süre sonra porsuk kılların hassas uçlarını tahriş edecektir. Cilt yapısı ve kullanan kişinin kıl yapısı da önemli tabi... 10 yıl dayanırsa iyi bence. Domuzlar daha uzun giderler diye düşünüyorum.
İlk defa duyuyorum, ilginçmiş Ancak break-in yapmak için sabunlu beklettiğimde fırça kazık gibi olmuştu.
Acta est fabula, plaudite.