29/12/2015, Saat: 18:26
Uğraşması sanılanın aksine hiç zahmetli değil. Sadece biraz teknik gerekiyor. Bilenmiş olarak aldığım usturayı hala kayışlayarak ilk aldığım keskinlikte kullanabiliyorum. Tabii ki sıfırdan başlayınca ilk başlarda alışana kadar zorlanılıyor. Bunun sebebi de düzgün kayışlamayı daha yeni yeni öğrenmem. İlk kayışlama çalışmalarımda bir fark göremesem de şimdi perde aralarında bile birkaç kayışlamada keyfi katlanarak artıyor. Çelik için söyleyebileceğim tek şey sabır ve istek. Çelik size bu sabrın ve isteğin hakkını fazlasıyla veriyor zaten. Geleneksel tıraş başlı başına sabır gerektirmiyor mu zaten? Herşey için acele ettiğimiz şu zamanlarda biraz kendimize sakince vakit ayırıp, keyifle kendimizi dinleyerek yaptığımız bir hobi değil mi bu?
Maliyet olarak evet taşlar çok maliyetli ama kayış olduktan sonra inanın uzun bir süre taşa ihtiyacınız olmayacak. Önemle belirtmem lazım ki usturanın ağzını, sakal ve teninizden başka herhangi bir yüzeye sürtmediğiniz ve dokundurmadığınız sürece taşa ihtiyacınız yok. Başlamadan önce ben de taş konusunda acele ediyordum. Çünkü hemen körelecek, bir iki tıraş sonra kullanamayacağım endişesi vardı. Daha kayışlamayı bile yeni yeni öğrenmeye başlarken nasıl bir cahillikle taş işine girmeyi düşündüğümü görüyorum şu anda (Bana laf anlatmaya çalışan üstadlarıma selam ederim buradan ). Tıraş olmasanız bile ucuz bir ustura alın, kayışlayın, kolunuzda bacağınızda deneyin en azından. Kayışlarken nasıl tutulmalı, elinizde nasıl hareket etmeli, nasıl kurulanmalı, nerelerine dokunulmalı, nerelerine hassas davranmalı gibi incelikleri öğrenin. El alışkanlığı kazanırsınız kısacası. Gittikçe, hht testi bile yapabilecek derecede iyi kayışlama yapabildiğinizi görünce ilk adım tamam diyeceksiniz. Ondan sonra zahmetsiz keyifli tıraşlar başlıyor. Gerisi zaten sizin tıraş tekniğinize ve keyfinize kalmış. Sırf, bu teknik öğrenme, bakımını öğrenme işinde bile fazlasıyla keyif alacağınızı garanti ederim.
Maliyet olarak evet taşlar çok maliyetli ama kayış olduktan sonra inanın uzun bir süre taşa ihtiyacınız olmayacak. Önemle belirtmem lazım ki usturanın ağzını, sakal ve teninizden başka herhangi bir yüzeye sürtmediğiniz ve dokundurmadığınız sürece taşa ihtiyacınız yok. Başlamadan önce ben de taş konusunda acele ediyordum. Çünkü hemen körelecek, bir iki tıraş sonra kullanamayacağım endişesi vardı. Daha kayışlamayı bile yeni yeni öğrenmeye başlarken nasıl bir cahillikle taş işine girmeyi düşündüğümü görüyorum şu anda (Bana laf anlatmaya çalışan üstadlarıma selam ederim buradan ). Tıraş olmasanız bile ucuz bir ustura alın, kayışlayın, kolunuzda bacağınızda deneyin en azından. Kayışlarken nasıl tutulmalı, elinizde nasıl hareket etmeli, nasıl kurulanmalı, nerelerine dokunulmalı, nerelerine hassas davranmalı gibi incelikleri öğrenin. El alışkanlığı kazanırsınız kısacası. Gittikçe, hht testi bile yapabilecek derecede iyi kayışlama yapabildiğinizi görünce ilk adım tamam diyeceksiniz. Ondan sonra zahmetsiz keyifli tıraşlar başlıyor. Gerisi zaten sizin tıraş tekniğinize ve keyfinize kalmış. Sırf, bu teknik öğrenme, bakımını öğrenme işinde bile fazlasıyla keyif alacağınızı garanti ederim.
Love is a razor and I walked the line on that silver blade....