26/02/2017, Saat: 01:25
(25/02/2017, Saat: 21:33)dikdik_s Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Yardımlarınız icin ve konu baslıgı icin tesekkurler.
Kanun olarak gectimi- gececek mi emin degilim ama,
Tapu Guvencesinin kaldırılması ne demektir. Okuyorum okuyorum anlayamıyorum. Ornekle kendi tapulu evinizden ornek vererek anlatma imkanınız olursa cok sevinirim.
Belediye ye çevre ve temizlik vergisi ödüyoruz
Devlete emlak beyanı veriyoruz (Artış ne olursa ödemesini ona göre yapıyoruz ve bölge durumu da önem arz ediyor ona göre belirleniyor zaten) Ben şimdi bu kanun ile tapuma niçin nasıl hisseli ortak oluyor devlet onu anlamış değilim?
@dikdik_s hocam torba yasa ile meclise sunulan bir öneri bu. Henüz geçmedi ama geçecek. Özetle, sizin istediğiniz gibi kendi evimden örnek vereyim. Zamanında bir ev satın almışım ve ilgili belediye, gayrimenkulümün mahalli konumuna göre bir emlak vergisi ödememi beyan etmiş. Ben de yıllarca ödemişim. Sonrasında mahalle büyümüş, yanı başına büyük alışveriş merkezleri yapılmış, otoban geçmiş, hastane ve havaalanı vs. inşaa edilmiş . Dolayısiyle muhitin ve evimin değeri artmış. Şimdi devlet bana diyor ki; yatırım yaptım, evin benim sayemde değerlendi. Emlak vergini artırdm. Misal 3 katına çıkardım. Bunu bana ödeyeceksin. Ha, aradaki farkı ödemedin mi, tapuna satılamaz şerhi koydururum, bir de güzel sertifika adı altında şık bir etiketle kamuya açarım. Konunun özü bu. Aslında çok yanlış bir uygulama değil. Yurt dışında örnekleri mevcut. Uluslararası platformda emlak vergisi uygulamalarındaki hata payı, bizdeki gibi plansız büyüme neticesinde sürpriz uygulamalara oranla minimum düzeyde. Bu handikap, doğal olarak, gelişmekte olan ülkelerde tavan yapıyor. Bizim ülkemiz de bu duruma iyi bir örnek. Benim evimin 10 sene sonraki pozisyonu imar planında belli değilken, yurt dışında 20 sene sonrası için yapılan planlarda havaalanı görünüyor. Ama 20 sene sonra evimin 5 km. yakınında bir havaalanı devlet için bile sürpriz. Bundan dolayı devletin %40 istimlak hakkı zaten kanunda yıllardır var. Büyuk şehirlerdeki merkezi konumlara çok ender uygulanıyordu. Yeniden yapılanma, yani kentsel dönüşum adı altında uygulama gündeme geldi. Bu durumda belediyeler de yeniden değerleme usulüyle gayrimenkulümün üzerinde vergi düzenlemesine gidiyor. Kanuni olarak buna hakkı var. Çünkü toplum menfaatine uygun ve kanunla korunuyor. İkinci sorunuza gelirsek üstadım, benden istenen çevre temizlik vergisi vs. ödemeleri yapıyorum zaten demişsiniz. Sorunuzun yanıtı yukarıda satır aralarında mevcut aslında. Ek olarak şunu söyleyebilirim, o vergileri herkes veriyor. Değerlenen gayrimenkulümün yanındaki avm de ödüyor, ben de mülkümün mahalli değeri arttığı için ek vergiye tabiyim ve ödemek zorundayım. İşte asıl problem tam bu noktada ortaya çıkıyor: ya bu yükü kaldıracak maddi gelirim yoksa? Uygulamada çok büyük problem. Devletin, sosyal devlet olma niteliği bu noktada tartışılmaya başlıyor. Mantık doğru olsa da, uygulamada, ek geliri olmayan dar gelirli vatandaşa haksızlık söz konusu olacak. Benzer davalarda yürütmeyi durduran kararlar var. Ama tasarı kanunlaştığında, sağından solundan birer parça kırpılıp düzenlenmiş olsa da, "şeriatın kestiği parmak acımaz" misali yine başımızı önümüze eğip, kanun ne derse onu yapacağız. Olayın bir de rant boyutu var ki, ona girersek forumumuzun tadı kaçar. Bu sebepten konuyu burada sonlandırmayı uygun buluyorum sevgili üstat ve diğer okuyan değerli komşularım. Umarım teoride doğru olan bu gelişme, pratikte toplumun her kesimine eşit bir adil yaklaşımla uygulamaya geçirilir. Selamlar.