01/12/2017, Saat: 18:05
Ben müzikle biraz ilgiliyimdir. Kayıt teknolojileri kısmıyla. Albüm kayıtlarının mix kısmı ile uğraşıyoruz.
Geçenlerde arabanın hoparlörlerini değiştirmeye gittim. Hoparlörleri takacak çocuk dedi ki, "abi benim amacım detay duymak. ben bu işle o kadar kafayı bozmuşum ki, en derin detayları dahi duyurmak istiyorum müşterilerime. Ve ben öyle hoparlörler takıyorum ki, vokalin nefes sesi dahi duyulsun"
Şimdi albüm kayıtlarında, mixing aşamasında, vokale "de breather" uygularlar, sen de istediğin kadar uğraş, olmayanı duyamazsın. Mix yaparken, basları 100 Hz'den aşağı low cut filter yaparlar, yani o frekansları keserler, istediğin kadar geniş çaplı wooferı al, bas duyamazsın. Yine kaydı yaparken, baslar ve davuldaki kickleri paralel kompreslemezler, ya baslar kötü gelir, ya kick davullar.
Her şey, albümü yapan, albümün mix ve mastering aşamalarında çalışmış abilere kalmıştır. Tabi ki, dinleme ekipmanları önemlidir. Kulaklık önemlidir. Ama bir yerden sonra, kulaklık da işe yaramaz. Önemli olan, hangi müziği, hangi albümü dinlediğindir. Dünyanın en iyi müzik sistemine de sahip olsan, albüm kaydı kötü ise, kötüdür.
Bunları size niye yazdım izbe hocam? Çünkü siz beni tanımasanız da, iyi kötü forumdan ben sizi tanıyorum. Değerli bir üyesiniz. Dilim döndüğünce bildiğim ne varsa anlatmak istedim. Çünkü o forumlarda, dediğiniz gibi insana yardım etmezler. Ya ego yarıştırırlar, ya da mal satmaya çalışırlar.
Hifi işinde, temel kriter, dinlediğin albümdür, onlar gidip EQ, hoparlör altı çivi vs ile uğraşırlar. Şöyle düşünün, adam daha yaprak jilet bilmiyor? "İleri tıraş teknikleri, perdeler arası şap uygulaması"nı okumuş. Şimdi o konu boş değil, ama senin önceliğin de o konu değil... Önce sen yaprak jileti öğren...
Özet:
Lafı çok uzattım. Hatta yardımcı da olamadım. Kusuruma bakmayın komşum. Ama dedim ya, siz kafam karıştı deyince, içimden yazmak geldi. Bu kardeşiniz size naçizane der ki, Hifi işinde en önemlisi, kaliteli bir kulaklık değil, kaliteli bir müzik albümü bulup dinleyebilmektir.
Saygılar
Geçenlerde arabanın hoparlörlerini değiştirmeye gittim. Hoparlörleri takacak çocuk dedi ki, "abi benim amacım detay duymak. ben bu işle o kadar kafayı bozmuşum ki, en derin detayları dahi duyurmak istiyorum müşterilerime. Ve ben öyle hoparlörler takıyorum ki, vokalin nefes sesi dahi duyulsun"
Şimdi albüm kayıtlarında, mixing aşamasında, vokale "de breather" uygularlar, sen de istediğin kadar uğraş, olmayanı duyamazsın. Mix yaparken, basları 100 Hz'den aşağı low cut filter yaparlar, yani o frekansları keserler, istediğin kadar geniş çaplı wooferı al, bas duyamazsın. Yine kaydı yaparken, baslar ve davuldaki kickleri paralel kompreslemezler, ya baslar kötü gelir, ya kick davullar.
Her şey, albümü yapan, albümün mix ve mastering aşamalarında çalışmış abilere kalmıştır. Tabi ki, dinleme ekipmanları önemlidir. Kulaklık önemlidir. Ama bir yerden sonra, kulaklık da işe yaramaz. Önemli olan, hangi müziği, hangi albümü dinlediğindir. Dünyanın en iyi müzik sistemine de sahip olsan, albüm kaydı kötü ise, kötüdür.
Bunları size niye yazdım izbe hocam? Çünkü siz beni tanımasanız da, iyi kötü forumdan ben sizi tanıyorum. Değerli bir üyesiniz. Dilim döndüğünce bildiğim ne varsa anlatmak istedim. Çünkü o forumlarda, dediğiniz gibi insana yardım etmezler. Ya ego yarıştırırlar, ya da mal satmaya çalışırlar.
Hifi işinde, temel kriter, dinlediğin albümdür, onlar gidip EQ, hoparlör altı çivi vs ile uğraşırlar. Şöyle düşünün, adam daha yaprak jilet bilmiyor? "İleri tıraş teknikleri, perdeler arası şap uygulaması"nı okumuş. Şimdi o konu boş değil, ama senin önceliğin de o konu değil... Önce sen yaprak jileti öğren...
Özet:
Lafı çok uzattım. Hatta yardımcı da olamadım. Kusuruma bakmayın komşum. Ama dedim ya, siz kafam karıştı deyince, içimden yazmak geldi. Bu kardeşiniz size naçizane der ki, Hifi işinde en önemlisi, kaliteli bir kulaklık değil, kaliteli bir müzik albümü bulup dinleyebilmektir.
Saygılar