25/02/2018, Saat: 14:40
Foruma her girdiğimde merak ettiğim bir sabundu kendileri. Burada arkadaşlar çok güzel incelemelerde bulunmuşlar ancak eklemek istediğim bir kaç husus var;...
Öncelikle sabunu theenglishshavingcompany.com’dan porselen kasesi ile birlikte aldığımı belirtmem gerekiyor. Çünkü sabun gelir gelmez burada okuduklarımdan korkumla “dur şunu bi köpürteyim” diyerek omega domuz kılı fırça ile yüklemek için hafif nemlendirip başladım nemli fırçayla yüklemeye ama kollarıma kramplar girmesine rağmen yaptığım köpükle ancak ustura tıraşı olunacak kıvamı tutturabildim.
Sonra dedim ki “seni yenecem mitchell i....si” “sen kimsin yeaa” (affınıza sığınıyorum) . Bir hafta güreşeceğiz seninle , pazar günü adam akıllı köpük vermezsen el sabunu yapacam seni vuracam kırbacı ( hee oldu , dünyanın parasını vermişim lan ) dedim ve aldım elime kalıbı.
Bir SV ya da Czech&Speake kadar (triple mild kullandıklarım) sert olmasa da , sanki sabunun sert dış katmanının içerisinde afyon kaymağı gibi koyu ama yumuşak bir kısım var gibiydi. Aldım elime bıçağı, dilim dilim kestim garibi, kendi kasesinin içine koyup parmağımla pastırmaya başladım. O kaya gibi sabun gitti yerine efendim bir arko bir tabac bir cella ( yok artık) sertliğinde bir sabun geldi. Parmadıkça yumuşuyor , beni benden alıyordu efendiler(yuh!)
Dedim “bu çocuk okur”
Pazartesi limitleri biraz zorlayayım dedim ve ilk porsuk kılı fırçam olan çok afedersiniz canı g.tünde atan 22mm’cik knot’a sahip thater pure badger fırçamla çalıştım. Her zamanki gibi fırçayı sıcak ama nispeten ılık suda (el yakmayan) bekletip başladım sabuna yüklenmeye.
Yüklüyorum ama sanki sabun bunun farkında değilmiş gibi ayrı havalarda, dedim ki “alooooo yükleme yapıyoruz lan burda , acıcık köpür bari vicdansız”
O da cevap verdi” sen o fırçayla anca gıdıklarsın beni delikanlı”
Yükledik köpürttük ettik ama o gün işe mwf’nin bana attığı kazık yüzünden en fazla kabul edilebilir bir tıraşla gittim.
Salı oldu.
İşi garantiye alıp geceden değil de sabahtan duşumu alıp bu arada sabunu üç beş damla ılık suyla ıslatıp aynı sıcaklıktaki suda beklemiş simpson duke3 best fırçayla giriştim mitchell i...sine.
Bi şaşırdı eleman, dedi “uuuuu bende bi hareketlenme oluyo” neredeyse 50 saniyelik yüklemeden sonra scuttle’daki 2 dakikalık ve yüzümde 1dakikalık masajla bir önceki güne nazaran daha kıvamlı , kabul edilebilir bir köpük elde ettim. Tıraş gayet sorunsuz , neredeyse tahrişsiz geçti. Mitchell yavaş yavaş ehlileşmeye başlamıştı, bu kadar nazlanma olsundu , kıyamamdı. :p
Çarşamba günü sabuncuğum ( kıvam tutunca kibarlaşmaya başladım) tedaviye cevap verdiği için biraz vitesi yükseltmek istedim be dolaptan her türlü sabuna kreme ağız burun , kafa göz , azı dişi yirmilik diş demeden girdiğim canım iki gözüm FS 30mm silvertip badger fırçamı çıkarıp scuttle’da (kendilerinin jakuzisi olur ) ılık suda beklemeye bıraktım. Mitchell yan gözle bi baktı , aklından “ulan bu herif yine bişeylerin peşinde”diye geçirirken suyunu silkeledim nemli fırçayla başladım yüklemeye , ama ne yüklemek , yüklerken fırçanın büyüklüğünden dolayı kaba çarpıp kenardan dökülen kremle muhtemelen bütün apartman tıraş olurdu. Neyse efendiler , yüklenmiş fırçayı daldırdım scuttlea 20saniye çevirdim çevirmedim bi baktım ki mitchell bana göz kırpıyo” al abicim daha me istiyosun süzme yoğurtla mı tıraş olacaksın” der gibi
Uğrunda methiyeler düzülen Mitchell’s Wool Fat 20 saniye yükleme 20saniye köpürtme ve 15 saniyelik yüz boyamayla bana feather jilet ve r41 makinanın , sabah mahmurluğunun verebileceği bütün olumsuzlukları engelleyerek damat tıraşını sundu. En son bu tıraşı bana 20yıllık berberim düğünümden önce deri altıma kadar kazıyarak sağlamıştı ama mwf bu işi 10 dakikada tahrişsiz pürüzsüz sundu.
Gelelim zurnanın zırt dediği yere.
Perşembe ;
Sabah kalktım , duşumu aldım aynanın karşısına geçtim ; oha ! Sakallarım nerde diye feryat figan yatağa geri koştum ohhh yarım saat daha uyku , misss . Çarşamba nasıl bir tıraş olduysam yüzün hala miss gibiydi , öğlene kadar da öyle kaldı öğleden sonra ise 5 o’clock shadow belirse de günü kurtardık.
Perşembe akşamı.
Evde el ayak çekildikten sonra sabah da tıraş olmamanın getirisiyle sessiz sakin dolaba yönelip sadece top shelf sabunlarla ya da kremlerle kullandığım alırken 30mm yazmasına rağmen ölçümlerim sonucu 32mm knot’a sahip 53 mm loft uzunluğu olan , dolabımın prensesi Thater 4125/4 two band fırçamı çıkarıp vücut ısısındaki suya , kendi scuttle’ına yatırıp avuç içi kadar aynı suyu sabun kasesine döküp girdim duşa. Feather Artist Club SS usturaya yeni jileti sürüp fırçadaki fazla suyu( bu ablamız çok su taşıyo) silkeleyip sabunun üstündeki suyu köpük yaptığım mug’a döktükten sonra başladım yavaaaş yavaş yüklemeye. Normalde zevkli olan kısım usturayla kendime daldığım kısım olmasına rağmen yüklerken o nazlı thater’ın dansını izledim o ağır porselen kasede. Mitchell ise halinden memnun , artık birbirimizi anlıyor olmanın verdiği keyifle bana rahat rahat istediğim kremsi sabunu veriyordu. Kaseden aktardığım üç beş damla suyu dökmeden daldırdım fırçayı mug’ın içine başladım çırpmaya. Ama thater bana izin vermedi ve neredyse yine 15/20 saniyede aradığım puding gibi kıvamlı miss gibi pudra kokulu lather’ı rahatça yüzüme aktardı.
Jiletli ustura kullanacak olmama rağmen nispeten ustura tıraşı için kalın sayılabilecek bir tabakayla tıraşı yalnızca 1 perdede bitirdim. Bunun olmasında etkili olan dinlenmiş ve duştan sonra pelte gibi olmuş sakallarım olsa da başrolde fırçanın ve sabunun olduğunu biliyordum...
Mutlu tıraşın formülünü bulmuştum , duştan sonra , mvf ve thater fırça ile tıraş olacaktım.
Sözün özü, fırçanızın çapı arttıkça mvf’den alacağınız köpüğün de kıvamı o oranda artacaktır
Hepinize pürüssüz tıraşlar dilerim.
Lisanım biraz kirli ve hatalarım olduysa affola...
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Öncelikle sabunu theenglishshavingcompany.com’dan porselen kasesi ile birlikte aldığımı belirtmem gerekiyor. Çünkü sabun gelir gelmez burada okuduklarımdan korkumla “dur şunu bi köpürteyim” diyerek omega domuz kılı fırça ile yüklemek için hafif nemlendirip başladım nemli fırçayla yüklemeye ama kollarıma kramplar girmesine rağmen yaptığım köpükle ancak ustura tıraşı olunacak kıvamı tutturabildim.
Sonra dedim ki “seni yenecem mitchell i....si” “sen kimsin yeaa” (affınıza sığınıyorum) . Bir hafta güreşeceğiz seninle , pazar günü adam akıllı köpük vermezsen el sabunu yapacam seni vuracam kırbacı ( hee oldu , dünyanın parasını vermişim lan ) dedim ve aldım elime kalıbı.
Bir SV ya da Czech&Speake kadar (triple mild kullandıklarım) sert olmasa da , sanki sabunun sert dış katmanının içerisinde afyon kaymağı gibi koyu ama yumuşak bir kısım var gibiydi. Aldım elime bıçağı, dilim dilim kestim garibi, kendi kasesinin içine koyup parmağımla pastırmaya başladım. O kaya gibi sabun gitti yerine efendim bir arko bir tabac bir cella ( yok artık) sertliğinde bir sabun geldi. Parmadıkça yumuşuyor , beni benden alıyordu efendiler(yuh!)
Dedim “bu çocuk okur”
Pazartesi limitleri biraz zorlayayım dedim ve ilk porsuk kılı fırçam olan çok afedersiniz canı g.tünde atan 22mm’cik knot’a sahip thater pure badger fırçamla çalıştım. Her zamanki gibi fırçayı sıcak ama nispeten ılık suda (el yakmayan) bekletip başladım sabuna yüklenmeye.
Yüklüyorum ama sanki sabun bunun farkında değilmiş gibi ayrı havalarda, dedim ki “alooooo yükleme yapıyoruz lan burda , acıcık köpür bari vicdansız”
O da cevap verdi” sen o fırçayla anca gıdıklarsın beni delikanlı”
Yükledik köpürttük ettik ama o gün işe mwf’nin bana attığı kazık yüzünden en fazla kabul edilebilir bir tıraşla gittim.
Salı oldu.
İşi garantiye alıp geceden değil de sabahtan duşumu alıp bu arada sabunu üç beş damla ılık suyla ıslatıp aynı sıcaklıktaki suda beklemiş simpson duke3 best fırçayla giriştim mitchell i...sine.
Bi şaşırdı eleman, dedi “uuuuu bende bi hareketlenme oluyo” neredeyse 50 saniyelik yüklemeden sonra scuttle’daki 2 dakikalık ve yüzümde 1dakikalık masajla bir önceki güne nazaran daha kıvamlı , kabul edilebilir bir köpük elde ettim. Tıraş gayet sorunsuz , neredeyse tahrişsiz geçti. Mitchell yavaş yavaş ehlileşmeye başlamıştı, bu kadar nazlanma olsundu , kıyamamdı. :p
Çarşamba günü sabuncuğum ( kıvam tutunca kibarlaşmaya başladım) tedaviye cevap verdiği için biraz vitesi yükseltmek istedim be dolaptan her türlü sabuna kreme ağız burun , kafa göz , azı dişi yirmilik diş demeden girdiğim canım iki gözüm FS 30mm silvertip badger fırçamı çıkarıp scuttle’da (kendilerinin jakuzisi olur ) ılık suda beklemeye bıraktım. Mitchell yan gözle bi baktı , aklından “ulan bu herif yine bişeylerin peşinde”diye geçirirken suyunu silkeledim nemli fırçayla başladım yüklemeye , ama ne yüklemek , yüklerken fırçanın büyüklüğünden dolayı kaba çarpıp kenardan dökülen kremle muhtemelen bütün apartman tıraş olurdu. Neyse efendiler , yüklenmiş fırçayı daldırdım scuttlea 20saniye çevirdim çevirmedim bi baktım ki mitchell bana göz kırpıyo” al abicim daha me istiyosun süzme yoğurtla mı tıraş olacaksın” der gibi
Uğrunda methiyeler düzülen Mitchell’s Wool Fat 20 saniye yükleme 20saniye köpürtme ve 15 saniyelik yüz boyamayla bana feather jilet ve r41 makinanın , sabah mahmurluğunun verebileceği bütün olumsuzlukları engelleyerek damat tıraşını sundu. En son bu tıraşı bana 20yıllık berberim düğünümden önce deri altıma kadar kazıyarak sağlamıştı ama mwf bu işi 10 dakikada tahrişsiz pürüzsüz sundu.
Gelelim zurnanın zırt dediği yere.
Perşembe ;
Sabah kalktım , duşumu aldım aynanın karşısına geçtim ; oha ! Sakallarım nerde diye feryat figan yatağa geri koştum ohhh yarım saat daha uyku , misss . Çarşamba nasıl bir tıraş olduysam yüzün hala miss gibiydi , öğlene kadar da öyle kaldı öğleden sonra ise 5 o’clock shadow belirse de günü kurtardık.
Perşembe akşamı.
Evde el ayak çekildikten sonra sabah da tıraş olmamanın getirisiyle sessiz sakin dolaba yönelip sadece top shelf sabunlarla ya da kremlerle kullandığım alırken 30mm yazmasına rağmen ölçümlerim sonucu 32mm knot’a sahip 53 mm loft uzunluğu olan , dolabımın prensesi Thater 4125/4 two band fırçamı çıkarıp vücut ısısındaki suya , kendi scuttle’ına yatırıp avuç içi kadar aynı suyu sabun kasesine döküp girdim duşa. Feather Artist Club SS usturaya yeni jileti sürüp fırçadaki fazla suyu( bu ablamız çok su taşıyo) silkeleyip sabunun üstündeki suyu köpük yaptığım mug’a döktükten sonra başladım yavaaaş yavaş yüklemeye. Normalde zevkli olan kısım usturayla kendime daldığım kısım olmasına rağmen yüklerken o nazlı thater’ın dansını izledim o ağır porselen kasede. Mitchell ise halinden memnun , artık birbirimizi anlıyor olmanın verdiği keyifle bana rahat rahat istediğim kremsi sabunu veriyordu. Kaseden aktardığım üç beş damla suyu dökmeden daldırdım fırçayı mug’ın içine başladım çırpmaya. Ama thater bana izin vermedi ve neredyse yine 15/20 saniyede aradığım puding gibi kıvamlı miss gibi pudra kokulu lather’ı rahatça yüzüme aktardı.
Jiletli ustura kullanacak olmama rağmen nispeten ustura tıraşı için kalın sayılabilecek bir tabakayla tıraşı yalnızca 1 perdede bitirdim. Bunun olmasında etkili olan dinlenmiş ve duştan sonra pelte gibi olmuş sakallarım olsa da başrolde fırçanın ve sabunun olduğunu biliyordum...
Mutlu tıraşın formülünü bulmuştum , duştan sonra , mvf ve thater fırça ile tıraş olacaktım.
Sözün özü, fırçanızın çapı arttıkça mvf’den alacağınız köpüğün de kıvamı o oranda artacaktır
Hepinize pürüssüz tıraşlar dilerim.
Lisanım biraz kirli ve hatalarım olduysa affola...
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi